Hollanda seçim havasına girdi

Hollanda seçim havasına girdi

Zeynel Abidin

22 Kasım Çarşamba günü gerçekleşecek olan parlamento seçimlerinde partiler aday ve programlarını tanıtmaya başladılar. DENK Partinin adaylarından olan deneyimli siyasetçi Ahmet Yıldırım düzenlediği basın toplantısı ile hem partisinin programı hem de kendi yapacakları hakkında bilgi verdi.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Rotterdam Ezzo restoranda yapılan kahvaltılı toplantıda Ahmet Yıldırım, Hollanda’nın 13 yıllık Rutte hükümetleri sayesinde getirildiği çıkmaza ve aşılması güç olan sorunlara değindi. Seçilmesi halinde toplumun sesi olacağına dikkat çeken Yıldırım, sorunların çözümü ve eski Hollanda’nın yeniden inşası noktasında dönük çalışmalar yapacaklarının sözünü verdi. Yapacakları çalışmaları ve toplumun öncelikli sorunlarını 4 ana başlıkta toplayan Yıldırım, yoksulluk, sağlık, konut ve esnaflar ile alakalı ciddi plan, program ve projeler hazırladıklarına dikkat çekti. Basın mensuplarının sorularına da içtenlikle cevap veren Yıldırım, kendine olan haklı güveni boşa çıkarmayacağının da sözünü verdi. Büyük bir motivasyon ve enerji ile bu yola çıktığına işaret eden Yıldırım, seçme hakkı olan herkesi oy vermeye davet etti.

Sohbet havasında geçen toplantıda Ahmet Yıldırım şunları dile getirdi…


Bu kadar yoğun bir iş hayatı sonrasında siyasete olan ilgi nasıl başladı?

Bilgi ve birikimimi paylaşmayı çok önemsiyor ve seviyorum. İnsanlarımızın sorunların çözümüne dönük belli bir görüşümüz, duruşumuz var. Bunun farkında olan hem siyaset camiası hem de bizim etrafımız, benim siyaset arenasında da olmam ve sorunların çözümüne dönük olarak mücadele etmem gerektiği hususunda uyardılar, tavsiye ve telkinlerde bulundular. O zamanlar CDA Partisi’nden Chorlois Belediye Meclis Üyesi olan Lionel Mattijn tarafından partiye davet edildik ve siyaset hayatımız bu şekilde 2006 yılında başlamış oldu. O zamanlar da ırkçı bir partinin muhalefeti ile karşılaştık ve çok zorlu bir dönem atlattık. Bu benim için büyük bir siyasi tecrübe ve deneyim oldu. Hamit Karakuş, Zeki Baran ve ben o dönemde Rotterdam Belediyesinde meclis üyesi idik, Rotterdam Türk toplumuna en yüksek seviyede hizmet verdik. Haklarını savunma, koruma ve yeni haklar elde etmeleri için büyük mücadeleler verdik. Bu mücadeleyi şimdi de DENK Partisi çatısı altında sürdürmek istiyorum. Zira çok badireli, zorlu bir süreçten geçiyoruz.

O dönem pek çok meclis üyesi hakkında suskunlukları ve partilerine teslim oldukları yönünde pek çok söz edildi. Katılıyor musunuz?
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Kendimden örnek vereyim: Kimliğimi, dilimi, inancımı her şeyin önüne koydum. Saklamadım, onlar benim olmazsa olmazlarım. Bu duruşum o gün de böyleydi, bundan sonra da öyle olacak. Ben de değişiklik olmayacak. Toplumumuzun haklarını savunmada da en önlerde oldum. Haklarının alınması, korunması noktasında mücadelem sürecek. Kimse bu manada beni yıldıramaz ve çıktığımız bu yolculuktan döndüremez. Büyük bir motivasyon ve enerji ile bu yola çıktık. Hollanda’da yaşayan Müslüman Türk toplumunun sesi olacağım ve onları ezdirmeyeceğim. O gücü toplumdan alıyorum.
Yen parlamentodan beklentileriniz nedir?

13 yıllık yönetim sonucu ülke çok berbat bir hâlde bir sonraki yeni yönetime teslim edilecek. Her şey yenilenecek. Parlamentonun yüzü değişecek, başbakan da, bakanlar da, koalisyon da yenilenecek. Ben de bunca yıllık deneyimlerimle ve toplum için yaptığım hizmetlerle yenilenen parlamentoda çok iyi işler yapacağıma inanıyorum. Olaylara farklı bakış açımla bu dönemde fark oluşturacağımı düşünüyorum. Sorunlarımız belli, çözümleri de parlamento olduğuna göre, insanlarımız bizi destekleyerek bu sürece ortak edecek; el ele vererek sorunlarımızı çözeceğiz.
Aday sıranız çok arkalarda, bunun sebebi nedir?

Ben yerimi, haddimi bilen biriyim. Eski bir siyasetçiyim ancak DENK Partisi’nde yeniyim. Beni parti yönetimi 35. sıraya koymuşlar, hiç gücenmedim, kırılmadım. Bunca yıl DENK içerisinde çalışmış onlarca insanın önüne geçmeyi ben kendime yakıştıramazdım. Benim adaylık durumum çok geç netleşti. Ama bunu sorun olarak görmem. Partimizin bir yönetimi ve programı var. Bunlar benim için çok daha önemli. Partimiz insanlara neler vadediyor, neler sunuyor, b unlarla ilgilenmek lazım. Bir de ben o meclise gireceksem tercihli oylarla girmeyi önemiyor ve istiyorum. Nedeni de aldığınız oy kadar söz ve güç sahibi oluyorsunuz. Mecliste konuşma yaparken “Ahmet buraya 100 bin seçmenin oyuyla girdi” dedirtmek ve karşınızdakini o şekilde dinletmek çok daha etkilidir. Benim tercihli olarak seçilebilmem için de 20 bin civarında oy gerekiyor. Oy hakkı olan Hollanda Türk toplumunun yüzde 10’u bile oyunu verse, biz çok rahat bir şekilde meclise gireriz. Türkiye seçimlerini önemseyen kardeşlerimizden aynı duyarlılığı, hassasiyeti bekliyoruz. Zira her geçen gün Hollanda’da yaşam şartları ağırlaşıyor, zorlaşıyor. Her bir yurttaşımızın ayrı bir sorunu, sıkıntısı var. Bu sorunları çözmek için lütfen 22 Kasım günü 5 dakikanızı ayırın ve sandığa gidip, oyunuzu kullanın.



Seçildiniz, olası bir koalisyonda yer aldınız. İlk sorun olarak neleri gözlemlediniz, nereden, hangi sorunları çözmekten başlayacaksınız?

Şu ana başlıklar altında ilk yapacaklarımızı sayabilirim:

Yoksullukla mücadele… Konut krizi… Sağlık sorunları… Esnafların sorunları…Yoksullukla mücadele…

Avrupa’nın en zengin ülkelerinden biri olan Hollanda gibi bir ülkede, bir milyona yakın insan yoksullukla mücadele ediyor. Hükümet bu alandaki sorunların çözümü için 2 milyar avro ayırıyor. Çok gülünç bir rakam. Biz bu rakamı sorunun çözümüne dönük bir hale getireceğiz ve acil bir eylem planı başlatacağız. Bu gibi sorunun daha fazla büyümesini engelleyeceğiz. Bu sorun, diğer sorunları da tetikliyor. Bizim öncelikli hedefimiz yoksulluğu bu ülkede bitirmek, en eza indirmektir.

Konut krizi…
Konut krizini de kira bedeli düşük olan sosyal konutlar inşa ederek ve satın alınabilecek konutlar yaparak çözeceğiz. 350 bin konuta ihtiyaç olan bir ülke hâline getirdiler Hollanda’yı. Amsterdam’da on binlerce konutun boş olduğuna dair bir anket bilgisi paylaşıldı. Bu Hollanda genelinde üç aşağı beş yukarı aynıdır. Yani buradaki sorunun temeline inerek çözeceğiz. Konut var, kiralanamıyor, satılamıyor, sebebi nedir? Bunu mültecilerle ilişkilendirmek çok doğru değil. Elbette onlara açılan kontenjan yerli halka açılmıyor ama biz bu sorunun da takipçisi ve çözüme kavuşturucusu olacağız. Korona süreciyle başlayan yatırımlar askıya alındı, ardından Ukrayna kriziyle bu süreç farklı bir boyuta taşındı. Faizlerin iki kat artması yatırımcıları büyük bir tedirginliğe sürükledi, korkuttu. Bunun faturası da millete yazıldı. Güç yetmeyen kira ve konut bedelleri ile insanlarımız çok büyük bir sıkıntı ve sorunun kucağına itildiler. Biz koalisyonda olursak, büyük yatırımcıların, ev bürolarının önünü açarak, işlerini kolaylaştırarak, bu sorunu çözeceğiz.

Sağlık sorunları…
Sağlık çok pahalı oldu Hollanda’da. İnsanlar hasta olmasına rağmen doktora ve özellikle hastaneye gitmekten korkuyorlar. Çünkü daha doktordan eve gelmeden eigenrisico denilen bir fatura postadan içeri atılıyor. Acil vakalarda bile bekleme süresi 3-5 ayı buluyor. İnsanlar başka ülkelerde daha fazla para vererek tedavi olmanın yollarını arıyorlar. Hollanda’nın eski sağlık sisteminin yeniden hayata geçirilmesi için uğraşacağız. Yani “önce insan, sonra kurallar” diyecek bir sistem olması için uğraşacağız.

Esnafların sorunları…
Koronadan etkilenen binlerce küçük ve orta ölçekli esnaflar zor durumda. Ticaretin bel kemiğini oluşturan bu kesimin vergiler ve geri ödemek zorunda oldukları ödemeler yüzünden iflas ve kepenk kapatmayla karşı karşıyalar. Bu kesime de gereken desteği vereceğiz. Onların bu toplumdaki yerlerini koruyacağız.



Seçimlerin önemi…
Bu seçim de her seçim gibi büyük bir öneme haiz. Bunun bilincinde olarak sandığa gitmeli, oy vermeliyiz. Bütün partiler programlarını açıkladılar. Hiçbirinin bu konularda ciddi bir programı yok. Diğer partilerin son yaşananlara değin düşünce ve eylemleri de ortada. DENK Partisi bu manada büyük bir umut olarak toplumu kucaklamaya ve sorunlarını çözmeye namzet tek partidir. Oluşacak olan koalisyonda yer almamız için şimdiki milletvekili sayımızı attırmamız gerekiyor. Bunun için de siz seçmelerimizin desteğine ihtiyacımız var. Bu seçimde herkesin sağduyulu davranacağına ve oylarını kullanacağına inanıyorum. Lütfen sandığa gidin, oyunuzu verin, söylediklerimizi yapamazsak hesap sorun.

Drs. Ahmet Yıldırım Kimdir?
Ahmet Yıldırım. 1972 Ankara doğumlu. Rotterdam Erasmus Üniversitesi mezunu. Tahsil hayatı sonrası Hollanda’nın en büyük bankalarından olan Rabobank’ta ardından yine en büyük emlak şirketi olan Atta Makelaar’da iş hayatı oldu. İş hayatı onun yazarlık alanında bir ufuk açtı ve ipotek ve konut alanında kitaplar yayımladı. 20 yıldır da Doğuş Gazetesi yazarlığı yapan Yıldırım, kendi şirketini kurarak çalışma hayatını sürdürüyor. Yıldırım, evli üç kız çocuğu babası.