SORUNSUZ BİR YAŞANTI YOK

SORUNSUZ BİR YAŞANTI YOK

Mustafa Koyuncu / Den Bosch

Hollanda Türk Kadınlar Derneği’nin Den Bosch şehrinde düzenlediği “Anneler Buluşuyor, Artık Anneler Yalnız Değil” konferansına bayanların katılımı yoğundu.

Konferansta açılış konuşması yapan Holanda Türk Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu Bşkanı Sibel Saki,” Aile içi sağlıklı iletişimin önemini vurguluyacagimiz bu akşamda, Sanırım teknoloji ilerledikçe, insanlar arası iletişim gerilemeye başladı. Dünyamızdaki yaşamın güzelliğini kacirdigimizin farkında bile değiliz. Kendimizi avuç içi büyüklüğündeki dünyaya hapsediyoruz. Elbette teknoloji yaşamımızın bir parçası olup, hayatımızı kolaylaştıracak ama hayatımızın yerini almamalı. Sağlıklı iletişim denildiğinde benim aklıma sağlıklı yarınlar, yani sağlıklı nesiller geliyor. Sağlıklı cocuklar yetiştire bilmek için onlarla iletişim halinde olup kaliteli birlikde zaman geçirmenin gerekiyor. Sağlıklı iletişimin önemi sadece anne ve çocuk ilişkisinde degil, iş hayatınızda, özel hayatınızda hatta eşler arasında’da önem taşıyor.Ben şuna inanıyorum ilgi ve alaka gösterilen herşey güzelleşir, yani hayatınızdaki insanlarla iletişimde kalın ve ilgileninki yaşamları güzelleşsin”. Diyerek sözlerini tamamladı.

Konferansa Türkiye’den barkovizyon görüntüsü ile katılan Üsküdar üniversitesinden uzman psikolog dr Çiğdem Demirsoy katılımcılara aile içi sorunlar hakkında barkovizyon vasıtasıyla canlı yayında yaptığı konuşmada,

“Sorunsuz bir yaşam yoktur. Sorunları çözmenin temelinde sağlıklı iletişim vardır. Her ailede güçlülükler yaşanır. Yeni aldığınız arabada bile ufak tefek sorunlar olur. Ailede herkesin aynı düşüncede olması mümkün değildir. Çocuklar ve anne baba arasında çözümsüz çatışmalar yaşanması diyalog eksikliğinden gelmektedir. Orta noktasını bulmak bazen mümkün olmayabilir. Bazı sorunlara BİZ bilinciyle yaklaşınca bazen çözebilirsiniz. Sorunları çözmede acelecilik yapmayınız, ilişkilere zarar verirsiniz. Problemler, duygular yoğunken acele ederseniz gerginlikle karşılaşabilirsiniz. İnsanların birbirine kızgın olduğu anlarda birbirlerini sert şekilde suçlarlar, yargılayıcı olurlar, dikta ederek hep ben haklıyım diyerek egoist olurlar, birbirlerine zarar verirler. Bu durumda bu kişileri sakinleştirip zaman kazanmaya çalışmalısınız. Susmak problemleri çözmez, Susmakta, kavga etmekte yanlıştır, Duyguları iyi yönetmek lazım. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Çok yerinde bir deyimdir. Duyguları bu deyime göre yönetirseniz bazen çözüme ulaşabilirsiniz. Pozitif bakabilmek olumsuzlukları fırsata çevirebilmek önemli. Soruna değil çözüme odaklanmak gerekmektedir. Kimse mükemmel değildir. Hedefe adım adım gidip sorunları iyi anlamak kullandığımız dil bakış açımıza bağlıdır. Israr ederseniz gerginlik artar. Ailenin sorunları asgari düzeye indirmesi, zaman geçirmesine bağlıdır” dedi.