• Çar. May 8th, 2024

EMEKLİ EĞİTİMCİ BEKİR CEBECİ NİN ATATÜRK VE CUMHURİYET ADLI KİTABI ÇIKTI

ByHaber Merkezi

Ara 25, 2023

EMEKLİ EĞİTİMCİ BEKİR CEBECİ NİN ATATÜRK VE CUMHURİYET ADLI KİTABI ÇIKTI

Özcan Özbay

1980 yılında geldiği Hollanda’ya ayak basar basmaz kendini Hollanda’daki Türk toplumunun sorunlarına adamıştır. Cebeci, gerek Türkiye’de gerekse de Hollanda’da yaptığı eğitim çalışmaları ile kelimenin tam anlamıyla iyi bir eğitimcidir.

Hollanda Kraliyet Anayasası, Çifte Vatandaşlık Konusu, Önce Anadile ve Kültürü Eğitimi, Hollanda Eğitim Rehberi, Çocuk Hakları Rehberi, Hollanda Demokrasi Rehberi, Terbiye ve Tahsil adlı kitapları bulunan Cebeci Hollanda Kraliyeti tarafından yaptığı çalışmalardan ötürü Şövalyesi nişanına layık görülmüştür.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Bir dönem Güney-Hollanda Eyalet milletvekilliği de yapan Cebeci son kitabı ATATÜRK VE CUMHURİYET için şunları söyledi;

“ATATÜRK ve CUMHURİYET kitabımızı, Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlamaya bir katkımız olsun diye yazdık. Çünkü bu vatan da bizim Cumhuriyet de bizim. Biz bu değerlerimizi dünya durdukça yaşatacağız. Cumhuriyetimizin 100 yılını bütün bir ulus olarak görkemli bir şekilde kutladık. Daha nice yıllarda bu kutlamayı sürdüreceğiz.

Öncelikle bu kitabı niçin yazdım sorusuna cevap vermek isterim.
Ben bir Cumhuriyet öğretmeniyim. Bugünkü mesleğimi, hayatımı Cumhuriyetimize borçluyum. Eğer Türkiye Cumhuriyeti ve de onun yatılı okulları olmasaydı ben okuyamazdım ve de çok sevdiğim mesleğim öğretmen olamazdım.
İşte vatana, devlete ve milletimize karşı bu borcumu bir nebze olsun ödeyebilmek için bu kitabı yazdım.

Türkiye Cumhuriyetimizin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk, başta Kurtuluş Savaşı olmak üzere bütün eylem ve devrimlerini bütün milleti yanına alarak başardı. Bunun için din adamlarıyla çok iyi bir birliktelik kurdu.
Atatürk’ün önderliğinde yürütülen Milli Kurtuluş Savaşına İstanbul Hükümeti karşı çıkmıştır. Şeyhülislam Durrizade Abdullah’a 11 Nisan 1920’de şöyle bir fetva verdirilmiştir:

“Kuvay-i Milliyecilerin katli vaciptir.”
Kurtuluş Savaşı sırasında, “Kuvayi Milliye’nin kanı kâfirlerin kanı gibi helaldir” diye ihanet fetvaları yayımlayan bu sözde mollalar ve şeyhler, ülkenin kurtuluş mücadelesine ihanet etmekten de çekinmemişlerdir.

Bu fetvanın Türkçesi şudur: Ezan susacak, bayrak inecek, vatan bölünecek, Atatürk ve arkadaşları yani milli kuvvetler yok edilecektir.

Bağımsız olmayan bir yerde, bayrak sallanmaz, ezan okunmaz. Ve vatan olmaz.

Atatürk de bu fetvaya karşı, milletin vatan savunmasına ve kurtuluş savaşına sahip çıkması için bir fetva hazırlanmasını istedi. Ankara Müftüsü Rıfat Efendi başkanlığında 21 kişilik din bilginleri heyeti kuruldu. Bu heyet, Ulusal Kurtuluş Savaşı ve direniş harekâtını destekledi. Bu fetvayı 155 müftü ve din bilgini de onayladı.

Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi’nin başkanlığındaki heyet Saray Fetvasına karşılık şöyle bir fetva verdiler: “Düşman saldırdığı zaman onunla savaşmak herkese farzdır.”

Yani Atatürk’ün önderliğinde kurulan Kuvayi Milliye, Milli Güçlerin, düşmana karşı verdiği bağımsızlık savaşı farzdır.

Farz nedir? Farz; Tanrı buyruğu yani Allah’ın emridir.

Bu fetvanın Türkçesi nedir? Bayrak inmez, ezan dinmez, vatan bölünmez. Vatan için savaşanlar yani Atatürk, arkadaşları ve kahraman Mehmetçiklerimiz öldürülmez.

Ankara Fetvası, 152 Anadolu ulemasınca tasdik edildi ve desteklendi. Böylece din adamları, Saray ve saltanata rağmen halkın ve Atatürk’ün yanında yer aldılar. Kurtuluş Savaşını desteklediler. Böylece Ankara Fetvası, Sarayın İstanbul Fetvasından üstün gelmiştir. Ve Kurtuluş Savaşı da kazanılmıştır.

Bu eylem sonucu İstanbul Hükümeti, Rıfat Efendiyi idama mahkûm ettirdi.
Kurtuluş Savaşından sonra Atatürk tarafından 3 Mart 1924’de kurulan Diyanet İşleri Başkanlığına Rıfat Börekçi getirildi. Rıfat Börekçi, 1941’de ölene kadar bu görevde kaldı.

Şimdi buradan yani tarihten çıkartacağımız sonuç nedir?

Atatürkçüsü ile, din adamı ile bütün Türk toplumu her yerde ve her zaman bir ve beraber olmak durumundayız. Çünkü kutuplaşmalar ve dışlamalar bir milleti önce böler ve sonrada parçalar. Hepimizin tek yürek olması şarttır. Bunun için en azından içinde yaşadığımız Hollanda’yı örnek alabiliriz.

Hollanda’yı ayakta tutan milli ve ortak değerler şunlardır: 1) Hollanda’nın kurucu lideri Willem van Oranje. 2) Din yani Hıristiyanlık. 3) Hollanda vatanının birliği ve bütünlüğü.

Biz Türkleri de ayakta tutan milli ve ortak değelerimiz: 1) Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri ATATÜRK, 2) Vatanın birlik ve bütünlüğü, 3) Bayrak, 4) Dinimiz İslam.

Atatürk, “Din vardır ve lazımdır. Dinime; gerçeğin kendisine nasıl inanıyorsam, öyle inanıyorum. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur,” diyor. İşte bu ortak değerlerimiz aynı zamanda bizlerin en büyük zenginliğimizdir.

Bir milleti millet yapan ve ayakta tutan milli ve ortak değerleridir. Bu değerler, herkesi bağlar. Aksi durumda millet önce kutuplaşır, sonra çekişir ve bölünmeye kadar gidebilir. Milletin kendi arasında milli birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu olmazsa vatan, millet ve devlet nasıl korunup yaşatılabilinir?

Atatürk’e karşı olanlar, Lozan Barış Antlaşması haritasına baksınlar. “Atatürk, vatandır” ilkesinden hareketle diyoruz ki Atatürk ve İsmet İnönü, Lozan’da bir tarih yazdılar. Ve Lozan Barış Antlaşması ile bizlere bugünkü vatanımızın tapu senedini sağladılar.

Türk ulusu olarak, siyasi görüşlerimiz farklı olsa da dilde, kültürde, dinde, kurucu liderimiz Atatürk’te, tarih, kültür, vatan, bayrak gibi konularda bir ve beraber olmak durumundayız. Bizi ve milletimizi sonsuza kadar bu milli ve ortak değerlerimiz bir arada tutar ve yaşatır.

Ulus olmanın gereği, bu milli ve ortak değerlerimize sahip çıkıp onları birlikte savunmak ve yaşatmaktır.



Öyleyse İslam dini de bizim, Atatürk de bizimdir. Bu vatanda bizim, bayrak da bizimdir.

Bakınız bir İsveç gazetesi bu konuda ne yazıyor: “ATATÜRK, olmasaydı modern Türkiye olmazdı. O’nun sayesinde Türkler, O’nun olağanüstü eserini izleyebilecekler ve zaten dünyaca pek yüksek olan onurlarını daha fazla yükseltebileceklerdir.” (Nya Dagligt)

Onun için Atatürk, vatandır diyoruz. Çünkü Atatürk diyor ki:
“Söz konusu olan vatansa, gerisi teferruattır.”

Kısaca Atatürk, özgürlüktür. Atatürk, bağımsızlıktır. Atatürk, vatandır. Atatürk, Cumhuriyettir. Atatürk, devlettir. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Atatürk, Türkiye Cumhuriyet’in kurucu lideridir.
Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci Cumhurbaşkanıdır.

Kurucu liderler, bütün dünya devletlerinde her yerde saygıyla, hürmetle anılır ve yaşatılır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Atatürk de sonsuza kadar Cumhuriyet ve demokrasi ile birlikte yaşatılacaktır. Bunun için Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmamız gerekiyor.

Unutmayalım: Atatürk’te bizim İslam’da bizim, vatan da bizimdir. Bunların aksi bölücülüktür. Soğuk Savaş baskı ve kültüründen daha da çıkmamaktır.

Bu değerlere sahip çıkıp geleceğimizi güvence altına almalıyız. Bu kitabımızı işte bu değerlerimize hep birlikte sahip çıkmamız için yazdık.”

BEKİR CEBECİ KİMDİR

1947 yılında Gümüşhane Kelkit İlçesi Ünlüpınar (Pekün) Beldesi’nde doğdu. İlkokulu Pekün’de, ortaokulu Kelkit’te ve öğretmen okulunu Gümüşhane’de bitirdi. 1966 -1972 arası idareci ve öğretmen olarak çalıştı. 1972–1980 arası Trabzon’da görev yaptı. Öğretmenler Derneği başta olmak üzere demokratik örgütlerde aktif görev aldı. 1978–1979 arası 25 demokratik meslek örgütünün başkanlığını yaptı. 1980 yılında Hollanda’ya gitti. Hollanda’da ilk ve ortaokullarda Türkçe Anadili ve Kültürü Dersleri, Hollandaca Sınıf Öğretmeni ve Remedial Teaching (Uzman Öğretmen) olarak çalıştı.

Hollanda Türkçe Yetişkinler Eğitimi Uzmanı olarak NCB ve SVE kurumlarında 8 yıl görev yaptı. Okuma, yazma ders kitapları hazırladı. PABO (1984), Nutsakademi (1988) ve Remedial Teaching (2002) Eğitim Fakültelerini bitirdi. 1985 yılında Demokratik Sosyal Dernekler Federasyonu (DSDF)’nun kurucularından biri ve ilk Genel Sekreteri oldu.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
1990–1995 arasında Türkler İçin Danışma Kurulu (İOT)’nun 5 yıl Genel Sekreterliğini ve Genel Başkanlığını yaptı. 10.05.1990 tarihinde Adalet Bakanı ile İOT adına yaptığı görüşmede Türklere çifte vatandaşlık hakkının verilmesini sağladı. 1992 yılında Rotterdam-Charlois Belediyesi topluma sunduğu eğitim ve entegrasyon çalışmaları nedeniyle eşi ve kendisini yılın ailesi seçti. Aynı yıl Lahey Büyükelçiliği ve Eğitim Müşavirliği tarafından onurlandırıldı. 2003–2007 arası 4285 tercihli oy alarak Güney-Hollanda Eyalet Milletvekili olarak görev yaptı. Bu dönemde birçok başarılı projeye imza attı. Bir eğitim uzmanı ve siyasetçi olarak okumayı, yazmayı ve halka hizmet etmeyi çok seviyor. Hollanda ve Türk Gazetelerinde çok sayıda makalesi yayınlandı. Evli ve üç çocuk babasıdır.

Yayınlanmış Eserleri; Benim Dilim (1986), Geri Dönüş (1987), Türkçe Yetişkinler Eğitimi Programı (1992), Türkçe Yetişkinler Alfabesi (1994), Kolay Okuma Kitabı (1992) ve Benim Kültürüm (1995)

Bir cevap yazın