spot_img
Ana Sayfa Blog Sayfa 96

Girne’de kumarhane patronu ve şoförünün öldürüldüğü saldırının faili Hollanda’da yakalandı

Girne’de kumarhane patronu ve şoförünün öldürüldüğü saldırının faili Hollanda’da yakalandı

Kuzey Kıbrıs’ta geçen yıl gerçekleşen kumarhane patronu ve şoförünün öldürüldüğü silahlı saldırının faili olduğu belirtilen bir kişi Hollanda’da yakalandı. Zanlının Türkiye’ye iade edilmesi bekleniyor.

Girne’de geçen yıl kumarhane patronu Halil Falyalı ile şoförünün öldürüldüğü silahlı saldırının faili olduğu belirtilen bir kişi Hollanda’da yakalandı.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Hollanda polisinden yapılan açıklamada, Kuzey Kıbrıs’ta çifte cinayet işlediğinden şüphelenilen zanlının, bu hafta başında Lahey yakınlarındaki Zoetermeer kasabasında düzenlenen bir operasyonda yakalandığı bildirildi.

Polise göre zanlı, 8 Şubat 2022’de Girne’de kumarhane patronu Halil Falyalı ile şoförüne yönelik saldırıyı gerçekleştirdi.

Hollanda polisinin, Türk emniyet birimlerinin uyarısı üzerine zanlıyı takibe aldığı ve Zoetermeer’e yerleşmeye çalıştığını tespit ettiği belirtildi.

Çarşamba öğleden sonra Lahey’de sorgu hakiminin karşısına çıkan zanlı tutuklandı. Zanlının Türkiye’ye iade edilmesi bekleniyor.

Girne’ye bağlı Çatalköy’de meydana gelen olayda, Halil Falyalı’nın içinde bulunduğu araç otomatik silahlarla taranmıştı.

Evine yakın bir noktada pusuya düşürülen ve vücuduna 16 mermi isabet eden Falyalı ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

Falyalı’nın şoförü Murat Demirtaş ise olay yerinde hayatını kaybetti.



Olaydan sonra, cinayetle bağlantılı olduğu gerekçesiyle Mehmet Faysal Söylemez ve Mustafa Söylemez kardeşlerin de aralarında olduğu 6 kişi gözaltına alındı.

İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12 Ekim’de görülen davada, Mehmet Faysal Söylemez ve Mustafa Söylemez hakkında, “planlayarak kasten öldürme” ve “Suç işlemek maksadıyla örgüt kurma ve yönetme” suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

Savcı, Ender Yıldız, Abdurrahim Çelik, Cengiz Şener, Metin Süs adlı sanıkların ise “planlı cinayete yardım” ve “suç örgütüne üyelik” suçlarından 33 yıldan 46 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını istedi.

Firari sanık Cemil Önal’ın dosyasının ayrıldığı dava, sanıklara savunma yapmaları için süre verilmesi için ertelendi.

Halil Falyalı’nın ismi, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in sosyal medyada paylaştığı videolardaki iddialarla gündeme gelmişti.

Sedat Peker, Falyalı’nın Kıbrıs’ta uyuşturucudan elde edilen para trafiğinin merkezinde olduğunu öne sürmüştü.

Falyalı’nın adı, yasa dışı bahisle de bağlantılıydı. 2016 yılında Türkiye’deki bir yasa dışı bahis operasyonuna dair haberde, Falyalı’nın “Türkiye’yi yıllık 12 milyar dolar zarara sokan bahis çetesini koruduğu” belirtildi.

Halil Falyalı, cinayetten yaklaşık bir ay önce cezaevinden tahliye edilmişti.

Sahibi olduğu kumarhanede çalışan bir kişiyi, kasadan izinsiz para aldığı iddiasıyla önce alıkoymak, ardından darp etmek ve zorla vekalet imzalatmak suçlamasıyla aranan Falyalı, 14 Ekim 2021’de 3 zanlıyla beraber teslim oldu.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Bir süre tutuklu kalan Falyalı, kalp rahatsızlığı geçirdiği gerekçesiyle Lefkoşa Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Bu dönemde Kıbrıslı bazı siyasetçi ve iş insanlarına ait olduğunu belirttiği cinsel içerikli görüntüler gündeme yansıdı.

Gazeteci Erk Acarer, “Falyalı’nın cezaevinden çıkmak için pazarlık başlattığı, bürokrat ve siyasilere müstehcen kasetler üzerinden baskı yaptığı iddiaları olduğunu” duyurdu.

Aralık 2021’de Falyalı ve beraberindeki 3 zanlı, haklarındaki davaların geri çekilmesi nedeniyle serbest bırakıldı. 8 Şubat 2022’de de Falyalı’ya yönelik silahlı saldırı gerçekleşti.

Hollanda’da “Işık Sanatı Festivali” başladı

Hollanda’da “Işık Sanatı Festivali” başladı

Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da başlayan “Işık Sanatı Festivali”nde 24 ışık gösterisi sunuldu.

Amsterdam Light Festival Vakfınca bu yıl “Yükleniyor… Sanat, Yapay Zeka ve Teknolojiyi Ortaya Çıkarıyor” temasıyla 12’ncisi düzenlenen festivalde, dünyanın çeşitli yerlerinden sanatçı, tasarımcı ve mimarlara ait eserler sergilendi.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Her sene yüz binlerce kişinin katıldığı, Avrupa’nın en önemli festivallerinden biri olarak görülen “Işık Sanatı Festivali”nde, yaklaşık 6 kilometre uzunluğundaki güzergahta 24 farklı ışık gösterisi yapıldı.

Kentin turistik bölgesindeki UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ünlü kanalların üzerinde ve çevresinde yapılan ışık gösterilerini ziyaretçilerin bazıları botlardan, bazıları da rehber eşliğinde yürüyerek izledi.



Teknoloji bağımlılığına dikkat çekildi

Ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken sanat eserlerinde teknoloji bağımlılığı ve çevreye olan duyarsızlaşma ele alındı.

Vakfın internet sitesinde yer alan açıklamada, “Cep telefonu başta olmak üzere kişisel teknolojiyle olan ilişkimizi derinlemesine inceliyoruz. Onsuz yaşayamıyoruz ama bazen onu kanala atmak istiyorsunuz.” ifadelerine yer verildi.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Her sene yaklaşık 750 bin kişinin katıldığı organizasyon 21 Ocak 2024’e kadar devam edecek.

Kaynak: AA

Hollanda’da Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına özel İstanbul Lalesi ekildi

Hollanda’da Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına özel İstanbul Lalesi ekildi

Hollanda’da, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılı vesilesiyle, Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliğinin bahçesine ‘İstanbul Lalesi’nin soğanları ekildi. İstanbul Lalesi, Türkiye’ye geri getirilerek üreticilerle buluşturuldu.

Babası Türk, annesi ise Hollandalı olan Dünya Lale Derneği Başkan Yardımcısı İbo Gülsen, değişik renk ve desenleriyle özel olarak tanımlan lale türünün Türkiye’ye geri getirilmesine vesile oldu ve üreticilerle buluşturdu.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Aynı zamanda lale araştırmacısı olan Gülsen, Hollanda’nın bazı köylerinde ekilen nadir İstanbul Lalesi’nin izini sürdü ve çoğalttı.

Gülsen, bir miktar lale soğanını Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılı vesilesiyle Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliğine armağan ederek, elindeki son 100 lale soğanını Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal ile büyükelçiliğin bahçesine ekti.



Ünal, burada yaptığı konuşmada, İstanbul Lalesi’ni büyükelçiliğin bahçesinde görmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

Lalenin özel bir tür olduğunu ve yeniden can bulduğunu belirten Ünal, “Bugün yaygın olarak karşılaştığımız çanak şeklindeki klasik laleden oldukça farklı bir görüntüye sahip olan ve çeşitli tasvirlerini, seramikten tekstile, şiirden minyatüre bir çok geleneksel eserde gördüğümüz ‘İstanbul Lalesi’ bugün Büyükelçiliğimiz bahçesine ekildi.” dedi.

Ünal, şunları kaydetti:

” Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıldönümü vesilesiyle dikilen İstanbul laleleri, Türkiye Cumhuriyeti ve Hollanda Kraliyeti arasındaki Dostluk Anlaşması’nın imzalanmasının 100’üncü yıl dönümünün kutlanacağı 2024 yılında açarak Büyükelçiliğimizin bahçesini süsleyecek. İki ülke arasındaki dostluğun simgesi olan lalelerin, Türk-Felemenk dostluğunun buradan sonsuzluğa kadar devamına şahitlik edeceğine eminim. Gülsen’in İstanbul Lale’sini hem lalenin anavatanına hem de kendi ailesinin baba vatanına kavuşturması bizleri duygulandırdı. Gülsen’in bu düşünceli jesti için şükranlarımızı sunuyoruz.”

İstanbul lalesi hakkında

Lale yetiştiriciliği 16. yüzyılda Osmanlı bahçelerinde başladı. O zamandan beri lale soğanları diplomatik ilişkileri geliştirmek için hediye olarak kullanıldı. Bu ilişkiler üzerinden ilk laleler 16. yüzyılın sonlarında Avrupa ve Hollanda’ya götürüldü.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Yaprakları hançer gibi sivri, uzun ince badem şekilli bu lale türü, 18. yüzyılın başına kadar gelişmeye devam etti ve özel olarak yetiştirildi. Bu lale değişik renk ve desenleriyle özel olarak tanımlandı ve genel olarak “İstanbul Lalesi” olarak anıldı.

Dünya Lale Derneği de bazı ülkelerde “Tulipa Acuminata” olarak adlandırılan bu türün kökeninin yapılan araştırmalar sonucu Osmanlı bahçelerine dayandığını tespit etti.

Kaynak: AA

TÜRK ASILLI DEVLET BAKANI GÜNAY USLU GÖREVİNDEN İSTİFA ETTİ

TÜRK ASILLI DEVLET BAKANI GÜNAY USLU GÖREVİNDEN İSTİFA ETTİ

Özcan Özbay

Hollanda da hükümetin düşmesinin ardından mevcut geçici Hükümwtte Milli Eğitim, Kültür ve Bilimden sorumlu Devlet Bakanı olarak görevlendirilen Günay Uslu istifa mektubunu Krala sundu.

İstifası ile ilgili açıklamasını sosyal medya üzerindeki hesaplarından da paylaşan Uslu bundan sonraki işinin daha öncede çalıştığı aile şirketi Corendon da devam edeceğini açıkladı.
RADYO DENiZ CANLI DiNLE
Uslu paylaşımında “Bugün Kral’dan 1 Aralık itibarıyla D66 adına Kültür ve Medyadan Sorumlu Devlet Bakanı olarak istifamı kabul etmesini talep ettim.

Kültürel ve yaratıcı sektöre olan sevgim elbette devam edecek ve yapımcılardan üreticilere, kütüphanecilerden gazetecilere kadar kendini bu alana adamış herkese olan büyük takdirim de devam edecek. Kültürü, hikayeleri, yaratıcılığı siz sağlıyorsunuz. Bunun için teşekkürler. Kültürel alana olan ilgim burada bitmiyor. Beni mutlaka gösterilerde, sergilerde ya da bir köşede, güzel bir kitapla göreceksiniz.
DENiZ TV OLARAK IZLE
Bakanlıktaki meslektaşlarıma tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Her gün gösterdiğiniz destek, tavsiye ve bağlılık çok önemli ve ilham vericiydi. Elbette partim D66’ya da sunduğu fırsatlar ve güven için teşekkür ediyorum. Ve son olarak Robbert Dijkgraaf’a dostluğu, sıcaklığı ve meslekdaşlığı için özel olarak teşekkür ederiz. Hoşçakalın.”dedi.

Hollanda’da aşırı sağcı Wilders’ın seçimleri kazanması protesto edildi

Hollanda’da aşırı sağcı Wilders’ın seçimleri kazanması protesto edildi

Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da düzenlenen gösteride, İslam karşıtı ve aşırı sağcı Geert Wilders liderliğindeki Özgürlük Partisi’nin (PVV) 22 Kasım’daki genel seçimlerde ilk sırayı alması ve aşırı sağın yükselişi protesto edildi.

Başkent Amsterdam’daki Dam Meydanı’nda toplanan grup, Hollanda’daki aşırı sağcı, ırkçı ve ayrımcı politikaları protesto ederken, Wilders liderliğindeki PVV’nin seçimi ilk sırada tamamlamasına tepki gösterdi.
RADYO DENiZ CANLI DiNLE
Pek çok Hollandalının yanı sıra mültecilerle farklı etnik kökenlerden ve topluluklardan eylemcilerin katıldığı gösteride, “Faşizme, ırkçılığa, ayrımcılığa ve İslamofobiye hayır.” mesajı verildi.

Yapılan konuşmalarda, 22 Kasım’da yapılan genel seçimlerde aşırı sağcı partilerin oylarının ciddi şekilde yükseldiğine ve bunun Hollanda toplumundaki farklı gruplar için “tehdit oluşturduğu”na dikkat çekildi.

Konuşmacılar, Hollanda’daki ayrımcı politikaların yanı sıra İsrail yönetiminin Filistinlilere yönelik apartheid uygulamalarına karşı çıkılmasını ve Gazze’ye yönelik saldırıların sonlandırılmasını istedi.

Göstericiler, “Irkçılığa hayır”, “Geert=Faşist?”, “Faşizm ve ırkçılığa karşı beraber” ve “Nefret söylemini durdur” yazılı dövizler taşırken, “Faşizme hayır” ve “Irkçılığı durdur” sloganları attı.

“İslamofobinin meşrulaşmasından endişe ediyorum”

Gösteriyi katılanlardan 23 yaşındaki öğrenci Lars Meijer, AA muhabirine, Wilders’in partisinin demokrasiye karşı olduğunu ve diğer partileri hainlikle suçladığını belirterek “O (Wilders) halen camileri kapatmak istiyor, Kur’an-ı Kerim’i yasaklamak istiyor. Kısacası Geert Wilders bir faşist ve biz bunu protesto etmek için toplandık.” dedi.

Meijer, Hollanda’da birçok kişinin bu sonuçları desteklemediğini göstermeyi ve diğer partilere Wilders ile koalisyon hükümeti için işbirliğine gitmemeleri noktasında baskı kurmayı amaçladıklarını kaydetti.

Wilders’in başbakan olması durumunda İslamofobinin yükselmesinden endişe duyduğunu anlatan Meijer, “İslamofobinin meşrulaşmasından endişe duyuyorum. İnsanlar, hükümetimiz de böyle düşünüyor diyerek daha fazla şiddete yönelebilir.” diye konuştu.

“O’nun başbakan olmasından korkuyoruz”

Göstericilerden 60 yaşındaki Roos Korste, PVV’nin birinci parti olması sebebiyle Dam Meydanı’nda toplandıklarını belirterek, “O’nun (Wilders) başbakan olmasından korkuyoruz. O başbakan olunca her şeyin daha kötüye gideceğini düşünüyoruz.” ifadesini kullandı.

Elinde Wilders’in resminin sigara paketi üzerine koyulduğu ve altında “aşırılıkçı” yazan bir döviz taşıyan Korste, şunları kaydetti:

“O, ülkeyi mülteciler, diğer ırktan ve dinlerden olanlar için daha kötü bir hale getirecek. Ayrıca iklim değişikliği politikalarını da desteklemiyor ve eskiye döndürmek istiyor. Tüm ırk ve tüm dinlerden insanlar buraya hoş gelir, mülteciler buraya hoş gelir.”

Wilders’in iktidarındaki tüm senaryolar kötü

Wilders’in iktidara gelmesi durumunda ortaya çıkacak tüm senaryoların kötü olduğunu ifade eden 28 yaşındaki Hollandalı Emil Bruggeman da “Wilders’ın faşist olduğunu söylemiyorum ama nefret içeren politikaları var.” diye konuştu.

Bruggeman, Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) lideri Dilan Yeşilgöz-Zegerius’un, Wilders’ı koalisyon hükümetinden dışlamayacakları yönündeki beyanlarının PVV’nin oylarını arttırdığını ve Wilders’ın seçimlerdeki başarısının arkasındaki sebeplerden biri olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Koalisyon çalışmaları başladı

Hollanda’da dün açıklanan resmi seçim sonuçlara göre, İslam karşıtı ve aşırı sağcı Wilders liderliğindeki PVV 37 milletvekili, eski AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans’ın liderliğinde seçimlere ittifakla giren İşçi Partisi (PvdA) ve Yeşil Sol (Groen Links) 25 milletvekili ve Dilan Yeşilgöz-Zegerius liderliğindeki VVD 24 milletvekili çıkardı.

2021 seçimlerinde Hristiyan Demokratlar Birliğinden (CDA) milletvekili seçilen ve daha sonra ayrılarak yeni parti kuran Pieter Omtzigt’in lideri olduğu, ilk defa seçimlere katılan Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC) 20 sandalye ile seçimlerde 4’üncü parti oldu.

Bir önceki koalisyon hükümetinde yer alan partilerinden Demokratlar 66 (D66) 24’ten 9, CDA 15’ten 5 ve Hristiyan Birlik Partisi (CU) 5’ten 3 sandalyeye düştü.
DENiZ TV OLARAK IZLE
Wilders’in koalisyon görüşmelerini yürütmekle görevlendirdiği PVV’li senatör Gom van Strien, eski çalıştığı kurumda yolsuzluk yaptığına ilişkin ulusal basında çıkan haberlerin ardından istifa etmişti.

Wilders, van Strien’in yerine eski Eğitim, Kültür ve Bilim Bakanı Ronald Plasterk’i görevlendirmiş ve Plasterk, koalisyon müzakereleri için seçimde ilk dört sırayı alan parti liderleriyle görüşmelere başlamıştı.

Yeşilgöz-Zegerius ve Omtzigt, Wilders’in başında olduğu bir koalisyon hükümetine girmeyeceklerine ilişkin açıklamalarda bulunurken, PVV’nin aşırı sağcı politikalarında ısrarcı olmaması durumunda diğer partilerin koalisyon hükümeti müzakerelerine katılma noktasındaki kararlarının değişmesi mümkün gözüküyor.

Kaynak: AA

Hollanda seçimlerinde aşırı sağa oy verenlerin çoğu Wilders’in Türkiye ve İslam karşıtı tutumunu desteklemiyor

Hollanda seçimlerinde aşırı sağa oy verenlerin çoğu Wilders’in Türkiye ve İslam karşıtı tutumunu desteklemiyor

Abone OlHollanda seçimlerinde aşırı sağcı Özgürlük Partisi’ne oy veren seçmenlerin çoğunluğu, Geert Wilders’in Türkiye ve İslam konusundaki katı tutumunu desteklemiyor. Seçmenlerin öncelikleri arasında sığınma ve göçün önlenmesi, sağlık giderlerinin azaltılması ve emeklilik yaşının düşürülmesi yer alıyor.

Yusuf Özkan / Lahey

Hollanda seçimlerinin galibi aşırı sağcı Özgürlük Partisi’ne (PVV) oy veren seçmenlerin büyük bölümünün, Geert Wilders’in Türkiye ve İslam konusundaki katı tutumunu desteklemedikleri belirlendi.
RADYO DENiZ CANLI DiNLE
Aşırı sağa oy veren seçmenlerin öncelikleri arasında, sığınma ve göçün önlenmesi, sağlık giderlerinin azaltılması ile emeklilik yaşının düşürülmesi yer alıyor.

Geçen hafta yapılan erken genel seçimde 37 sandalye elde ederek Hollanda’nın en büyük partisi haline gelen aşırı sağcı PVV’nin seçim zaferine ilişkin tartışma devam ediyor.

Hollanda’da 1995 yılından bu yana aralıksız yayınlanan haber programı Hart van Nederland (Hollanda’nın Kalbi), PVV’ye oy veren seçmenin, neden aşırı sağ partiyi tercih ettiğini araştırdı.

Araştırma, Wilders’in siyasetinin temellerinden biri olan “İslamlaşma ile mücadelenin”, Hollandalı seçmen üzerinde büyük bir etkiye sahip olmadığını ortaya koydu.

Ankete göre, PVV seçmeninin büyük bölümü, partinin seçim programında da yer alan, Genel Başkan Geert Wilders’in İslam, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) konusundaki katı tutumunu desteklemiyor.

Hart van Nederland anketine göre, PVV seçmeninin büyük bölümü, Wilders’in İslam karşıtı vaatlerini, inanç özgürlüğüne aykırı buluyor.

Wilders’in, yıllardır savunduğu Hollanda’da Kuran’ın yasaklanması çağrısını, PVV’ye oy veren seçmenin sadece yüzde 22’si olumlu bakıyor.

Aşırı sağ seçmenin yüzde 78’i, Kuran’ın yasaklanması önerisine katılmıyor.

Wilders’in, Hollanda’daki camilerin kapatılması çağrısına da, aşırı şağcı partiyi destekleyenlerin yüzde 68’i karşı çıkıyor.

PVV’ye oy veren seçmenler, aşırı sağcı partinin temel hedeflerinden biri olan, Hollanda’nın Avrupa Birliği’nden ayrılması (Nexit) konusunda da, Wilders’ten farklı düşünüyor.

AB’den çıkışa karşı tutum
Aşırı sağa oy veren seçmenlerin yüzde 36’sı, AB’den ayrılmaya olumlu bakıyor. Büyük bir çoğunluk ise, AB üyeliğini önemli bir sorun olarak görmüyor.

Ankete göre, aşırı sağ seçmenin büyük bölümü, Türkiye karşıtlığını onaylamıyor. Wilders’in, Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması önerisini destekleyen PVV seçmeninin oranı yüzde 43’ü geçmiyor.

PVV seçmeninin yüzde 70’i, partinin seçim bildirgesinde yer alan, “Hollanda’nın Yahudi-Hıristiyan ve hümanist kökenlerin Anayasa’ya dahil edilmesi” vaadini de desteklemiyor.

Wilders’in, kültür ve sanata yönelik devlet yardımlarının sona erdirilmesi ve kamu yayıncılığına artık para aktarılmaması vaatleri de, PVV seçmeninden yeterli destek görmedi.

Ankete göre, seçmenin aşırı sağı tercih etmesinin ana nedeni, göçün önlenmesi, sağlık giderlerinin azaltılması ve emeklilik yaşının düşürülmesi olarak öne çıkıyor.
DENiZ TV OLARAK IZLE
PVV’ye oy veren seçmenlerin yaklaşık yüzde 90’ı, sığınma ve göçün durdurulmasını istiyor.

Ankete göre, diş tedavisinin sağlık sigortası temel paketine dahil edilmesi, sağlık sigortasındaki zorunlu muafiyetin kaldırılması gibi vaatler, Hollandalı seçmeni aşırı sağa oy vermeye yöneltti.

Wilders’in, Mark Rutte hükümeti tarafından kademeli olarak 70’e yükseltilen emeklilik yaşını yeniden 65’e indirme vaadi de, Hollandalı seçmenin kendisini desteklemesini sağladı.

TORUNLAR KARDEŞLERİN KATİLİNE 30 YIL İSTENİYOR

TORUNLAR KARDEŞLERİN KATİLİNE 30 YIL İSTENİYOR

Özcan Özbay

Geçtiğimiz yıl Mart ayında Zwolle de bir McDonalds restorantında meydana gelen ve iki kişinin ölümü ile sonuçlanan cinayetin zanlısı olarak yakalanan ve çıkarıldığı mahkemede suçunu itiraf eden Veysel Üngüç için savcılık 30 yıl hapis istiyor.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
2022 yılı Mart ayında Zwolle de bir Mc Donalds restoranının içinde kurşunlanarak öldürülen Ali ve Hüseyin Torunlar kardeşlerin katil zansılı Veysel Üngüç için savcılık 30 yıl hapis cezası istiyor.

Ticari bir anlaşmazlık nedeniyle aralarının açık olduğu ve Zwollede olayın yaşandığı McDonalds restorantında buluşarak anlaşmazlığı gidermek için randevulaşan Torunlar kardeşler ve Veysel Üngüç randevu sırasında Ali ve Hüseyin’in Üngüç ten 50 bin euro talep ettiği iddia edildi. Üngüç ün ödeme yapmak istememesi üzerine çıktığı düşünülen tartışma neticesinde Veysel Üngüç yanında getirdiği silahı ile kurbanlarına yakın mesafeden 11 kurşun sıktığı, kurşunlardan Birinin vücuduna beş, diğerinin ise altı kurşun isabet ettiği öğrenilen yeni bilgiler arasında yer aldı.



Silahlı saldırının ardından olay yerinden kaçan ve birkaç saat sonra polis karakoluna giderek kendisi olduğunu ve suçunu itiraf ettiği belirtilen katil zanlısı Veysel Üngüç için savcılık kararını verdi. 30 yıl ceza talebi ile yargılanacak.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Sanık duruşmada sessiz kaldı
Salı günü Zwolle’deki mahkemeye çıkan katil zanlısı Üngüç susma hakkını kullandı. Avukatı Esther Blok’a göre Üngüç ün, durumu iyi olmadığı için yanıt vermek istemediği ve “Şu anda ağır bir ilaç kullanıyor ve bu nedenle konuşmak istemiyor.”dediği öğrenildi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat ın da katıldığı DTIK Hollanda Bulusmasına İş Dünyasından Yoğun İlgi

Ticaret Bakanı Ömer Bolat ın da katıldığı DTIK Hollanda Bulusmasına İş Dünyasından Yoğun İlgi

Özcan Özbay

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) Hollanda Buluşması, Çörendon Plaza’da gerçekleşti. Etkinliğe Türkiye Ticaret Bakanı ve DTİK Avrupa Komitesi Başkanı Turgut Torunoğulları liderlik etti.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Yoğun ilgi gören Programa, T.C. Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve DTİK Avrupa Genel Koordinatörü Turgut Torunoğulları’nın yanı sıra DEİK-Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Nail Olpak, Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal, Rotterdam Başkonsolosu Sevgi Kısacık, Amsterdam Başkonsolosu Mahmut Burak Ersoy, Deventer Başkonsolosu Muammer Hakan Cengiz, Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, MÜSİAD Hollanda Başkanı Ali Köklü ve birçok iş dünyası temsilcisi katıldı.



Program, DEİK tarafından hazırlanan ve kurumu tanıtan bir video gösterisiyle başladı. DTİK Avrupa Genel Koordinatörü Turgut Torunoğulları yaptığı açılış konuşmasında, 2024 Ocak ayının sonuna kadar 29 Avrupa ülke temsilcisi ile birlikte çalışacaklarını belirterek, eksikleri tespit edip çözüm önerilerini rapor haline getireceklerini ifade etti. Avrupa’da yaşayan Türkler olarak kültürel faaliyetleri genişleterek gençleri siyasete ve iş dünyasına teşvik etmeyi amaçladıklarını vurguladı.

Torunoğulları ayrıca, DTİK olarak marka olmanın zamanının geldiğini söyleyerek, 2023 sonunda hazırlanacak raporları DEİK Yönetim Kurulu ve Başkanlarına sunacaklarını belirtti.

Konuşmasının sonunda Turgut Torunoğulları, katılımcılara hitap ederek, hedeflere ulaşmak için birlikte çalışma çağrısında bulundu ve salondakilerle alkışlar eşliğinde bu hedefe doğru bir adım daha attı.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, programdaki konuşmasında Türkiye ile Hollanda arasındaki ticaret hacminin 12,5 milyar dolara ulaştığını ifade ederek, Türk şirketlerinin Avrupa ile ticaretteki rekabet gücünü artırdığını ve bu pazarda kalıcı olduklarını dile getirdi.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, son yıllarda Türk şirketlerinin rekabet gücünü arttırarak Avrupa ile ticarette gelişmeler kaydettiğini belirterek, “Avrupa, Türkiye için çok önemli. Biz, bu pazarlarda kalıcıyız.” dedi.

Ticaret Bakani Ömer Bolat, Türkiye ile Hollanda arasinda JETCO Protokolü’nü imzaladi

Ticaret Bakani Ömer Bolat, Türkiye ile Hollanda arasinda JETCO Protokolü’nü imzaladi

Ticaret Bakani Ömer Bolat, Türkiye ile Hollanda arasinda imzalanan Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi (JETCO) Protokolü’ne iliskin, ‘Ülkelerimizin sahip oldugu potansiyeli daha güçlü sekilde hayata geçirerek karsilikli yeni ticaret ve yatirim firsatlari olusturacagiz.’ ifadesini kullandi.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Bolat, sosyal medya hesabindan, Hollanda’da gerçeklestirdigi temaslara iliskin bilgi verdi.

Ziyaretinin ikinci gününde Hollanda Dis Ticaret ve Kalkinma Isbirligi Bakani Liesje Schreinemacher ile bir araya geldiklerini belirten Bolat, “Ülkelerimizin ekonomik iliskilerinin güçlendirilmesi kapsaminda birçok konuyu masaya yatirdik. Ülkelerimizin sahip oldugu potansiyeli daha güçlü sekilde hayata geçirerek karsilikli yeni ticaret ve yatirim firsatlari olusturacagiz. Toplantimizda, Türkiye ile Hollanda arasindaki ticaret hacminin daha da artmasi, özellikle döngüsel ekonomi, yesil dönüsüm, inovasyon gibi alanlarda isbirligimizin güçlendirilmesi için birlikte çalismaya karar verdik.” degerlendirmesinde bulundu.



Bolat, iki ülke arasindaki ticari iliskileri derinlestirici ve karsilikli yatirim firsatlarini güçlendirici hususlar üzerine mutabik kaldiklari (JETCO) Protokolü’nü, Schreinemacher ile imzaladiklarini bildirdi.

Ticaret diplomasisi faaliyetleri kapsaminda Türkiye’nin gücünü, olusturacaklari isbirlikleriyle artirmaya devam edeceklerini vurgulayan Bolat, sunlari kaydetti:
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
“13 çeyrektir kesintisiz büyüyen ekonomimizde, istikrarli, kalici ve sürdürülebilir kalkinmayi saglamayi ve Türk ekonomisinin pozitif büyümesini destekleyen çalismalari hiz kesmeden sürdürecegiz. Bu kapsamda, ortak yatirimlar, müteahhitlik, döngüsel ekonomi, yesil dönüsüm, enerji ve turizm konularinin etraflica ele alindigi JETCO Protokolü’nün her iki ülke için hayirli olmasini diliyorum.”

Hollanda Basbakani ve bakanlari hakkinda suç duyurusu

Hollanda Basbakani ve bakanlari hakkinda suç duyurusu

Hollanda’daki “Müslüman Haklari Izleme Grubu”, Israil’e F-35 parçalari satilarak ülkenin isledigi savas suçlarina istirak edildigi gerekçesiyle geçici hükümetin Basbakani Mark Rutte ve iki bakani hakkinda suç duyurusunda bulundu.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Aralarinda önemli sayida Türk kökenli hukukçunun bulundugu grup adina, sikayet dilekçesini Hollanda Savciligina sunan avukat Reinout Sterk, AA muhabirine yaptigi açiklamada, Basbakan Rutte, Disisleri Bakani Hanke Bruins Slot ve Dis Ticaret ve Kalkinma ve Isbirligi Bakani Liesje Schreinemacher hakkinda suç duyurusunda bulunduklarini belirtti.

Avukat Sterk’in kisisel internet sitesindeki açiklamasinda, Israil’in Filistinlilere yönelik saldirilarinda muhtemel savas suçu isledigine iliskin uyarilara ragmen hükümetin Israil’e F-35 savas uçagi malzemeleri göndererek söz konusu suçlara istirakten sorumlu tutuldugu kaydedildi.

Rutte ve iki bakanin, Israil tarafindan islenen ve ileride islenecek savas suçlarina istirak etmekten sorumlu oldugu aktarilan açiklamada, “Hollanda hükümeti, Gazze’deki savasin baslamasinin ardindan, savas suçu islenme riskinin yüksek olmasi nedeniyle yapilan resmi uyarilara ragmen Israil’e F-35 savas uçaklari için yedek parça tedarik etmeye devam etme karari aldi.” ifadelerine yer verildi.

Açiklamada, Hollanda Ceza Kanunu’nun 48. maddesine göre, “Suçun islenmesine kasitli olarak yardim edenler” veya “Suçun islenmesi için kasitli olarak firsat, araç veya bilgi saglayanlarin” suça istirakten cezalandirilabildigi ve bu sebeple Hollanda hükümetinin Israil’e F-35 savas uçaklari için parça tedarik ederek savas suçlarinin islenmesine yardim ederek “suça istirak” sartlarini sagladigi vurgulandi.

Israil Hava Kuvvetlerinin büyük ölçüde F-35 savas uçaklarindan olustuguna dikkat çekilen açiklamada, Hollanda, Israil’e F-35 parçalarini tedarik etmeye devam ederse bu parçalarin, savas hukukunun ciddi ihlallerinde kullanilma ihtimalinin oldukça yüksek olduguna isaret edildi.



“Uyarilar dikkate alinmadi”

Açiklamada, Israil’e silah tedarikine devam edilmesi durumunda, Israil’in savas suçlarindan sorumluluklarinin dogabilecegi hususunda Rutte, Bruins Slot, Schreinemacher ve diger hükümet yetkililerinin resmi yaziyla uyarildigi kaydedildi.

Uluslararasi ceza hukuku uzmani Marieke de Hoon’un 16 Kasim’da Hollanda Parlamentosu Disisleri Komisyonu Savas Hukuku Yuvarlak Masa Toplantisi’nda “Israil savas suçu isliyor gibi görünüyor.” seklindeki degerlendirmesine yer verilen açiklamada, Israil’in, Hamas’la giristigi çatismalarda savas hukuku (uluslararasi insancil hukuk) kurallarini en az 10 defa ihlal ettigi belirtildi.

“Israil, Filistinlilere karsi çok uzun bir süredir hukuku hiçe saymaktadir.” ifadelerine yer verilen açiklamada, Israil’e yapilan her türlü silah sevkiyati veya askeri istihbarat paylasiminin, Israil’in savas hukuku ihlallerine ortak olma riskini de beraberinde getirdigi ve söz konusu hükümet yetkililerinin bu durumun farkinda oldugu vurgulandi.

Açiklamanin yayinlandigi internet sitesinde yer alan sayaçta, dilekçeye yaklasik 4 bin 500 kisinin imza vererek destek oldugu görüldü.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Daha önce, Tel Aviv’deki Hollanda Büyükelçiliginin, Hollanda hükümetine sundugu raporlarda, Israil’in “uluslararasi insancil hukukun ciddi ihlallerine” yol açabilecegi seklindeki uyarilarda bulundugu ve hükümetin hem kendi silah ihracat politikasi hem de uluslararasi anlasmalar aleyhine hareket ederek Israil’e askeri ekipman ve parça tedarikine devam etme karari aldigi ülke basinina yansimisti.

Öte yandan, Hollanda’daki Oxfam Novib, Uluslararasi Af Örgütü, PAX ve The Rights Forum gibi insan haklari örgütleri, hükümetlerinin Israil’e yönelik destegi ve F-35 savas uçaklari için Israil’e parça tedarikine devam etmesi nedeniyle Hollanda hükümetine dava açacagini açiklamisti.

Kaynak: AA