Hollanda hükümetinden Srebrenitsa soykırımına göz yummakla suçlanan askerlere iade-i itibar
BBC
Hollanda hükümeti, 8 bin Müslüman erkeğin katledildiği Bosna-Hersek’in Srebrenitsa kentinde Birleşmiş Milletler (BM) adına görev yapan ve katliama göz yummakla suçlanan Hollandalı askerlerden resmen özür diledi, “iade-i itibarda” bulundu ve bronz şeref madalyası verdi.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Hükümet, Srebrenitsa’da görev yapan askerlere bronz şeref madalyası verdi.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Bosna Hersek’te “imkansız bir göreve gönderildiklerini” belirttiği Hollanda Görev Kuvveti (Dutchbat) üyelerinden resmen özür diledi.
Bosna-Hersek’teki iç savaş sırasında Ratko Mladiç komutasındaki Sırp güçleri tarafından kuşatılan Srebrenitsa, BM adına görev yapan Hollandalı “mavi berelilerin” sorumluluğundaydı.
Ton Karremans komutasındaki Hollanda Görev Kuvveti, 11 Temmuz 1995’te, kenti kuşatan Sırp güçlere 8 bin Müslüman erkek ve çocuğu teslim ederek ‘onları bile bile ölüme göndermekle’ suçlanmıştı.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Avrupa’da 2. Dünya Savaşı sonrası yaşanan en büyük katliamın sorumlusu olarak görülen Hollandalı askerler, 27 yıldır katliama ortak olmakla suçlanıyordu.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Savunma Bakanı Kasja Ollongren ve Genelkurmay Başkanı Onno Eichelsheim, Cumartesi günü, “tanınma ve taktir günü” dolayısıyla 325 Dutchbat üyesi eski askerle buluşarak iade-i itibarda bulundu.
Savunma Bakanı Kajsa Ollongren, dayanışma ve destek amacıyla Srebrenitsa’da görevli askerlere bronz şeref madalyası verdi.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, 1995 yılında “imkansız bir göreve gönderildikleri” gerekçesiyle Dutchbat 3 personelinden özür diledi.
Rutte, görev kuvvetinin Birleşmiş Milletler’in yetkisi altında olduğunu; ancak bunun Hollanda devletinin özel sorumluluğunu azaltmadığını söyledi.
Hollanda Başbakanı, ayrıca ülkeye döndükten sonra askerler için yeterli bakım verilmedi; yardımda ve destekte bulunulmadığı gerekçesiyle de özür diledi.
Başbakan Rutte, Srebrenitsa’da yaşanan soykırımdan öncelikle Bosnalı Sırpların sorumlu olduğunu ve dünyanın bunu önlemede başarısız olduğunu vurguladı. Rutte, BM adına orada bulunan Hollanda Görev Kuvveti’nin, BM’den siyasi ve askeri çok az destek aldığını da söyledi.
Dutchbat’ın “haksız eleştiri yağmuruna” karşı siyasetten ve savunma bakanlığından çok az destek aldığını söyleyen Rutte, Hollandalı askerlerin imkansız bir görev için yola çıktıklarını söyledi.
Dutchbat askerlerinin, Srebrenitsa’da uğruna yola çıktıkları görev için “çıldırtıcı bir güçsüzlük”le uğraşmak zorunda kaldıklarını savunan Başbakan, Hollandalı askerlerin “zor koşullar altında, artık gerçekten işe yaramadığında bile her zaman doğru olanı yapmaya çalışma biçimine saygı duyduğunu” dile getirdi.
Savunma Bakan Ollongren de, hükümetin Srebrenitsa’dan dönen askerlerle ilgilenme konusunda başarısız olduğunu vurguladı.
Hollandalı bakan, “İnsanlarımızı göreve gönderdiğimizde, döndüklerinde onlarla ilgileniyoruz. Bu Srebrenica’dan sonra da olmalıydı. Ama bu olmadı” dedi.
Hollandalı askerlerden Srebrenitsa’da “imkansızın istendiğini” şöyleyen Ollongren, “Eve döndüğünüzde hâlâ yalnızdınız. Açık kollara çok ihtiyacınız vardı ama Hollanda size sırtını döndü. Duyduk ama dinlemedik” diye konuştu.
Srebrenitsa’daki soykırımın tanığı olan askerler ise, defalarca hava desteği istemelerine rağmen BM ve ona bağlı müttefik kuvvetlerin seslerini duymazdan geldiğini savundu.
Onbaşı Derk Zwaan, 11 Temmuz 1995’te yaşananları, Hollanda Televizyonu’na (NOS) “Sırpları durdurmaya çalıştık ama hiçbir şansımız yoktu; tanklar ve binlerce asker vardı. Orada çok az insanla ve zayıf silahlanmayla karşı çıkmaya çalıştık. Benim de on kurşunum vardı” diye anlattı.
Onbaşı Alice Schutte de, “Elimizden gelen her şeyi yaptık. Kötünün en iyisini yaptık ama bizi hayal kırıklığına uğrattılar. Yüksek sesle çağırmamıza rağmen hava desteği gelmedi” dedi.
Dutchbut 3’te görev yapan askerlerden birçoğunun hâl psikolojik sorunlarla uğraştığı ve tedavi gördüğü belirtildi.
Törende Srebrenitsa’da hayatını kaybeden siviller ile Hollandalı askerler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.