
Hollanda Refahını Kaybediyor mu? Ötanazi Vakalarındaki Artış Kaygı Veriyor
Özcan Özbay
Hollanda’da geçen yıl yaklaşık 10 bin kişi ötanazi yoluyla yaşamına son verdi. Bölgesel Ötanazi Denetim Komisyonları’nın (RTE) açıkladığı verilere göre, bu rakam bir önceki yıla kıyasla yüzde 10’luk bir artışa işaret ediyor. Ülkede yıllardır yasal ve düzenli denetim altında uygulanan ötanazi, özellikle son yıllarda artan başvurularla yeniden tartışma konusu haline geldi.
Birlikte Ötanazi Kararı Alanların Sayısı Artıyor
Raporda dikkat çeken bir diğer unsur, ortak ötanazi kararı alan kişilerin sayısındaki belirgin artış oldu. 2023 yılında 34 çiftin birlikte ötanazi kararı aldığı kaydedilirken, 2024’te bu rakam 54’e yükseldi. Üstelik yalnızca eşler değil, yakın aile bireyleri de birlikte ötanazi talebinde bulunmaya başladı. Bu durum, Hollanda toplumunda giderek derinleşen sosyal ve psikolojik sorunların göstergesi olarak değerlendiriliyor.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Hangi Hastalar Ötanaziye Başvuruyor?
Ötanaziye başvuranların büyük çoğunluğu, uzun yıllardır ağır sağlık sorunlarıyla mücadele eden kişilerden oluşuyor. Kanser, akciğer hastalıkları, kalp-damar rahatsızlıkları ve sinir sistemi hastalıkları en yaygın sebepler arasında yer alıyor. Başvuranlar içinde en büyük oranı 70-80 yaş aralığındaki kişiler oluşturuyor. Bu istatistik, yaşlı nüfusun artışıyla birlikte ötanazi talebinin de paralel bir şekilde yükseldiğini gösteriyor.
Ancak rapor, sadece fiziksel hastalıkların değil, psikolojik rahatsızlıkların da ötanazi taleplerinde belirgin bir yer tuttuğunu ortaya koyuyor. Geçen yıl 400’den fazla kişi demans nedeniyle, 219 kişi ise psikolojik rahatsızlıklar sebebiyle ötanazi talep etti. Özellikle 18-30 yaş aralığında 30 genç bireyin ötanaziyi tercih etmesi, toplumda büyük yankı uyandırdı. Genç yaşta psikolojik sorunlar nedeniyle hayatına son vermek isteyenlerin sayısındaki artış, Hollanda’nın refah seviyesi ve sosyal yapısıyla ilgili ciddi endişeleri de beraberinde getiriyor.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Hollanda Refah Ülkesi Olmaktan Uzaklaşıyor mu?
Hollanda, uzun yıllardır sosyal refahın ve bireysel özgürlüklerin en üst seviyede olduğu ülkeler arasında gösteriliyordu. Ancak son dönemde giderek artan ötanazi vakaları, özellikle genç yaş gruplarındaki psikolojik rahatsızlıklara bağlı başvurular, bu refah algısını sorgulatıyor. Ekonomik baskılar, sosyal yalnızlık, yaşlı nüfusun artışı ve bireysel çöküşler, ülkenin eskiye oranla daha zorlu bir süreçten geçtiğine dair güçlü sinyaller veriyor.
Özellikle psikolojik gerekçelerle ötanazi taleplerinin artması, etik ve toplumsal boyutta önemli tartışmalara yol açıyor. Uzmanlar, psikolojik destek mekanizmalarının yetersizliği ve bireylerin giderek yalnızlaşmasının bu durumun temel nedenlerinden biri olduğunu belirtiyor. Hollanda’da sosyal destek ağlarının zayıflaması, sağlık sistemindeki yükün artışı ve bireysel mutsuzluğun derinleşmesi, ötanaziye başvuru oranlarının her yıl artmasına yol açıyor olabilir.
Hollanda’nın Geleceği İçin Bir Alarm Zili mi?
Hollanda’da ötanazi uygulamalarının artışı, ülkenin sadece sağlık politikaları açısından değil, genel refah seviyesi açısından da önemli bir gösterge olarak değerlendirilmeli. Özellikle genç bireylerin ve psikolojik rahatsızlıklarla mücadele edenlerin ötanaziye yönelmesi, toplumsal bir çöküşün sinyali olabilir.
Hollanda, refah seviyesi ve sosyal devlet anlayışıyla dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olarak anılmaya devam etse de, ötanazi verileri artık bir alarm zili çalıyor. Devletin ve toplumun, bireyleri ötanaziye sürükleyen koşulları daha iyi analiz etmesi ve önleyici politikalar geliştirmesi gerektiği açık. Aksi takdirde, Hollanda’nın refah ülkesi imajı geçmişte kalabilir ve toplumsal çöküş daha da derinleşebilir.