DÜNYA ÇOCUK KITAPLARI HAFTASI

Elif Basibuyuk

1955 yilindan itibaren yürürlüge geçen ve Eylül ayinin son haftasi ile Ekim ayinin ilk haftasi her yil tekrarlanan bir etkinlik olan Dunya Cocuk Kitaplari Haftasi Bu yilda yine yogun bir ilgi ile yapildi.
Toplam 10 gun sureyle gerceklesen Duynya Cocuk Kitaplari Haftasinda baslica amac, Okuma aliskanligi kazandirmak, ve Kitap sevgisini arttirmak.

Bu haftanin kutlanmasi ilk kez Amerikan izcileri Kitaplik yöneticileri önermis ve 1919 yilindan itibaren kutlanmaya baslanmistir. Kitap Haftasi icinde,Kitap siparis mektuplarinin nasil yazildigi ögretilir. Arkadaslar birbirlerine kitap armagan ederler. Kitapsever ögrenciler hafta içinde kitapliklarina çeki düzen verirler.
Bu haftanin düzenlenme amaçlari:
– Çocuklara kitap okuma sevgisi kazandirmak.
– Daha çok ve kaliteli çocuk kitabi yazilmasini saglamak.
– Anne ve babalari, çocuklari için kitap almaya yönlendirmek.
– Çocuklara, evlerinde, kendi kitapliklarini kurmaya tesvik etmek.
– okul ve sinif kitapliklarini zenginlestirmek.
– Çocuk kütüphanelerinin sayisini arttirmak.
– Ders kitaplari disindaki kitaplarin da okunmasini saglamak.
– Kitap okuma, not ve özet çikarma teknikleri hakkinda çocuklari bilinçlendirmek.
– Yeni çikan çocuk yayinlarinin takibini saglamak.
– Yazarlarla çocuklari imza günlerinde bulusturmak.

BASKAN ASKIN iFADE VERDi

Özcan Özbay

1 Haziran 2014 yilinda Hollanda da Ermeniler ile ilgili bir gosteride konusma yapan ve konusmasinda “Karabag Ermenilere mezar olacak” soylemi nedeniyle hakkinda sikayette bulunulan Hollanda Azerbaycan Turk Kultur Dernegi Baskani ilhan Askin onceki gun avukatlari ile gittigi Adliyede ifadesini verdi.

Konu ile ilgili olarak bir aciklama yapan Askin aciklamasinda sunlari soyledi; “Bildiginiz gibi, 1 Haziran 2014’te yapilan gösteri sirasinda söyledigim “Karabag Ermenilere mezar olacak” ifadesi, Ermeni diasporalari arasinda ciddi bir tepki olusturmustur. Dolayisiyla 13-27 Haziran 2014  tarihinde Hollanda’da faaliyet gösteren Ermeni diaspora örgütleri tarafindan “Ermenilere karsi ayrimcilik” maddesi ile mahkemeye verilmisim. Bugün, 4 Ekim 2016 tarihinde ise arastirmacilar tarafindan durusmam gerceklersti. Durusmada  ben, 2 vekilim, 2 arastirmaci ve 1. tercuman yer aliyordu. Durusmam 4 saat sürdü. Çesitli sasirtici sorularla ve durusmadan hazirladiklari kanitlarla ifademi “Ermenilere karsi ayrimcilik ve Ermenileri tehdit” yönüne çekmeye çalisiyorlardi. Tabii ki, bunlarin hepsi saçma ve onlara bizim davamizin Hollanda’daki Ermenilerle degil, Hocali ve karabag katliyaminda  eli olan ve yayilmaci ideolojisini destekleyen ermenilerle oldugunu söyledim. Ayrica, arastirmaçilara Zori Balayan ve Hocali katliyami hakkinda kitap ve CD-ler sundum. Son olarak, Karabag’a çözüm olunmayana dek, bu mucadelemizden geri çekilmegeceyimizi ve sonuna kadar gidecegimizi vurguladim. Genel olarak, yaklasik 100’e yakin soru soruldu ve 15 sayfalik ifadem alindi. Arastirmacilar ise bu açiklamanin savciliga vereceklerini ve son kararin Amsterdam savciligi tarafindan verilecegini söylediler. Isin mahkemeye gidip gitmegeceyine karar verilecek. Umarim, is mahkemeye gitmeden kapanir. Dava mahkemeye giderse, mücadelemizde kararliyiz ve bu mücadeleden galip ayrilacagimize kaldigimiz yerden devam edecegiz. Bu mücadelemde bana destek bütün arkadaslarima tesekkür ediyorum. “dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Avcı Hollanda’da

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Türkiye’nin inanç turizmi açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyledi.

Avcı, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (BMDTÖ) tarafından Hollanda’nın Utrecht kentinde düzenlenen “Değişen Toplumda Dini Miras Turizmi Nasıl Artırılır?” temalı Dini Miras ve Turizm Konferansı’na katıldı.

Konferansın ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Bakan Avcı, konferansta yaptığı konuşmada inanç turizminin önemine işaret ettiğini ve Türkiye’nin bu bakımdan büyük bir potansiyel taşıdığını dile getirdi.

Türkiye’nin inanç turizminde taşıdığı potansiyele dikkati çeken Avcı, şöyle devam etti:

“Sümela Manastırı’mızı, Kapadokya’yı, Meryem Ana’yı, İstanbul’daki uygulamaları Ankara’daki Hacı Bayram Veli Cami ile Augustus Tapınağı’nın yan yana duruşundaki hikmetten örnekler vererek ve bunları anlatarak hem ülkemizin bu anlamdaki potansiyelini bir kere daha anlatma fırsatını bulabildik hem de bunların asıl arkasında yatan iklimi, zihniyeti yani bizim bu kadar farklı inanışları Anadolu’da barış içinde yaşatma tecrübemizin dayandığı temel ilkelerimizi paylaşma fırsatımız oldu. Bu bakımdan sabahki BMDTÖ’nün düzenlediği konferans bizim açımızdan çok verimli oldu.”

Konferansta Türkiye’nin turizm değerlerinden örnekler verdiğini anlatan Avcı, şunları kaydetti:

“Sadece mevcut bugünkü 3 büyük dinle ilgili eserleri veya arkeolojik buluntuları değil aynı zamanda dünya arkeoloji araştırmaları bakımından da çok önemli bir dönüm noktası olacağını düşündüğümüz Göbeklitepe’yi de anlatma fırsatımız oldu, Kapadokya’yı, Sümela’yı, İstanbul’u, Antalya’yı, Efes’i anlatma fırsatımız oldu. Bu bağlamda konuşulduğu zaman Türkiye’nin söyleyeceği çok söz var. Bunları paylaşma fırsatımız oldu.”

Bakan Avcı, Hollanda programına ilişkin de bilgi verdi.

Öğleden sonra da hem Hollanda’daki Türk toplumu temsilcileriyle hem de ülkede faaliyet gösteren belli başlı turizm girişimcileriyle bir araya geleceklerini belirten Avcı, “Geleceğiz diyorum çünkü ben yalnız gelmedim. Hollanda Türkiye Dostluk Grubu Başkanı Yozgat Milletvekilimiz Ertuğrul Soysal Bey burada. Aynı zamanda Kapadokya’yı sadece kürsüde yapılan konuşmalarla değil bire bir görüşmelerde de ülkemizin zenginliklerini tanıtma fırsatı bulduğumuz için bu seyahatimizde aynı zamanda Nevşehir Belediye Başkanımız Hasan Ünver Bey de bizimle.” diye konuştu.

Önce Van Gogh’u, Sonra Yunus Emre’yi Ziyaret Etti

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, temaslarda bulunmak üzere Hollanda’ya geldi. Rijks ve Van Gogh müzelerini gezen Bakan Avcı, ardından Amsterdam kentindeki Yunus Emre Enstitüsü’nü ziyaret etti. Burada yetkililerden çalışmaları hakkında bilgi alar Bakan Avcı’ya, Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver ve AK Parti Yozgat milletvekili Ertuğrul Soysal’ın yanı sıra bakanlık ve elçilik yetkilileri eşilik etti.

Hollandali fotomuhabir Jeroen Oerlemans Libya’da öldürüldü

Hollandali foto muhabir Jeroen Oerlemans görev yaptigi Libya’da vurularak yasamini kaybetti.

The Libya Observer’in haberine göre, Hollandali gazeteci, savas fotografçisi Jeroen Oerlemans terör örgütü ISID keskin nisancilari tarafindan vuruldu. Jeroen Oerlemans’in ölüm haberi Nieuwsuur muhabiri Jan Eikenboom tarafindan dogrulandi. Jan Eikenboom attigi Tweet’te “ Kursun geçirmez yelegini giymisti ancak, kursun kalbinin hemen yanina isabet etti” yazisini paylasti.

Olay Disisleri Bakanligi tarafindan henüz onaylanmadi.

Jeroen Oerlemans 2012 yilinda Ingiliz gazeteci John Cantlie ile birlikte Suriye’de kaçirilmis ve 10 gün alikonulmustu. Oerlemans, alikonuldugu sirada kaçma girisiminde bulunmus ve iki kursunla vurularak ölümden dönmüstü.