HOLLANDA SINIR DIŞI ETMEDEN ÖNCE, TÜRKİYE UYANIKLIK YAPTI VE ANKARA’YA ÇAĞIRDI.
Hollanda parlamentosunda bugün (çarşamba) gündemde tartışılırken, Din İşleri Ataşemiz Yusuf Acar’ın pazartesi akşam Ankara’ya uçtuğu öğrenildi.
Türk İslam Federasyonu kurucusu ve eski başkanı İbrahim Görmez, ”Hollanda’da öksüz kaldık” dedi
Fırtınayı De Telegraaf gazetesi başlatmıştı.
İlhan KARAÇAY’ın haberi:
Hollanda Diyanet Vakfı başkanı Yusuf Acar ile bir süre önce görüşmüş ve kendilerine yayınlamış olduğum kitabımı armağan etmiştim.
Hollanda’da Türkiye ve Türkler aleyhine yaptığı yayınları ile başımıza bela olan De Telegraaf Gazetesi, birnci sayfada yayınladığı ve iç sayfalarda sürdürdüğü haberlerinde, Diyanet teşkilatının tamamına dinamit koyarcasına asılsız iddialarda bulundu.
Haberlerde, Lahey Büyükelçiliğimiz nezdinde Din İşleri Müşavirliğini yürütmekte olan ve aynı zamanda Hollanda’da Diyanet Vakfı Başkanı olan Yusuf Acar’ın, uluslararası casusluk nedeniyle köşeye sıkıştırıldığı iddia ediliyor.
Gazetenin iddialarında, Diyanet Vakfı Başkanı’nın, Ankara adına, Hollanda’daki Gülen hareketi hakkında istihbari faaliyette bulunduğu belirtiliyor.
Haberde Güen cemaati mensuplarının Türkiye’de terörist olarak takibata uğradıklarına da yer verilmiş.
Aynı haberde, Türkiye’deki fişleme listesinde, Hollanda’daki Gülen Cemaati mensuplarından çok sayıda kişinin yer aldığına dikkat çekiliyor.
Hıristiyan Demokrat Partisi CDA’nın, Türkler tarafından, Gülencilerin Hollanda’daki Kalesi olarak nitelendirilmesi sonrasında, CDA Grup Başkanı Buma, Büyükelçimiz’in Dışişlerine çağrılmasını ve Yusuf Acar’ın da sınır dışı edilmesini istedi.
De Telegraaf gazetesi, “CAMİLERİN ŞEMSİYE KURULUŞU BAŞKANI, ANKARA’NIN UZANTISI OLARAK ÇALIŞIYOR” ve ‘BÜYÜKELÇİLİK ATEŞ ALTINDA’ başlıkları ile yayınladığı haberlerde şöyle denildi:
(Deventer eski Başkonsolosumuz Orhan Ertuğruloğlu’nun çevirisi ile.)
Türkiye Büyükelçiliği çalışanının istihbari faaliyette bulunması Hollanda ile Türkiye arasında yeni bir diplomatik krizle sonuçlandı. Hıristiyan Demokrat Parti CDA, Gülenciler’in Kalesi imiş. Partinin Meclis Grup Başkanı Buma son derecede tepkili: ‘Bu iddia şaşırtıcı ve kabul edilemez.’
Diyanet ve Türkiye Büyükelçiliği casusluk suçlamasını sert bir dille tekzip etmişti. “Ankarayı hedef alan ihbar raporları kesinlikle yanlıştır” denilmişti.
Fakat bugün artık inkarın anlamı kalmadı. Hollanda’daki Gülen hareketi sempatizanlarının adlarını Ankara’ya sızdıranın, Diyanet Vakfı Başkanı’ndan başkası olmadığı ortaya çıktı.
De Telegraaf gazetesinin araştırmasından bu ayan beyan belli oldu. Sorumuza cevaben Hollanda’da görevli olduğu Türkiye Büyükelçiliği Makamında Yusuf Acar, bunu kendi ağzından ikrar ediyor. Vakıf Sözcüsü Ayhan Tonca, “Şahıs Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı olduğundan, yönetimle arasında “ciddi bir sorun var” diyor. Tabii Türkiye Büyükelçiliği de zor durumda kalıyor. Bir diplomatik kaynak Acar’ın “Faaliyetlerini büyükelçinin bilgisi dışında sürdürdüğüne”işaret ediyor.
Buma, iftiraya tepkili
Buna rağmen CDA lideri Sybrand Buma çok tepkili. Partisi, raporda Gülen Hareketi’nin Kalesi olarak itham ediliyor.
“Sözkonusu iftiralar gülünç ve gerçek dışı. Ankara’nın propaganda konusunda ne kadar aşırı gittiğini gösteriyor. Türkiye hükümetinin, Hollanda’nın iç işlerine karıştığının yeni bir kanıtı. Bu müdahale şaşırtıcı ve kabul edilemez. Kabine, büyükelçinin dikkatini çekmeli” diyor Buma.
Bununla birlikte, listede sadece CDA’nın adı geçmiyor. Acar, Türkiye’de terör örgütü olarak nitelendirilen İslami ruhani Fethullah Gülen’in denetimindeki birçok şirketi,yardım kuruluşlarını, okulları ve diğer örgütleri de tadat etmiş.
Diyanet, Hollanda dışında da tartışma konusu. Türkiye’deki Cumhuriyet Gazetesi’nde ve Alman Die Welt’de yer alan haberler vesilesiyle diyanete bağlı 38 ülkedeki camilerde görevli imamların “casus” oldukları açığa vurulmuştu.
Temmuz ayındaki başarısız darbeden sonra kurulan Parlamento Araştırma Komisyonu’na sunulan elli kadar rapor, fotoğrafları, isimleri ve örgüt yapılarını içeriyordu.
(Bu raporların Diyanet Müşaviri tarafından mı, yoksa Cumhuriyet ve Die Welt gazetesinde yer alan haberlerden hareketle mi hazırlandığı Telegraaf’ın inceleme yazısında açıkça belirtilmiyor)
Ankara, Fethullah Gülen’i habis bir zeka olarak görüyor ve taraftarı olduğundan şüphelendiği kişilere karşı ülkesinde cadı avı başlatmış durumda. Darbeden sonra 125.000 kişi ya işten atıldı veya hapsedildi. Bunların arasında askerler, hakimler, gazeteciler ve bilim adamları var.
Başarısız darbenin Hollanda’da da etkileri oldu. Geçen yaz yüzlerce Erdoğan taraftarı sokaklara döküldü. Hollanda’daki Gülen taraftarları tehdit edildi. Boykot edilecek şirketlerin listeleri dağıtıldı. Hollanda parlamentosu burada “Ankara’nın uzun kolu” olduğundan şüpheleniyor.
Sefaret çalışanı ve Diyanet Vakfı Başkanı Yusuf Acar’ın raporu, bu yangını körüklüyor. Ancak, Acar işin içinde “casusluk” olduğu iddiasına şaşkınlıkla bakıyor. ”Listeyi internetteki verilere göre yaptım Türkiye’den Hollanda’daki camilerde görevlendirilmek üzere gönderilen 145 imam da istihbari faaliyette bulunmuyor” diyor.
Acar “Bu konuda İmamlar’a herhangi bir çağrı yapılmadı” diye ekliyor.
Türkiye Büyükelçiliği’nden bu konuda bir açıklama yapılmadı Gülen hareketi sözcüsü ise, duruma çok şaşırmış: “Fişleme listesi haberleri doğruysa bu çok yanlış ve kabul edilmez” diyor”.
De Telegraaf’ın yayınları ertesi günlerde de devam ederken, konu Hollanda parlamentosunda ele alındı. Konu bugün (çarşamba) mecşiste tartışılırken, Yusuf Acar’ın geçtüğimiz pazartesi akşamı Türkiye’ye uçtuğu öğrenildi.
Hollanda sınır dışı etmeden önce, daha uyanık davranan Türkiye, Yusuf Acar’ı Ankara’ya çağırdı. Böylece de Lahey parlamentosundaki tartışmanın ateşi düşmüş oldu.
Hollanda Türk İslam Federasyonu kurucularından ve eski Başkan İbrahim Görmez, ”Hollanda’da öksüz kaldık” dedi.
Diyanet görevlisi Yusuf Acar’ın Ankara’ya geri çağrılması, 145 caminin yöneticileri ve müdavimleri arasında üzüntü yarattı.
Konuyla ilgili olarak görüşlerini belirten, Türk İslam Dernekleri Federasyonu’nun kurucusu ve eski Başkanı İbrahim Görmez, ”Nedir bu başımıza gelenler. Hollanda’da tamamen öksüz kaldık. Aylardır Büyükelçimiz yok. Aylardır Din İşleri Müşavirimiz yok. Büyükelçimizin yerine maslahatgüzar, Din İşleri Müşavirimizin yerine Din Ataşesi bakıyor. Burada derdimizi anlatacağımız kimse kalmadı. Bizi dinleyecek olan Ankara’ya da ulaşmak zor.
Dilerim, Ankara bizim buradaki zorluklarımızı çabuk anlar ve sorunlarımıza bir çözüm getirir.” dedi.
Warning: Undefined variable $post in /home/radyodeniz/domains/radyodeniz.com/public_html/wp-content/themes/newses/inc/ansar/hooks/hook-single-page.php on line 180