Atam, hadi kalk artık! Tut elimden mavi gözlü babam!
Gazi Mustafa Kemal Paşam, atam, bana kadın olduğum için insanlığımı geri veren baş
komutanım, BABAM… Başım eğik, gözlerim yaşlı, yüreğim kırık geldim. Seni hiç tanımadım,
fakat seni sevmek için tanımış olmam gerekmiyor değil mi? Seni bana öğreten rahmetli
Nedret öğretmenimdi, o da seni çok seviyordu, hem de hiç tanımadan. Senin düşüncelerini,
fikirlerini, seni anlayabilmek için ille de tanımış olmam gerekmiyor. Bu gün benim, bizim,
çocukların, içinde büyümeyen bir çocuk besleyenlerin günü… Ama çocuklarının sana her
zamandan daha çok ihtiyacı var. Hayır, senin söylediğin sözleri tabii unutmadım akıllım, hani
diyorsun ya;” Eğer ülkeni kurtaracak bir lider beklemekteysen ben size hiç bir şey
öğretememişim demektir”. Ben senin sözlerini unutmam ki, unutamam… Ama bilmediğin
şeyler var. Büyükler unuttu, ama biz küçükler unutmadık! Onlar bizi, çocuklarını duymuyorlar bile artık. Senin büyük çocukların bölündü ve bir türlü kendi çıkarlarını bir kenara bırakıp birleşemiyorlar. Büyükler bizi duymuyor baba! Aralarında köprü kurmak istesek de küçükler olarak başarabildiğimizden emin değilim. Senin büyümüş çocukların bu şekilde bölünmüşken ne yapmalı da hepsini toparlamalı? Bana bir şey söyle, duyuyor musun beni? “Mevzu bahis memleketse gerisi teferruattır” bu sözünü de unutmadık, ama unutanlar var baba! Doğup büyümediğim, ama çok sevdiğim memleketimde seni silmek için çırpınanlar var. Onlar seni çocuklarının zihninden silmeye çalışırken, hatta ve hatta senin yerini almak için can atanlar varken senin büyük çocukların birbirine kenetlenmek yerine parçalanmaya devam ediyor!
Benim çocukluğumu, insanlığımı elimden almaya çalışıyorlar. Sadece benim değil, bizim
çocukluğumuz, bizim insaniliğimiz, bizim kadınlığımız ve her şeyden önce özgürlüğümüzü
elimizden almak istiyorlar. Ama biz senin bize öğrettiğin gibi okumak istiyoruz, küçük yasta
evlendirilmek istemiyoruz, kendi ayaklarımızın üzerinde sağlam bir şekilde durmak istiyoruz, bizler büyüdüğümüzde birer faydalı, bilgili bir birey olmak istiyoruz baba! Atam, hadi kalk!
Tut elimden, beni çocuk parkına götür, bana verdiğin mücadeleleri anlat… İstiklal savaşında
yokluktan var ettiğin Cumhuriyeti anlat… Bana tükenmeye başlayan umudun ne olduğunu
anlat… Bana İzmir’i anlat, bana Samsun’u anlat… Atam, bana büyükleri nasıl
uyandıracağımızı, nasıl kenetleyeceğimizi anlat! Duyuyor musun beni? Hadi kalk artık,
gidelim buradan. Hadi aç gözlerini, tut elimden…! Uyan, ne olur uyan! Beraber büyükleri
uyandıralım, özgürlüğümüze sahip çıkalım, Cumhuriyetimize sahip çıkalım, çocuklarımıza
sahip çıkalım…! Büyükler uyansın artık atam! Uyansın! Korkusuzca, senin öğrettiğin gibi ayağa kalksınlar! Mücadelede en önde yer alsınlar! Baba hadi kalk, beraber büyüklerin
kulaklarını çekelim! Hadi onları uyandıralım! Vakit varken, çok geç olmadan, uyandıralım
Atam! Kalk, ne olur kalk! Çocuklarının sana ihtiyacı var, bizi yetim bırakma büyükler gibi!
Boynumuzu eğme büyükler gibi, gözlerimizi yaşlı bırakma büyükler gibi! Bizi ağlatma
büyükler gibi… Hadi baba, uyan artık.. Uyan mavi gözlü babam!
Cumhuriyetin büyümeyen asi kızı,
Senay Tosun