spot_img
Ana Sayfa Blog Sayfa 590

Siğil Nedir? Nasıl geçer?

0

Siğil nasıl geçer?

Siğiller, cildimizin üst tabakasına bir virüsün yerleşmesi sonucu ortaya çıkan, iyi huylu deri kabartılarıdır. Siğile neden olan virüslere HPV (human papillomavirus) denir.

Bir şekilde cildinizde kesik ya da yaralanma olduğunda bu virüslerden birini kapma olasılığınız yükselir. Siğillerin çoğu zararsızdır ama virüs kaynaklı oldukları için son derece bulaşıcıdır. Siğile doğrudan temas etmek ya da siğile değen başka bir şeye temas etmek, virüsün yayılmasına neden olabilir. Ellerde, parmaklarda ve ayaklarda sık görülür.

Siğiller vücudun herhangi bir yerinde oluşabilir ve genellikle cilt renginde, sert ve pürüzlü olurlar. Öte yandan koyu renkte (kahverengi, gri-siyah), düz ve yumuşak siğil türleri de vardır. Örneğin ayak tabanındaki siğiller düz bir görünüme sahiptir ve nasırla karıştırılabilir. Bu tür siğiller yürüdükçe içe doğru itilip ağrı yapabilirler.

Hemen herkeste siğil çıkabilir ama bazı kişilerin siğile neden olan HPV virüsünü kapmaya daha yatkın olduğu düşünülür. Çocuklar, ergenlik çağındakiler, tırnaklarını yiyenler, tırnak etlerini koparanlar ve bağışıklık sistemi (vücudun savunma mekanizması) zayıf olan kişilerde siğil oluşması riski daha yüksektir.

Çocuklarda siğil çıktığında, herhangi bir tedaviye gerek kalmadan siğillerin kendi kendine geçtiğine sık şahit olunur. Ancak çocuktaki siğil giderek çoğalan, acı veren veya çocuğu rahatsız eden bir siğilse, mutlaka bir cilt uzmanı tarafından tedavi edilmelidir.

Siğil Neden Çıkar?

HPV (human papillomavirus) adlı virüs siğillerin ana nedenidir. Siğile neden olan bu virüsü kapmak, cildinizde kesik ya da sıyrık olduğunda daha kolaydır. Çocukların sık sık kendilerini yaraladıkları düşünülürse, bu durum neden çoğu çocukta siğil şikayetine rastlandığını da açıklamış olur. Ayrıca vücudun sık sık traş edilen bölgelerinde de, örneğin erkeklerin yüzünde ve kadınların bacaklarında siğil çıkma olasılığı yüksektir. Vücudunuzun herhangi bir yerinde çıkan siğil, vücudun başka bir yerine sıçrayabilir.

Bir kişinin vücudundaki siğile dokunmakla hemen siğil virüsü kapma ihtimali düşüktür ama hiç yoktur denilemez. Siğil virüsleri daha çok ıslak ve nemli yerleri severler. Bu nedenle örneğin havlu ya da terlik gibi neme uzak olmayan eşyaların ortak kullanımı, siğil virüsünün yayılmasını kolaylaştırır.

Öte yandan bazı kişilerin vücudu siğil virüslerine karşı daha dirençlidir, bağışıklık sistemi vücudu korur ve bu kişiler virüsü kolay kolay kapmazlar. Tabii bu durumun tam tersi de geçerlidir. Virüse karşı bünyesi daha az direnç gösterenler, bu virüsü çok çabuk alırlar.

Siğillere HPV virüsleri neden olur dedik. Şimdi bu virüsün bulaşmasında risk oluşturan durumları, virüsün vücudunuza girmesine neden olabilecek koşulları alt alta sıralayalım:

Alerjik bünyeye sahip olmak

Bağışıklık sistemini zayıf düşüren hastalıklar veya ilaçlar

Cinsel temas (genital bölge siğilleri temas yoluyla kolayca bulaşabilirler)

Deride kesik ve yaralar (virüsün yerleşmesini kolaylaştırır)

Havuz kenarı, hamam, kaplıca, banyo, duş, tuvalet gibi ortak kullanılan sıcak ve ıslak ortamlar

Hijyen koşullarına özen gösterilmeyen kuaförler, güzellik salonları

Ortak kullanılan ve siğile temas etmiş olabilecek havlu, bornoz, terlik, ayakkabı vb eşyalar

Cildin sık tıraş edilen bölgeleri (kesiklerin oluşması ve virüse kapı açılması ihtimali yükselir)

Siğile doğrudan temas etmek

Tırnak yeme alışkanlığı

Yorgunluk, uykusuzluk, stres, kötü beslenme, diyet, kansızlık benzeri nedenlerle vücudun zayıf düşmesi

Genital Siğiller ve Kanser İlişkisi

Siğiller her ne kadar iyi huylu oluşumlar olarak tanımlansalar da, bazı siğil virüsü türlerinin, çoğunlukla da genital bölgede (rahim ağzı, vajina, penis, anüs) siğil yapan HPV virüslerinin kansere neden olabileceği unutulmamalıdır. Özellikle rahim ağzı kanseri vakalarında HPV virüslerinin önemli bir rolü olduğu görülmektedir. Genital siğillerde virüs cinsel yolla bulaşır ancak cinsel ilişkiden hemen sonra vücutta siğil oluşmayabilir. Siğillerin oluşması bazen 6 ayı bulabilir.

Genital bölgede ortaya çıkan her siğil kanser riski taşımaz ancak mutlaka doktor tarafından muayene edilmelidir.

Daha az rastlanmakla birlikte HPV virüsleri penis kanserine veya oral seks yoluyla bulaşarak ağız ya da boğazda kanserli tümörlerin gelişmesine neden olabilir. Düzenli olarak jinekologa gitmek ve pap smear testi yaptırmak erken teşhis ve tedavi açısından son derece önemlidir.

Siğil Tedavisi

Siğil tedavisi doğrudan HPV virüsüne yönelik değildir. Tedaviler sadece ciltteki siğillerin yok edilmesini amaçlar. Eczanelerde bulabileceğiniz, salisilik asit içeren siğil ilaçları, doktor tarafından uygulanan koter ile yakma (elektrokoterizasyon), dondurma (kriyoterapi) ve lazertedavisi gibi cerrahi yöntemler, siğillerden kurtulmak için başlıca yöntemler arasındadır. Siğillerle ilgili daha ayrıntılı bilgilere bir cilt uzmanına danışarak ulaşabilirsiniz.

Ancak genital bölgedeki siğiller için kendi kendine tedavi yöntemleri yerine bir uzmana başvurulması önerilir.

Bazı kişilerin vücudunda tedavinin ardından yeniden siğil çıkabilir. Bazı kişilerde ise bir kez siğil çıktıktan sonra virüs uyku durumunda kalır ve siğiller tekrarlamaz. Siğil tedavisinde, siğillerin yok edilmesinin yanı sıra bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi üzerinde de durulmalıdır.

Limonlu su içmeniz için 10 sebep

0

Limonlu su içmeniz için 10 sebep

Limonun kabuğu da kendisi de çok faydalı. İçine limon suyu ilave ettiğiniz ılık su, sabahları güne taze bir başlangıç yapmanızı sağlayacak. Kendinizi daha zinde hissedeceksiniz. Neden mi?

1- Sindirime Yardımcı Limon suyu sindirim sistemini toksinlerden arındırır, midedeki yanma ve şişkinlik gibi rahatsızlıklara da iyi gelir.
2- Zayıflamaya yardımcı Ilık limonlu suyu düzenli içtiğimizde mide asitlilik oranı düzenlenir. Mide asidi yüksek olan kişiler sürekli bir şeyler yiyerek mideyi bastırma eğiliminde olurlar. Bu da kısa sürede acıkmaya ve kilo almaya neden olur. Limonun içerisinde bulunan pektin lifi acıkmayı geciktirir.
3- Bağışıklık sistemini güçlendirir Stres, bağışıklık sistemini zayıflatır bu yüzden de bağışıklık sistemini destekleyen C vitaminli gıdaları tüketmek stresli olduğunuz anlarda öncelikli olmalıdır. Limon da mükemmel bir C vitamini kaynağıdır.
4- Taze bir nefes için birebir Dişeti iltihaplarına ve diş ağrılarına iyi geldiği gibi nefesinizin kötü kokmasını da önler. Ancak diş minesine zarar vermek istemiyorsanız limonu direk dişinize temas ettirmeyin yani yemeyin. Limonlu su içtikten sonra da dişlerinizi fırçalarsanız daha faydalı olduğunu görürsünüz.
5- Ph değerini dengeler Limon en alkali gıdalardan biridir ve içinde bulunan sitrik asit sindirildiğinde asitlilik yaratmaz. Her gün limonlu su içerseniz vücudunuzun toplam asitlilik oranı zaman içerisinde düşer. Ayrıca iltihabın nedenlerinden biri olan eklemlerde biriken ürik asit limonla yok olur.
6- Daha enerjik hissetmek için birebir Limon kokusunun sinir sisteminde sakinleştirici etkisi olduğunu biliyor muydunuz? İşte sinir sistemindeki bu sakinlik, depresyona ve endişeye iyi gelirken size mutluluk vereceği için de kendinizi daha zinde hissetmenizi sağlar. Limon sindirim sistemine girdiğinde vücuda enerji verir.
7- Viral enfeksiyonla savaşır Ilık limon boğaz ağrısı, nezle gibi semptomların azalmasında oldukça etkili bir destek kuvvettir.
8- Cilde de faydalı Limon suyu antioksidan özelliği sayesinde cilt lekelerini azaltır. Hatta ciltteki kırışıklıkların da azalmasına yardımcı olur. Limon suyunu düzenli olarak zor geçen yara izlerine ve cildinize uygulayın, farkı göreceksiniz.
9- Aynı zamanda potasyum kaynağı Eğer muz sevmiyorsanız, limon suyundan maksimum yararlanmaya bakın. Çünkü potasyum kalp, sinir ve beyin fonksiyonlarının düzenli olması için kesinlikle gereklidir.
10- Kafein ihtiyacınızı azaltır Sabahları bir fincan kahve yerine ılık limonlu bir su içerseniz kesinlikle öğleden sonra çöken o rehavet hayatınızdan çıkacak, göreceksiniz. Bu da kafeine olan bağımlılığı azaltır.

Bel ağrısı çekenler mutlaka denemelisiniz!

0

Bel ağrısı çekenler mutlaka denemelisiniz!

Yaşam kalitesini düşüren ağrılar arasında ilk sıralarda yer alan bel ağrısından korunmak için bedeninize iyi bakmayı alışkanlık haline getirin.
Eğilip kalkarken, yük taşırken, hatta otururken bile pozisyonunuza dikkat edin, belinizi zorlayacak ani hareketlerden kaçının.

En en sık şikayet edilen ağrıların başında bel ağrısı geliyor. Yapılan araştırmalara göre, 50 yaş üzerindeki kişilerin yüzde 90’ı ve çalışan kişilerin yüzde 50’si hayatlarında bir kez olsun bel ağrısı çekiyor.
Aynı araştırma, işe gitmeme mazeretlerinin yüzde 40’ının bel ağrısı şikayetinden olduğunu da gösteriyor.
İŞTE BEL AĞRISINDAN KORUNMANIN YOLLARI:
Doğru duruşu benimseyin; başınız yukarıda, omuzlar düz, göğsünüz ileride olmalı.

Günde iki saatten fazla araba kullanmamaya özen gösterin.
Yüksek topuklu veya topuksuz ayakkabı giymeyin. Ayakkabınızın topukları normal, ökçeleri yumuşak olmalı.
Cisimleri bir yerden başka bir yere taşırken belinizin eğik değil de dik pozisyonda olmasına dikkat edin.
Herhangi bir ağırlığı taşımanız gerekirse yükü, vücudunuza simetrik olarak paylaştırdıktan sonra taşıyın.
Hafif dahi olsa yerden bir cismi alırken dizlerinizi kırın ve çömelerek alın.
Yükü belinizle değil, bacaklarınızla kaldırınız.
EŞYAYA UZANMAYIN, YAKLAŞIN
Bir eşyayı alırken ona doğru uzanmayın, yanına iyice yaklaşın ve öyle alın.
Bir eşyayı taşırken de onu gövdenize yakın tutun. Taşınacak eşya vücudunuza ne kadar yakın olursa omurganıza binen yük o kadar azalacaktır.
Ağır bir yükü belinizden daha yükseğe kaldırmayın.
Yük elinizde iken dönmeniz gerekiyorsa belinizle değil, ayaklarınızın yerini değiştirerek dönün.
Bir cismi taşırken ayaklarınız yere sağlam basmalıdır. Her iki ayağınız arasındaki mesafe yaklaşık omuz genişliğinde olmalı ve ayakuçlarınız dışa bakmalıdır.
Sandalye veya koltukta otururken dik bir pozisyonda olmaya gayret edin ve bunu alışkanlık haline getirin.
Her gün en az 15 dakika yürüyün.
Ani hareketlerden sakının.

Sandalyeden kalkarken bir ayağınız diğerinin önünde olmalı, bacak kaslarınız ve kollarınızın yardımıyla kendinizi yukarıya doğru iterken sırtınız dik pozisyonda bulunmalı.
Her gün beyaz peynir veya bir tabak yoğurt yemeyi ya da bir bardak az yağlı süt içmeyi adet haline getirin. Güneş ışığından yeterince istifade edin.
Sandalye veya koltuğa oturmak için kendinizi sanki düşüyormuş gibi aniden bırakmayın. Yavaş yavaş, kontrollü olarak oturma pozisyonuna geçin.
ÇAMAŞIR ASARKAN GERİLMEYİN
Raflardan kitap veya herhangi bir eşyayı alırken önce ayağınızın altına yükseltici bir şey koyun ve o eşyanın hizasına yükseldikten sonra alın.
Çamaşır asarken yukarıya doğru uzanarak belinizi germeyin. İpin seviyesini boyunuza göre ayarlayın.
Ayakkabınızı bağlamanız veya benzer bir hareket yapmanız gerekiyorsa, çömelerek veya yüksekçe bir cismin üstüne basarak yapın.
Ütü yaparken tek ayağınızın altına 15-20 santimetre yükseklikte bir cisim koyarak hafifçe yükseltin; belinizin rahatladığını göreceksiniz. Bir süre sonra basamağın üzerine öbür ayağınızı koyun.
Elektrikli süpürgeyle veya paspasla yerleri temizlerken öne doğru eğilmeyin ve belinizi dik bir pozisyonda tutmaya gayret edin. Bu nedenle uzun saplı süpürge kullanmak daha yararlı olacaktır. Bahçede çalışırken de uzun saplı aletleri tercih edin.
PARMAK UCUNDA YÜRÜYÜN
Bel ağrısı ile mücadele ediyor ve bir türlü doktora gitmiyorsanız, durumunuzun ciddiyetini anlayabilmeniz için evde yapabileceğiniz basit testler mevcut: Topuklarınızın üzerinde yürüyün:
Düz bir zeminde topuklarınızın üzerinde yürümeyi deneyin. Eğer yürürken bir ayağınız geride kalıyor, düşüyor ya da diğeri kadar kalkmıyorsa dikkat; ilerlemiş bel fıtığınız olabilir! Hiç vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmanız gerekir.
Parmak ucunda yürüyün: Parmak ucunda yürürken, ayaklarınızdan birinde aksamalar oluyorsa, dikkat; ilerlemiş bel fıtığınız olabilir. Hiç vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmanız gerekir.
Çömelin ve kalkın: Ayaklarınızı omuz hizanızda açın ve dizlerinizi kırarak çömelin. Birkaç saniye bekleyin ve destek almadan ayağa kalkın.
Eğer bu hareketi yapamıyorsanız, dikkat; ilerlemiş bel fıtığınız olabilir. Bel ağrısı, yaşam kalitesini ciddi oranda düşüren ağrılar arasında ilk sıralarda yer alır. Bel, adeta hareketin merkezidir.
Bel ağrısının önüne geçmek için karın kaslarınızı güçlendirin. Böylece sırt kaslarınız görevini daha rahat yapar ve omurganızdaki basınç azalır. Mekik çekin veya sırtınız elverdiğince birkaç dakikalık plank egzersizi yapın.
BİTKİSEL ÇÖZÜMLER
Kafur ve mentolü merhemler: Kafur ve mentollü merhemler, soğuk reseptörlerini harekete geçirir ve sıcak reseptörlerini duyarsızlaştırır. Böylece ağrı azalır.
Söğüt kabuğu: Söğüt ağacı kabuğu, aspirinle aynı kökenden gelir ancak ağrı kesme konusunda aspirinden çok daha etkilidir.
Bel ağrılarını dindirmek için, söğüt ağacı kabuğu özüyle hazırlanan kapsüllerden yararlanabilirsiniz.
Tarçın bazlı merhemler: Yapılan araştırmalar, tarçının ağrı kesici etkisi olduğunu gösterdi. Piyasada kolaylıkla bulabileceğiniz tarçın bazlı kremleri, ağrıyan bölgenize günde üç-dört kez uygulayabilirsiniz.
Muskat yağı: Üç damla muskat uçucu yağını, 50 ml zeytinyağına ekleyin. Bu yağı günde üç kez sorunlu bölgelere uygulayarak, ağrılarınızı hafifletebilirsiniz.
STRES AĞRIYI İYİCE ARTIRIR
Yapılan araştırmalar, günlük hayatımızın adeta bir parçası olan stresin ağrıları, özellikle de bel ağrılarını tetiklediğini gösterdi.

Özellikle stres altında yaşayanların, stresi azaltacak aktivitelerde bulunmaları gerekir. Düzenli egzersiz yapmak, stresin etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir.

Karabükspor’un Hollanda’da İlk Antrenmanını Yaptı

Karabükspor’un Hollanda’da İlk Antrenmanını Yaptı

Süper Toto Süper Ligi’nin yeni takımlarından Karademir Karabükspor, ikinci etap kamp çalışmaları için gittiği Hollanda’da ilk antrenmanını yaptı.

Arnheim bölgesinde yer alan Fletcher Hotel’de kampa giren kırmızı mavililerin ilk antrenmanı teknik direktör Igor Tudor yönetiminde yaklaşık 1.5 saat sürdü. Antrenmanda yeni transferlerden Ceyhun Gülselam da yer aldı. Futbolcular, istasyon ve pas çalışmasının ardından yarım sahada çift kale maç yaptı.

5 Ağustos’a kadar çalışmalarını Hollanda’da sürdürecek olan Kardemir Karabükspor, bu sürede Ado Den Haag, Al-Fateh ve Heracles Almelo takımlarıyla hazırlık maçı yapacak.

Aydın, Hollanda’da Yapılan Süt Hijyen Eğitimine Katıldı

Aydın, Hollanda’da Yapılan Süt Hijyen Eğitimine Katıldı

Aydın İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün Erasmus+ Programı kapsamında Türkiye Ulusal Ajansı desteğinde hazırladığı ‘Güvenilir Süt, Güvenilir Gelecek için Sürdürülebilir Süt Hijyeni Eğitim Modeli’ projesinin ikinci ulusötesi toplantısı Hollanda’nın Goutum-Leeuwarden kentinde yapıldı.

İkinci ulusötesi toplantısına Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Proje Koordinatörü İlknur Böğrekci, Proje Koordinatör Yardımcısı Dr. Ebru Serter, Veteriner Hekim Emine Kahraman, Aydın Valiliği AB ve Dış İlişkiler Koordinasyon Merkez koordinatörü Reyhan Türkmen, proje görevlileri Sibel Ayhan, Yaşar Yılmaz, Adnan Menderes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Ergün Ömer Göksoy, öğretim üyesi Prof. Dr. Şükrü Kırkan, S.S. ÖRKOOP Nazilli ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifinden Veteriner Hekim Ali Özdeş ve Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ulusan katıldı.

Proje kapsamında, çiğ süt hijyeninin Aydın için önemi göz önüne alınarak süt hijyeni için eğitim modeli hazırlamayı, çiğ süt üretim sektöründeki mesleki grupların uzmanlık ve becerilerini artırmayı ve çiğ süt üretimini hijyen kriterleri bakımından AB standartlarına ulaştırma amaçlanmıştır. Hollanda’da yapılan toplantıda projenin faaliyet takvimi, bütçe yönetimi, raporlamalar, eğitim modülü, proje kapsamında düzenlenecek ulusötesi toplantı ve eğiticilerin eğitimi, çiğ süt hijyeni konusunda Hollanda ve Avrupa Birliğindeki kurallar, uygulamalar ve eğitimler, ortakların katkısı ve iş bölümü konularının görüşüldüğü belirtildi.

Hollanda Ekibi Twente, Enes Ünal’ı 1 Yıllığına Kiraladı

Hollanda Ekibi Twente, Enes Ünal’ı 1 Yıllığına Kiraladı

Hollanda 1. Futbol Ligi ekiplerinden Twente, Türk futbolcu Enes Ünal’ı kiraladığını duyurdu.

Hollanda Ekibi Twente, Enes Ünal’ı 1 Yıllığına Kiraladı
Manchester City tarafından kamp kadrosuna alınmayan Enes Ünal’ın yeni adresi belli oldu. Hollanda Ligi ekiplerinden Twente, resmi twitter hesabından Enes Ünal’ı transfer ettiklerini açıkladı.

GUARDIOLA KADROYA ALMADI

Yeni sezon hazırlıklarını Pep Guardiola yönetiminde kendi tesislerinde sürdüren Manchester City Bayern Uluslararası Şampiyonlar Kupası’na katılmak üzere Çin Halk Cumhuriyeti’ne gidecek kadroyu açıkladı. Enes kadroda yer almadı.

TWENTE’YE KİRALANDI

Bu gelişmenin ardından 19 yaşındaki oyuncu Enes Ünal, 1 yıllığına Hollanda’nın Twente ekibine kiralandı. Enes, geçen sezonun ikinci yarısında da Hollanda 2. Lig ekiplerinden NAC Breda’da forma giymiş ve çıktığı 14 maçta 9 gol atmıştı.

A MİLLİ TAKIMDA YETERİNCE OYNAMADI

A Milli Takım’da yeterli sayıda forma giyemediği için Premier Lig’de oynama şansı bulunmayan Enes, İngiliz ekibi ile görüşmüş, sezon başından itibaren başka bir kulübe kiralanmak istemişti.

ENES’İN KARİYERİ

Profesyonel futbol hayatına Bursaspor’la başlayan ve burada 2 sezon forma giyen Enes Ünal, geçen sezon başı Manchester City ile 5 yıllık anlaşma sağlamıştı. 2015-16 sezonunun ilk yarısında Belçika 1. Ligi ekiplerinden Genk’e kiralanan Ünal, 14 maçta 2 gol atmış, sezonun 2. yarısında kiralık oynadığı Hollanda 2. Lig ekiplerinden NAC Breda forması altında ise 11 maçta 9 kez fileleri havalandırmıştı.

Zika’yi bulastiran Aedes sinegi Hollanda’da

Foto ©Reuters

Zika’yi bulastiran Aedes sinegi Hollanda’da

Hollanda’da tarimsal arastirmalar yapan çevreci gruplar bati Nil atesi tasiyicilari olarak’da bilinen (Aedes) Asya kaplani sivrisinegine karsi acil tedbir alinmasi çagrisinda bulundu.

Asya ülkelerinden tropikal meyve ithal eden sirketlerin iyi denetlenmedigini iddia eden Hollanda Zararli Egzotik Istilaci Türlerle Mücadele Platformu, Saglik Bakani Edith Schippers’i mahkemeye verdi.

20’nin üstünde hastalik tasiyan Asya kaplani sineginin Asya, Güney Amerika ve Afrika gibi ülkelerden ithal edilen tropikal meyve ile birlikte ülkemize girdigini belirten Platform üyesi Wilfred Reinhold, “Bu sinekler Hollanda’nin gelecegini tehdit etmektedir ”dedi.

Yapilan bilimsel arastirmalarda ülkemizde bulunan Aedes sineklerinden bulasmis bir virüs bulunduguna dair bir kanit olmadigini belirtti. Ancak, olasi bir vaka sonrasinda enfekte kisi sayisinda hizla artis olabilecegine dikkat çeken Reinhold, Aedes sinegine karsi tedbir alinmasi gerektigi uyarisinda bulundu.

Nesibe Basaran

Deventer’de kaza diye hastaneye getirildi, dayak çikti

Deventer’de kaza diye hastaneye getirildi, dayak çikti

Ev kazasinda yaralandigi iddiasiyla hastaneye getirilen genç kadinin durumu doktorlari süphelendirdi. Agir yarali kadin yogun bakima alinirken, erkek arkadasi tutuklandi.

Deveneter kentinde, ev kazasinda yaralandigi iddiasiyla hastaneye götürülen 22 yasindaki kadinin, doktorlarin süphelenmesi üzerine 25 yasindaki erkek arkadasinin attigi dayaktan yaralanmis oldugu belirlendi.

Yapilan incelemede, kaza gerekçesiyle getirilen kadinin vücudundaki yaralarin darp sonucu olustugu belirlenince, polis olaydan haberdar edildi. Polis, halen yogun bakimda bulunan kadinin erkek arkadasina yönelik sorusturma baslatti.

Amsterdam’da kucaginda bebekle pencereden asagi atladi

Amsterdam’da kucaginda bebekle pencereden asagi atladi

Amsterdam Rivierenbuurt mahallesinde bir adam kucaginda bir bebekle pencereden asagi atladi. Toprak zemine düsen adam ve bebek olay yerinde hayatini kaybetti.

Olay, Amsterdam Rievierenbuurt mahallesi Eendrachtstraat’da meydana geldi. bir sure sonra olay yerine gelen polis, eve girdiginde 32 yasindaki bir kadin cesedi ile karsilasti. Adamin kaçinci kattan asagi atladigi ve bebegin babasi olup olmadigi konusunda henüz bir açiklama yapilmadi. Evde patlayici madde oldugunda süphelenen polis ekipleri, bina ve çevresinde güvenlik önemleri aldi.

Utrecht hastanesinde 4 hasta kör oldu

Utrecht hastanesinde 4 hasta kör oldu

Utrecht UMC Tip Merkezinde göz enfeksiyonu geçiren alti hastanin dördü görme yetenegini kaybetti. Hollanda devlet televizyonu VARA’da yayinlanan, Zembla programi tarafindan edinilen bilgiye göre, Utrecht UMC Tip Merkezinde geçtigimiz yil içerisinde göz enfeksiyonuna yakalanan alti hastadan dördü tek gözünü kaybetti.

Programda, gözünü kaybeden vatandaslarin hastaneye tazminat davasi açtiklari belirtildi.