spot_img
Ana Sayfa Blog Sayfa 560

Hollanda’da burka yasagi

Hollanda’da burka yasagi

Hollanda Içisleri Bakanliginin hazirladigi, yüzü tamamen örten giysilerin (burka), hastane, toplu tasima araçlari ve okul gibi kamusal alanlarda, giyilmesine yasak getiren yasa önerisi parlamentoda çogunlugun destegini aldi.

Mecliste bu hafta kabul edilmesi beklenen burka yasagi Senato’da kabul edildikten sonra yürürlüge girecek olan yasa önerisine göre, yüzü tamamen örten giysiler egitim, saglik ve toplu tasima araçlarinda giyilmeyecek. Yasaga uymayanlar 410 Euro’ya adar para cezasina çarptirilabilecek.

Içisleri Bakanligi tarafindan hazirlanan kamusal alanda burka yasagina iliskin düzenlemeye, iktidar otaklarinin yani sira ana muhalefet Sosyalist Parti (SP) ve Hristiyan Demokrat Parti (CDA)’da destek verdi.

Hollanda’da 2012 yilinda da gündeme gelen burka yasagi, koalisyon ortaklari Liberal Sag Parti (VVD), Isçi Parti (PvdA) ve bakanlar kurulunda kabul edilmis ancak dönemin koalisyon hükümetinin dagilmasinin ardindan yasallasmamisti.

Türk Kadın Hareketi Baskanini Secti…Baskan Sibel Saki

Türk Kadın Hareketi Baskanini Secti…Baskan Sibel Saki

Özcan Özbay

Hollanda’da yaşayan Türk kadınları tarafından kadınlar için oluşturulan Hollanda Türk Kadın Hareketi 19 kasım 2016 tarihinde gerçekleştirilen toplantıda yönetim kurulunu belirledi.

Geçtiğimiz ay bir ilke imza atarak, Hollanda da yasayan Turk kadınlarınin bir araya gelme girisiminin ardindan simdi de yonetim kurulunu belirleyerek Genel Kurula kadar calismalarinin startini verdi.
senay tosun846Hollanda’da yaşayan kadınlarımızın sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi alanda başarıya ulaşmaları için birlik olan ve kadınları bir çatı altında toplamak amaciyla kurulan Hollanda Türk Kadın Hareketi Basin Sozcusu Senay Tosun yaptigi yazili aciklamada Olusturulan Gecici yonetimin Nisan ayinda yapilacak olan Genel Kurula kadar calismalara baslayarak uye sayisini arttirmayi hedeflediklerinin altini cizdi. Tosun “Hollanda Turk Kadin Hareketi emin adımlarla ilerlemeyi kendine görev bilmekle beraber kısa bir süre içerisinde 400 üyeye ulaşmıştır. Kuruldugumuz ilk gunden itibaren yogun sekilde calisma ve gorusmeler yaparak Yonetim kurulumuzu belirledik. Nisan ayi icerisinde yapilacak olan Genel Kurulumuza kadar gorev yapacak olan yonetim kurulumuz asagida belirtildigi gibidir.”dedi.

hollanda turk kadin Hareketi

Hollanda Türk Kadın Hareketi Yonetim Kurulu

Başkan
Sibel Sakı

Başkan Vekili
Ülkü Öğüt

Başkan Yardımcısı
Yasemin Ay

Başkan Yardımcısı
Hülya Kaya- Kula

Muhasip
Özlem Torunoğulları

Genel Sekreter
Alyem Çelik

Basın Sözcüleri
Şenay Tosun
Birgül Aksoy

Halkla İlişkiler
Aysel Gürler
Fatma Yaylalı
Gülçin Sade
Nezahat Yıldırım

Sosyal ve Aile sorumlulari
Nesrin Altuntaş- Akbulut
Süreyya Yeğiner
Fatoş Dural
Emine Kula

Eğitim sorumlulari
Elise Ayhan
Filiz Pervin

Girişimci sorumlulari
Özlem Torunoğulları
Şefika Balkayan
Nilüfer Bingöl
Hatice Bağlıcak

Yönetim Kurulu yedek üyeleri
Özlem Coşkun
Züleyha Taşpınar

Denetleme Kurulu
Birgül Gültekin -Aksoy
Münire Manisa
Fatma Arabacı

Disiplin Kurulu
Ülkü Öğüt
Birgül Gültekin- Aksoy
Nesrin Altuntaş- Akbulut

Hollanda’da fırtına 110 kilometre hıza ulaştı

Hollanda’da fırtına 110 kilometre hıza ulaştı

Hollanda’da dün gece saatlerinde çıkan fırtına hızı bazı bölgelerde saatte 110 kilometreye kadar ulaştı.

Hollanda’da dün gece saatlerinde çıkan fırtına hızı kıyı kesimlerinde saatte 110 kilometreye kadar ulaştı. Fırtına nedeniyle bazı evlerin çatısı uçarken, araçlarda hasar meydana geldi. Badhoevedorp ve Amstelveen A9 otoyolunda fırtına nedeniyle bir ağaç yolun ortasına devrilmesi sonucu trafikte aksamalar yaşandı.

Meteoroloji Enstitüsü KNMI’den alınan bilgiye göre, fırtınanın saatteki hızının 110- 110 kilometre olarak ölçüldüğü öğrenildi.

Hollanda’da ‘Teröre Lanet Demokrasiye Davet’ Gösterisi

Hollanda’da ‘Teröre Lanet Demokrasiye Davet’ Gösterisi

Hollanda’daki Türkler, Rotterdam’da terörü lanetlemek ve demokrasiyi desteklemek için bir gösteri düzenledi.

Türk toplumunun yogun oldugu bölgesinde bulunan Afrikaanderplein Meydani’nda, “Teröre Lanet, Demokrasiye Davet” adi altinda gerçeklestirilen gösteriye yagmur ve firtinaya ragmen çok sayida kisi katildi.

Istiklal Marsi’nin ve Hollanda milli marsinin okundugu gösteride, Türk ve Hollanda bayraklarinin yani sira üzerinde “Terör insanlik suçudur”, “PKK=DEAS=YGP=PYD=FETÖ” ve “Avrupa’da teröre destek vermeyi birakin” yazili dövizler tasindi.

“Kabul etmesen de PKK bir terör örgütü ve terör örgütü olarak kalacak” yazan büyük bir pankart tasiyan katilimcilar, terör örgütlerinin lanetlendigi sloganlar atti. Gösteriye, Avrupali Türk Demokratlar Birligi (UETD) basta olmak üzere çok sayida sivil toplum kurulusu destek verdi.
hollanda-da-terore-lanet“AB’nin ve Hollanda’nin söylecek sözü kalmaz”

Gösteride okunan basin bildirisinde, kendi olusturdugu terör örgütü listesine kendisi riayet etmeyen AB’nin ve Hollanda devletinin, kimseye söyleyecek sözü kalmayacagina vurgu yapilarak, “Türkiye’de, Fransa’da, Belçika’da ve dünyanin daha bir çok yerinde terör örgütlerinin yol açtiklari vahset ortadayken, Türkiye, Suriye ve Irak gibi ülkeler adeta terör örgütlerinin isgaline ugramisken, Avrupa’da böyle duyarsiz bir anlayisin kök salmasi asla kabul edilemez.” ifadeleri kullanildi.

Hayatini ve gelecegini bu cografyayla bütünlestirmis bireyler olarak, böyle bir felakete duyarsiz kalamayacaklari belirtilen bildiride, “Bizler, büyük Avrupa ailesinin mensuplari olarak, demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere, hukuka, adalete, evrensel insani degerlere bagliligimizi vurgulamak için buradayiz.” denildi.

AP Türkiye Raportörü Piri: Müzakereleri Dondurma Karari Çikacak!

AP Türkiye Raportörü Piri: Müzakereleri Dondurma Karari Çikacak!

Ankara’da istenmeyen kisi ilan edilen AP Türkiye Raportörü Kati Piri, “Aralik zirvesinde Türkiye ile müzakereler için geçici dondurma karari alinacak” dedi.

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri, idam konusunun AB için kirmizi çizgi olacagini belirterek “Komisyon, üye ülkeler ve parlamento da ayni pozisyonu tekrarladi. Idam cezasinin geri getirilmesi resmen askiya alma sürecini tetikler” dedi.

Piri, tutuklu milletvekillerini ve gazetecileri hatirlatarak, “Bütün bunlar birlikte degerlendirildiginde AP’deki 8 siyasi grubun hepsi Türkiye’ye siyasi bir tepki verilmesinde hemfikir. Ama ben sunu da söyledim; Türkiye ile diyalogumuz sürmeli” diye konustu.

Kati Piri’nin Hürriyet’ten Cansu Çamlibel’e verdigi söylesi söyle:

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri, Türkiye’ye sert elestirileri nedeniyle Ankara’da adeta istenmeyen kisi ilan edildi. Hükümet geçen hafta AP’nin Türkiye’ye göndermek istedigi heyette Piri’ye itiraz edince ziyaret iptal oldu. Tam da AP’de Türkiye ile müzakerelerin geçici olarak askiya alinmasina dair tasarinin oylanacagi kritik hafta öncesi yasanan heyet krizinin perde arkasini Kati Piri ile konustuk.

AP’DEKI BÜTÜN GRUPLAR TEPKI IÇIN HEMFIKIR

– Avrupa Parlamentosu Disisleri Komisyonu Baskani Elmar Brok ile birlikte Türkiye’ye yapacaginiz ziyaretin iptal olmasinin gerekçesi nedir? Türk tarafinin sizi istemedigi dogru mu ve bu size ifade edildi mi?

Bu konu AB Bakani Ömer Çelik’in geçen haftaki Brüksel ziyareti sirasinda Avrupa Parlamentosu Baskani Martin Schulz ile yaptiklari görüsmede tartisilmis. Ben görüsmede yoktum ancak anladigim kadariyla Ömer Çelik heyetin mahiyetinin Schulz’un önerdigi isimleri kapsamasi durumunda Türkiye’nin ziyareti kabul etmeyecegini söylemis. Heyet zaten Elmar Brok ve benden olusuyordu. Türkiye’nin beni heyette istemedigini bu sekilde anlamis oldum.

– AB Komisyonu’nun yillik Ilerleme Raporu’nun açiklandigi gün AP’deki oturumda müzakerelerin dondurulmasi gerektigini savundunuz. Size göre Türkiye’nin üyelik müzakereleri askiya mi alinmali?

Avrupa Parlamentosu’ndaki görevim sadece Türkiye raportörlügü degil, ayni zamanda parlamentodaki çogunlugu temsil etmek. Bahsettiginiz günkü tartismada parlamentodaki 8 siyasi grubun hepsi ayni seyi söyledi. Cumhuriyet gazetesine operasyon, hapisteki 142 gazeteci, 10 milletvekilinin hukuki süreçsiz tutuklanmasi… Bütün bunlar birlikte degerlendirildiginde AP’deki 8 siyasi grubun hepsi Türkiye’ye siyasi bir tepki verilmesinde hemfikir. Ama ben sunu da söyledim; Türkiye ile diyalogumuz sürmeli.

– Mensubu oldugunuz Sosyalist Grup’un argümanini digerlerinden ayiran nedir?

Biz müzakereler resmen askiya alinsin demiyoruz. Üyelik boyutunun dondurulmasi gerektigini savunuyoruz.

IDAM KIRMIZI ÇIZGIMIZ ASKIYA ALMA GEREKÇESI

– Türkiye’den bakinca bu söylediginiz kelime oyunu gibi duruyor. ‘Müzakereleri resmen askiya almayalim ama katilim boyutunu donduralim’ demek fiilen isin durmasi degil mi?

Gerek AB gerekse Türk vatandaslari su asamada Türkiye’de yasananlar konusunda çok derin görüs ayriliklari oldugunun net biçimde farkinda. Dolayisiyla da ayni masada oturup Türkiye’nin AB’ye entegrasyonunu konusabilecegimizi düsünmenin inandiriciligi yok. Peki bizim önerimiz ne anlama geliyor? Biz üye ülkelerin liderlerinden olusan AB Konseyi’nden aralik zirvesi sirasinda Türkiye’ye islerin son haftalarda oldugu gibi kötü bir istikamette ilerlemesi durumunda müzakerelerin olagan sekilde devam edemeyecegine dair siyasi bir sinyal göndermesini talep ediyoruz. Türkiye bugün tüm hukukun üstünlügü, ifade özgürlükleri, basin özgürlükleri endekslerinde sert bir düsüste. Bu düsüsten bir geri dönüs emaresi görünceye kadar da müzakerelerde yeni fasil açmaktan bahsetmek inandirici degil.

– Resmen askiya almanin kriteri nedir peki?

Müzakerelerin resmen askiya alinmasi için Avrupa Birligi açisindan kirmizi çizgi idam cezasinin geri getirilmesidir. Bu, Avrupa Parlamentosu, AB Komisyonu ve AB Konseyi’nin ortak görüsüdür ve bu görüsümüz devam ediyor. Bugün bunu konusmaktan dahi son derece üzgünüm. Ancak maalesef diyalog kayboldu, birbirimizi olumlu yönde etkilemeye yönelik manivelalari kaybettik. En kötü senaryolari konustugumuz bir asamaya geldik.

– Idam AB için kirmizi çizgiyse, hükümet bunu anayasa paketine koyar, referanduma götürür ve halk da onaylarsa bu müzakerelerin askiya alinmasina mi neden olur?

Evet, bu kirmizi çizgidir ve biliyorsunuz AB Disisleri ve Güvenlik Politikalari Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini tarafindan agustos ayinda açiklandi. Komisyon, üye ülkeler ve parlamento da ayni pozisyonu tekrarladi. Idam cezasinin geri getirilmesi resmen askiya alma sürecini tetikler.

– AB Bakani Ömer Çelik geçen hafta Schulz ile görüsmesinde idam cezasinin pakette olup olmayacagina dair herhangi bir tüyo vermis mi?

Bunlar kapali toplantilardir ve ben katilmadim. Ama sundan son derece eminim; idam bütün AB yetkililerinin Türk muhataplariyla yaptiklari görüsmelerde gündeme getirdikleri bir konu.

Türkiye’nin kaydettigi ilerlemelerden ve geldigi uzun yoldan sonra bugün bunlari konustugumuz için hayret içindeyim. Idami kaldirmis, iskenceye sifir toleransi düstur edinmis bir Türkiye’den buraya geldik. 15 yil sonra, daha önce reformu yapilan konular tekrar masaya geldi. Üzüntümün AB açisindan boyutu bir yana, Türk halkinin bugün hâlâ bu tür tartismayi yapiyor olmasindan hicap diyorum.

– Türkiye son yillarda Avrupa kurumlarinin kendisiyle ilgili hazirladigi raporlari kabul etmeme egiliminde. Saniyorum 6-7 belgeye ayni tepki verildi.

Evet, ben en azindan kendi hazirladigim son iki raporun geri gönderildigini biliyorum. 9 Kasim’da AB Komisyonu’nun açikladigi raporu da iade edecekler mi bilmem ama Türk hükümeti zaten raporu kabul edilemez buldugunu açikladi. Bu durum son 3 yildir Türkiye ile yasadigimiz sorunlarin önemli unsurlarindan elbette. Türk hükümeti bugüne kadar hep AB’ye tam üyelik stratejik hedefimizdir ve bu hedef degismedi dedi. Ama biliyorsunuz AB basindan beri Türkiye’ye karsi hep ikircikli bir tutum izledi ve bana kalirsa bu üyelik sürecinin inandiriciligina çok büyük zarar verdi. Bu ikircikli tutum nedeniyle Türk vatandaslari AB’ye güvenini kaybetti.

Ben sahsen AB içinde Türkiye’ye yer olduguna inaniyorum. Ancak siyasi farkliliklarimiz var elbette. Yillik ilerleme raporlari gibi bir çerçevemiz olmazsa, bu belgeleri iliskilerimiz için bir tartisma zemini olarak kabul dahi etmezsek o zaman verimli bir diyalog kurmak çok zor olacak. Devamli birbirimize bagirir hale geldik. Iki tarafin halklari da masanin diger tarafinin güvenilir olmadigini hissediyor.

– AB cephesi krizin büyümesini engellemek için yeni bir girisim ya da jest yapar mi?

Ben bu istikamette yol alabilmek ve iliskileri düzeltmek için her türlü görüse açigim. Kapimiz açik. Bu ziyaret ve heyet nedeniyle yasanan krizin geçici bir sey olmasini diliyorum.

JEST YAPMAK ISTEDI AMA…

– AB Bakani sizi elestirirken ‘irkçi ve basiretsiz’ gibi ifadeler de kullandi. Bu tür tepkilerin hedefi olmak sizi üzüyor mu?

Iletisim kanallarini açik tutmaya çalisirken bir sekilde kendimizi yanlis bir iletisim seklinin içinde buluyoruz ve sonuçta diyalog kanallarini açmak yerine kapatmis oluyoruz. Geçen hafta olan da tam budur. Parlamento Baskani Schulz bir jest yapmak istedi. Iki taraf görüsmeler yaparak yanlis anlasilmalari gidersin, endiseler paylasilabilsin diye Türkiye’ye agustosta gönderdigi heyetini yeniden göndermek istedi. Ancak sonuçta yine diyalogdan uzak bir yere düstük. Benim istenmedigime dair haberler yapildi ve yine medya üzerinden mesajlar verildi. Bu yaklasim isleri daha da kötü bir hale sokuyor. Benim gibi Türkiye’nin geleceginin AB’ye bagli oldugunu düsünen bir raportör için giderek birbirimizden koptugumuza tanik olmak büyük hayal kirikligi.

HDP DEGIL KIM OLSA AYNI TEPKIYI VERIRDIK

– Ankara’nin sizin Türkiye’ye dönük üslubunuzu çok sorunlu buldugunu biliyoruz. Hem sizin hem de meslektaslarinizin Türkiye’ye karsi dislayici ve küstah bir ton kullandiginiz düsünülüyor.

Bunlari ilk defa duymuyorum. Devamli benim objektif olmadigim, bazi partilere çok yakin oldugum ileri sürülüyor. TBMM’deki hangi partiye o sekilde muamele yapilmis olsa Avrupa Parlamentosu ayni tepkiyi verirdi. Verdigimiz tepkinin, partinin siyasi tandansiyla ilgisi yok. 142 gazeteci hapisteyken, seçilmis siyasetçiler iddianame olmadan hapse atilmisken ben o milletvekilleri hangi partiden diye düsünmeden endiselenirim. Dolayisiyla da bugüne kadar yaptigim hiçbir açiklamadan pisman degilim. Benim isim Türkiye’deki iç tartismalarin parçasi olmak degil. Ben Türkiye AB kriterlerine yakinlasiyor mu, uzaklasiyor mu ona bakiyorum. Bir gün gururla Türkiye’nin yeniden AB ile yakin bir iliskiye dogru yol aldigina dair olumlu bir rapor yazabilmeyi umut ediyorum.

Türkiye’nin AB içinde yeri olduguna sahsen inaniyorum

PKK TERÖR ÖRGÜTÜ AMA SILAH ÇÖZMÜYOR

– Türk hükümeti tarafindan, terörle araniza net çizgi çekmediginiz savunuluyor. Avrupa Parlamentosu’nun çesitli vesilelerle PKK’lilara ev sahipligi yaptigi düsünülüyor. PKK sizin için ve mensubu oldugunuz Sosyalist Grup için bir terör örgütü müdür?

Kesinlikle, buna hiçbir süphe yok.

PKK konusunda Avrupa Parlamentosu’nda farkli düsünen sadece küçük bir azinlik var. Yedide bir temsil oranindaki bu grup, PKK’nin AB terör listesinden çikmasini savunuyor. Ancak Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin çok büyük bir bölümü –ben de dahil– bunun dogru bir yol olmadigini düsünüyoruz. Ancak öte yandan parlamentomuzun büyük çogunlugu askeri tedbirlerin de soruna bir çözüm olmadigini ve yasanan acilara ragmen taraflarin bir araya gelip konusmasi gerektigini düsünüyor. Kürt sorununun siyasi bir çözümü olmali. Ancak baris görüsmelerinden yana oldugunuzda, hükümetin insanlari havaya uçuranlarla degil ama ilimlilarla bir diyaloga girmesini savundugunuzda bir anda PKK’ya yakin biri gibi görülmeye basliyorsunuz. Açikçasi ben bunu son derece akil almaz buluyorum. Benim Türkiye’de siyasi partiler arasinda bir tercihim olamaz. Hollanda’dan bir Avrupa Parlamentosu milletvekili olarak böyle bir rolüm yok. Benim rolüm Avrupa Parlamentosu adina Türkiye’yi izlemek.

– Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü olarak görev süreniz ne kadar? Yasananlardan sonra bu görevi icra etmeyi sürdürecek misiniz?

Görev sürem tam bir parlamento dönemini kapsiyor yani 2019’daki Avrupa Parlamentosu seçimlerine kadar sürecek.

BEN BIR GECEDE ASIRI SAGCIYA DÖNÜSMEDIM

– Siz görev geldiginizden beri Türkiye’nin AB üyeligini savunan bir siyasetçi oldunuz. Son dönemdeki elestirileriniz bu pozisyonunuzun degistigi anlamina mi geliyor?

Birdenbire neden Türkiye ile müzakere ediyoruz diye düsünmeye baslamadim. Birdenbire Türkiye’nin diger AB üyesi ülkelerden farkli bir kültüre sahip oldugunu düsünmeye baslamadim. Birdenbire asiri sagci siyasi partiler gibi Müslüman bir ülkenin AB içinde olmadigini söylemeye baslamadim. Birdenbire Türk halkinin Alman ya da Fransiz halkindan farkli olduguna kanaat getirmis de degilim. Bir gecede asiri sagci popülist bir siyasetçiye dönüsmedim. Ama bir yandan da geldigimiz noktada Avrupa Birligi’nin güvenilirliginin tehlikede oldugunu düsünüyorum. Türk hükümetinin maalesef bizim hukukun üstünlügü ve ifade özgürlügüyle ilgili anlayisimizdan çok uzak bir yerde oldugunu görüyorum. Yani Türkiye ile ilgili fikrim degismedi ama Türkiye’deki gelismeler bizi AB’nin güvenilir bir aktör olarak kalabilmesi için su anda üyeligi konusmanin anlamsiz oldugunu söylemeye zorunlu kiliyor.

AB DE BÜYÜK HATALAR YAPTI

– Müzakereleri dondurma kararini alirsaniz sonuçta bunun bedelini ödeyecek olan Türkiye halki. Bunun hiç adil olmadiginin farkinda misiniz?

Söylediginiz seyi anliyorum. Ama düsünün ki karsimizdaki ülke Balkanlar’dan bir aday ülke ve bu ülkede yüzlerce gazeteci tutuklaniyor, ülkenin ikinci muhalefet partisinin liderleri tutuklaniyor. Böyle bir ülkeye hemen kapiyi kapatmamiz gerekmiyor ama siyasi bir sinyal vermemiz sart. Türkiye’de son haftalarda ve aylarda hiçbir sey olmamis gibi yola devam edemeyiz.

Haydi masaya dönelim ve güvenilir bir zeminde müzakereye devam edelim diyecek ilk kisi yine benim. Iki taraf da samimiyetle hatalarini görsün diyecek ilk kisi benim. AB de Türkiye’nin müzakere sürecinde büyük hatalar yapti. Biz bu süreçte inandirici ve net olmadik; müzakereyi neden yaptigimiz konusunda hep muglak davrandik. 10 yildir Türkiye AB için daha az önemliydi ancak mülteci krizi patlayinca birden yüksek düzeyli diyalog mekanizmasi kurmak istedik. Bütün bunlara bakinca Türkiye halkinin AB’nin eylemleri ve tepkileri yüzünden neden hayal kirikligi içinde oldugunu görebiliyorum. Tekrar vurgulamak isterim; önerdigimiz müzakerelerin resmen askiya alinmasi degil. Resmen askiya almak demek müzakereler muhtemelen bir daha hiç baslamayabilir demek. Ama müzakerelerin katilimla ilgili boyutunu dondurmak Türkiye’ye islerin gidisatini degistirmesi gerektigi yönünde siyasi bir uyaridir. Ama yeniden söylüyorum, kalici degil geçici bir tedbirden bahsediyoruz.

– Bu hafta Avrupa Parlamentosu’nun tartisacagi karar tasarisi da bu geçici dondurma formülü degil mi?

Evet, sali günü (yarin) Federica Mogherini’nin katilacagi bir oturum olacak Avrupa Parlamentosu’nda. Bu oturumda Türkiye’de son yasanan gelismeleri ve iliskilerimizi masaya yatiracagiz. Bu oturumda bahsettigim karar tasarisi oylanacak ve büyük ihtimalle AB Konseyi’nin aralik zirvesinde Türkiye ile üyelik müzakerelerini geçici olarak dondurma yönünde bir siyasi sinyal vermesi istenecek. Ama sunu da hatirlatmak isterim, Avrupa Parlamentosu’nun müzakereleri durduracak baglayici bir karar alma yetkisi yok. Bu karar aralikta toplanacak olan AB üye ülkelerinin liderlerinin elinde.

KAPIYI TÜRKIYE KAPATIYOR

– Diyelim ki dediginiz oldu ve siyasi liderler Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin geçici olarak askiya alinmasina karar verdi, sonra yeniden makul bir müzakere zeminine dönülebilecegine inaniyor musunuz?

Kesinlikle, kesinlikle… Geçici dondurma siyasi bir mesajdir ve biz bunun düzeltilmesi için diyaloga açigiz demektir. Ama su asamada üyeligi konusmak ne kadar gerçekçi? Diyalog kanallari açik kalacak. Türkiye’ye kapiyi kapatmiyoruz. Ama Türkiye’nin eylemlerine, bize kapiyi kapatiyor olmasina tepki veriyoruz. Bakin bu da yanlis anlasilmasin, Türkiye’nin bana kisisel olarak kapiyi kapatmasindan bahsetmiyoruz. Parlamentonun görüsü su; Türkiye son dönemde attigi tüm siyasi adimlarla Avrupa Birligi’ne kapisini kapatiyor.

BENiM SiGORTAM SiGORTA SEKTÒRÙNDEKi DEGiSiKLiKLERi ACIKLADI

BENiM SiGORTAM SiGORTA SEKTÒRÙNDEKi DEGiSiKLiKLERi ACIKLADI

Özcan Özbay

Buyil 15. yillarini geride birakan ve sektorde markalasma yolunda emin adimlarla ileryelen Benim Sigortam 2017 yilinda olasi degisiklikler ve 2016 nin yil ozetini Hollanda da gorev yapan Turk medyasi ile paylasti. Sunum programina Turkiye`den de Eurocross firmasi yoneticileri katildilar.

15 yildir Sigortacilik sektorunde aldigi yeri her sene biraz daha genisleterek buyuyen Benim Sigortam yoneticileri vatandasi bilgilendirmek amaciyla Hollanda da gorev yapan Turk medya temsilcileri ile bir araya gelerek 2016 da olanlar ve 2017 yilinda Hollanda da sigorta sektorunde olasi degisiklikler konusunda bir sunum gerceklestirdi.
sebnem korkmaz mehmet keskin

Saglik, Cami, Arac, Bireysel, Seyehat ve Hukuk sigortasi konularinda uzman olan Benim Sigorta CEO su Mehmet Kesin yaptigi sunumda Hollanda da ki buyuk capli kurumlarla calistiklarini ve her gecen yil biraz daha buyuyerek Markalasma yolunda emin adimlarla ilerlediklerinin altini cizerek “Benim Sigortam artik baslibasina bir marka oldu. 15 yili geride biraktik. Gecen 15 yil icerisinde musterilerimiz bizimle olan calismalarindan memnunluk duyduklarini her platformda dile getirdiler.”dedi.

Her yil degisen Sigorta katki payinin bu yil degismeyedegini belirten Keskin Her yil degisen sigorta katki payi gecen yilda oldugu gibi 385 euroda kaldi. Vatandaslarimiz sigorta kapsaminda da olsalar yil icerisinde 385 euroya kadar olan saglik giderlerini kendileri karsilayacaklar ustunu ise sigorta kendi karsilayacak. Bir guzel haber Dinimizde var olan Sunnet konusu artik Basic sigorta kapsaminda yer aliyor olmasi. “dedi.

Vatandaslara cagrida da bulunan Mehmet Keskin : Vatandaslarimiz diger yillarda da oldugu gibi yine buyilda eger calistiklari sigorta sirketlerinden hosnut degiller ise 31 Aralik tarihine kadar yeni bir sirkete gecis yapabilecekler.”dedi. Keskin ” 31 Aralik’tan önce istedikleri sigorta ve poliçelerini seçmelerinde vatandaslarimiz özgürdürler. Aileye ve ihtiyaca göre poliçe seçimleri kendilerinin maddi olarak zorlanmalarinin önüne geçecektir.” dedi.

Daha sonra Zilveren Kruis Turkiye Muduru Sebnem Korkmaz da Agis in kapanmasiyla bir cok musterinin kendilerine katildigini ve Turkiye ye gelip giden gurbetci vatandaslarimizin bagli olduklari sigorta sirketlerinden nereye kadar faydalanabilecekleri konusunda ki calismalari hakkinda sunum yapti.

Gripten 10 Dakikada Kurtulun..

0

Gripten 10 Dakikada Kurtulun..

Gribal enfeksiyon soğukla birlikte herkes etkisi altına almaya başladı. Hepimizin bildiği gibi grib’in en büyük ilacı C vitaminidir, ve Limon en büyük C Vitamini deposudur. Sizde gribal enfeksiyondan kurtulmak için aşağıdaki yolları deneyebilirsiniz.

Ayaklarınızı 10 Dakika Ovarak

Topuk ve Ayaklar’ın emilimi yüksek oldupu için ayak ve topuklarımıza sürdüğümüz maddeler hızlı bir şekilde bedenimize yayılır. Limonu topuk ve ayak üzerine masaj yaparak 10 dakika uygularsanız grip enfeksiyonunu hızlıca atmış olacaksınız.

Limon Suyu, Tuz ve Karabiber Karışımı ile

1 çorba kaşığı Limon suyu, Tuz ve Karabiberi karıştırın ve içiniz.

Bu karışım içimizdeki tüm gribal enfeksiyonları etkisiz hale getirecektir.

Limon Suyu ile Gargara Yapın

2 Çorba Kaşığı Limon suyu ve Yarım çar bardağı suyu karıştırın.

Ağzınızda gargara yapınız.

Boğazınızdaki mikropları ve ağzınızdaki yaraları yok edecektir.

Limon Suyunu Burnunuza Uygulayın

Eğer Burnunuz tıkalı ise birkaç damla limon suyunu 2 pamuğa uygulayıp burun deliklerinize uygulayın.

Burnunuz hemen açıldığını ve nefes borunuzun temizlendiğini göreceksiniz.

Not: Grip olmadan önce günlük olarak tükettiğiniz Nane ve Limon çayı sizi harika bir şekilde zinde tutacaktır. Nane ve Limon Çayı Nasıl Yapılır Diyorsanız aşağıdaki video size yardımcı olacaktır,

İşte Diyet Kolanın İnsan Sağlığına Zararları

0

İşte Diyet Kolanın İnsan Sağlığına Zararları

Fazla kalori almamak için normal kola yerine diyet kola mı içiyorsunuz? Yazıyı okuduktan sonra kararınızı gözden geçireceksiniz. Diyet kolaların içinde bulunan aspartamın insan sağlığına zararlı olduğu tespit edildi.

Iowa Üniversitesi’ndeki bir araştırmacı, uzun süredir yaptığı araştırmalar sonucunda diyet kolanın zararlı olduğunu öne sürdü.

Diyet kolaların içinde bulunan aspartam isimli tatlandırıcı, normal şekerden 200 kat daha şekerlidir. Genelde diyet kola gibi hafif içeceklerde bulunan bu tatlandırıcı, bazı yiyeceklerin içerisinde de yer alıyor. 10 yılda, 60.000 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen deneyse, aspartam isimli tatlandırıcının şekerden çok daha zararlı olduğu tespit edildi.

Diyet kola içenlerin, kardiyovasküler rahatsızlıklara yakalanma şansının %30 arttığı kanıtlandı. Bu da yetmiyormuş gibi, diyet kola içenlerin kalp krizi geçirme riski diğerlerine oranla %50 daha fazla.

Aspartamın insan sağlığına zararları saymakla bitmiyor. Aspartam içeren diyet kolaların tüketimi önce depresyona sonra da kalp krizine neden oluyor. Depresyona giren insanlar sigara içmeye ve alkol tüketmeye yöneliyorlar. Bu da sağlıklarını oldukça olumsuz etkiliyor.

Ruhsal ve fiziksel sağlığınıza zarar veren aspartam aynı zamanda şu hastalıklara neden oluyor:

Anksiyete
Kişilik bozukluğu
Alzheimer
Fibromiyalji sendromu
Baş ağrısı
Baş dönmesi
Lupus
Hiperaktivite
Agresyon
ALS
Karın ağrısı

Aspartamın zararlarını gözler önüne seren çalışmanın yiyecek/içecek firmalarını ne şekilde etkileyeceğini zamanla göreceğiz. Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu (EFSA), 2013’te yaptığı bir açıklamayla aspartamın zararsız olduğunu açıkladı. ABD Tarım Bakanlığı, kimyasal bir bileşen olan aspartamın yiyecek/içeceklerde kullanılmasında bir sakınca olmadığını açıkladı. İki kurumun da fikirlerinin değişip değişmeyeceğini zamanla göreceğiz.

Yoğun araştırmalar sonucunda gözler önüne serilen gerçeği arkadaşlarınızla paylaşarak daha sağlık bir yaşam sürdürmelerini sağlayabilirsiniz.

Hollanda’dan Kayseri’ye Kargoyla Uyuşturucu Gönderdiler

Hollanda’dan Kayseri’ye Kargoyla Uyuşturucu Gönderdiler

Kayseri polisi, Hollanda’dan PTT aracılığıyla Kayseri’ye kargo ile gönderilen, içinde uyuşturucu bulunan pakete el koydu.

Edinilen bilgiye göre, Hollanda’dan PTT kargo aracılığı ile Kayseri’ye uyuşturucu nakli yapıldığı ihbarının değerlendirildiği öğrenildi. Alınan bilgi doğrultusunda yapılan operasyonda M.K. isimli şahsa daha önce gönderilen kargo ile birebir benzerlik gösteren bir kargo paketi daha gönderildiği belirlendi. Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından el konulan paketin içerisinde 86 gram esrar maddesi, 5.10 gram metamfetamin, 54 adet ecstasy tablet, 26 gram Afyon sakızı ele geçirildi.

Gözaltına alınan M.K.’nın tutuklanarak cezaevine gönderildiği bildirildi. – KAYSERİ

Yasemin Cegerek Marakes’te 22’nci Iklim Zirvesinde

Yasemin Cegerek Marakes’te 22’nci Iklim Zirvesinde

Hollanda Parlementosunu temsilen Milletvekili Yasemin Cegerek Marakes’te 22’nci Iklim Zirvesine COP22’e katildi

Fas’ın Marakeş kentinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı kasim ayinin 7’sinde baslayip 18 kasim a kadar devam edecek. Bu zirveye 197 ulke katilmakta. Milletvekilimiz Yasemin Cegerek Hollanda parlementosunu temsilen bu hafta Marakes’te Iklim zirvesinde. “Bu zirvede Paris’te alinan kararlarin her ulke tarafindan netlestirilmesi gerekiyor” Fosil enerjiden yenilenebilir enerjiye gecis surecinde maliyetlerin hizla dusmekte olan gunes ve ruzgar enerjinin onu acilmakta oldugunu goruyoruz. Gelecegin ekonomisi cevreci ve sürdürülebilir ekonomi ve butun dunya bunun bilincinde.

Marakeste dunya liderlerinin de katılacağı COP22’de, küresel ısınma ve iklim değişikliklerine neden olan zararlı salınımlara karşı mücadele ele alınacak. Paris te COP21’de gecen sene ilk adim atilmisti. Paris anlasmasinda küresel ortalama sıcaklık artışının 1,5 ile 2 derece arasında sınırlandırılması yani sira sera gazları emisyonunu azaltan ve çevreci ve sürdürülebilir ekonomilerin desteklenmesi gibi maddeler ele alinmisti. Bunun haricinde 100 milyar dolarla yoksul ulkelere yardim yapilmasi anlasmanin finansal bolumuyle onaylanmisti.

Eger Paris te alinan kararlari katilan her ulke netlestirilirse ikinci adim atilmis olacak. “Gelecek nesillere saglikli bir cevre yani sira guclu ve gelismis ekonomi birakabiliriz.”