Cumhuriyetimizin 102. Yılı Hollanda’da Gurur ve Coşkuyla Kutlandı
Özcan Özbay
Cumhuriyetimizin 102. kuruluş yıl dönümü, tüm yurtta olduğu gibi yurt dışında da büyük bir gurur ve coşkuyla kutlandı. Hollanda’daki kutlamalar, Türkiye Cumhuriyeti Lahey Büyükelçiliği tarafından, tarihi atmosferiyle öne çıkan Kasteel de Wittenburg Şatosu’nda gerçekleştirilen görkemli bir resepsiyonla taçlandı.
Etkinliğe Deventer, Rotterdam ve Amsterdam Başkonsolosları, Hollanda’nın önde gelen isimleri, NATO’da görev yapan Türk subayları, siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Büyükelçi Fatma Ceren Yazgan, Askeri Ataşe Deniz Yarbay Umut Gökaslan ve eşi, Ticaret Müşaviri Ömer İlhan, Eğitim Müşaviri Doç. Dr. Miyase Koyuncu Kaya ve İletişim Müşaviri Doç. Dr. İsmail Erkam Sula, konukları kapıda karşılayarak misafirperverliğin en güzel örneklerini sergiledi.
“Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir”
Tören, İstiklal Marşı ve Hollanda milli marşının okunmasıyla başladı. Ardından söz alan T.C. Lahey Büyükelçisi Fatma Ceren Yazgan, İngilizce yaptığı konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkesini şu sözlerle vurguladı:
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”
Büyükelçi Yazgan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde temelleri atılan Cumhuriyetimizin, halkın iradesine dayalı bir devlet geleneğini temsil ettiğini belirtti. Konuşmasında, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajında da aynı vurgunun altının çizildiğini dile getiren Yazgan, her iki liderin de millet iradesinden doğan egemenliğin yüzlerce yıllık bir gelenek olduğunu ifade ettiklerini söyledi.
“Türkiye ve Hollanda, 400 Yıllık Dostluk Geleneğini Sürdürüyor”
Büyükelçi Yazgan konuşmasında, Türkiye-Hollanda ilişkilerinin köklü geçmişine de değindi:
“Hollanda İmparatorluğu’nu ilk tanıyan devlet Osmanlı İmparatorluğu olmuştur.”
Yaklaşık 400 yıldır süregelen dostane ilişkilerin karşılıklı güven, saygı ve barış üzerine kurulu olduğunu vurgulayan Yazgan, Hollanda’daki Türk toplumunun da 1960’lardan bu yana ülke yaşamının vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini belirtti.
“Farklılıklarımız Değil, Birlikteliklerimiz Önemli”
Büyükelçi Yazgan, Hollanda Kraliçesi Beatrix’in “farklı kültürel geçmişe sahip bireylerin huzur ve birlik içinde yaşaması” yönündeki sözlerine atıfta bulunarak, “Bizleri bir araya getiren değerlere odaklanmalıyız.” dedi.
Selçuklu’dan Osmanlı’ya uzanan tarihimiz boyunca farklı toplulukların barış içinde yaşadığı bir medeniyetin temsilcisi olduğumuzu hatırlattı.
“Gazze, Ukrayna ve Sudan’daki Çocukların Acısı İnsanlığın Ortak Sorumluluğudur”
Konuşmasının sonunda dünya gündemine de değinen Büyükelçi Yazgan, savaş bölgelerinde acı çeken çocuklara dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Gazze, Ukrayna ve Sudan’daki çocukların acılarını dindirmek insanlığın ortak sorumluluğudur.”
Daha adil ve işleyen bir uluslararası düzenin kurulması için diplomasinin önemini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mesajı Masalarda
Kutlamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla gönderdiği kutlama mesajı da masalarda davetlilere ulaştırıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, 102 yıllık Cumhuriyetimizin, milletimizin iradesiyle güçlenen son kalesi olduğunu vurguladı ve şu ifadeleri kullandı:
“Biz köklü bir geçmişe sahip, güçlü bir millet ve devletiz.
Cumhuriyetimiz, fedakâr milletimizin son kalesidir.
Ebediyet ideali üzerine kurulan devletlerimizin her biri, asil milletimizin kudretini ve merhametini temsil eder.”
Erdoğan mesajında, 6 Şubat depremi sonrası yaraların hızla sarıldığını, 86 milyon vatandaşın barış, güvenlik ve refah içinde yaşayacağı bir Türkiye hedefiyle kararlılıkla çalışıldığını belirtti. Ayrıca, “Daha adil bir dünya” vizyonuyla Türkiye’nin uluslararası arenada insani diplomasiye öncülük ettiğini vurguladı.
Coşku, Gurur ve Birlik Gecesi
Resepsiyon, Atatürk’ün Onuncu Yıl Nutku’nun yer aldığı özel video gösterimiyle duygusal anlara sahne oldu. Konuklar, Cumhuriyetimizin 102. yıl dönümünü hem gururla hem de geleceğe umutla kutladı.
Lahey’deki bu anlamlı gece, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerleri olan bağımsızlık, özgürlük, barış ve milli birlik ruhunu bir kez daha tüm dünyaya gösterdi.
NL
De 102e verjaardag van de Turkse Republiek met trots en enthousiasme gevierd in Nederland
De 102e verjaardag van de Republiek Turkije werd, net als in het moederland, ook in Nederland met grote trots en enthousiasme gevierd. De Turkse Ambassade in Den Haag organiseerde ter gelegenheid van deze bijzondere dag een feestelijke receptie in het historische Kasteel de Wittenburg, een locatie die de ceremonie extra allure gaf.
Aan het evenement namen onder meer de Consuls-Generaal van Deventer, Rotterdam en Amsterdam deel, evenals prominente Nederlandse gasten, Turkse officieren die binnen de NAVO dienen, politici en vertegenwoordigers van maatschappelijke organisaties.
Ambassadeur Fatma Ceren Yazgan, Defensieattaché Marine-luitenant Umut Gökaslan en zijn echtgenote, Handelsraad Ömer İlhan, Onderwijsraad Doç. Dr. Miyase Koyuncu Kaya en Persraad Doç. Dr. İsmail Erkam Sula verwelkomden de gasten persoonlijk bij de ingang.
“Soevereiniteit berust onvoorwaardelijk bij het volk”
De ceremonie begon met het spelen van het Turkse en Nederlandse volkslied. Vervolgens hield Ambassadeur Fatma Ceren Yazgan haar toespraak in het Engels. Ze benadrukte het fundamentele principe van de Turkse Republiek met de woorden:
“Soevereiniteit berust onvoorwaardelijk bij het volk.”
Yazgan onderstreepte dat dit beginsel de kern vormt van de democratische traditie van Turkije en verwees naar de boodschap van zowel Mustafa Kemal Atatürk als president Recep Tayyip Erdoğan, waarin beide leiders de betekenis van volkssoevereiniteit en nationale eenheid benadrukken.
“Turkije en Nederland delen een vriendschap van bijna 400 jaar”
De ambassadeur herinnerde aan de historische banden tussen Turkije en Nederland:
“Het Ottomaanse Rijk was de eerste staat die het Koninkrijk der Nederlanden erkende.”
Ze wees erop dat de relaties tussen beide landen, die teruggaan tot de 17e eeuw, altijd gebaseerd zijn geweest op wederzijds respect, vertrouwen en vrede. Ook benadrukte ze dat de Turkse gemeenschap sinds de jaren 60 een integraal onderdeel vormt van de Nederlandse samenleving.
“Niet onze verschillen, maar wat ons verbindt, is belangrijk”
Ambassadeur Yazgan verwees naar de woorden van Koningin Beatrix, die opriep tot harmonie tussen mensen van verschillende culturele en ideologische achtergronden, en voegde eraan toe:
“We moeten ons richten op de waarden die ons verenigen.”
Ze herinnerde eraan dat de Turkse beschaving – van de Seltsjoeken tot het Ottomaanse Rijk – eeuwenlang bekend stond om samenleven in vrede en verdraagzaamheid.
“Het leed van kinderen in Gaza, Oekraïne en Soedan is onze gezamenlijke verantwoordelijkheid”
Tot slot sprak Yazgan over het belang van humanitaire verantwoordelijkheid:
“Het verzachten van het leed van kinderen in Gaza, Oekraïne en Soedan is een gezamenlijke plicht van de mensheid.”
Ze riep op tot een eerlijker en rechtvaardiger wereldorde, waarin diplomatie en samenwerking centraal staan.
De boodschap van president Erdoğan
Tijdens de receptie werd ook de officiële boodschap van president Recep Tayyip Erdoğan verspreid onder de gasten.
In zijn verklaring benadrukte de president dat de Turkse Republiek, als het laatste bastion van de natie, met vastberadenheid haar toekomst tegemoet gaat. Hij schreef:
“Wij zijn een sterk volk met een rijke geschiedenis.
De Turkse Republiek is het laatste bastion van onze moedige natie.
Elk rijk dat wij in de loop der eeuwen hebben gesticht, vertegenwoordigt de kracht, waardigheid en barmhartigheid van ons volk.”
President Erdoğan benadrukte dat Turkije in alle sectoren – van defensie tot economie, van onderwijs tot diplomatie – baanbrekende stappen zet en zich inzet voor een veilig, verenigd en welvarend land.
Hij onderstreepte tevens de visie van Turkije als “voorvechter van een rechtvaardigere wereld” op het internationale toneel.
Een avond vol trots, eenheid en ontroering
De avond werd afgesloten met een videopresentatie van Atatürk’s Tienjarige Rede, die bij velen emotie opriep.
De gasten vierden de 102e verjaardag van de Republiek Turkije met trots, dankbaarheid en een gevoel van verbondenheid.
De viering in Den Haag toonde nogmaals aan dat de kernwaarden van de Republiek – onafhankelijkheid, vrijheid, vrede en nationale eenheid – levend blijven, ook ver buiten de grenzen van Turkije.

