“DANİELLE HANIMIN AİLESİ BABAMI ZORLA ALIKOYAN BİRİ DURUMUNA DÜŞÜRMEK İSTİYOR”
Özcan Özbay (Özel Haber)
Son dönemlerde gündemi oluşturan Hollanda`lı anne ve Türk baba arasında yaşananlar Hollanda sınırlarını aşarak Türkiye ye ve bura da da Müge Anlı nın programına kadar ulaştı. Anne Danielle Hollanda da, Baba Ali ise Türkiye de kalmak durumunda kaldı.
Konu ile ilgili olarak olayın en yakın şahitlerinden biri olan Ali Korkmaz ın oğlu Ömer Korkmaz ile yaptığımız görüşmede oğul Korkmaz, babasının yeni eşinin ailesinin babasını baştan beri hiç istemediğini belirterek “Babam hakkında yaptıkları suç duyurusunda babamı, çocukları zorla Türkiye ye kaçıran ve burada zorla alıkoyan biri olarak kamuoyuna göstermek istiyorlar. Bu tamamen yalan ve yanlış. Çünki Babam ve Danielle hanım birlikte yaşamaya başladıktan sonra 2017 yılının yazında Türkiye ye yerleşme kararı alarak birlikte Türkiye ye gittiler ve burada kalabileceklerine karar verdikten sonra gerekli evraklar için Danielle hanım Hollanda ya geri dönerek işlemleri tamamlayacak ve bir süre sonra kendisi de Türkiye ye babamın yanına gidecekti. Ama her ne olduysa bayan Danielle hanımın Hollanda ya dönmesinden sonra oldu. İki hafta boyunca telefonlara cevap vermeyen bayan Danielle polise giderek ailesinin baskısı ile şikayette bulunmuş. Babamın çocukları ve kendisini zorla Türkiye de alıkoyduğunu ve kendisinin kaçarak Hollanda ya geri döndüğünü ama çocukların Türkiye de kaldığını söylemiş. Polis te bu bilgilerle babam hakkında yakalama kararı çıkartmış. Bu nedenle de babam Hollanda ya gelerek haklarını savunamıyor.”dedi.
Babasının kendisini aklayabilmek için tüm çareleri kullanmaya başladığını da belirten Ömer Korkmaz ” Bu saatten sonra babamın hollandaya girme imkanı yok edilmiştir. Çünkü bu durumda gitse dahi direk tutuklanacak. Danielle hanım ifadelerinde zorla tutulduğunu, işkence gördüğünü ifade ettiği için direk tutuklama kararı çıkartılmış. Tabikii bir mahkemede türkiyede açıldı. Bu süreçte biz defalarca mahemeye söylemiştik. Çocukların kaçırılma riski olduğunu. Hollandada bir program var ” ontvoerd” diye. Çocukları nasıl kaçırdıklarını, nasıl operasyon yaptıklarını, kahramanca nasıl yaptıklarını bir üslupla yayınlıyorlar bunu. Biz mahkemeye dedik, bunlar yaşanıyor ve videolarla gösterdik. Bu çocukların kaçırılma riski olduğunu tüm delillerle mahkemeye sunduk. Annesiyle beraber kalsın tabikii çocuklar ama kontrollü ve belli sınırlama içerisinde. Kaçırılma riski azaltılacak şartıyla. O sırada mahkeme bir ara karar aldı. Çocukların annesiyle türkiye sinrılarını içinde kontrolsüz bir şekilde görüşebilme kararı. Ve böyle bir karar karşısında kaçırlıma riski söz konusu olduğundan dolayı babam çocuklarını görüştürmedi. Halbuki bu mahkeme kararına kadar çocuklar çok güzel bir okulda muhteşem bir eğitim aldılar. Çok kısa bir dönemde dilimizi dinimizi kültürümüzü öğrenmeye başlamışlardı. Eğitim aldıkları okulda taktir teşekür belgelerini alma başarısını gösterdiler. Mutlu huzurlu sağlıklı olmasa idiler bu başarıyı kısa bir zaman içerisinde yapmalaları mümkünmüydüki?”dedi.
Danielle hanımın Türkiye de yayınlanan Müge Anlı nın sunduğu Tatlı Sert programına müracaatı ile de gündemde daha çok konuşulmaya başlayan konu hakkında da konuşan oğul Ömer Korkmaz ” Şuanda 1 haftadır müge anlı ile tatlı sert programına çıktı danielle hanım. Ve malesef programda babam çok kötü bir insan olarak yansıtılıyor. Halbuki doğumlarından itibaren çocuklara bakan, okuluna götüren, her türlü ihtiyaçlarını karşılayan maddi manevi babamdi. Bunlar programda söz konusu bile edilmiyor. Ve enkötüsü düşünmek dahi istemiyorum bu saatten sonra çocuklar alınıp hollandaya götürüldüğünde anneye dahi verilmiyecekler. Koruyucu aile adı altında, genelde hollandanın tutumu lesbiyen veya homo ailelerine verilecektir çocuklarımız.”dedi.
Babası Ali Korkmaz ın Cumhurbaşkanına da bir mektup yazarak yardım istediğini ancak bekledikleri cevabı alamadıklarını belirten Korkmaz “Babam sayın Cumhurbaşkanımıza konuyu açıklayan ve pedegoglarında raporlarının bulunduğu bir mektup gönderdi. Ama ne yazıkki bu konuda beklediğimiz cevabı alamadık. Kimse konu ile ilgilenmedi.”dedi.
Ali Korkmaz ın Cumhurbaşkanı na yazdığı mektup şöyle;
RECEP TAYYIP ERDOGAN
TÜRKIYE CUMHURIYETI CUMHURBASKANI
SAYIN CUMHURBASKANIM
7-8 Ocak 1995 tarihinde Hollanda ziyaret ve toplantilarinizda size refakat eden gurubun sorumlusu olarak sizi o samimi durusunuzla tanimistim. Hatirlamaniz ümidi ile ekte o günlere ait 2 resmi paylasiyorum. Iki kiz çocugumun Hollanda ya iade edilme durumu söz konusu oldugu için son çare olarak size yazmak mecburiyetinde kaldim. Konu benim sahsi meselem olmakla beraber tüm çaba ve gayretlerimin yetersiz kaldigini gördügümden ve siz Devlet büyügümüzün bu konudaki hassasiyetini bildigimden son bir sebebe daha müracaat etme ihtiyaci duydum.
1980 yilindan bu tarafa Hollanda yasiyorum ve çift vatandaslik hakkina sahibim. 2000 yilindan itibaren Daniel isimli Hollandali bir bayanla resmi olmayan evlilik yaptim ve Allah bize 2 kiz çocugu (Zeliha 8, Sultan 7) nasip etti. Çocuklarimda benim gibi hem Hollanda hem de Türk vatandasi, esim ise Hollanda vatandasidir. 2017 yili yazinda Türkiye ye dönüs karari alarak esim ve çocuklarimla birlikte Sakarya ya yerlesmeyi uygun gördük. Bu karari almamizdaki tek faktör çocuklarimizin kiz çocugu olmasi ve ülkemizde ahlak ve dini hassasiyetlere uygun olarak yetismeleri içindi. Maalesef gayri Müslim olan esim bazi evrak islemlerini halletmek için 1 haftaligina gittigi Hollanda dan (Ailesi ve Holanda makamlarinin baskisi ve iknasi ile) geri dönmedi ve hakkimda ÇOCUK KAÇIRMA VE ALIKOYMA davasi açti. Dava halen Sakarya 1.Aile Mahkemesinde görülmekte olup 12 Eylül 2018 tarihinde karar verilme egilimindedir.
Kizlarimiz Sakarya ilinde nitelikli ve özel bir okulda egitimlerine devam etmektedirler. Bu kadar kisa bir sürede dilimizi gayet güzel ögrenmis olup, dinimizi ve kültürümüzü en iyi sekilde ögrenmeye devam etmektedirler.
Adalet Bakanligimizin Hollanda adina taraf oldugu davada olayin ÇOCUK KAÇIRMA olmadigini ve birlikte alinan bir karar oldugunu tüm ayrintilari ile ispat (Türkiye ye birlikte gelis biletleri, resimler, videolar ve taniklar sayesinde ) etmis olmamiza ragmen mahkemenin kanaatinin kizlarimi Hollanda ya iade etme egiliminde oldugudur.
Pedagog raporlari da kesin bir sekilde çocuklarin Türkiye de ve babasi ile birlikte kalmak istediklerini ortaya koymaktadir. Bütün bunlara ragmen mahkeme davayi bir an önce prosedürel olarak tamamlamak egilimindedir. Mahkemenin çocuklarin Türk vatandasi olmasini, Türkiye de yasamayi tercih etmelerini, babalarinin yaninda kalmak istemelerini ve de psikolojik ve ruhsal gelisimlerini dikkate almadigi görülmektedir.
Benim açimdan menfi bir karar çikmasi durumunda Hollanda makamlarinin çocuklarimi bir daha asla görmeme izin vermeyecegi, hatta Hollanda ya giris yapmam durumunda ÇOCUK KAÇIRMA dan dolayi tutuklayacagi yönündedir. Bu tür konularda Hollanda makamlarinin nasil bir tavir sergiledikleri sizlerinde malumudur.
Ayni zaman da iade edilen yada ailesinden alinan çocuklarin ESCINSEL bakici ailelere teslim edildigini belirtmek isterim. Konu ile ilgili bilgiyi ekte sunuyorum.
Çocuklarin iadesi durumunda, Hollanda da nasil bir ahlaki ve dini bir anlayisla yetistirileceklerini siz Sayin CUMHURBASKANI mizin yüce takdirlerine birakiyorum.
Yarin Allahin huzurunda sorumlu tutulacagimi ve hesaba çekilecegimi çok iyi bildigimden bu konudaki mücadelemi her türlü bedele razi olmak kaydi ile sonuna kadar sürdürecegim.
Sayin Cumhurbaskanim, her ne kadar bu çocuklar benim kizlarim olsalar da Devletimizin büyügü ve lideri olarak da sizlerinde torunlari sayilirlar.
Çok büyük bir mücadelenin içinde oldugunuzu bilmeme ragmen bu konuda sizden yardim istemek zorunda kaldim. Sebepler noktasinda önce siz Sayin CUMHURBASKANI mizin sonra da her seyin sahibi olan yüce Allah in kapisini çaliyor, durumumu ve halimi arz ediyorum.