Aşk ne dir? Bir vardır bir yok mu dur?
Aşk’ın kirletildiği, basitleştirildiği bir dönemden geçiyoruz. Nedenini bilmiyorum fakat bildiğim bir şey var, o da Aşk’ın ne olup olmadığı..! Aşk’ı bir gecelik zevk için ya da para pul için basitleştirenler dört yanımızı sarmış olsa da, Aşk’ın onların elinde oyuncak olmasına izin vermeyecek olan insanlar her zaman olacaktır.. Aşk basit değil, Aşk oyuncak ya da bir araç hiç değildir.. Günümüzde sıkça kullanılan sözlerden biri olan “birini Kafeslemek” ise hiç değildir..! Peki, Aşk ne dir o zaman?
Aşk, sonu olmayan bir duygu denizidir.. İçinde arzu vardır, sevgi vardır, sevda vardır, istek vardır… Ve aşk bu duygu denizde boğulmak değildir, aşk her anın o duygu denizinde tadını çıkartmaktır..
Aşk, her zaman kavuşmak da değildir aslında.. Aksine kavuşmak için yalvarmaktır bazen..
Aşk, para değildir, pahalı hediye değildir, lüks bir hayat değildir çünkü aşkın parayla pulla işi yoktur.
Aşk, pahalı bir hediye almak da değildir, onun yerine ikinci veya üçüncü el bir kitap almaktır ya da sokaktan koparıp getirilen bir çiçektir, papatyalardan yapılmış bir taçtır..
Hatta, aşk var ya aşk, yeri geldiğinde telden kıvırarak yaptığı bir yüzüğü gururla parmağına takmaktır..!
Aşk, özlemektir..
Aşk, kendini bulutların üzerinde hissetmek ve güneşe gülümsemektir..
Aşk, karnında kelebeklerin uçuşunu hissetmektir…
Aşk, ağlamaktır, bazen hıçkırıklara boğularak sabahlara kadar ağlamaktır..!
Aşk, bazı geceler uykusuz kalmaktır..
Aşk, inatçıdır..
Aşk, cayır cayır yanmaktır..!
Aşk, yürek ister..!
Aşk, kafeslemek değildir, kafesi açıp özgür bırakmaktır..!
Aşk, sevişmektir fakat basitleştirilmiş bir gecelik yatak oda ilişkisi değildir çünkü yatmak için yatılmaz aşkta!
Aşk, aslında özgürlüktür.. Neden mi özgürlüktür? Bütün bu duyguları yaşamana izin vermektir, bu duygu denizinde özgürce yüzebilmektir! O yüzden aşkın kafeslemekle uzaktan yakından alakası yoktur.. Bu denizde yüzebilmek için de yüreği ortaya koymak gerekir..
Aşk, yüreksiz korkaklara göre değildir..!
Ve aşk, ahh o aşk! Bir vardır bir yoktur..! Fakat, var olup olmaması kendi elinizdedir.. Duygu denizinde özgürce yüzdüğünüz sürece Aşk olacaktır.. Aşk yürek gerektirir, karşındaki insanı insan yerine koyup sevmektir, bu devirde yüreği temiz tutmak ise eylemin en büyüğü belki de.. Peki, değer mi? Yüreği temiz olanların duygularının bu denli hırpalandığı, yıpratıldığı, aldatıldığı bir dönemden geçerken hala o yüreği temiz tutma eylemi için savaşmaya değer mi? Yüreğini korumasızca ortaya koymaya değer mi? Bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum… Ben aşkın selasını okuyup yüreğimle beraber gömdüm.. Çok derinlere.. Bazıları belki de benim gibi en derinlere gömecektir, aşkın adını bir daha anmayacaktır ve bazıları hala özgürce o denizde yüzmek için çırpınacaktır, her gün biraz daha yüreklerinin parçalanmasına izin verecektir.. Bazıları ise hala özgürce yüzmeye devam edecek, aşkın kirletilmesine izin vermeyecek ve en önemlisi yüreklerini ortaya koymaya devam edecektir..
Yürekli insanlara selam olsun! Loca gundi sever sizi..
Cumhuriyetin büyümeyen asi kızı,
Şenay Tosun