Ey insan! Sevgi yolunda karındaşım ve en güzel koşuda yoldaşım olur musun?

Ey insan! Sevgi yolunda karındaşım ve en güzel koşuda yoldaşım olur musun?

Zaman su gibi akıp geçerken mücadelenin ve direnişin ortasında, karanlığın sonunda gelecek olan o en güzel günlerin umuduyla dolup tasarken yüreğimiz, bizleri buraya, sizin karşınıza getirdiler hakim bey! Beni, karındaşlarımı, yoldaşlarımı suçladılar! Utanmadan.. Korkmadan..

Her neyse, nerede kalmıştık hakim bey? Dediğim gibi, iddianamede belirtilenlerle benim ve yol arkadaşlarımın hiç bir alakası yoktur! Suçlamaların hiç birini kabul etmiyorum! Biz, soyumuz tükenmeye yüz tutmuşlar, hala bir insan kalabilme mücadelesi içerisindeyiz. İnsanlığın bu kadar dibe vurduğu ve yerleri süpürdüğü bir dönemde belki de en ağır mücadeleyi veriyor ve en zor olan koşuların birini koşuyoruz. Bizim mücadelemiz alışılmış olan silahlı, bombalı, kan akıtmalı bir mücadele değildir, bizim belimizde silah bulamazsınız, biz kimseye silah doğrultmayız, kalp kırmayız, bizim mücadelemizdeki tek silahımız SEVGIDIR..! Zaten insanlığını kaybetmişlere, insandan azmışlara karşı başka bir silah kullanılmaz hakim bey. Biz sevginin kuvvetine, gücüne inanan insanlarız! Sizi de anlıyorum hakim bey, inanamıyorsunuz.. Bizim neslimizin tükendiğini düşünüyorsunuz fakat inanın bizim neslimiz daha tükenmedi aksine bizim neslimizin filizleneceği bir dönemin bizleri beklediğine inanıyoruz. Haklısınız hakim bey, insanların aşk’ı, sevgiyi, saygıyı bu kadar basitleştirdiği pislik yığınları içerisindeyiz. Etrafımıza baktığımızda sevgisizlik ve saygısızlık almış başını gidiyor. İki dakikalık zevklerin adını aşk ve sevda koymuşlar, insanlar birbirlerine çıkarı olduğunda yârdim eder olmuş, düşene el uzatmayı bırak, düşüne bir tekme daha atar olmuşlar.  İnsanlığın bu kadar dibe vurduğunu gördükten sonra inanmamanız gayet anlaşılır bir durum! Ama bizim kalemimizi kırma, kırma ki sevgi tohumları ekebilelim, sevgi ağaçlarının filizlenmesine karşı koymayın, biz davamıza ve insanlık sevdamıza inanan çocuklarız, bir gün sevgi kazanacak hakim bey. Ya kazanacak, ya kazanacak!

En güzel mücadele insan kalabilmek için verilen mücadeledir ve İbn-i Akbar’ın dediği gibi “en sağlam direniş kalbi temiz tutmaktır”. Biz mücadelemizin baharında insan kalabilmeye çalışırken, kalbimizi temiz tutmaya çalışırken bazıları bize “saf” diyor Hakim bey. Saflıkla ne alakası var? Size soruyorum! Kalbimizin temiz oluşu insanlığımızdan gelir. İnsanları hatalarıyla yargılayıp damgalamayız. Evet, yapılan hataları dile getiririz fakat hatalardan ders çıkartılsın diye. Yoksa, insanların geçmişi bizi ilgilendirmez. Mühim olan hataları tekrarlamamak, aslolan geleceğe ve en önemlisi bu günümüze bakmaktır. Hani, kimse bu dünyada sütten çıkma ak kaşık değil… İnsanoğludur bu, hata yapar hakim bey!

İnanıyoruz hakim bey, kadınlarımızın bir gün cinsel obje olarak görülmeyeceği günlere ulaşacağımızı ve bebek bezinden bile tahrik olanların soyu kuruyacağına inanıyoruz! Aşkların, sevdaların iki dakikalık zevk yerine ömürlük olacağına inanıyoruz! Düşen bir garibana tekme atmak yerine el uzatılacağına inanıyoruz! Komşumuz aç yatarken bizlerin bir gün tok yatmayacağına, ağlayan çocukların gözyaşlılarının dineceğine, kısacası; en güzel mücadelenin ve en güzel eylemin yol açacağı insanlık devrimine inanıyoruz hakim bey!

Bizi buraya, sizin karşınıza çıkartanlara sorun, bizim inandığımızın yüzde kaçını hayatları boyunca yerine getirmişler? Ama siz zahmet etmeyin hakim bey, hatta hiç sormayın. Biz inandığımız yola din, dil ve ırk ayrımı yapmaksızın çıktık. Zati muhteremler bizim inandıklarımıza inansalardı ve hayatlarına geçirmiş olsalardı bizlere destek yerine köstebek olmaz ve bizden şikâyetçi olup sizin karşınıza çıkartmazlardı!

Hakim bey, karar sizin. Size karşı boynumuz kıldan incedir, kalemimizi kırmak sizin elinizde fakat kırdığınız bir kalemle sadece bizleri dar ağacına değil, bitmeye tükenmeye yüz tutmuş insanlığı da dar ağacına göndermiş olacaksınız. Arkanızdaki “adalet”  yazısına vereceğiniz kararla bir ikinci kez güldürmeyin. Hüküm sizindir hakim bey…

Loca Gundi