spot_img
Ana Sayfa Blog Sayfa 93

TRAFİK CEZALARINA %10 ZAM GELDİ

TRAFİK CEZALARINA %10 ZAM GELDİ

Özcan Özbay

Hollanda da geçici Hükümet, 2024 yılında yürürlüğe giren yeni kararlar kapsamında trafik kurallarına uymayan sürücülere daha yüksek cezalar getirdi. 1 Ocak 2024 itibarıyle hayata geçen zamlı tarifeye göre, direksiyon başında telefon kullanan sürücülere 420 Euro ceza uygulanacak. Aynı ihlali yapan motosiklet sürücüleri 290 Euro, bisiklet sürücüleri ise 160 Euro para cezasına çarptırılacak.

Sol şeridi gereksiz yere işgal eden sürücüler 270 Euro, sağ şeridi kullanarak araçları sollayan sürücüler ise 300 Euro cezasıyla karşılaşacak. Hız sınırını aşan sürücüler ise saatte 20 kilometre üzerindeki hız ihlali için 240 Euro ödeyecekler.

Yeni ceza miktarları, önceki yıla kıyasla tüm cezaların yüzde 10 oranında artırıldığını gösteriyor. Geçen yıl sol şeritten giden sürücülere verilen 240 Euro ceza, bu yıl 270 Euro olarak güncellendi. Telefon kullanımı ihlalinde ise 2023’te 380 Euro olan ceza, 2024’te 420 Euro’ya çıkarıldı.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Kırmızı ışık ihlali yapan sürücüler, geçen yıl 280 Euro olan ceza miktarına karşılık bu yıl 300 Euro ödeyecekler. Emniyet kemeri takmama ihlali ise 2023’te 160 Euro olan cezayı, 2024 yılında 180 Euro’ya çıkardı.

2024’te 120 euroluk trafik cezası

-Döner kavşakta ters yönde ilerleyen
-Arabayla bir patika veya bisiklet yolunda hareketsiz durmak
-Dönüş sinyali olmadan dönüş yapmak
-Bir kavşakta veya tünelde hareketsiz durmak
-Kavşağın beş metre yakınına park eetmek
-Sarı düz çizgi boyunca park etmek
-Çift park yeri işgali
-Yerleşim alanlarında ışıklar olmadan karanlıkta araç kullanmak
-Sürüşten önce gereksiz sis farı
-Dur işaretinde durmamak



180 euro trafik cezası

-Aşırı aşınmış lastikle seyehat etmek
-Karanlıkta, farları yakmadan yerleşim alanlarının dışında araç kullanmak
-Okunamayan bir kayıt sertifikasıyla araç kullanmak
-MOT olmadan sürüş
-Kaldırımda araba kullanmak
-Bir kavşakta hareketsiz durmak
-Yasadışı ışık sinyalleri vermek
-Gereksiz yere arka sis farlarının kullanılması
-Tek yönlü bir yolda yanlış yöne doğru sürmek
-Otobüs şeridinde sürüş

300 euroluk trafik cezası

-Nefes testi veya tükürük testine karşı koymak
-Blok kavşağı
-Sınırdışı edilme düzleminin üzerinden geçmek
-Sağa öncelik vermemek
-Tramvaya öncelik vermemek
-Gereksiz yere zor durumda kalmak
-İnsanların indiği tarafta otobüs veya tramvayı geçmeye kalkmak
-Gereksiz gürültüye neden olmak
-Kavşakta yol vermemek
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
2024 yılındaki diğer trafik cezaları

-Sebepsiz yere engelli park yerine park etmek – 370 Euro
-Çok gürültülü egzoz – 360 Euro
-Ön ve yan camlarda yetersiz görüş – 490 Euro
-Yeterince emniyete alınmamış kargo – 490 euro

 

AMAN DİKKAT!

AMAN DİKKAT!

Özcan Özbay

Hollanda bu geceden itibaren soğuk hava dalgasının etkisi altına giriyor. Hava sıcaklığı eksi 5 lere kadar düşüyor.

Yetkililer yarından itibaren gelecek olan soğuk hava dalgasını gelecek hafta Perşembe günü normale dönmesinin beklendiğini acıklarken buzlanmaya karşı vatandaşları uyardı ve gerekmedikçe dışarı çıkmamaları tavsiye edildi.

HOLLANDA DA 26 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

HOLLANDA DA 26 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Özcan Özbay

Hollanda da geçtiğimiz 2023 yılı içerisinde 26 Kadın eski eşi, eski arkadaşı yada eski sevgilisi tarafından öldürüldü.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Merkezi istatistik bürosu CBS öldürülen kadınların 6 sının failinin kadının ex partneri olduğunu açıkladı.

Hollanda genelinde toplam 128 kişinin cinayete kurban gittiği 2023 yılında bunların 26 sının kadın olduğu açıklanırken bu rakkamların 2022 ye göre düşüş gösterdiği öğrenildi.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Yine CBS nin verilerine göre Rotterdam, üst üste ikinci yıl, tüm şehirler içerisinde en fazla cinayet veya adam öldürme vakasının yaşandığı şehir oldu.

CBS verilerine göre Hollanda’da bir kişinin tanımadığı birisi tarafından öldürülmesi çok nadir bir durum. Kadın cinayetlerinde ise bu durum onda birinden daha az olduğu belirtildi.


INTERPOL tarafından aranan Hollandalı H.T. Alanya’da yakalandı

INTERPOL tarafından aranan Hollandalı H.T. Alanya’da yakalandı

Hollanda adli makamları tarafından kırmızı bültenle aranan Hollandalı H.T., Antalya’nın Alanya ilçesinde yakalandı. H.T., ‘Kara para aklama’, ‘Sahtecilik’ ve ‘Dolandırıcılık’ suçlarından aranıyordu.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Hollanda adli makamları tarafından ‘Kara para aklama’, ‘Sahtecilik’ ve ‘Dolandırıcılık’ suçlarından Interpol tarafından uluslararası seviyede kırmızı bültenle aranan Hollandalı H.T., Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından Alanya’da yakalandı. H.T. işlemleri için Antalya İl Göç İdaresi Müdürlüğü Geri Gönderme Merkezi’ne teslim edildi.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Konuyla ilgili Antalya Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Ülkemizi ulusal ve uluslararası organize suç örgütlerinden temizlemeye, aranan şahısları yakalayıp, adalete teslim etmekte kararlıyız. Antalya Emniyet Müdürlüğü olarak suç ve suçlularla mücadelemiz, yasaların verdiği yetki ve sorumluluk bilinci ile hız kesmeden devam edecektir” denildi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı


Hollandalı avukat, İsrail ordusunda görev alan Hollanda vatandaşları hakkında suç duyurusunda bulundu

Hollandalı avukat, İsrail ordusunda görev alan Hollanda vatandaşları hakkında suç duyurusunda bulundu

Hollanda’da, 30 Mart Hareketi’nin temsilcisi avukat Harun Raza, İsrail ordusunda görev alan Hollanda vatandaşı 5 kişi hakkında Gazze’deki suçlara ortak oldukları gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Avukat Raza, Hollanda vatandaşlığı olan İsrailli askerler ve yerleşimciler hakkında yaptığı suç duyurularına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Hollanda’da, 30 Mart Hareketi’nin temsilcisi avukat Harun Raza, İsrail ordusunda görev alan Hollanda vatandaşı 5 kişi hakkında Gazze’deki suçlara ortak oldukları gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

Avrupa’daki aktivistler tarafından “Gazze’deki soykırımın önlenmesi” için kurulan ve adını, İsrail’in, 30 Mart 1976’da Filistinlilere ait binlerce dönüm araziye el koymasının ardından protestoların yaşandığı “Toprak Günü”nden alan hareketin Hollanda’daki temsilcisi avukat Harun Raza, Hollanda vatandaşlığı olan İsrailli askerler ve yerleşimciler hakkında yaptığı suç duyurularına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Raza, 2009’dan bu yana bu tür davaların takipçisi olduğunu belirterek, “Hollandalı ve İsrailli, Belçikalı ve İsrailli, Fransa, Avusturyalı olup İsrail ordusunda savaşanları bulup bu kişiler hakkında buradaki yerel mahkemelerde suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu kişilerin Avrupa’daki vatandaşlıkları bize yargı yetkisi veriyor ve ceza davası açılmasını sağlayarak süreci takip ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kısa süre önce Jonathan Ben Hammu adını kullanan siyonist olduğunu düşündüğü bir kişi hakkında Hollanda savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu anlatan Raza, “Hollanda ordusunda teğmen olarak görev yapan ve bir bacağını kaybeden bu kişi, Hollanda’nın AD gazetesine gururla verdiği röportajında, İsrail ordusuyla Gazze’de yaptığı savaşı anlattı. Bu şekilde kişileri tespit ederek çalışıyoruz.” diye konuştu.

Röportajında, Gazze’de bacağını kaybetmesine rağmen Hammu’nun savaş bölgesine geri dönmek istediğine dikkati çeken Raza, “Bu kişi Gazze’yi dümdüz ettiğini, bölgeyi sivillerden arındırdığını kabul etti. Biz de ‘Eğer yaptıklarından bu kadar gurur duyuyorsan sonuçlarına da katlan.’ diyerek şikayette bulunduk.” dedi.

Yerleşimciler hakkında dava

Hollanda vatandaşlığı sahibi İsrailli Yahudi yerleşimciler hakkında da dava açmaya başladıklarını kaydeden Raza, “Bu kişiler hakkında, hırsızlık ve diğer suçlardan dolayı yargılanmaları talebiyle Hollanda savcılığına başvuruyoruz.” bilgisini verdi.

Raza, savcılığın taleplerini kabul etmesini beklediklerini ve suç duyurusunda gerekli tüm delillerin yer aldığını belirtti.

Çifte vatandaşlık sahibi Yahudi yerleşimcilerin, Avrupa’dan Filistin topraklarındaki yerleşim bölgelerine gitmelerini, DEAŞ ya da başka bir terör örgütüne mensup birinin Avrupa’dan bu örgütlerin işgalindeki yerlere gitmelerine benzeten Raza, “Bu ikisi tamamen aynı şey. Bu maddi bir gerçek, hukuki bir gerçek, ahlaki bir gerçek.” tespitini yaptı.

“Bu kişileri, sosyal medya paylaşımlarından buluyoruz”

Bu tür bir davayı ilk olarak 2009’da açtıklarını belirten Raza, 2014’te de İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırıların ardından benzer başvurularda bulunduğunu aktardı. Raza, Gazze’deki Şifa Hastanesi’nin vurulmasının ardından o gece ofisine geldiğini ve Hollanda vatandaşlığı olup İsrail ordusunda görev alanlar hakkında suç duyurusunda bulunmak için çalıştığını aktardı.

Son yaşananların ardından 4 Hollandalı hakkında “savaş suçları” nedeniyle bir yerleşimci hakkında da “hırsızlık” suçundan şikayette bulunduklarını kaydeden Raza, bu kişileri, sosyal medya paylaşımları, basına yaptıkları açıklamalar ve internette açık kaynaklardan elde ettikleri bilgilerle bulduklarını dile getirdi.

Avukat Raza, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu kişilerin bazıları sahte isimlerle paylaşımda bulunuyor ama resimleri, görüntüleri mevcut ve biz, bu kişilerin gerçekte kim olduklarını tespit ediyoruz. Edemediklerimizi de araştırılması için savcılığa bildiriyoruz. Ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığına da bu bilgileri gönderiyoruz. Ekibimiz, bazıları da çevrim içi olarak İsrail ordusunda görev yapan çifte vatandaşların kimlik tespiti için araştırma yapıyor. Kısa sürede bin kişilik bir listeyi hazırlamaya çalışıyoruz ve umarın bu kişilerin hepsinin cezalandırılmasını sağlayacağız.”

“Suçlarını itiraf ediyorlar”

Gözü olan herkesin soykırım yapıldığını görebildiğini ifade eden Raza, şu görüşleri paylaştı:

“Birçok ülke soykırımı kabul etmeye başladı. Hakkında suç duyurusunda bulunduklarımızın bazıları zaten sosyal medyadaki paylaşımlarında ve açıklamalarında, İsrail ordusunun altında bu suçu nasıl işlediklerini anlatarak itiraf ediyorlar. Bundan kaçış yok.

DEAŞ’lıların eşleri olan ve Suriye’den getirilen Hollanda vatandaşları, sadece bir yapının parçası oldukları için cezalandırıldı. Kocaları savaşırken bu kadınların yemek ve temizlik işlerini yapmaları, terör örgütünün faaliyetlerine katılım olarak yorumlandı. İsrail ordusu için de durum aynı. Filistin halkını terörize eden bu yapıya (İsrail ordusu) destek olursanız, suçlarına iştirak etmiş olursunuz.”
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Söz konusu şüphelilerin Hollanda vatandaşlığından da çıkarılmalarını talep ettiklerini belirten Raza, savcılığın etkili ve yeterli bir soruşturma yapmadığını söyledi.

“Politikacıların çifte standardı devam ediyor”

Batı toplumunun Filistin’e bakışı değişse de politikacıların çifte standardının devam ettiğini vurgulayan Raza, “Filistin destekçisi eylemler arttı. Geçen hafta yüzden fazla Hollandalı diplomat, hükümetin İsrail politikasını eleştirmek için oturma eylemi yaptı. Bu kişilerden tanıdıklarımın bazıları gerçekten bir şeyler yapmak istiyor ama politik sebeplerle olmuyor.” ifadelerini kullandı.

Fransa ve Almanya’da siyonist lobilerin politikada hala çok aktif olduğunu anlatan Raza, “Hollanda’da da farklı değil. Siyonist lobiler politikalarda çok etkin.” dedi.

Rotterdam’daki bir Filistin yanlısı gösterideki konuşması nedeniyle Rotterdam Barosuna çağırıldığını belirten Raza, şunları kaydetti:

“Aralarında benim de bulunduğum 500 kadar avukatın imzasıyla desteklediği, Gazze’de ateşkesin desteklenmesi için hükümete ve Hollanda barolarına gönderdiği mektup nedeniyle de baroya çağırıldık. Bazı meslektaşlarımızdan da olumsuz tepkiler alıyoruz ama bu durumu kabulleniyoruz.”

Raza, Hollanda’nın İsrail’e F-35 savaş uçağı ve silah desteği vermesini eleştirerek, Hollanda hükümetinin Filistinlileri umursamadığını ifade etti.

Kaynak: AA


Hollandalı Kadın Kuşadası’nda Müslüman Oldu

Hollandalı Kadın Kuşadası’nda Müslüman Oldu

Aydın’ın Kuşadası ilçesinde Hollanda uyruklu bir kadın, Müslüman olmak için kelime-i şehadet getirdi. İlçe Müftüsü tarafından ihtida belgesi ve hediyeler takdim edildi.
Aydın’ın Kuşadası ilçesinde Hollanda uyruklu Louisa Maria Petronella Sturkenboom, kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Kuşadası İlçe Müftülüğü’nde Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan ihtida merasiminde İlçe Müftüsü Hüseyin Taner, Louisa Maria Petronella Sturkenboom’a İslam’ın esaslarını anlatıp, İslam dini ve Müslümanlık ile alakalı bilgiler verdi. Sonrasında şahitlerin huzurunda kelime-i şahadet getiren Louisa Maria Petronella Sturkenboom da Müslüman olmanın kendisine büyük heyecan ve mutluluk yaşattığını söyledi.

İhtida töreninin ardından konuşan İlçe Müftüsü Hüseyin Taner “Kendi isteği ve araştırması neticesinde Müslüman olmayı tercih eden hanımefendi kardeşimizi tebrik ediyorum. İslamiyet’i seçtiği andan itibaren hayatının kalan kısmında kendisine Cenab-ı Hakk’ın rızasına uygun bir hayat sürdürmeyi niyaz ediyorum” dedi.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Müslüman olan Louisa Maria Petronella Sturkenboom’a İlçe Müftüsü Taner tarafından ihtida belgesi ile Kur’an-ı Kerim ve Felemenkçe Kur’an Meali başta olmak üzere hediyelerini takdim etti. – AYDIN

Kaynak: İhlas Haber Ajansı


HAVAİ FİŞEKLER 1 CAN ALDI

HAVAİ FİŞEKLER 1 CAN ALDI

Hollanda’nın belirli bölgelerinde havai fişek kullanımının yasak olmasına rağmen, Haarlem şehrinde yaşanan olaylar büyük bir endişe yaratmış durumda. Bu trajik olay, yasağa rağmen artan havai fişek kullanımının ciddi sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.

Haarlem’de meydana gelen olayda, havai fişekten yaralanan genç kısa bir süre içinde hayatını kaybetti. Amsterdam polisi, olaylarda kamu düzenini bozan kişileri gözaltına alarak soruşturmayı derinleştiriyor.

Bu acı olay, sadece Haarlem’i değil, aynı zamanda Hollanda genelindeki 12 belediyenin daha önce havai fişek kullanımını yasaklamış olmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Bu durum, halkın güvenliği ve toplum düzeninin korunması adına güçlü önlemler alınması gerekliliğini ortaya koyuyor. Ülkede havai fişekle ilgili mevcut düzenlemelerin ve güvenlik önlemlerinin gözden geçirilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir

ŞEHİTLERİMİZ DEN HAAG DA ANILDI

0

ŞEHİTLERİMİZ DEN HAAG DA ANILDI

Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneği önceki gün Türkiyeyi yasa boğan terör saldırısında Şehit olan 12 canımızı lokal binasında düzenlenen törenle anıldı.

Şehitlrimiz için bir dakikalık saygı duruşunun ardından istiklal marşımız okundu. Ardından Kur’an-ı kerim tilaveti ile devam etti. Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneği Başkanı İlhan Aşkın yaptığı konusmasinda “Bölücü terör örgütü PKK tarafından iki gündür geçekleştirilen hain terör saldırıları neticesinde 12 vatan evladımızı kaybetmiş bulunmaktayız. Milletimizin başı sağ olsun.
Bu menfur saldırılarda şehit olan kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve milletimize sabır, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Bizler Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneği olarak birlik ve bütünlüğümüze, huzur ve güvenliğimize yönelik bu saldırıları şiddetle kınıyoruz.” Dedi.

EMEKLİ EĞİTİMCİ BEKİR CEBECİ NİN ATATÜRK VE CUMHURİYET ADLI KİTABI ÇIKTI

EMEKLİ EĞİTİMCİ BEKİR CEBECİ NİN ATATÜRK VE CUMHURİYET ADLI KİTABI ÇIKTI

Özcan Özbay

1980 yılında geldiği Hollanda’ya ayak basar basmaz kendini Hollanda’daki Türk toplumunun sorunlarına adamıştır. Cebeci, gerek Türkiye’de gerekse de Hollanda’da yaptığı eğitim çalışmaları ile kelimenin tam anlamıyla iyi bir eğitimcidir.

Hollanda Kraliyet Anayasası, Çifte Vatandaşlık Konusu, Önce Anadile ve Kültürü Eğitimi, Hollanda Eğitim Rehberi, Çocuk Hakları Rehberi, Hollanda Demokrasi Rehberi, Terbiye ve Tahsil adlı kitapları bulunan Cebeci Hollanda Kraliyeti tarafından yaptığı çalışmalardan ötürü Şövalyesi nişanına layık görülmüştür.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Bir dönem Güney-Hollanda Eyalet milletvekilliği de yapan Cebeci son kitabı ATATÜRK VE CUMHURİYET için şunları söyledi;

“ATATÜRK ve CUMHURİYET kitabımızı, Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlamaya bir katkımız olsun diye yazdık. Çünkü bu vatan da bizim Cumhuriyet de bizim. Biz bu değerlerimizi dünya durdukça yaşatacağız. Cumhuriyetimizin 100 yılını bütün bir ulus olarak görkemli bir şekilde kutladık. Daha nice yıllarda bu kutlamayı sürdüreceğiz.

Öncelikle bu kitabı niçin yazdım sorusuna cevap vermek isterim.
Ben bir Cumhuriyet öğretmeniyim. Bugünkü mesleğimi, hayatımı Cumhuriyetimize borçluyum. Eğer Türkiye Cumhuriyeti ve de onun yatılı okulları olmasaydı ben okuyamazdım ve de çok sevdiğim mesleğim öğretmen olamazdım.
İşte vatana, devlete ve milletimize karşı bu borcumu bir nebze olsun ödeyebilmek için bu kitabı yazdım.

Türkiye Cumhuriyetimizin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk, başta Kurtuluş Savaşı olmak üzere bütün eylem ve devrimlerini bütün milleti yanına alarak başardı. Bunun için din adamlarıyla çok iyi bir birliktelik kurdu.
Atatürk’ün önderliğinde yürütülen Milli Kurtuluş Savaşına İstanbul Hükümeti karşı çıkmıştır. Şeyhülislam Durrizade Abdullah’a 11 Nisan 1920’de şöyle bir fetva verdirilmiştir:

“Kuvay-i Milliyecilerin katli vaciptir.”
Kurtuluş Savaşı sırasında, “Kuvayi Milliye’nin kanı kâfirlerin kanı gibi helaldir” diye ihanet fetvaları yayımlayan bu sözde mollalar ve şeyhler, ülkenin kurtuluş mücadelesine ihanet etmekten de çekinmemişlerdir.

Bu fetvanın Türkçesi şudur: Ezan susacak, bayrak inecek, vatan bölünecek, Atatürk ve arkadaşları yani milli kuvvetler yok edilecektir.

Bağımsız olmayan bir yerde, bayrak sallanmaz, ezan okunmaz. Ve vatan olmaz.

Atatürk de bu fetvaya karşı, milletin vatan savunmasına ve kurtuluş savaşına sahip çıkması için bir fetva hazırlanmasını istedi. Ankara Müftüsü Rıfat Efendi başkanlığında 21 kişilik din bilginleri heyeti kuruldu. Bu heyet, Ulusal Kurtuluş Savaşı ve direniş harekâtını destekledi. Bu fetvayı 155 müftü ve din bilgini de onayladı.

Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi’nin başkanlığındaki heyet Saray Fetvasına karşılık şöyle bir fetva verdiler: “Düşman saldırdığı zaman onunla savaşmak herkese farzdır.”

Yani Atatürk’ün önderliğinde kurulan Kuvayi Milliye, Milli Güçlerin, düşmana karşı verdiği bağımsızlık savaşı farzdır.

Farz nedir? Farz; Tanrı buyruğu yani Allah’ın emridir.

Bu fetvanın Türkçesi nedir? Bayrak inmez, ezan dinmez, vatan bölünmez. Vatan için savaşanlar yani Atatürk, arkadaşları ve kahraman Mehmetçiklerimiz öldürülmez.

Ankara Fetvası, 152 Anadolu ulemasınca tasdik edildi ve desteklendi. Böylece din adamları, Saray ve saltanata rağmen halkın ve Atatürk’ün yanında yer aldılar. Kurtuluş Savaşını desteklediler. Böylece Ankara Fetvası, Sarayın İstanbul Fetvasından üstün gelmiştir. Ve Kurtuluş Savaşı da kazanılmıştır.

Bu eylem sonucu İstanbul Hükümeti, Rıfat Efendiyi idama mahkûm ettirdi.
Kurtuluş Savaşından sonra Atatürk tarafından 3 Mart 1924’de kurulan Diyanet İşleri Başkanlığına Rıfat Börekçi getirildi. Rıfat Börekçi, 1941’de ölene kadar bu görevde kaldı.

Şimdi buradan yani tarihten çıkartacağımız sonuç nedir?

Atatürkçüsü ile, din adamı ile bütün Türk toplumu her yerde ve her zaman bir ve beraber olmak durumundayız. Çünkü kutuplaşmalar ve dışlamalar bir milleti önce böler ve sonrada parçalar. Hepimizin tek yürek olması şarttır. Bunun için en azından içinde yaşadığımız Hollanda’yı örnek alabiliriz.

Hollanda’yı ayakta tutan milli ve ortak değerler şunlardır: 1) Hollanda’nın kurucu lideri Willem van Oranje. 2) Din yani Hıristiyanlık. 3) Hollanda vatanının birliği ve bütünlüğü.

Biz Türkleri de ayakta tutan milli ve ortak değelerimiz: 1) Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri ATATÜRK, 2) Vatanın birlik ve bütünlüğü, 3) Bayrak, 4) Dinimiz İslam.

Atatürk, “Din vardır ve lazımdır. Dinime; gerçeğin kendisine nasıl inanıyorsam, öyle inanıyorum. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur,” diyor. İşte bu ortak değerlerimiz aynı zamanda bizlerin en büyük zenginliğimizdir.

Bir milleti millet yapan ve ayakta tutan milli ve ortak değerleridir. Bu değerler, herkesi bağlar. Aksi durumda millet önce kutuplaşır, sonra çekişir ve bölünmeye kadar gidebilir. Milletin kendi arasında milli birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu olmazsa vatan, millet ve devlet nasıl korunup yaşatılabilinir?

Atatürk’e karşı olanlar, Lozan Barış Antlaşması haritasına baksınlar. “Atatürk, vatandır” ilkesinden hareketle diyoruz ki Atatürk ve İsmet İnönü, Lozan’da bir tarih yazdılar. Ve Lozan Barış Antlaşması ile bizlere bugünkü vatanımızın tapu senedini sağladılar.

Türk ulusu olarak, siyasi görüşlerimiz farklı olsa da dilde, kültürde, dinde, kurucu liderimiz Atatürk’te, tarih, kültür, vatan, bayrak gibi konularda bir ve beraber olmak durumundayız. Bizi ve milletimizi sonsuza kadar bu milli ve ortak değerlerimiz bir arada tutar ve yaşatır.

Ulus olmanın gereği, bu milli ve ortak değerlerimize sahip çıkıp onları birlikte savunmak ve yaşatmaktır.



Öyleyse İslam dini de bizim, Atatürk de bizimdir. Bu vatanda bizim, bayrak da bizimdir.

Bakınız bir İsveç gazetesi bu konuda ne yazıyor: “ATATÜRK, olmasaydı modern Türkiye olmazdı. O’nun sayesinde Türkler, O’nun olağanüstü eserini izleyebilecekler ve zaten dünyaca pek yüksek olan onurlarını daha fazla yükseltebileceklerdir.” (Nya Dagligt)

Onun için Atatürk, vatandır diyoruz. Çünkü Atatürk diyor ki:
“Söz konusu olan vatansa, gerisi teferruattır.”

Kısaca Atatürk, özgürlüktür. Atatürk, bağımsızlıktır. Atatürk, vatandır. Atatürk, Cumhuriyettir. Atatürk, devlettir. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Atatürk, Türkiye Cumhuriyet’in kurucu lideridir.
Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci Cumhurbaşkanıdır.

Kurucu liderler, bütün dünya devletlerinde her yerde saygıyla, hürmetle anılır ve yaşatılır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Atatürk de sonsuza kadar Cumhuriyet ve demokrasi ile birlikte yaşatılacaktır. Bunun için Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmamız gerekiyor.

Unutmayalım: Atatürk’te bizim İslam’da bizim, vatan da bizimdir. Bunların aksi bölücülüktür. Soğuk Savaş baskı ve kültüründen daha da çıkmamaktır.

Bu değerlere sahip çıkıp geleceğimizi güvence altına almalıyız. Bu kitabımızı işte bu değerlerimize hep birlikte sahip çıkmamız için yazdık.”

BEKİR CEBECİ KİMDİR

1947 yılında Gümüşhane Kelkit İlçesi Ünlüpınar (Pekün) Beldesi’nde doğdu. İlkokulu Pekün’de, ortaokulu Kelkit’te ve öğretmen okulunu Gümüşhane’de bitirdi. 1966 -1972 arası idareci ve öğretmen olarak çalıştı. 1972–1980 arası Trabzon’da görev yaptı. Öğretmenler Derneği başta olmak üzere demokratik örgütlerde aktif görev aldı. 1978–1979 arası 25 demokratik meslek örgütünün başkanlığını yaptı. 1980 yılında Hollanda’ya gitti. Hollanda’da ilk ve ortaokullarda Türkçe Anadili ve Kültürü Dersleri, Hollandaca Sınıf Öğretmeni ve Remedial Teaching (Uzman Öğretmen) olarak çalıştı.

Hollanda Türkçe Yetişkinler Eğitimi Uzmanı olarak NCB ve SVE kurumlarında 8 yıl görev yaptı. Okuma, yazma ders kitapları hazırladı. PABO (1984), Nutsakademi (1988) ve Remedial Teaching (2002) Eğitim Fakültelerini bitirdi. 1985 yılında Demokratik Sosyal Dernekler Federasyonu (DSDF)’nun kurucularından biri ve ilk Genel Sekreteri oldu.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
1990–1995 arasında Türkler İçin Danışma Kurulu (İOT)’nun 5 yıl Genel Sekreterliğini ve Genel Başkanlığını yaptı. 10.05.1990 tarihinde Adalet Bakanı ile İOT adına yaptığı görüşmede Türklere çifte vatandaşlık hakkının verilmesini sağladı. 1992 yılında Rotterdam-Charlois Belediyesi topluma sunduğu eğitim ve entegrasyon çalışmaları nedeniyle eşi ve kendisini yılın ailesi seçti. Aynı yıl Lahey Büyükelçiliği ve Eğitim Müşavirliği tarafından onurlandırıldı. 2003–2007 arası 4285 tercihli oy alarak Güney-Hollanda Eyalet Milletvekili olarak görev yaptı. Bu dönemde birçok başarılı projeye imza attı. Bir eğitim uzmanı ve siyasetçi olarak okumayı, yazmayı ve halka hizmet etmeyi çok seviyor. Hollanda ve Türk Gazetelerinde çok sayıda makalesi yayınlandı. Evli ve üç çocuk babasıdır.

Yayınlanmış Eserleri; Benim Dilim (1986), Geri Dönüş (1987), Türkçe Yetişkinler Eğitimi Programı (1992), Türkçe Yetişkinler Alfabesi (1994), Kolay Okuma Kitabı (1992) ve Benim Kültürüm (1995)

EMEKLİLER MÜJDE TÜRKİYE YE GÖTÜRECEĞİNİZ ARAÇLARIN ORADA KALMA SÜRELERİ YENİLENDİ

EMEKLİLER MÜJDE TÜRKİYE YE GÖTÜRECEĞİNİZ ARAÇLARIN ORADA KALMA SÜRELERİ YENİLENDİ

Özcan Özbay

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Dış İlişkiler Başkanı, İstanbul Milletvekili Sayın Zafer Sırakaya’nın Emeklilerin yurt dışından getirdiği araçların ve mobil cihazların kullanım süreleri ile ilgili yapılan yeni düzenleme ile araçların Türkiye de kalma süreleri 4 yıla yükseltildi.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Konu ile ilgili katıldığı tüm platformlarda sorularla karşılaşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Dış İlişkiler Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya yaptığı yazılı açıklamasında şunları söyledi,

Yurt dışı Türk toplumuna verdiğimiz tüm sözlerin arkasındayız,



Yeni yılın ilk müjdesi yurt dışı emeklilerimiz için;

Yurt dışından emekli olup uzun süre Türkiye’de kalan vatandaşlarımızın geçici olarak ülkeye getirdikleri taşıtlar için:

– 730 güne kadar verilen süre ve bu sürenin tamamı kullanıldıktan sonra yurt dışından emekli olan vatandaşlarımızın taşıtı ile yeniden yurt dışına çıkış yapmasına gerek olmaksızın;

BİR DEFAYA MAHSUS OLMAK ÜZERE

– 730 güne kadar ek süre

verilmesine yönelik düzenlememiz 2024’de yürürlüğe giriyor.

Bir müjdemiz de yurt dışından getirilen cep telefonlarıyla ilgili :
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Yapılacak yeni düzenleme ile;

– Yurt dışından gelen mobil cihazlar için Türkiye’de 120 gün olan kullanım süresi 180 güne çıkartılıyor

– Yurt dışından getirilen cep telefonlarına e-devlet üzerinden “Geçici haberleşme” başvurusu yapılması halinde Türkiye’de kullanım süresi 2 defaya mahsus olarak 30’ar gün uzatılabilecek.