
UAD: İsrail, BM Kuruluşlarına Yönelik Kısıtlamalarla Uluslararası Hukuku İhlal Ediyor
Divan, İsrail’in UNRWA’ya yönelik engellemelerinin “hukuken geçersiz” olduğunu ve açlığı silah olarak kullanmanın yasaklandığını açıkladı.
Lahey / Kudüs – 23 Ekim 2025
Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail’in Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarına, özellikle de BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) yönelik kısıtlamalarının hukuki sonuçlarına dair danışma görüşünü açıkladı.
Lahey’deki Barış Sarayı’nda yapılan açık oturumda UAD Başkanı Japon Yargıç Iwasawa Yuji, mahkemenin görüşünü kamuoyuna sundu. Oturuma, Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Fatma Ceren Yazgan, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Yüksel, BM Hukuk İşleri Genel Sekreter Yardımcısı Elinor Hammarskjöld, Filistin heyeti avukatları ve çok sayıda diplomat katıldı.
UAD: Görüşümüz hukuki niteliktedir, siyasi değildir
UAD, bazı ülkelerin “mahkemenin siyasi araç haline geldiği” yönündeki iddialarını reddederek danışma görüşünün tamamen hukuki nitelikte olduğunu vurguladı.
Mahkeme, UNRWA’nın Filistinli mülteciler için hayati önem taşıdığını, kuruluşun tarafsızlığını kaybettiği yönündeki İsrail iddialarının BM’nin bağımsız komisyonları tarafından incelendiğini ve bu iddiaları destekleyen hiçbir bulguya rastlanmadığını açıkladı.
“İsrail açlığı silah olarak kullanıyor”
UAD, Gazze Şeridi’nde insani yardımların engellenmesinin uluslararası hukuka göre yasak olduğunu belirtti. Mahkeme, İsrail’in işgalci güç olarak “yerel nüfusun temel ihtiyaçlarını sağlamakla” yükümlü olduğunu hatırlattı.
Divan, “Açlığın savaş aracı olarak kullanılması uluslararası teamül hukukuna göre yasaktır” ifadesine yer vererek, İsrail’in Gazze’ye insani yardım girişini kısıtlamasının bu yasağı ihlal ettiğini vurguladı.
Mahkeme, ayrıca 8 Ekim 2023’ten bu yana on binlerce sivilin öldüğünü, 866 BM personelinin, 360’ı UNRWA çalışanı olmak üzere yaşamını yitirdiğini açıkladı.
UNRWA’nın dokunulmazlığı vurgulandı
UAD, BM Şartı’nın 105. maddesi uyarınca UNRWA’nın ve BM’ye ait okul, hastane, bina ve hizmetlerin dokunulmazlık kapsamında olduğunu bildirdi.
Mahkeme, “İsrail, BM personelinin ve UNRWA’ya ait tesislerin dokunulmazlığına saygı göstermekle yükümlüdür” değerlendirmesinde bulundu.
Tel Aviv yönetimi UAD görüşünü reddetti
İsrail Dışişleri Bakanlığı, UAD’nin danışma görüşünü “siyasi” olarak nitelendirerek reddetti. Açıklamada, “UAD danışma görüşü, İsrail’e zarar vermeyi amaçlayan siyasi bir girişimdir. İsrail uluslararası yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmektedir” ifadeleri yer aldı.
Filistin: “İsrail’in hiçbir bahanesi yok”
Filistin’in Hollanda Büyükelçisi Ammar Hicazi, UAD kararının ardından yaptığı açıklamada, “Bugün uluslararası hukuk ve insanlık için önemli bir gündür” dedi.
Hicazi, “Açlığı savaş silahı olarak kullanmak, sivillere yardımı engellemek uluslararası hukukta açıkça yasaktır. Mahkeme, İsrail’in bu normları ihlal ettiğini açıkça ortaya koydu” ifadelerini kullandı.
“Hiçbir koşulda İsrail, işgal altındaki topraklarda bulunan BM yetkililerinin ve diğer uluslararası örgütlerin çalışmalarını engelleyemez” diyen Hicazi, İsrail’in işgal altındaki topraklarda egemenlik hakkına sahip olmadığını da vurguladı.
“Mahkemenin belirttiği kurallar İsrail için bağlayıcıdır”
Filistin heyetinin avukatlarından Paul Reichler, UAD’nin kararının “uluslararası hukuk ilkelerini teyit ettiğini” belirterek şunları söyledi:
“Tüm devletler uluslararası hukuk kurallarına uymakla yükümlüdür. Bu anlamda mahkemenin bugün ifade ettiği kurallar İsrail için bağlayıcıdır.”
Reichler, İsrail’in “Filistin topraklarında sivil nüfusa temel yaşam malzemelerini sağlama ve insani yardımı engellememe yükümlülüğünü” yerine getirmediğini ifade etti.
BM ve uluslararası toplum harekete geçmeli
UAD’nin danışma görüşü, bağlayıcı olmasa da uluslararası hukuk açısından büyük önem taşıyor. Filistin tarafı, mahkemenin tespitlerinin ardından İsrail’in yükümlülüklerine uyması için uluslararası toplumun sorumluluk üstlenmesi gerektiğini vurguluyor.
Hazırlayan: Selman Aksünger, Lejla Biogradlija, Burak Dağ
Fotoğraflar: Selman Aksünger / Dursun Aydemir – AA
NL
ICJ: Israël schendt het internationaal recht met beperkingen op VN-organisaties
Het Hof oordeelt dat Israël UNRWA onrechtmatig belemmert en dat het gebruik van honger als wapen verboden is.
Den Haag / Jeruzalem – 23 oktober 2025
Het Internationaal Gerechtshof (ICJ) heeft zijn advies uitgebracht over de juridische gevolgen van de Israëlische beperkingen tegen organisaties van de Verenigde Naties (VN), met name de VN-hulporganisatie voor Palestijnse vluchtelingen (UNRWA).
Tijdens een openbare zitting in het Vredespaleis in Den Haag las ICJ-president Yuji Iwasawa de conclusie van het Hof voor. Onder de aanwezigen waren de Turkse ambassadeur in Den Haag Fatma Ceren Yazgan, de voorzitter van de Turkse parlementaire commissie Justitie prof. dr. Cüneyt Yüksel, VN-ondersecretaris voor Juridische Zaken Elinor Hammarskjöld, Palestijnse advocaten en diverse diplomaten.
“Onze opinie is juridisch, niet politiek”
Het Hof verwierp de bewering van sommige landen dat de ICJ een politiek instrument zou zijn, en benadrukte dat het advies volledig juridisch van aard is.
De rechters onderstreepten dat UNRWA van vitaal belang is voor Palestijnse vluchtelingen en dat Israëlische beweringen over de “gebrekkige neutraliteit” van UNRWA door onafhankelijke VN-commissies zijn onderzocht en ongegrond bleken.
“Israël gebruikt honger als wapen”
De ICJ stelde dat het blokkeren van humanitaire hulp aan Gaza in strijd is met het internationaal recht. Israël, als bezettende macht, is verplicht om de basisbehoeften van de lokale bevolking te waarborgen.
“Het gebruik van honger als oorlogswapen is verboden volgens het internationaal gewoonterecht,”
stelde het Hof, eraan toevoegend dat Israël door het verhinderen van hulpverlening deze regel heeft geschonden.
Volgens de ICJ zijn sinds oktober 2023 tientallen duizenden burgers omgekomen, waaronder 866 VN-medewerkers, waarvan 360 UNRWA-medewerkers.
Bescherming van UNRWA en VN-personeel
Het Hof wees erop dat volgens artikel 105 van het VN-Handvest UNRWA en haar eigendommen immuniteit en voorrechten genieten.
Israël moet volgens het Hof de onschendbaarheid van VN-gebouwen, scholen en ziekenhuizen respecteren, evenals de veiligheid van VN-medewerkers en hulpverleners.
Tel Aviv verwerpt ICJ-advies
Het Israëlische ministerie van Buitenlandse Zaken wees het ICJ-advies af, en noemde het “een politieke poging om Israël te schaden”.
In de verklaring stond dat “Israël zijn internationale verplichtingen volledig nakomt” en dat de conclusie van het Hof “bedoeld is om politieke druk uit te oefenen”.
Palestina: ‘Israël heeft geen enkel excuus’
De Palestijnse ambassadeur in Nederland, Ammar Hicazi, verklaarde na de uitspraak:
“Vandaag is een belangrijke dag voor het internationaal recht en de menselijkheid.
Het Hof heeft duidelijk gemaakt dat het gebruik van honger en het blokkeren van hulp verboden zijn onder internationaal recht.”
Hij voegde eraan toe dat Israël geen enkel recht heeft om het werk van de VN of UNRWA in de bezette gebieden te hinderen, en dat de internationale gemeenschap moet optreden om Israël aan zijn verplichtingen te houden.
“De regels van het Hof zijn bindend voor Israël”
Volgens de Palestijnse advocaat Paul Reichler zijn de normen die door het Hof zijn bevestigd bindend voor Israël:
“Alle staten zijn verplicht zich aan het internationaal recht te houden. Israël heeft als bezettende macht de plicht om basisvoorzieningen te leveren en humanitaire hulp niet te verhinderen.”
Hoewel het ICJ-advies niet juridisch bindend is, heeft het een groot moreel en politiek gewicht.
Palestina roept de VN en de internationale gemeenschap op om Israël verantwoordelijk te houden voor het schenden van internationale humanitaire normen.