spot_img
Ana Sayfa Blog Sayfa 89

Hollanda eski Başbakanı Dries van Agt ve eşi ötanazi yoluyla yaşamına son verdi

Hollanda eski Başbakanı Dries van Agt ve eşi ötanazi yoluyla yaşamına son verdi

Hollanda’nın eski başbakanı Dries van Agt ve eşi Eugenie ötanaziyle yaşamına son verdi. 1977-1982 yılları arasında başbakan olan Dries van Agt, eşiyle 70 yıllık evliydi. Ülkede son yıllarda ötanaziye başvuran çift sayısı artış gösteriyor.

Hollanda eski başbakanı Dries van Agt, eşi Eugenie van Agt ötanazi isteyerek hayatına son verdi. 1977 ila 1982 yılları arasında ülkede başbakanlık görevinde bulunan Dries van Agt, eşiyle 70 yıldır birlikteydi.

ÜLKEDE ÖTANAZİ KARARI VEREN ÇİFTLERİN SAYISI ARTIYORSon zamanda Hollanda’da hayatına birlikte son vermeyi tercih eden çiftlerin sayısında artış yaşanıyor. 93 yaşındaki Dries van Agt ve eşi Eugenie van Agt da ötanaziyle hayatına son veren çiftler arasına katıldı.Van Agt, 1977-1982 yılları arasında Hollanda’nın başbakanı olarak görev yaptı. Van Agt çifti 70 yıldır birlikteydi.

Çiftin ölüm haberini van Agt’ın kurduğu, Filistin yanlısı bir grup olan ‘Haklar Forumu’ duyururken ötanazinin 5 Şubat’ta gerçekleştiği öğrenildi.

2002’DEN BERİ ÖTANAZİ UYGULANIYOR

2002’den bu yana Hollanda’da katlanılmaz acılar, kurtuluş umudunun tükenmesi ve uzun zamandır süren bağımsız ölüm isteği gibi nedenlerle ötanazi yasal hale getirildi. Ülkede 2020’de ötanaziye başvuran çift sayısı 26’yken 2021’de 32’ye, 2022’de 58’e yükseldi.

Selahattin Demirel

TC Federal Almanya Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, Münih’te Bavyera Eyaleti Dışişleri ve Uluslararası İlişkiler Bakanı Eric Beisswenger’le bir araya geldi

TC Federal Almanya Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, Münih’te Bavyera Eyaleti Dışişleri ve Uluslararası İlişkiler Bakanı Eric Beisswenger’le bir araya geldi

Tevfik ŞENDÖL/ MÜNİH

TC Federal Almanya Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, Münih’te Bavyera Eyaleti Dışişleri ve Uluslararası İlişkiler Bakanı Eric Beisswenger’in şerefine verdiği yemekli davette, Türkiye ile Bavyera arasındaki ekonomik, siyasi ve sosyal konularda görüş alışverişi yapıldı.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Münih Başkonsolosu Süalp Erdoğan, Nürnberg Başkonsolosu Fatma Taşan Cebeci ile Münih Ekonomi ve Ticaret Ataşeleri Recep Aslan ve Ali Bayraktar’ın da katıldıkları davette Bavyera Sanayi ve Ticaret Odası Yönetiminden Stefanie Spinner- König, Linde ve Wacker Kimya Konsernleri Başkanlarıyla, Arcora İnt. Ltd. Başkanı Sami Memili, Bardan Global Logistik yönetim müdürü Aykan Celdik, BMF Grubu ortak yöneticisi Dr.Philipp von Waldenfels ve Bavyera Türk Toplumu Derneği başkanı Prof.Dr. Vural Ünlü davette bulundular.

Bavyera Eyaleti Dışişleri ve Uluslararası İlişkiler Bakanı Eric Beisswenger’in Beisswenger, Büyükelçi Başar’ı selamlama konuşmasında, Türkiye ile ekonomik bağlara değinirken , 60 yıl önce davetle gelen Türk işgücünün Bavyera ekonomisine verdiği katkıyla bugün toplumun ayrılmaz parçası olarak Bavyera’da 200 Bin üzerinde yerleşik nüfus olduğunu ve iki ülke arasında köprü oluşturduğunu vurguladı.

Büyükelçi Başar da katıldığı davette teşekkür ederken, Türkiyenin AB yolunda devamlı kararlılığını vurgularken Bavyera olarak esasen Avrupa’nın bir parçası olan Türkiye’ye destek beklediklerini belirtti. Karadeniz’de, Doğu Akdeniz’de Nato ortağı olarak yürütülen işbirliği konusuna değinen Başar Türkiye’nin güvenilir bir partner olarak yakın doğu ülkeleriyle de ilişkileri dolayısıyla Almanya’ya ekonomi ve siyasi anlamda destek sağlayabileceği şeklinde görüş belirtti.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Davet sahibi Bakan Beissiwenger ile TC Büyükkelçisi Başar arasında karşılıklı hediye verilmesi sonrası heyetler arası toplantı sona erdi.

Hatay’da Ahşaptan Yapılan Müzik Evi Açıldı

Hatay’da Ahşaptan Yapılan Müzik Evi Açıldı

Hatay’da, Karsu Vakfı öncülüğünde Hollanda Büyükelçiliğinin destekleriyle ahşaptan yapılan Serinyol Müzik Evi’nin açılışı yapıldı. Açılış törenine sanatçı Karsu da katıldı ve mini bir konser verdi. Karsu, depremzede çocuklar için çeşitli projeler yürüttüğünü ve müzik evi yapmaktan mutlu olduğunu belirtti.

Hatay’da, Karsu Vakfı öncülüğünde Hollanda Büyükelçiliğinin destekleriyle ahşaptan yapılan Serinyol Müzik Evi’nin açılışı yapıldı.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Serinyol El Ele Dayanışma Derneğince düzenlenen açılış törenine sanatçı Karsu da katıldı.

Hataylı müzikseverlerin katıldığı açılışın ardından Karsu, Serinyol Halk Korosu’nun yetişkin ve çocuk üyeleriyle mini konser verdi. Katılımcılar da Karsu’ya eşlik etti.

Yaşanan depremin ardından Hatay’a destek olabilmek için bir yemek kitabı derleyip gelirini bağışladığını anlatan Karsu, depremzede çocuklar için de çeşitli projeler yürüttüğünü söyledi.

Karsu Vakfını kurmasının ardından Hatay’da müzik evi yapmaya karar verdiğini aktaran Karsu, hayalini gerçekleştirdiği için mutlu olduğunu belirtti.

Hollanda’da ailesiyle kapı kapı dolaşıp çocukların burada müzik yeteneğini geliştirebilmesi için 100’e yakın enstrümanı bağış olarak topladığını anlatan Karsu, şöyle konuştu:
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
“İnanılmaz gururluyum. En sevdiğim şey yemektir. Pandemi döneminde konserlerim iptal oldu. Yemek kitabı yazmaya karar verdim. Hollanda’da ön satışa çıkardım. Hollanda’da 70 bin kişi kitabı satın aldı. Elde ettiğim gelirle kendi vakfımızı kurduk. Konserin, müziğin insanları bir araya getirip iyileştirdiğini düşündük ve müzik evi yapmaya karar verdik. Müzik evi umarım genç yeteneklere ilham kaynağı olur. Ben, nişanlım ve ailem Hollanda’dan 20 saz, 5 ut olmak üzere 100’e yakın enstrüman topladık. Her enstrümanın ayrı bir hikayesi var. Kimin ihtiyacı varsa, müzikle terapi yapmak istiyorsanız, çalmak istiyorsanız buraya gelsin.”

Programa katılan Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands da Karsu’yla beraber müzik evini gezdi.

Kaynak: AA



Şef Aşçı Özden Kılıç; “Amacımız Türk Mutfak Kültürünün Aslını Yaşatmak”

Şef Aşçı Özden Kılıç; “Amacımız Türk Mutfak Kültürünün Aslını Yaşatmak”

Tevfik ŞENDÖL / MÜNİH

Merkezi Münih olan ve amacı Türk mutfak kültürünü tüm Avrupa'ya tanıtmak olan Türkische Esskultur e.V derneğinin kurucularından Şef Aşçı Özden Kılıç,Türk aşçılarının yaşadıkları sıkıntıları gündeme getirdi.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Merkezi Münih olan ve amacı Türk mutfak kültürünü tüm Avrupa'ya tanıtmak olan Türkische Esskultur e.V derneğinin kurucularından Şef Aşçı Özden Kılıç, Münih Trabzon Karadeniz Derneği
salonunda gerçekleştirilen röportajda; Avrupa da Türk mutfak kültürü ve Türk aşçılarının yaşadıkları sıkıntıları gündeme getirdi.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Dernek olarak daha yolun başında olduklarını ve Türk Mutfağının İmajını Yukarılara Taşımak için kolları sıvadıklarını belirten şef aşçı Özden Kılıç; Avrupa daki Türk mutfağının hakkettiği yerde olmadığını ve bu harika mutfak kültürünün imajını çok daha yukarılara taşımak için çalışmalar yaptıklarını ifade etti. Daha Etkili Çalışmalar Hedefleniyor Bilhassa Türk yöresel mutfak kültürümüzün çok zengin olduğuna vurgu yapan tecrübeli aşçı Özden Kılıç; Avrupa da Türk mutfak kültürünün hiç de aslına uygun bir biçimde tanıtılmadığına işaret etti ve dernek olarak bu konuda çok daha etkili çalışmalar yapacaklarını belirtti. Aslına Uygun Reçetelenme Yeni kurulan bir dernek olmalarına rağmen; gündemlerinin oldukça yoğun olduğunu söyleyen Kılıç; amaçlarının Türk yemeklerinin yapılış standartlarını ve reçetelerini oluşturup; aslına uygun bir şekilde sunumlarına kavuşturmayı hedeflediklerini ifade etti.



Depremde 17 akrabasını kaybeden Karsu, Hataya müzik okulu kuruyor

Depremde 17 akrabasını kaybeden Karsu, Hataya müzik okulu kuruyor

Adını Hatay’ın Karsu köyünden alan ve depremde 17 akrabasını kaybeden sanatçı Karsu Dönmez, 6 Şubat depremlerinin 1. yıl dönümünde Hatay’a gitti. Sanatçı, “Birkaç gün Hatay’da olacağım. Biraz duygusal olacak” dedi.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Mustafa Sandal’ın ‘Jest Oldu’ şarkısıyla şöhreti yakalayan müzisyen Karsu Dönmez, 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ilimizde yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinde ailesinden halalarını, kuzenlerini ve kuzenlerinin çocuklarını kaybetmişti.

YARDIM TOPLAMIŞTI

Hatay’ın Karsu köyünden 1990 yılında Hollanda’ya göç eden bir ailenin kızı olan Karsu, Hollanda’da depremzedeler için düzenlenen bağış gecesinde yardım toplamıştı.

Depremde 17 akrabasını kaybeden Karsu, Hataya müzik okulu kuruyor

Hollanda Kralı’nın Kuzey eyalet temsilcisi Arthur van Dijk, konserdeki davetlileri bağış kampanyasına katılmaya davet etmişti. Konserdeki bağış kampanyasında 41 bin 520 Euro (835 bin TL) toplanmıştı.

“UNUTTURMAYACAĞIM”

Karsu, şu ifadeleri kullanmıştı:

Aliye halamı, çocuklarını ve torunlarını, kuzenim Tuna’yı, eşini ve oğlunu, kuzenim Aytül’ü, eşini ve üç kızını, Meral Teyzemi kaybettik. 89 yaşındaki ninemi ve amcamı kurtarabildiler. Anlatmama gerek yok, bütün Türkiye bunları yaşıyor. Karsu köyünden halam aradı, ‘Hijyen setleri ve para lazım’ dedi. ‘Ne olur bizi unutma, unutma, unutma’ dedi. Kesinlikle Türkiye’yi, Hatay’ı, büyün afet bölgelerini unutturmayacağım. Söz veriyorum. Unutturmayacağım, benim ödevim artık bu.

Depremde 17 akrabasını kaybeden Karsu, Hataya müzik okulu kuruyor

“BİRAZ DUYGUSAL OLACAK”

Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da yaşayan 17 akrabasını kaybeden sanatçı Karsu Dönmez, 6 Şubat depremlerinin birinci yılında Hatay’a gitti.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan sanatçı, “Birkaç gün Hatay’da olacağım. Biraz duygusal olacak. Ama size buranın nasıl olduğunu göstermek istiyorum” ifadesini kullandı.

HATAY’A MÜZİK OKULU KURUYOR
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Depremlerin ardından büyük bir yıkımın meydana geldiği Hatay’a katkıda bulunmayı amaçlayan Karsu Dönmez, kurduğu Karsu Vakfı aracılığıyla Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Serinyol Mahallesi’nde herkesin kullanımına sunulacak olan bir müzik okulu açacaklarını da duyurdu.

Depremde 17 akrabasını kaybeden Karsu, Hataya müzik okulu kuruyor

Sanatçı kompleks içerisinde müzik atölyeleri, spor alanları ve yaratıcılık atölyelerinin yer alacağını açıkladı.

Hatay’da açacağı müzik okulu için kapı kapı dolaşarak müzik enstrümanları topladığını belirten sanatçı, bir paylaşımında da enstrümanların da Hatay’a geldiğini duyurdu.



 

 

 

 

Giro555 gelirleriyle Türkiye ve Suriye’de 5,5 milyondan fazla insana yardım edildi

Giro555 gelirleriyle Türkiye ve Suriye’de 5,5 milyondan fazla insana yardım edildi

Nihai geliri 128 milyon avroyu bulan yardım çalışmaları, bir yılın ardından hâlâ acil yardım, psikososyal destek ve geçim kaynaklarının yeniden tesisi alanlarında tüm hızıyla devam ediyor.

Amsterdam, 5 Şubat 2024: Yaklasik bir yıl önce Hollanda, Türkiye ve Suriye’deki depremzedeler için kitlesel olarak seferber oldu. Sayaç, 31 Aralık 2023’de 128 milyon avroyu gösteriyordu ve böylece bu kampanya, Giro555’in şimdiye kadarki en büyük üçüncü kampanyası oldu. Giro555’in arkasındaki kuruluşlar, kampanyanın ilk bölümünün tamamlanmasıyla birlikte ilk dokuz ayda en az 5,5 milyon kişiye ulaşmış oldu. Giro555 tarafından bugün yayınlanan 9 aylık raporda da aynı şey söyleniyor. Bu dönemde, yardım çabalarının odak noktası, özellikle insanların enkaz altından çıkarılması, gıda paketleri, temiz içme suyuna erişim, tıbbi yardım ve geçici barınma gibi akut ve hayat kurtarmaya yönelik ihtiyaçlar oldu. Özellikle Suriye’de ve Türkiye’nin bazı bölgelerinde bunlar gerekli olmaya devam etse de, odak noktası yavaş yavaş yerel ekonomilerin ve geçim kaynaklarının yeniden tesis edilmesine kayıyor. Yardım kuruluşları, başka şeylerin yanı sıra çocuklara yönelik psikososyal destek de sunuyor.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Elde edilen gelirlerle Ekim 2023 sonuna kadar 5,5 milyondan fazla insana ulaşıldı ve diğer şeylerin yanı sıra 500.000’den fazla gıda paketi dağıtıldı. En büyük miktar, akut acil yardım, geçici barınma ve su ve sanitasyon sağlamaya gitti. Özellikle Türkiye’de çok sayıda geçici çadır ve konteyner kampları kuruldu, ev ve binalarda güvenlik denetimleri ve onarımlar gerçekleştirildi. Suriye’de ise temiz içme suyu ve hijyen tesislerinin yetersizliği nedeniyle yardımların çoğu su ve sanitasyona gitti. Türkiye’de yardımların %21’i barınmaya, %19’u yerel girişimcilerin mali olarak desteklenmesi gibi geçim kaynaklarına, %16’sı ise su ve sanitasyona harcandı. Suriye’de yardımların çoğu (%26) su ve sanitasyona, %18’i insanların geçimlerini sağlayabilmeleri için CASH projelerine ve %9’u geçim kaynaklarına aktarıldı.

Türkiye ve Suriye’de harcanan miktar neredeyse birbirine eşit olup, önümüzdeki aylarda da eşit dağıtılacak. Yardım operasyonunun boyutu etkilenen bölgelerin büyüklüğü nedeniyle çok büyük ve her bir bölgenin kendine ait zorlukları bulunuyor. Yardım kuruluşları kampanyanın devamında, Mart 2025’e kadar yardım sağlamaya devam edecek.

Giro555 Eylem Başkanı Michiel Servaes: “Her bir yardım kuruluşunun Giro555 adına sunduğu uzmanlık, her iki ülkede de farklı ihtiyaçlara cevap verebilmemizi sağlıyor. Depremden önce Suriye’de pek çok insan için yeteri kadar gıdaya ulaşmak zaten zordu. Depremden sonra durum, başka şeylerin yanı sıra, hızla artan enflasyon nedeniyle daha da kötüye gitti. Yardım kuruluşları, yemek, gıda paketleri ve çeşitli nakit projeleri şeklinde gıda dağıtımı için geniş çaplı çalışmalar yaptı. Türkiye’de, başka sorunların yanı sıra, büyük bir su sorunu ortaya çıkmıştı. O zamandan bu yana, bölgedeki binlerce insana yeniden temiz su sağlayacak bir su arıtma tesisini onarmayı başardık. Her iki ülkede de faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. “Aşırı kış koşulları nedeniyle, ne yazık ki halen çadır kamplarında kalmakta olan insanlara, daha fazla battaniye ve sıcak tutan kıyafetler gibi ilave yardımlar gönderdik.”



Giro555 adına faaliyet gösteren 13 yardım kuruluşu, insanların yeniden geçimlerini sağlayabilecek duruma gelmeleri için önümüzdeki yıl da ailelere ve girişimcilere barınma, psikososyal destek ve mali desteğin artırılması da dahil, acil yardım sağlamaya devam edecek.

Felaketin hem yetişkinler hem de çocuklar açısından büyük psikolojik ve sosyal sonuçları oldu. Bu konuya özel önem veren kuruluşlardan biri de UNICEF’tir. Acil Yardım Koordinatörü Wietske Nijman, özellikle çocuklara yardım etmenin önemli olduğunu söylüyor: “Onların normal rutinleri bir anda alt üst oldu ve arkadaşları genellikle başka yerlere göçtü. Pek çok çocuk ebeveynlerini, ailesini ya da evini kaybetti. Tüm bunlar kaygı, sosyal izolasyon, depresyon ve strese bağlı diğer sorunlara yol açabilir. Eğitimin de verileceği çocuk dostu özel alanların yaratılması çocukların ruh sağlığı için büyük önem taşıyor. UNICEF, Giro555’in yardımıyla, halihazırda 36 çocuk dostu alanı destekleyebildi ve bu yıl 45 alan daha desteklenecek.”

www.giro555.nl adresinde ülke bazında, hangi acil yardımın hangi kuruluş tarafından sağlandığı görülebilir. Kampanya miktarının tamamının harcanmasına ilişkin nihai rapor Haziran ayında yayınlanacak.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Giro555 hakkında
Giro555, toplanan paranın nasıl harcandığı konusunda şeffaf olan 11 yardım kuruluşundan oluşan bir iş birliği platformudur. Giro555 kampanyasından elde edilen gelir, 11 katılımcı yardım kuruluşu ve akredite misafir katılımcılar arasında dağıtılıyor. Bu sayede her bir kuruluş doğrudan acil yardım sağlayabiliyor olup, yardım çabalarının sonuçları hakkında Giro555’e belirli aralıklarla rapor verir.

Giro555’in Türkiye ve Suriye’deki deprem için iş birliği yaptığı yardım kuruluşları şunlardır: CARE Netherlands, Cordaid, Kerk in Actie, Netherlands Red Cross, Oxfam Novib, Save the Children, Stichting Vluchteling, UNICEF Netherlands ve World Vision. Dokters van de Wereld, VNG, War Child ve Habitat ise halihazirdaki ek konuk katılımcılardır. www.giro555.nl

Edirne’de Hollanda ya gönderilmek üzere kaçak sigara operasyonu

Edirne’de Hollanda ya gönderilmek üzere kaçak sigara operasyonu

Edirne’de bulunan Hamzabeyli sınır kapısının karşısındaki Bulgaristan’ın Lesovo gümrük memurları tarafından iki tırda kaçak sigara ele geçirildi. Sınır kapısına gelen tırın yedek lastiğinde 650 paket kaçak sigara daha bulundu.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Hamzabeyli sınır kapısının karşısındaki Bulgaristan’ın Lesovo sınır kapısında, Türk vatandaşı olan sürücü, gümrük memurlarına Türkiye’den İngiltere’ye mobilya taşıdığını beyan etti. X-ray cihazıyla yapılan gümrük muayenesinde treylerin yedek lastiğinde standart dışı yoğunluk tespit edildi. Lastiği söktükten sonra içinin sigara dolu olduğu görüldü.



Çorap kutularının arasını sigarayla doldurmuşlar

Aynı gün Lesovo gümrük noktasında memurlar tarafından bir gün içinde diğer bir tırda yapılan incelemede, 8 bin 400 kutu büyük miktarda kaçak sigara ele geçirildi. Kayıt dışı sigaralar, çorap kutularının arasına ve bir römorkun yedek lastiğine saklamış halde bulundu.

Şoförün sunduğu belgelere göre, Türkiye’den Almanya ve Hollanda’ya grupaj eşya taşınıyordu. Özel X-ray ekipmanıyla yapılan gümrük muayenesi sırasında denetçiler, beyan edilen kargodaki şüpheli alanları tespit ederek fiziksel inceleme gerçekleştirdi ve bu sırada gümrük yetkilileri, kargo kartonları dolusu kaçak sigaranın, aynı çorap kartonları arasına gizlendiğini fark etti. İnceleme sonucu toplamda 7 bin 750 paket çeşitli markalara ait sigara ele geçirildi.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
İki tır şoförü hakkında idari ihlal davası açıldı ve idari cezai işlem başlatıldı.

6 ŞUBAT DEPREMLERİNİN BİRİNCİ YILI – Hollandalı arama kurtarma ekibi, “Asrın felaketi”ne tanıklığını anlattı

6 ŞUBAT DEPREMLERİNİN BİRİNCİ YILI – Hollandalı arama kurtarma ekibi, “Asrın felaketi”ne tanıklığını anlattı

Kahramanmaraş merkezli depremlerde arama kurtarma çalışmalarına katılan Hollanda Kentsel Arama ve Kurtarma Ekibinden (USAR) Jeffrey Schamper, Türk halkının depremden etkilenen bölgelere gelerek yardım faaliyetlerine katılmasının çok etkileyici olduğunu belirterek, “Gerçek kahramanlar, Türkiye’dekiler” dedi.

Türkiye, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından arama kurtarma çalışmalarına katılan ve 12 kişiyi enkazdan kurtaran USAR üyeleri Jeffrey Schamper ve Marco Boulogne, Hatay’daki arama kurtarma çalışmaları sırasında yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Deprem haberi geldiği sırada tıraş olduğunu belirten Schamper, “WhatsApp grubumuzda Türkiye’de deprem olduğunu okudum ve hemen televizyonu açtım. Büyük bir deprem olduğu anlaşılıyordu.” dedi.

Schamper, Türkiye’den gelmesi muhtemel çağrı üzerine hazırlıklara başladıklarını aktararak, “Birkaç dakika içinde depremin nerede ve durumun nasıl olduğuna ilişkin daha çok bilgi geldi. Biz de hemen durum değerlendirmesi yaptık.” ifadesini kullandı.

Adana havalimanına indiklerinde İsviçre’den gelen kurtarma ekibinin de orada olduğuna ve yurt dışından gelen ekiplerin karşılanması ve koordinasyonuna başlandığına işaret eden Schamper, şöyle devam etti:

“Bölgeye geçiş için hazırlıkları kendimiz yapmaya çalıştık. Adana havalimanından bir gönüllünün de yardımıyla iki belediye otobüsüne ekipmanlarımızla bindik. Arkamızda polis arabalarının eşliğinde giderken yıkılan binaları görmeye başladık. Arama kurtarma çalışmalarını yaptığımız Antakya merkeze geldiğimizde ise çok büyük bir afet olduğunu gördük. Çok sayıda bina yıkılmıştı. İnsanlar enkaz altındakilere ulaşmaya çalışıyordu.”

Türkiye’deki yerel makamlarla işbirliği

Türkiye’deki yerel makamlarla iletişim ve işbirliğinin çok iyi olduğunu vurgulayan Schamper, “Antakya merkeze geldiğimizde yerel kurtarma ekipleri ve halk, enkaz altındakileri kurtarmaya çalışıyordu. Bizi görenler binaların yanına çekiştiriyordu. Bu, zor bir karardı çünkü nereden başlayacağınızı bilemiyorsunuz. Bir enkazın altında bir kişi varken, 4 kişinin olduğu diğer enkaza mı gitmelisiniz bilemiyorsunuz.” diye konuştu.

Schamper, Antakya’ya gelen madencilerin çok etkili kurtarma çalışmaları yaptığına dikkati çekerek, “Madenciler her şeyi yapıyordu, çekiç ve kesme aletleriyle enkazın altına giriyorlardı. Madenciler gerçek kahramanlardı.” dedi.

Kurtarma faaliyetlerinin uzun sürdüğünü ve enkaz altındakilere ulaşmanın vakit aldığını belirten Schamper, “Bazen kurtarmak üzere olduğunuz kişinin çok fazla yarası olduğunu görüyorsunuz ve enkaz altından bu kişiyi çekerseniz yaraları sebebiyle ölebilir. Bunlar zor durumlar çünkü herkesi kurtaramıyorsunuz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Çok fazla duygu yoğunluğu oluşuyordu”

Arama kurtarma çalışmalarının duygusal olarak çok değişkenlik gösterdiğini vurgulayan Schamper, şunları söyledi:

“Bazı durumlarda ailesinin yaşadığı binanın önünde bekleyen yakınlarına, gerekli tüm aramaları yaptığınızı, köpeklerin baktığını ve enkazda yaşam belirtisi olmadığını tercümanlar aracılığıyla söylemek zorundasınız. Çok fazla duygu yoğunluğu oluşuyordu. İnsanlar bazen bu bilgiyi aldıklarında bile rahatlıyordu. Aksi halde umutları hep olacaktı.”

Schamper, farklı ülkelerden ve Türkiye’nin birçok yerinden gönüllülerin depremden etkilenen bölgelere yardım etmek üzere gelmesinin saygı duyulması gereken bir durum olduğuna işaret etti.

“Gerçek kahramanlar Türkiye’dekiler”

Kendileri için bölgedeki en zorlayıcı şeyin hava soğukluğu ve trafik yoğunluğu olduğunu söyleyen Schamper, şunları kaydetti:

“İşbirliği hayat kurtarır. Bölgede çok sayıda yerel ve uluslararası arama kurtarma ekibi vardı. Koordineli hareket edilirse doğru binadan başlayabilirsiniz. Türkiye’deki yerel arama kurtarma ekiplerinin ve gelen yabancı ekiplerin çoğunun birçok ekipmanı ve eğitimli üyesi var. Ama depremden etkilenen bölgedeki insanlara bakınca, onların herhangi bir aleti ve eğitimi olmadan ve bizi beklemeden işe koyulduklarını, çalışmalara başladıklarını görüyorsunuz. Bence bundan çok şey öğrenebiliriz. İnsanlar, kendini zor durumlara adapte edebilmeli. Bir insanı kurtarırsanız tüm insanlığı kurtarmış olursunuz. Bence herkes kendi başına bu tür kurtarma çalışmalarına başlayabilir. Gerçek kahramanlar, Türkiye’dekiler.”

“Durum çok ciddi gözüküyordu”

USAR ekibinin eğitiminden sorumlu yöneticisi Marco Boulogne, 6 Şubat 2023 gecesi telefonuna, acil durumlarda uyarı mesajı gönderen uygulamadan gelen alarm sesiyle uyandığını belirtti.

Boulogne, uygulamanın 7 ve üzeri büyüklükteki deprem durumlarında uyarı verdiğini söyleyerek, “Gece yarısı alarm çaldı ve ilk başta içimden bakmak gelmedi. Baktım ve Türkiye’de deprem olduğunu anladım. Durum çok ciddi gözüküyordu. Uyuyamadım ve sabah erken saatlerde USAR yönetiminden merkeze gelmem yönünde mesaj aldım ve hazırlıklara başladık.” diye konuştu.

Türkiye’ye inene kadar hangi şehre gideceklerini bilmediklerini söyleyen Boulogne, şöyle devam etti:

“Adana havalimanına indik. Türkiye’deki yerel yöneticilerin ihtiyacı doğrultusunda USAR yönetimi, bizi, arama kurtarma yapacağımız Antakya’ya yönlendirdi. Hatay’a vardıktan sonra USAR ekibinin bir kısmı, yerleşeceğimiz yerin hazırlanması ve çadırların kurulmasına başladı. Bir yandan da hasar ve durum tespiti yapmak üzere benim de içinde olduğum iki ayrı grup halinde şehir merkezine geldik. Hava kararıyordu. Yaşam belirtisi aldığımız binaları not ettik ve diğer binalara geçtik. Böylece kurtarma çalışmalarına hangi binadan başlayacağımızı ve nasıl hareket edeceğimizi planladık. Normalde bu hazırlıkları elektronik tabletlerle ve internet üzerinden yapıyoruz ama orada böyle bir şansımız yoktu. Eski sistemle kalem ve kağıtla not ederek çalıştık.”

“Nereden başlayacağını ve nasıl başlayacağını bilmek çok zordu”

Hatay’da kurtarma çalışmalarına nereden başlayacağını belirlemenin çok zor olduğunu belirten Boulogne, “Yapılacak çok sayıda iş, bir sürü hazırlık ve gidilecek çok sayıda bina vardı. Madenciler bize gelip ‘size nasıl yardım edebiliriz’ diye sordu. Herkese yardım ediyorlardı. Dayanışma ruhu çok yüksekti. Herkes bir yerden başlamak, çalışmak, yardım etmek istiyordu. Fakat nereden başlayacağını ve nasıl başlayacağını bilmek çok zordu.” diye konuştu.

Boulogne, enkaz altında kurtarma faaliyeti yapmanın çok tehlikeli olduğuna işaret ederek, “Bazen ne yapacağınızı bilseniz de kurtarma faaliyeti yapmanız çok zor çünkü hafif bir artçı sarsıntıda bina üzerinize devrilebilir. Bunlar ciddi ikilemlerdi.” ifadesini kullandı.



Enkaz altından birini kurtardıklarında bunu kutlayacak vakit olmadığını belirten Boulogne, “Birini enkazdan çıkardığınızda mutlu oluyorsunuz ama 10 saniye sonra yakını enkaz altındaki biri geliyor ve diğer binaya geçiyorsunuz. Duygular sürekli yükselip alçalıyor. Duygular hiç durmuyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Türk halkının yardımseverliği

Boulogne, Türk halkının yardımseverliğini takdir ettiğini vurgulayarak, “Ellerinde hiçbir şey olmadığı halde bize çay ve ellerindeki son bisküviyi veriyorlardı. Bu insanlar, her şeyini kaybetti ama yine de bize ellerindeki son şeyleri vermek için geliyorlardı.” dedi.

Enkazın önünde yakınlarının kurtarılmasını bekleyenlere, içeride yaşam belirtisi olmadığını söylemenin çok zor olduğunu aktaran Boulogne, “Bu garip bir durum ama o insanlar için bu durumun teyidini almak, bu bilgiyi almak önemli. Artık onlar, bu enkazda arama yapmak yerine başka binalara geçebiliyorlar çünkü biz onlar için gerekli aramayı yapmış oluyoruz.” diye konuştu.

Boulogne, Hatay’daki çalışmalarla 5. kez arama kurtarma operasyonunda yer aldığını belirterek, “2010’da Haiti’de deprem sonrasında da kurtarma çalışmalarına katıldım. Orada birkaç yüz bin kişi öldü. Her afet durumu farklı oluyor, afetin çapı, bina yapısı, her şey belirleyici oluyor. Bu felaketler arasında karşılaştırma yapmak çok zor.” değerlendirmesinde bulundu.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Depreme hazırlıklı olmak

Hatay’da yıkılan binalar sebebiyle yolların kapandığını ve ulaşımın güçleştiğini anlatan Boulogne, “Yerleşkemizden kurtarma çalışmaları yapacağımız yere gitmemiz 2-2,5 saat sürüyordu. Bu sebeple doğru ekipmanlarla ve her şeyi yanımıza alarak gitmemiz çok önemliydi çünkü geri dönüp alma şansımız yoktu.” ifadesini kullandı.

Depreme hazırlıklı olmanın ve eğitimin önemine dikkati çeken Boulogne, “Bugün, biz de farazi bir afet anında yapacaklarımız üzerine çalışma yapıyoruz. Her zaman hazırlıklı olmak ve ekip olarak sürekli eğitim yapmak çok önemli.” dedi.

Boulogne, şehrin bazı noktalarına arama kurtarma çalışmalarında kullanılan ekipmanlarının bulunduğu odaların, depoların kurularak ileride oluşabilecek benzer durumlarda gerekli aletlere ulaşmanın kolaylaşacağı tavsiyesinde bulundu.

USAR, 12 kişiyi enkazdan kurtardı

Depremin ilk anlarından Türkiye’ye hareket eden 65 kişilik USAR ekibi, 12 kişiyi, bir köpeği ve bir kanaryayı enkazdan çıkardı.

2003’te kurulan USAR ekibinde, 145 kişi ve 8 köpek yer alıyor. Hollanda içinde ve dışında birçok arama kurtarma faaliyetinde bulunan USAR ekibi itfaiye erleri, polis, sağlık görevlileri ve askerlerden oluşuyor.

Kaynak: AA

Hollanda’da İklim Aktivistleri Fosil Yakıt Kullanımını Protesto Etti

Hollanda’da İklim Aktivistleri Fosil Yakıt Kullanımını Protesto Etti

Hollanda’nın Lahey şehrinde toplanan yüzlerce iklim aktivisti, fosil yakıt kullanımının sonlandırılması için eylem yaptı. Polis, A12 ana yolunun son kısmını kapatıp trafiği engelleyen göstericileri gözaltına aldı.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
“Extinction Rebellion (Yok Oluş İsyanı)” adlı çevreci grubun organizasyonuyla toplanan yüzlerce kişi, polisin engeline rağmen şehrin girişi olan A12’nin son kısmını kapatarak, bağlantı güzergahlarında trafiğin aksamasına neden oldu.

Petrol, kömür ve gaz kullanımının sonlandırılmasını isteyen göstericiler, hükümetin fosil yakıt politikasını eleştirdi.

Ellerinde “Fosil yakıt sübvansiyonlarını durdur”, “İklim doldu” ve “Burada çocuklarım için duruyorum” yazılı pankartlar ve dövizler taşıyan göstericiler, yolda oturma eylemi yaptı.

Göstericiler, hükümet fosil sübvansiyonlarını kaldırana kadar yol kapatma eylemi yapmaya devam edeceklerini belirtti.

Çevreci aktivist Yolanda Schuur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fosil sübvansiyonlarına son verilmesini talep ettiklerini söyledi.



Fosil sübvansiyonlarının durdurulmasının halen gerçekleşmediğine dikkati çeken Schuur, “Fosil sübvansiyonları yılda yaklaşık 46,5 milyar avro tutarındadır. Aşamalı olarak sona erdirme planının geçen yılın sonunda Temsilciler Meclisine sunulması gerekiyordu ancak biz halen bunu bekliyoruz.” dedi.

Schuur, iklim krizinin daha da arttığını ve kötüleştiğine vurgu yaparak, “A12 ana yoluna yine çıkacağız ve fosil sübvansiyonları kaldırılıncaya kadar orada oturacağız.” ifadesini kullandı.

Aktivistlere müdahale edil

Eylemin yapıldığı yerin “gösteriye yasaklı bölge ilan edildiği” uyarısı yapan polis, protestonun başlamasından 45 dakika sonra aktivistlere müdahale etmeye başladı.

Polis, uyarılara rağmen Parlamentoya giden yolu ve çevresini terk etmeyen yüzlerce kişiyi gözaltına aldı ve halk otobüsleri ile bölgeden uzaklaştırdı.

Lahey kentinin girişindeki A12 yolunun son kısmını 35 kez kapatan Extinction Rebellion grubunun, 9 Eylül 2023’te yolu kapatarak yaptığı eylemde yaklaşık 2 bin kişi gözaltına alınmıştı.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Daha sonra yaklaşık 1 ay boyunca her gün yaptıkları yol kapatma eylemi, Temsilciler Meclisinin çoğunluğu, fosil endüstrisine verilen sübvansiyonların aşamalı olarak kaldırılması yönünde çağrıda bulunan bir önergeyi kabul etmesiyle son bulmuştu.

Kaynak: AA

Hollanda Adalet Bakanı Yeşilgöz “Kur’an’ın yakılması suç sayılmaz”

Hollanda Adalet Bakanı Yeşilgöz “Kur’an’ın yakılması suç sayılmaz”

Adalet ve Güvenlik Bakanı Dilan eşilgöz, Denk Partisinin Kur’an veya diğer dini kitapların yakılmasının yasaklanması için sunduğu tasarıyı kabul etmedi.

Geçici hükümetin Adalet ve Güvenlik Bakanı Yeşilgöz, Denk Milletvekili El Abassi’nin Kuran-ı Kerim ve diğer dinlere ait kutsal kitapların yakılmasının yasaklanması için sunduğu önergeyi kabul etmedi. Yeşilgöz, Kur’an veya diğer dini kitapların yakılmasının suç sayılmaması gerektiğini savundu.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Temsilciler Meclisi’ne bir önerge sunan Denk Milletvekili El Abassi, Yahudi karşıtı ve İslamofobik olayların sayısının arttığını ve Hollanda’da herkesin dinini güven içinde yaşayabilmesi gerektiğini belirterek, dini kitapların yakılmasının yasaklanması talebinde bulundu.

Bakan Yeşilgöz yaptığı açıklamada, herhangi bir kitabın yakılmasının “ilkel ve acınası” olarak nitelendirdi ancak “özgür bir demokraside buna izin verildiğini ve bu kuralın da böyle kalması gerektiğini” dile getirdi. Yeşilgöz, “Beğenmediğiniz bir şekilde uygulanan özgürlükler olsa bile, özgürlükler korunmalıdır.” şeklinde ifade kullandı.

‘Kutsal kitapların ne olduğuna karar vermenin’ hükümetin görevi olmadığına inandığını belirten Yeşilgöz, bu durumun somut bir olay karşısında savcının, tahrik veya nefret söylemi olup olmadığını değerlendirebileceği gerçeğini değiştirmediğini kaydetti.

Bilindiği üzere en son birkaç hafta önce aşırı sağcı ve İslam karşıtı Pegida lideri Edwin Wagensveld’in Arnhem’de gerçekleştirdiği eylemde olaylar çıkmış, eylemin yapılacağı alana toplanan Müslüman gençlerden bazıları Kuran’ın yakılmasını engellemeye çalışmıştı.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Wagensveld’in eylemini önceden yasaklamayan Arnhem Belediye Başkanı Ahmed Marcouch ise Belediye Meclisinde yaptığı konuşmada “Böyle olacağını tahmin etmedik. İkinci olayda hemen müdahale ettik.” dedi.

Marcouch ayrıca ülke çapında Kur’an yakılmasının yasaklanması için Den Haag’da lobi faaliyetlerinde bulunacağını da dile getirdi.