Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği’nden Türkiye’den Hollanda’ya İşgücü Göçünün 60. Yılı Etkinliği

Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği’nden Türkiye’den Hollanda’ya İşgücü Göçünün 60. Yılı Etkinliği

Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, Türkiye’den Hollanda’ya işgücü göçünün 60. yılını 2 Haziran Pazar günü Wijkhuis Schiedam Oost’ta şairlerimizin eşsiz şiirleriyle andı. Etkinliğe katılan şairler Vedat Gültekin, Muzaffer Yanık, Adem Özbay ve Gülşah Şahin, enfes sunumlarıyla izleyicilere unutulmaz anlar yaşattılar. Ayrıca etkinliğe Rotterdam Başkonsolos Muavini Ali Erbaş da yer aldı. Katılımın yoğun olduğu etkinlik, interaktif ve keyifli geçti.
RADYO DENiZ CANLI DiNLE
Açılış konuşmasını, Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği Basın ve İletişim Sorumlusu ve aynı zamanda 60. Yıl Komitesi Başkanı Dursun Surat gerçekleştirdi. Surat, Türkiye’den Hollanda’ya göçün tarihini, ilk gelen kuşakların yaşadığı zorlukları ve yeni jenerasyonun uyumu üzerine önemli bilgiler paylaştı. Surat: Türklerin Hollanda’ya göçü, sadece ekonomik bir hareketlilik değil, aynı zamanda kültürel bir alışveriş ve toplumsal zenginlik süreci olarak değerlendirilebilir. Bu süreç, hem Türkler hem de Hollandalılar için karşılıklı anlayış ve saygı temelinde bir arada yaşama deneyimi sağladı ve sağlamaya devam ediyor.” Dedi

Daha sonra Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Kenan Özyiğit söz aldı. Özyiğit konuşmasında şunları belirtti:
“Şöyle bir düşünün! Göç almayan ve göçsüz büyümüş tarihte bir uygarlık var mı? Mısır, Antik Yunan, Doğu Roma, Osmanlı? O zaman şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, ‘İnsanlık tarihi aynı zamanda göçler tarihidir.’ Hayvanlar göçmezse nesilleri tükenir. Aynı durum insanlık için de geçerlidir. Orta Asya bozkırında 7 çeşit ot var ama Doğu Avrupa ovalarında 2 bin çeşit. Türkler Orta Asya bozkırlarında kalsalardı 600 yıllık büyük bir devlet kurabilirler miydi? 600 yıllık bir cihan imparatorluğunu, Perslerin, Yunanlıların ve Doğu Roma’nın devlet tecrübesini kendi tecrüben yaparak kurabilirsin. Düşünün, Çinlilerin barutu ve kâğıdı Avrupa’ya gelmeseydi, nice olurdu Avrupa’nın hâli? Ya El-Cebir’in cebiri, ya İbn-i Sina’nın tıp ilmi? Biz elimize bavulu aldığımız zaman sadece içine koyduğumuz don gömleği getirdiğimizi düşünüyoruz. Oysa bizimle birlikte Dede Korkut geliyor, Nasreddin Hoca geliyor, Pir Sultan geliyor, Nazım Hikmet geliyor. İnsanlık, kendi çekirdeğine sığmayan filiz gibidir. Bakın, bugün Avrupa’ya göçü konuşurken, yarının gündemi Mars’a göç olabilir.”

Özyiğit’in ardından Rotterdam Başkonsolos Muavini Ali Erbaş konuşma yaptı. Erbaş, kendisinin de bir gurbetçi olduğunu ve bu duyguyu yakından bildiğini, göçün etkileri üzerine daha fazla etkinlik yapılması gerektiğini ve bu etkinliğin başarılı bulunarak devam edilmesi gerektiğini belirtti.

Oturumun moderatörlüğünü Vedat Gültekin üstlendi. Gültekin, interaktif bir şekilde konuklara ve konuşmacılara sorular yönelterek söyleşiyi yönetti. Şairler Muzaffer Yanık, Gülşah Şahin ve Adem Özbay hem göç konusundaki fikirlerini paylaştılar hem de şiirlerini okudular. İzleyicilerin keyifle takip ettiği ve yer yer katkı sunduğu bir söyleşi oldu.
Söyleşi sonrası Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği 60. Yıl Komitesi’nin günün anısına hazırladığı plaketler konuşmacılara takdim edildi. Plaket töreninin ardından dernek üyelerimizin hazırladığı atıştırmalıklar, misafirlerimize ikram edildi. Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği, göçün ve kültürel etkileşimin önemine dikkat çekmek adına bu tür etkinliklerin devam edeceğini belirtti. ikincisi yapılmak üzere sözleşildi.