Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği’nde “Yazının Göçü, Göçün Yazısı” Etkinliği Düzenlendi
Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği (HADD), Türkiye-Hollanda İşgücü Göçü’nün 60. Yılını Anlamlı Bir Etkinlikle Kutladı
RADYO DENiZ CANLI DiNLE
Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği (HADD) 60. Yıl Komitesi, Türkiye-Hollanda’nın göçünün 60. yılı dolayısıyla “Yazının Göçü, Göçün Yazısı” başlıklı anlamlı bir etkinlik düzenlendi.
21 Eylül Cumartesi günü gerçekleşen etkinlik, göçün toplumsal, kültürel ve edebi yansımalarını ele aldı. Rotterdam’da bulunan dernek binasında düzenlenen program, geniş bir katılımla faaliyetlerini sürdürüyor.
Göçün Kültürel İzleri Üzerine Dostluk Sofrası ile Başladı
Etkinlik, saat 18:00’de üyelerin hazırladığı ve “dostluk sofrası” olarak sunulan geleneksel Türk mutfağından lezzetlerin sunulduğu bir yemekle başladı. Dernek Üyeleri ve davetliler, göçün hem kültürel hem de bireysel boyutlarını paylaşma fırsatı buldu.
Dostluk sofrası, yalnızca fiziki kültür anlamında bir buluşma değil, aynı zamanda iletişimler arası etkileşimin simgesi olarak etkinliğe sıcak bir başlangıç sağladı.
Kenan Özyiğit’ten Göçün Toplumsal ve Kültürel Dönüşümlerine Vurgu
Programın resmi olarak yayınlanması, saat 19:00’da Dernek Başkanı Kenan Özyiğit’in açılış konuşmasıyla yapıldı. Özyiğit, konuşmasında göç olgusunun toplumlar üzerinde bıraktığı derin etkilerden bahsetti ve bu etkilerin özellikle edebiyat ve sanat olaylarına yansımalarını değerlendirdi. Göçün yalnızca fiziksel bir hareket etmediğini belirten Özyiğit, bunun toplumsal ve kültürel dönüşümün de tetikleyicisi olduğunu vurguladı. Göçmenlerin yaşadıkları deneyimlerin edebiyat, müzik ve diğer sanat dallarında iz bırakmasının kaçınılmaz olarak değindi. Özyiğit, “Göç sadece fiziksel olarak bir yerden başka bir yere atılmıyor, aynı zamanda o bölgede üretilen kültürel değerlerin de ev sahibi toplumlara yaşadığıdır.
Göç ve Edebiyat İlişkisi Moderatör Vedat Gültekin’in Yönlendirmesiyle Tartışıldı
Etkinliğin moderatörlüğünü gazeteci ve yazar Vedat Gültekin üstlendi. Gültekin, konuşmasında göçün edebiyatının mevcut olduğunu ve göçmen yazarların bu süreçte kazandıkları yeni kimliklerini anlattı. Göçmen yazarların yaşadıkları deneyimlerin, farklı kültürlerle olan iletişimlerinin edebi formları ve anlatım biçimlerini nasıl dönüştürdüğünü vurguladı. Gültekin, “Göç, edebiyata yeni kimlikler ve anlatım biçimleri kazandırılıyor. Bu yazarlar, yaşadıkları kültürel çatışmaları oyunlarına yansıtarak zengin bir edebi dünya eserleri yaratıyorlar” dedi.
Yazarlar Göçün Edebiyat Üzerindeki Yansımalarını Anlattı
Etkinliğin en dikkat çekici bakımının biri, göç ve edebiyat ilişkisine ilişkin gelişmelerin incelenmesi oldu. Yazarlar Durdu İsmail Coşkun, Nergis Şahin ve Naciye Dumanoğlu, göçün edebi dünyaya olan katkılarını ve bu süreçte kültürel kimliklerinde ortaya çıkan değişimleri tartıştı.
Durdu İsmail Coşkun, tarih boyunca göçlerin mevcut olduğunu ve bu süreçte bir taşıyıcı rolünün nasıl sürdürüldüğünü anlattı. “Dil, insanın yanında götürdüğü en temel enstrümandır” diyen Coşkun, göçün getirdiği evliliğin edebiyata nasıl yansıdığını da örneklerle açıkladı. Göçmen yazarların dil ve kimlik üzerine verdikleri mücadeleleri anlatarak, edebi eserlerin bu sürecin nasıl dönüştüğünü değerlendirdi.
Nergis Şahin ise, göçün 60. yılında “göçmen ruhu”nu hala taşımayıp taşımadığımızı sorguladı ve artık ev sahibi varlığımızı kabul etmemiz gerektiğini belirtti. Konuşmasının ardından kendi yaptığı bir tabloyu derneğe hediye ederek sanata olan katkısını sund
Diğerlerinden biri olan Naciye Dumanoğlu ise, göçmen bir kadın olarak yaşadığı ilk deneyimlerini samimiyetle paylaştı. Avrupa’ya göç eden Türk gelinler ve damatların karşılaştığı kültürel uyumsuzluklar ve göçmenlerin yaşayabilecekleri yaşamlarına katıldığını anlattı. Dumanoğlu, “Göçmen varlığı, sadece zorluklarla değil, aynı zamanda renkli deneyimlerle dolu bir şekilde biliniyor
Gecenin Sonunda İsa Kızılöz Türküleriyle Sahne Aldı
Etkinlik, halk müziği sanatçısı İsa Kızılöz’ün sahne almasıyla sona erdi. Kızılöz, seslendirdiği Türk halk müziği eserleriyle yaşadığına dair duygusal anlar yaşattı. Onun türküleri, hem Türkiye’den Hollanda’ya göç edenlerin hikayelerini hatırlatırken hem de iki kültür arasındaki derin bağların müzikal bir şekilde devam ettiğini hatırlattı
DENiZ TV OLARAK IZLE
Göçün Edebiyat ve Sanat Üzerindeki Kalıcı İzleri
Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği, bu anlamlı etkinlik, göç olgusunun sadece güncel bir olay değil, aynı zamanda edebiyat ve sanat dünyasında derin izler bırakan bir süreç olduğunu bir kez daha gözler önünde serdi. Göçün bireyleri ve toplumlar üzerindeki mevcut edebiyat ve müzik aracılığıyla yeniden hatırlanan, kültürel zenginliklerin paylaşılmasının bir kez daha deneyimlendiği, Türkiye-Hollanda göçünün 60. yılı kutlamasıyla düzenlenen bu etkinlikle, edebiyat ve sanatın göç hayatlarının üzerinde derin etkisi ve kültürün gelişimindeki göçün önemi vurgulandı.