Sevgili Cumhur baba,
Sana kaç zamandır açık mektup yazmak istiyordum, nasip bu güneymiş.. hani derler ya en çok sevdiklerin yüreğini sızlatır diye… Aynen öyle oldu. Bir zamanlar ben de elimde pankartlarla seni Brüksel’e karşılamaya gelmiştim. Pankartımda ne mi yazıyordu? “Söz konusu Tayyip baba ise gerisi teferruattır” evet, o dönemler senin belki de hayal edemeyeceğin kadar çok seviyordum seni. Hatta rüyamda sana suikast düzenlemek isteyenler eksik olmazdı ve her defasında o sıkılan kurşunların önüne atlardım. Fakat artık seni sevemiyorum.. Ne kadar sevmek istesem de sevemiyorum. Neden mi? Seni sevdiğim dönemlerde suna inanıyordum; “Ezilen hatta yıllarca bastırılan kesimden geldi, Allah korkusu var onda, diğer gelen geçen devlet adamları gibi kendi çıkarlarını gözetmez ve onları dışlayanları dışlamadan, ötekileştirmeden bir siyaset izleyecek” diyordum. Evde ki hesap çarşıya uymadı.. Ayyaslar, paraleller, dinsizler derken ilim ilim bölündük.. parçalandık..! Okuduğun Ziya Gökalp şiirden dolayı tutuklandığını hatırlıyor musun? Ben çok iyi hatırlıyorum. O şiiri okumak senin en büyük hakkındı belki neticede demokratik bir ülke Türkiye.. Ya da en azından öyle olduğunu düşünüyoruz ve aslında özgürlük illüzyondan başka bir şey değil memleketimde. Cumhur baba inan bana, eğer senin kılına zarar gelseydi yüreğimin buna dayanamayacağı bir dönem yaşadım.. Minnettardım AKP hükümetine.. Neden mi? Benim çocukluğum kardeşimden dolayı Hollanda’da hastanelerdi geçti ve 2001’de ilk defa Türkiye’de bir hastaneye gittim.. Gitmez olaydım! Sağlık sorunu olmayan dahi o hastanelerden enfeksiyon kapmış bir şekilde çıkabilecek durumdaydı hastaneler.. Devlet hastaneleri gerçek anlamda berbattı! En azından benim iç dünyamda ki hastaneyle Türkiye’de ki hastaneler farklıydı. Yıllarca babam kesin dönüş hayaliyle yaşamıştı fakat kardeşim Kenan’dan sonra bu hayalinden vazgeçti sebebi ise hastanelerdi çünkü Kenan’ın ihtiyacı olan ilaçlar ve sağlık olanakları Türkiye’de yoktu. Evet, AKP hükümetinden allah razı olsun artık Kenanlar yaşıyor Türkiye’de! Son dönemler sende şunu da görüyorum… Atatürk’ün yaptıklarını yıkma çabasına girdin sanki.. Neden? Lise mezunu olduğunu biliyorum ve bildiğim kadarıyla Türkiye’de ilk okuldan itibaren tarih dersleri veriliyor. Senden sadece şunu istiyorum.. Sevr anlaşması ve Lozan anlaşması arasında ki çizilen sınırların farklarına bakman.. Atatürk, evet belki ilk dönemde hocalara karşı çıktı fakat bunun sebebini de biliyorsun. Neticede dini kullanarak insanların aklını çelmeye çalışan ve bir şekilde Lozan anlaşmasında çizilen sınırları yok etmeyi planlayanlar vardı sinir dışında. Bunları bile bile neden şen benim Atamı sevmiyorsun? Eğer ben seni sevmek zorundaysam sende benim Atamı sevmek zorundasın. Sevmediğin sürece ben seni sevemeyeceğim o zaman. Gelelim özgürlüklere.. Geçtiğimiz haftalarda seni Hollanda başbakanından daha fazla Hollanda haber ekranlarında görme fırsatım oldu. Sebebi ise Almanyalının biri şiir yazmış ve Hollandalı gazete ve sanatçılar tarafından aşağılanmışın.. Neden bu kadar üstüne düşünüyorsun? Neden kendini o seviyeye düşürüyorsun? İt ürür kervan yürür diye boşuna dememişler. Ardından Konsolosun güya “Yanlış kelime seçimiyle” gönderdiği mail de cabası.. Cumhur baba o mail Hollandalı Türklerin bölünmesine sebep oldu. Biz yeri geldiğinde burada zar zor tek bilek tek yürek olurken “Muhbircilik” dönemi mi başladı diyerek insanlar bölündü.. Emin ol eğer Hollanda’da bizim başımıza bir şey gelecek olursa Allah’tan başkası bizi kurtaramaz. Yani sende hiç bir şey yapamazsın. Bir şey olur mu bize burada? Bilmiyorum.. zaman gösterir… Özgürlükler demişken.. Sen bir Cumhurbaşkanısın.. Evet, seni halk seçmiş olabilir fakat sen bir Cumhurbaşkanı olarak tarafsız olmalısın… Cumhurbaşkanı olduğun halde neden AKP Mitinglerinde bulundun? Bu seni tarafsız değil aksine taraflı yapar.. Sen cumhurbaşkanı olarak bir yemin ettin.. Yeminin mi neydi? Hep beraber okuyalım; “Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkilâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin san ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim.” Tarafsız olmadığını biliyoruz.. Yani ben seni MHP ve CHP mitinglerinde elinde mikrofonla görmedim.. Cumhur baba bak bir de ne diyor; “Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkilâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma” Ne kadar bağlı kaldın bilmiyorum bence çok fazla bağlı kalmadın.. Çünkü Can Dündar serbest bırakıldığında Anayasa Mahkemesi tarafından, karara saygı duymadığını ve tanımadığını söyledin.. Tamam saygı duyma ve tanıma yani bir birey olarak buna hakkın var fakat bir Cumhurbaşkanının bunu tanımaması ne kadar doğru? Bence doğru değil Cumhur baba.. Şuan Hollanda’dan Türkiye’ye tatile gitme planlarından vazgeçenler var.. Evet belki orası senin vatanın fakat benim de vatanım! Nasıl Hollanda da benim vatanımsa Türkiye de benim vatanım! Sen bizi bazı hareketlerinle vatanımızdan mahrum bırakıyorsun Cumhur baba.. Bunu yapmaya hakkın yok! Belki bu mektubum sana ulaşmaz belki de ulaşır.. Senden bir ricam var.. Cumhurbaşkanı ol.. Ötekileştirmeden, damgalamadan, bölmeden.. Abdullah Gül gibi mesela.. Çok nazik bir insandı.. Bülent Arınç keza.. Ahmet Davutoğlu ise ayrı bir fenomen.. Adı üstünde Torosların oğlu.. Seni sevmiyorum artık.. Nefrette etmiyorum.. Bunları açıkça yazıyorum umarım sorun değildir.. Ben Hollanda’da doğdum ve büyüdüm.. Burada mesela Kral Willem Alexander’i sevmiyorum dersem kimse kalkıp beni yargıya taşımaz.. Ya da Başkanımız Mark Rutte’yi da sevmek zorunda değilim mesela ve onları eleştirme gibi bir hakkım var ve hiç biri kalkıp tartışamadığı için özelime girip belden aşağı vurmaz! Hakkını helal et Cumhur baba.. Hiç bir zaman seni aşağılamadım fakat düşüncelerimi söyledim.. Çünkü düşünce özgürlüğü içinde büyüdüm ve ben kendimi değiştiremem..