spot_img
Ana Sayfa Blog Sayfa 87

Büyükelçi ve Başkonsolos Özkara Avukatlar Bürosunu Ziyaret Etti

Büyükelçi ve Başkonsolos Özkara Avukatlar Bürosunu Ziyaret Etti

Mustafa Koyuncu Arnhem

Arnhem şehrinde 6 genç avukatın bulunduğu Özkara Avukatlar Bürosunu T.C. Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal, Deventer Başkonsolosu Muammer Hakan Cengiz, Edelstaal Group CEO’su Ertan Torunoğulları, İşadamı Rahmi Gemril ve Edelstaal Simtronic müdürü Hasan Seçilmiş ziyaret ederek kendilerine işlerinde başarı dileklerini ilettiler.

Ziyaret sırasında Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal avukat İsmet Özkara’dan Hollanda’nın Ankara anlaşmalarına uymadığı konusundaki davaların devam edip etmediğini sordu, avukat İsmet Özkara ise davaların devam ettiğini, henüz sonuçlanmadığını, Hollanda’nın Ankara anlaşmalarına uyması gerektiğini, bu konuda sivil toplum kuruluşları ile birlikte mücadelenin devam edeceğini, davaların takipçisi olacaklarını vurguladı.

Daha sonra Büyükelçi Selçuk Ünal avukatlara en çok hangi davaların geldiğini sordu. Avukat Mustafa Bal, “En çok Oturum izin hakları, kaza sigorta durumları, malvarlıkları, sosyal konular, emeklilik durumları, vatandaşların maaşları hakkında ve boşanma davaları çoğunlukla gelmektedir. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile mal bildirimi anlaşması Avrupa’daki vatandaşlarımızı zor duruma düşürmektedir. Birçok emekli ve işsizlik maaşı yani sosyal yardım alan yabancıları ve Hollandalıları bazı belediyeler son zamanlarda araştırmaya alıyorlar. Bu durumdaki insanları tedirgin ediyor. Araştırmaların uzun sürmesi insanların psikolojisini bozuyor. Bazı sivil toplum kuruluşlarında toplantılar düzenleyerek 6 avukat arkadaşlarımızla vatandaşlarımıza bilgilendirme günleri düzenliyoruz” dedi.

Özkara Avukatlar Bürosunda başta av. İsmet Özkara olmak üzere Yasin Seyran, Zehra Acer, Milad Djamal, Cem Çakır ve Mustafa Bal görev yapmaktadırlar.

Türkiye, İsrail’in Filistin’deki işgal ve ilhak uygulamalarını Uluslararası Adalet Divanı’nda gündeme getirecek

0

Türkiye, İsrail’in Filistin’deki işgal ve ilhak uygulamalarını Uluslararası Adalet Divanı’nda gündeme getirecek

Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız başkanlığındaki heyet, Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’in Filistin’deki işgal ve ilhak uygulamalarına ilişkin sözlü sunum yapacak.
Uluslararası Adalet Divanında (UAD), İsrail’in, Filistin’deki işgal ve ilhak uygulamalarına ilişkin, Türkiye’nin yarın gerçekleştireceği sözlü sunumu yapacak Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız başkanlığındaki heyet, Hollanda’nın idari başkenti Lahey’e geldi.Bakan Yardımcısı Büyükelçi Yıldız ve Dışişleri Bakanlığında Daire Başkanı Derviş Fikret Ünal’dan oluşan heyeti, Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal ve Amsterdam Başkonsolosu Mahmut Burak Ersoy karşıladı.Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistin’deki işgal ve ilhak uygulamalarına ilişkin, yarın UAD’de Türkiye adına sözlü sunum yapacağını belirtti.UAD’deki duruşmalarda Türkiye adına sözlü beyanda bulunacak Yıldız’a, Lahey Büyükelçisi Ünal, Lahey Büyükelçiliği’nden Elçi-Müsteşar Pınar Gülün Kayseri, Müsteşar Recep Köşker, Adalet Müşaviri Abdullah Ömeroğlu, ikinci katipler Ozan Can Gümüş ve Baran Volkan Ateş eşlik edecek

Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız başkanlığındaki heyet, Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’in Filistin’deki işgal ve ilhak uygulamalarına ilişkin sözlü sunum yapacak.

Uluslararası Adalet Divanında (UAD), İsrail’in, Filistin’deki işgal ve ilhak uygulamalarına ilişkin, Türkiye’nin yarın gerçekleştireceği sözlü sunumu yapacak Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız başkanlığındaki heyet, Hollanda’nın idari başkenti Lahey’e geldi.

Bakan Yardımcısı Büyükelçi Yıldız ve Dışişleri Bakanlığında Daire Başkanı Derviş Fikret Ünal’dan oluşan heyeti, Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal ve Amsterdam Başkonsolosu Mahmut Burak Ersoy karşıladı.Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistin’deki işgal ve ilhak uygulamalarına ilişkin, yarın UAD’de Türkiye adına sözlü sunum yapacağını belirtti.

UAD’deki duruşmalarda Türkiye adına sözlü beyanda bulunacak Yıldız’a, Lahey Büyükelçisi Ünal, Lahey Büyükelçiliği’nden Elçi-Müsteşar Pınar Gülün Kayseri, Müsteşar Recep Köşker, Adalet Müşaviri Abdullah Ömeroğlu, ikinci katipler Ozan Can Gümüş ve Baran Volkan Ateş eşlik edecek.

Türkiye’nin ilk kadın “Kar Leoparı”

Türkiye’nin ilk kadın “Kar Leoparı”

 Tevfik ŞENDÖL/ INGOLSTADT

 Türkiye’nin ilk kadın “Kar Leoparı” ünvanına sahip olan Esin Handal Mozaik Derneği lokalinde söyleşi düzenledi

İlham verici deneyimlerinin yanında dağcılık alanındaki bilgilerini de paylaşan Esin Handal’ın sunumu çok başarılıydı.

Esin Handal,”Bavyera eyaleti doğa sporları için gençlerimize büyük imkanlar sunmakta ve Handal bu alana ilgi duyan tüm vatandaşlarımıza katkı sunmaya hazırız. 

Bu spora ilgi duyan, İngolstadt’taki doğal güzellikleri keşfetmek ve yeni insanlarla tanışmak isteyen vatandaşlarımızı 10 Mart 2024 tarihinde rehberliğimde gerçekleştirilecek doğa yürüyüşüne katılabilirler. 

Konu hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için info@tkbv.de adresi ile temas etmenizi tavsiye ediyoruz.” diye bilgilendirdi.

Etkinliğe Eğitim Ataşesi Dr. Akın Deveci, Muavin Konsolosu Nazan Deniz ve Emre Keleş ile katılan Münih Başkonsolosu Süalp Erdoğan,”

Etkinliğe evsahipliği yapan Mozaik Derneği Başkanı Sayın Selver Bulut başta olmak üzere, tecrübelerini bizlerle paylaşan ve genç sporcularımıza ilham veren Sayın Esin Handal ve tüm katılımcılara şükranlarımızı sunuyoruz.”dedi

Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü’nden Türk Müziği Konseri

Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü’nden Türk Müziği Konseri

Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen ‘Klasikten Caz’a Türk Müziği Motifleri ve Ritimleri’ konseri, Türk ve Hollandalı müzikseverler tarafından ilgiyle dinlendi. Konserde Türk ve yabancı bestecilerin eserleri yer aldı.

Amsterdam Yunus Emre Enstitüsünce (YEE) Hollanda-Türkiye İş Gücü Anlaşması’nın imzalanmasının 60’ıncı yıl dönümü için özel olarak düzenlenen “Klasikten Caz’a Türk Müziği Motifleri ve Ritimleri” konserini çok sayıda Türk ve Hollandalı müziksever dinledi.

Konsere Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal, Amsterdam Başkonsolosu Mahmut Burak Ersoy, Almanya’nın Amsterdam Başkonsolosu Frank Urbschat, Türk Hava Yolları Amsterdam Müdürü Şerafettin Ekici’nin yanı sıra Hollanda’daki Türk toplumunun yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda Türk ve Hollandalı müziksever katıldı.

Konser öncesi katılımcılara selamlama konuşması yapan Ersoy, Hollanda ve Türkiye arasındaki ilişkilerde bu yılın çok önemli olduğunu ifade ederek, “Bu yılı Hollanda-Türkiye dostluk anlaşmasının 100’üncü ve Hollanda-Türkiye İş Gücü Anlaşması’nın 60’ıncı yıl dönümü olarak kutluyoruz.” dedi.

Ersoy, Hollanda’ya gelen Türklerin burada sağladıkları iş gücünün yanı sıra Türk kültürü, sanatı ve müziğiyle de Hollanda toplumuna katkı sağladığını anlattı.

Konser sonrasında davetlilere hitap eden Büyükelçi Ünal ise ikili ilişkilerin öneminin giderek arttığını belirterek, Hollanda-Türkiye dostluk anlaşmasının 100’üncü ve Hollanda-Türkiye İş Gücü Anlaşması’nın 60’ıncı yılların özel anlamı olduğunu ifade etti.

YEE Amsterdam Müdürü Adil Akaltun ise müzik aracılığıyla kültürler arası köprü kurulmasını amaçladıklarını belirterek, “Konserde çalınan beste ve şarkıları, Hollanda’da doğmuş, eğitim almış ve müzik kariyerini burada sürdüren genç Türk müzisyenler tarafından Hollandalılara ve buradaki Türk toplumuna sunuyor olmamız çok önemlidir.” dedi.

Klasik eserler ve caz eserleri içeren iki bölümden oluşan programda, Türk ve yabancı bestecilerin yanı sıra, Türk müziği konusunda geniş bilgi ve birikimine sahip Hollandalı besteci Theo Loevendie’nin yanı sıra Cemal Reşit Rey, Dave Brubeck, Özkan Manav ve Umut Veysel Demirtaş’ın eserleri de yer aldı

Amsterdam’da Red Light District’teki genelevlerin kapanış saatleri değişmedi

Amsterdam’da Red Light District’teki genelevlerin kapanış saatleri değişmedi.

Amsterdam Belediyesi, Red Light District’teki genelevlerin daha erken saatte kapanması kararından vazgeçti. Seks işçileri ve esnafın tepkisi üzerine, genelevler yine sabah 06:00’a kadar çalışabilecek.

Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da belediye, seks işçileri ve esnafın yoğun tepkisi üzerine, Red Light District’deki (Kırmızı Fener Mahallesi) genelevlerin daha erken saatte kapanması kararından vazgeçti.Amsterdam’ın merkezinde yer alan Red Light District’teki seks işçileri, bu hafta sonundan itibaren, eskiden olduğu gibi yine sabah 06:00’ya kadar çalışabilecek.Amsterdam Belediyesi, tarihi kent merkezinde geceleri çok sayıda günübirlik turistin yarattığı gürültü ve karmaşayı önlemek amacıyla, 1 Nisan 2023’te bir dizi yeni kararı hayata geçirmişti.Belediyenin kararı doğrultusunda, güvenlik sorunlarını azaltma gerekçesiyle, Red Light District’teki genelevlere en geç sabah 03:00’de kapanma zorunluluğu getirilmişti.Semtteki yiyecek içecek sektörünün kapanış sati de sabah 04:00 yerine 02:00’ye çekildi.Belediye meclisi bu önlemlerin, bölgedeki yaşam kalitesini artırmak amacıyla alındığını savunuyordu.Semt sakinlerinin, yıllardır kalabalık ve gürültüden şikayetçi olduğunu belirten belediye yönetimine göre, özellikle gece saatlerinde bölgedeki haraketlilik ile alkol ve uyuşturucu kullanımından dolayı olumsuzluklar yaşanıyor.Ancak bu karar, semtteki seks işçileri ile yiyecek içecek sektörünün tepkisine neden oldu.Seks işçileri ve esnaf konuyu yargıya taşıdı. Ancak mahkeme, belediyenin kararını haklı bularak başvuruyu reddetti.Ama saat sınırlaması sonrası güvenlik sorunlarının arttığını vurgulayan seks işçileri ile semt esnafının tepki ve itirazları devam etti. Bunun üzerine Amsterdam Belediyesi, seks işçilerine yönelik çalışma saati sınırlamasından vazgeçti.Belediye ve sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan araştırmalar sonucu, saat 03:00’e çekilen genelevlerin kapanış saati nedeniyle, seks işçilerinin ciddi sorunlar yaşadığı belirlendi.Araştırmalara göre, erken kapanma nedeniyle seks işçileri maddi ve manevi baskı yaşıyor.Düzenleme nedeniyle genelev çalışanları gelir kaybına uğradı. Seks işçileri genellikle kapanış saatinden sonra sokakta veya diğer binalarda müşteri almaya ya da müşterilerin evlerine gitmeye başladı. Bu da onlar açısından güvensiz durumlara yol açıyor.Bu nedenle belediye, bu hafta sonundan itibaren Red Light District’deki genelevlerin yeniden sabah 06:00’ya kadar açık kalmasına izin verdi.Amsterdam Belediyesi, Red Light yerine, kentin güneyindeki Avrupa Bulvarı’nda yeni bir “erotik merkez” kurulmasını amaçlıyor.Ancak yer konusunda belediye meclisi henüz resmi bir karar vermedi.Karar alınsa bile yeni seks merkezinin yapımının 7 yılı bulacağı belirtiliyor. Bu nedenle belediye, Red Light District’deki seks işçilerinin başvurabileceği fazla bir seçenek bulunmadığı gerekçesiyle, saat sınırlaması kararını geri çekti

BELÇİKALI BELEDİYE BAŞKANINDAN TOGG’A “TAM NOT”

BELÇİKALI BELEDİYE BAŞKANINDAN TOGG’A “TAM NOT”

Fetih Coşkunsu
Belçika’da Türkiye’nin yerli markası TOGG aracını süren Belçika Flaman Eyalet şehri, Beringen Belediye Başkanı Bay Thomas Vints, TOGG’a tam not verdi.

Belçika’da Milli aracımız TOGG’u Belçikalı Belediye Encümenlerine tanıtan Taner İkiz, Belçika Beringen Belediye Başkanıyla birlikte gezdi ve o anları kaydetti.

Belediye Başkanı Bay Vints: “Amerikan marka bir elektrikli araç sürücüsü olarak, Türkiye yapımı TOGG’un konforunu beğendim. Dünya markalarıyla yarışacak nitelikte bir araç” dedi.

Eğitimde şans eşitliği

Eğitimde şans eşitliği

Tevfik ŞENDÖL/ MÜNİH

UNESCO  Uluslararası anadilde ve çokdilli eğitim günü nedeniğiyle

Bavyera Türk Toplumu Derneği “eğitimde şans eşitliği “ konulu uzmanlar toplantısı düzenledi

UNESCO teşkilatınin anadil ve çok dil ve kültürlüğü teşvik amacıyla ilan ettiği “ uluslararası anadil eğitimi günü ” Münih’te Bavyera Türk Toplumu Derneğinin Abant Lokantasında düzenledigi etkinlikle kutlandı.

 Bavyera Türk Toplumu Dernek sözcüsü Prof.Dr.Vural Ünlü’nün davetiyle

toplantıya katılan eğitim alanında fiilen çalışan uzmanlar,” Almanya Öğretmenler Birliği başkanı Stefan Düll”, “ Bavyera Parlamentosu CSU partisi eğitim ve kültür komisyon başkanı Dr. Ute Eiling- Hütig”, Augsburg Kerschensteiner ilk ve ortaokul müdürü Gül Solgun-Kaps”, “ Phorms München Eğitim kurumu yöneticisi Andrá Beinert”, “ Almanya Türk Ebeveyinler Federasyon Başkanı Kemal Ülker”, Merkur tz gazetesi eğitim konusunda gazeteci Dr.Dirk Walter”, “ Münih AEV ( yabancı veliler derneği) başkanı Yüksel Ekici ve Proje sorumlusu Dr.Tülin Güvenç- Mecilioğlu”, “ Bavyera Türk Toplumu sözcü yardımcısı Sema Berthold ile Diclehan Ünal”, TGB yönetiminden Hasan Tan”

öğretim ve meslek eğitimi ile liseye giriş ve üniversiteye kabulde göçmen kökenlilerin bu arada Türklerin şans eşitliği konusunda desavantajlı durumunu kendi gözlemlerine dayanarak açıklarken, eğitim sistemimin özellikle Bavyeradaki kural ve büroksi engeliyle çocukların etnik ve sosyal farklıliklarının eşit eğitim sisteminden yararlamadıklarını dile getirdiler.

Almanya’da Eyaletlerarası eğitim birliği konusunda CSU Bavyera egitim komisyonu sözcüsü Hütig, Bavyeranın bu konuda kendi sisteminden taviz vermiyeceğini belirtti ve Eyalet hükümetinin eğitime 140 milyon euro

bütçe ayırdığı her nekadar lise ve yüksekeğitim alınmasında çok imkan varsa da herkesin akademik eğitim almasına gerek olmadığını meslek öğrenmenin günümüzde

önemine dikkat çekerken okul öncesi Almanca öğrenilmesi ve ilk sınıftan itibaren yabancıdil öğretimi ile sınıf ve öğretmenlere yaşadığımız 2024 yılına uygun gereçlerin digital sistem bağlamında sağlandığını ekledi.

Toplantı eğitim konusunda tecrübeli katılımcıların görüşlerini ortaya koydukları sunum ve karşılıklı görüşmelerle sonuçlandı.

Artan talep, artan maliyetler ve personel eksikliği, Hollanda sağlık sisteminin dikişlerinin çatlamasına neden oluyor

Artan talep, artan maliyetler ve personel eksikliği, Hollanda sağlık sisteminin dikişlerinin çatlamasına neden oluyor

Özcan Özbay

Hollanda-Türkiye Ticaret Odası Vakfı Başkanı Ethem Emre, Türkiye’nin bu konuda bir çözüm sunabileceğini belirterek “Hollanda’da sağlık hizmetleri giderek durma noktasına geliyor. Türk sağlık hizmetleri muazzam kapasitesi nedeniyle alternatif sunabilir” diyor. Emre. “Hayalim Hollanda ile Türkiye arasında bir sağlık köprüsü kurmak.” dedi.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Ethem Emre bahsettiği sağlık köprüsünün iki dayanak noktası olduğuna vurgu yaparak: Türkiye’de giderek büyüyen, uygun maliyetli bir tedavi olanağı ve Hollanda’da çalışabilecek Türk sağlık çalışanlarının fazlalığı. “Türkiye’de her yıl 60.000 hemşireye eğitim veriliyor. Neden Türkiye’de özel programlarla, ileri eğitimlerle, dil kurslarıyla insanları sağlık hizmetlerinde çalışmaya hazırlamayalım?”dedi.

Emre Türk sağlık çalışanlarının görevlendirilmesinin personel ihtiyacını hafifletmenin yanı sıra başka avantajları olduğunu belirterek şunları söyledi “Türkiye, Hollanda’nın zaten yakınlık içinde olduğu bir ülke. Türkler 1960’lı yılların başından itibaren burada bir yaşam kurdular. Burada bir Türk kendini yabancı hissetmez. Henüz yerleşmemiş insanları neden buraya getiriyorsunuz? Türkler zaten öyle, o yüzden Singapur’a, Malezya’ya ya da başka bir uzak ülkeye gitmeden önce bu fırsatı değerlendirin.”



Kültürel açıdan duyarlı bakım
Emre’ye göre Türk sağlık çalışanları kültürel açıdan hassas bakımlara da ivme kazandırabilir. “Türk hastaların Hollanda hastanelerinde yanlış anlaşıldıklarını hissettiklerini düzenli olarak duyuyorum. Kağıt üzerinde kültürel açıdan hassas bakıma yönelik girişimler var ancak pratikte yeterince yapılmıyor. Mevcut sağlık hizmeti sunucuları bilgiden yoksundur. Türk hedef grubu içinde bile kırk etnik grup var. Diyalog yoluyla bunun farkına varıyorsunuz.”

Sağlık sektöründe Yeterli personelin olmadığından yakınan Hollanda’nın iyi eğitimli profesyonelleri Türkiye’den çıkarıp çıkararak Hollandanın bu sektördeki açığını rahatlıkla kapatabileceğini söyleyen Emre “Türkiye’de fazlalık var ve insanlar burada bu miktarın üç katını kazanıyorlar, öyleyse farklı bir gelecek istiyorlarsa neden gelmesinler? Eindhoven’daki ASML’de şu anda 1.300 Türk mühendis çalışıyor. Kimsenin bundan bahsettiğini duymuyorsunuz.”
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Emre’ye göre Türkiye’de insan gücünün yanı sıra giderek artan sayıda tedavi seçeneği de mevcut. Ethem Emre “Batı Avrupa’da insanlar Türkiye’de sağlık denildiğinde hâlâ güzellik bakımları ve saç ekimi aklına geliyor. Ama yelpaze çok geniş. Nöroloji, kalp ameliyatı, kanser tedavisi, artık her şey mümkün. Türkiye bilinçli olarak uluslararası bir sağlık merkezi olmayı istiyor. Ortadoğu ve Körfez ülkelerinin yanı sıra Balkanlar’daki insanlar da bunu zaten keşfettiler. Türkiye’de bekleme listesine alınmayacaksınız. Bir hafta içinde sonuç ve tedavi alacaksınız. Konaklamanız boyunca VIP muamelesi göreceksiniz.”dedi.

PAPENDRECH TE BİR EVDEN GELEN AĞIR KOKUNUN SEBEBİ POLİS EVE GİRİNCE ANLAŞILDI

PAPENDRECH TE BİR EVDEN GELEN AĞIR KOKUNUN SEBEBİ POLİS EVE GİRİNCE ANLAŞILDI

Özcan Özbay

Hollanda’nın Papendrecht şehrinde, Jasminestraat’ta bulunan bir evde 70’li yaşlarında bir kadının cesedi bulundu. Polis yetkilileri, kadının tam ölüm tarihini belirleyemediklerini ancak aylar önce hayatını kaybetmiş olabileceğini açıkladılar.
RADYODENIZ DINLEMEK ICIN TIKLAYINIZ
Olay, 19 Şubat 2024 Pazartesi akşamı gerçekleşti. Mahalle sakinleri, kadının genellikle diğer insanlarla iletişim kurmaktan kaçındığını ve yalnız yaşadığını belirtti. Muhtemelen sınırlı sosyal çevresi olan kadının yokluğu uzun bir süre fark edilmedi.

Polis, kadının ölüm nedeni konusunda henüz resmi bir açıklama yapmadı ancak soruşturma devam ediyor. Olay yerine gelen yetkililer, detaylı bir inceleme başlattılar ve kadının ölümüyle ilgili çeşitli olasılıkları araştırıyorlar.



Mahalle sakinleri, kadının sessiz ve içine kapanık biri olduğunu belirtirken, bazıları onunla nadiren görüştüklerini ve çoğunlukla kendi haline bırakıldığını dile getirdi. Ancak, kadının uzun süre evinde olmaması ve posta kutusunun birikmesiyle birlikte endişeler artmaya başladı.

Olayın mahallede şok etkisi yaratmasıyla birlikte, komşuları, daha fazla sosyal izolasyon ve yalnızlık konularında duyarlılık oluşturmayı amaçlayan toplumsal bir tartışma başlattılar. Bazıları, yalnız yaşayan insanların düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiğini ve toplumun bu tür durumları fark etmesi için daha duyarlı olması gerektiğini vurguladılar.
DENIZ TV IZLEMEK ICIN TIKLAYIN
Yetkililer, kadının kimliğini ve yakınlarını belirlemeye çalışıyorlar. Aynı zamanda, olayın perde arkasını aydınlatmak için detaylı bir soruşturma yürütülüyor.

Papendrecht’teki bu trajik olay, yerel toplumda derin bir üzüntü ve endişe yaratırken, yetkililerin benzer durumların önlenmesi için daha fazla önlem alması gerektiğine dair çağrıları da beraberinde getirdi.

Utrecht meclisinde Sungur’a iftira kampanyasi tutmadı!

Utrecht meclisinde Sungur’a iftira kampanyasi tutmadı!

DENK Partisi Utrecht belediye meclis üyesi Mahmut Sungur’un (DENK) başka bir meclis üyesini tehdit ettiği yönündeki iddialar yapılan araştırmalar sonucu asılsız çıktı. 

Ekim ayında Esma Kendir (S&S), Mohamed Talhaoui (PvdA), Achraf Aït Daoua (D66), Mariam al-Saqaff (VVD) ve Rick van der Zweth’in (PvdA) başını cektikleri iftira kampanyası tutmadı.

Tehdit iddiası geçtiğimiz Eylül ayında Utrecht belediye meclisindeki tartışmanın ardından başladı. Mahmut Sungur (DENK), Belediye Başkanı Sharon Dijksma’ya, Kur’an ve diğer dini kitapların yırtılıp yakılmasının yasaklanması için merkezi hükümete başvurma çağrısında bulunduğu bir meclis önergesi sundu. Meclisin çoğunluğu red oyu kullandı. Bunun sonrasında, yaklaşık 40 meclis üyesi belediye koridorlarında yaşandığı iddia edilen bir olayla ilgili Sungur hakkında şikayette bulundu. Şikayet eden meclis üyelerinin iddialarına göre Sungur oylamadan önce, başka bir meclis üyesine önergenin lehine oy vermemesi durumunda, bu meslektaşının internette ifşa etmekle tehdit etmişti. D66 meclis üyesi Achraf Aït Daoua’dan bahsediyorlardı.

Partners in Integriteit tarafından yürütülen detaylı bir araştırma sonucunda, Sungur’un herhangi bir tehdit içeren davranışta bulunmadığı ortaya çıktı. Araştırmacılara göre bu durum, Sungur’un dürüstlüğüne haksız yere gölge düşürmüş ve onun kişisel ve profesyonel hayatında ciddi zorluklara neden oldu. Araştırma raporunda bir diğer çarpıcı gerçek ise bu iftiranın PvdA meclis üyesi Rick van der Zweth tarafından kasıtlı olarak meclis dışındakiler ile paylaşıldığıydı.  

Konu hakkında açıklama yapan Sungur, yalan yanlış suçlamaların kendisi ve ailesi üzerinde oluşturduğu baskının yanı sıra, kamuoyu önünde itibarının zedelenmesi nedeniyle yaşadığı stres ve sıkıntıları dile getirdi. Ayrıca, bu süreçte yaşadığı zorluklardan dolayı belediye meclisindeki çalışmalarını aksatmak zorunda kaldığını ifade etti.

Sungur, ‘bu iftirayı atarak beni mecliste baskı altına almaya çalıştılar. Iftirayı atan meclis üyelerinin, yaşananların ardından sorumluluk almaları ve hesap vermeleri gerekiyor’, dedi. Sungur kendisine yönelik suçlamaların asılsız çıkması, şeffaflık, dürüstlük gibi değerlere olan inancını pekiştirdiğini söyledi.

Sungur, bu zorlu süreçte kendisine destek olan herkese teşekkürlerini iletti ve kendisine oy verenlerin hak ve hukuklarını daha da güçlü bir şekilde savunmaya devam edeceğinin altını çizdi.