Soguklarda yabani hayvanlari besleyenlere ceza

Yusuf Özkan / Lahey, Hollanda

Hollanda’da eksi 10 derecenin altina düsen soguk hava, dogal yasami da olumsuz etkiliyor. Hayvanseverler, soguk havada yiyecek bulmakta zorlanan yabani geyik ve at gibi hayvanlari besleme karari aldi.

Hollanda hükümeti ise bunun dogal dengeye müdahale olacagini belirterek, meralarda yasayan yabani hayvanlari besleyenlerin cezalandirilacagini açikladi.

Hollanda’da hafta basindan bu yana etkisini hissettiren dondurucu soguklarla birlikte, meralarda basi bos dolasan hayvanlarla ilgili olarak polise çok sayida basvuru yapildi.

Özellike dogal yasam parki Flevopolder’da çok sayida otçul hayvanin, soguk ve don olaylari yüzünden açlik ve ölüm tehlikesiyle karsi karisiya oldugu, bazilarinin da öldügü belirtildi.

Ancak polis, bu konuda yapilacak bir sey olmadigini belirterek, hayvanseverleri orman isletimesine yönlendirdi.

“Dogal dengeye müdahale”
Hollanda Orman Isletmesi, Sali aksami bir açiklama yaparak, dogadaki yabani hayvanlarin beslenmesinin yasak oldugunu duyurdu. Orman isletmesine göre, hayvanlarin disardan beslenmesi, dogal dengeye yönelik bir müdahale.

Bunun zaman içerisinde kisir döngüye yol açacagini savunan orman isletmesine göre, disardan beslenen hayvanlar gelecek yil daha fazla dogum yapacak ve böylece bakima muhtaç hayvan sayisi daha da artacak.

Bu nedenle orman görevlileri, “gereksiz yere aci çekmelerini önlemek amaciyla” dogal yasam parklarinda kisi çikaramayacak durumdaki hayvanlari vurarak öldürüyor.

Hayvanseverler ise bu duruma tepkili. Flevoland eyaletindeki yabani atlara yem veren Kristel Bonke adli hayvansever, orman isletmesi tarafindam para cezasin çarptirildi.

Hayvanlara yönelik bu tutumum “utanç verici” olarak degerlendiren Bonke, ceza uygulamasina karsi mücadele edecegini söyledi.

Hollandali hayvanseverler, Pazar günü hem cezalari protesto etmek hem de dogadaki yabani hayvanlara sahip çikmak için “hayvan besleme” eylemi gerçeklestirecek.

Fotografin Telif Hakki @bbcturkce@BBCTURKCE
“Doga kendi dengesini koruyacak güçte”
Ancak orman isletmesi, dogadaki hayvanlarin disaridan beslenmesini engellemekte kararli. Orman isletmesi yetkililerinden Tim Hogenbosch, Hollanda’da doganin kendi dengesini koruyacak güçte oldugunu belirterek, kolay olmasa da hayvanlarin bir sekilde soguk havalarda hayatta kalmayi basardiklarini söyledi.

Don olayi yüzünden hayvanlarin yiyecek bulmakta zorlandigini belirten Hogenbosch’a göre, Ren geyikleri su içmek için buzu kirmak gibi bir çok yöntemle baslarinin çaresine bakabiliyorlar.

Orman isletmesi sadece su samurlarinin yasadigi bölgelerde yardim eli uzatma karari aldi. Suyun donmasi nedeniyle yiyecek bulmakta zorlanan su samurlarinin otoyollar gibi tehlikeli noktalara gitmemeleri için önlem alinacak.

Orman bekçileri tarafindan buzlar kirilarak su samurlarinin beslenmesine yardimci olunacak.

Hollanda’da 2009 yilinda da siyasi partilerin bir bölümü, kisin dondurucu soguklarda dogadaki hayvanlarin beslenmesini önermisti.

Ancak Tarim Bakanligi’nin görüs istedigi bagimsiz komisyonlar, zayif hayvanlarin beslenmesi yerine öldürülmesini önermisti.

Otoyolda Doğan Türk Bebeği Eliz’e Ulaştırma Bakanı’ndan Sürpriz Hediye:

(foto: Rijkswaterstaat)

Geçen hafta Hollanda’nın Lahey ve Rotterdam kentlerini birbirine bağlayan A13 otoyolunda doğan ve bütün ülkede ilgi odağı haline gelen İnal ailesinin dördüncü kızı Eliz, oldukça özel bir doğum hediyesi aldı.

Hollanda Altyapı ve Ulaştırma Bakanı Cora van Nieuwenhuizen, doğum anısı olarak A13 otoyolunda Eliz bebeğin doğduğu noktada bulunan hektometre levhasını İnal ailesine hediye etti.

Bakanlıktan iki görevli, Altyapı ve Ulaştırma Bakanı Cora van Nieuwenhuizen’in özel mesajı ile birlikte, “A13 Re 18,2” yazılı otoyol işaretini İnal ailesinin Lahey yakınlarındaki evine götürdü.

Bakanlık, aileye Eliz bebeğin adı ve doğum tarihinin yer aldığı “Eliz ’18 17 – 12” yazılı bir başka tabela daha armağan etti.

Altyapı ve Ulaştırma Bakanlığı, otoyol levhaları ile ziyaretten fotoğrafları resmi internet sitesinden paylaştı.

Lahey yakınlarındaki Ypenburg kasabasında yaşayan İnal çifti, geçen hafta sonu doğum sancısının başlaması üzerine, en büyüğü 8 yaşında olan 3 kızlarını Rotterdam’da oturan babaannelerine bırakıp oradan da doğum için Erasmus Tıp Merkezi’ne gitmek için yola çıkmıştı.

Ancak otoyolda doğumun başlaması üzerine baba Soner İnal, otomobilini emniyet şeridine çekerek ambulans çağırmıştı.

Ancak daha telefonu kapatmadan Rotterdam Overschie bölgesindeki 18.2 kilometredeki emniyet şeridinde doğum gerçekleşmişti.

Arka koltukta oturan diğer kızlarının çığlıkları arasında eşinin doğumuna yardım eden Soner İnal, bebeği ceketine sararak ambulansın gelmesini beklemişti. İnal çifti, ambulansı beklerken çocuklarına Eliz adını vermişti.

Ambulansın gelmesinden sonra babası tarafından göbek bağı kesilen Eliz bebek, annesiyle birlikte hastaneye götürülmüştü.

Bakanlığın bu olayı Twitter hesabından duyurması üzerine Eliz bebek Hollanda’da ilgi odağı olmuştu.
Kaynak BBCTurkce

Hocalı Katliamı Kurbanları Lahey’de Anıldı

Azerbaycan’da 26 Şubat 1992’de 613 kişinin Ermenilerce öldürüldüğü Hocalı Katliamı’nda hayatını kaybedenler Lahey’de “Hocalı Soykırım Anıtı” önünde, Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneğince düzenlenen anma programında anıldı.

anma programına, Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Alper Yüksel ve Azerbaycan’ın Lahey Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Celal Mirzayev’in de bulunduğu Türk ve Azerbaycanlılar oluşan kalabalık bir grup katıldı.

Her sene oldugu gibi saygı duruşu ve Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başlayan programda anıta çelenk ve karanfiller bırakıldı.katliamı yapanlar lanetlendi.

Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Yüksel de Türkiye olarak Azerbaycan’ın acısını aynen paylaştıklarını, “Bundan 26 yıl önce Hocalı’da meydana gelen katliamın acısını yüreğimizin ve kalbimizin en derininde hissediyoruz. O insanlık suçunu gerçekleştirenlerin kalbimizde en ağır ceza ile mahkum edildiğini bildirmek isterim. Hocalı şehitleri bizim de şehitlerimiz. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum.” dedi.

Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneği Başkanı İlhan Aşkın, birçok ülkenin Hocalı’yı soykırım olarak tanıdığını, bu sayının daha da artması için çalıştıklarını kaydetti.

“Bu hafta Hollanda parlamentosunda milletvekillerinin Ermenilere nasıl alet olduklarına şahit oldum ama onların içinde üç tane kahraman çıktı. Denk Partisi milletvekilleri onların orada sırtlarında bu sorumluluğu taşıyarak hepimizin hakkını savunduğunu da gördüm.”

Hollandalı milletvekillerin de anıtın önüne gelerek gerçekleri görmesi gerektiğine işaret eden Aşkın, “Hocalı katliamı bizim elimizde en büyük delildir. Bunu Hollanda ve Avrupa’da anlatabilsek Türkiye’yi de güçlendirmiş oluruz.” diye konuştu

26 YIL GEÇMESİNE RAĞMEN HOCALI SOYKIRIMI HALA UNUTULMADI
Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneği Başkanı İlhan Aşkın,soykırımın işlendiği yerde çok sayıda kişinin öldüğünü ve o toprakların hala işgal altında olduğunu belirterek “bilindiği gibi 26 şubat 1992 yılından bu yana 26 sene geçti. Geçen 26 senenin acısı Türk milleti için hala çok tazedir. 83’ü çocuk 106’sı kadın ve 7’den fazla yaşlı olmak üzere hocalı halkından 613 kişi hunharca katledilmiş, 1275 kişi rehin alınmış ve 150 kişi kaybolmuştur. Kayıp ve rehinlerden 26 senedir hala haber alamadıklarımız mevcuttur.Şu bir gerçek tir ki aradan geçen 26 yıla rağmen o acıyı hala yüreklerimizde hissediyoruz. Her yıl ise Lahey’e törenlere olan ilgi hala artarak devam ediyor.Bosna Hersek, Pakistan, Macaristan, Meksika gibi ülkeler bu katliamı soykırım olarak kabul etti. Biz Hollanda’da da böylesi bir kararın alınması için çabalıyoruz. Konunun Hollanda parlamentosu gündemine taşınması için mücadele veriyoruz. Bunun içi bir imza kampanyası başlatılmasını planlıyoruz. Burada siyasi partilerde görev alan temsilcilerimize de büyük görev düşüyor” dedi. ”

Hollanda’da STK’lardan meclisin ‘ Türkiye soykırım yaptı ‘ kararına tepki yağıyor

Hollanda’daki Türk sivil toplum kuruluşları, Hollanda parlamentosunun 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını tanımasına ilişkin, parlamentoda alınan kararı kabul etmediklerini ve bunun bir bağlayıcılığı olmadığını söylediler.

Hollanda Türkleri konseyi adına Sefa Yürükel: Hollanda Parlementosundan 143 Parlementerin sözde “ Ermeni Soykırımını Tanıma” kararını HTK olarak esefle kınıyor ve red ediyoruz. Hollanda, 2004, 2015, ve 2018 yılında sözde “Ermeni Soykırımı” ile aldığı kararlarda, zamana yayarak ve diplomatik denge ve krizleride hesaplayarak kendi açılarından istikrarlı bir yol izlemiş ve “sözde Ermeni Soykırımını” tanımıştır. Ama bu tanıma sorunludur ve hukuksuzdur. Çünkü, Parlemento hukukun yetki alanındaki olmayan bir konuyu, kendisini mahkeme yerine koyarak, soykırım kararı verme yolunu seçmiştir. Güya aldığı kararlada, siyasi olarak Türkleri ve Türkiyeyi cezalandırımıştır. Hollanda’nında taraf olduğu, Birleşmiş Milletlerin 1948, Soykırımı Önleme ve Cezalandırma sözleşmesinde, Soykırım bir bir suç tanımıdır. Bu suç tanımını ve cezalandırmayı sadece, konuyla ilgili yerel yada uluslararası mahkemelerin yapabildiğini bildiği halde, aldığı karar, hukuki olmadığı için esasen bir hükmü yoktur. Bu konuda aşağıdada belirteceğimiz, hukuki düzlemde alınan yakın geçmişteki, uluslararası kararlar bu durumu perçinlemektedir.

Ülkede yerel seçimlerin yaklaşmasının alınan kararda etkisi olduğunu belirten Hollanda Türk Federasyonu Başkanı Murat Gedik, “Kararın hiçbir bağlayıcılığı yok ama Hollanda’da yaşayan Türk toplumu geriliyor. Hükümet kararı tanımıyor ama Erivan’daki anma törenine üst düzeyde temsilci göndermek istiyor. Biraz halkı yavaş yavaş ısındırarak hükümetin de tanıması için bir alıştırma gibi gözüküyor.” dedi.

Kararın sadece parlamento tarafından alındığını, hükümetin 1915 olayları ile ilgili Ermeni iddialarını “soykırım” olarak tanımadığını dile getiren Hollanda Azerbeycan Türk Kültür Derneği Başkanı İlhan Aşkın da “Aslında değişen bir şey olmadı. Daha önceki yıllarda da parlamento böyle bir karar almıştı. Fakat tabii ki bunun olmaması lazımdı. Bu sefer Denk Partisi milletvekilleri hariç diğer partilerde bulunan Türk asıllı milletvekilleri de dahil ilk defa herkes tarafından tanındı.” diye konuştu. Aşkın, “Bu kararın aslında hiçbir bağlayıcılığı yok. Biz de Hocalı katliamının ‘soykırım’ olarak tanınmasını Hollanda Parlamentosuna sunacağız. Ona nasıl yaklaşacaklar hep birlikte göreceğiz.” dedi.

İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatına (IGMG) bağlı Hollanda İslam Federasyonu Başkanı Mehmet Erdoğan da “Kararı zaten sadece parlamentodaki milletvekilleri kabul ediyor, hükümet değil. Aslında bu siyasetçilerin işi değil daha çok tarafsız olan tarih uzmanlarının araştırması gereken bir konudur. Türkiye ve Ermenistan, arşivlerle birlikte araştırma yaparak kendi arasında bu durumu çözmesi gerekir.” değerlendirmesinde bulundu. Kararı kabul etmediklerini belirten Erdoğan, “Hollanda’da yaşayan Türk toplumu olarak daha çok sağduyulu olarak, aklıselim davranıp sakin bir şekilde duruşumuzu ortaya koymalıyız.” ifadesini kullandı.

Arif Yakışır, LAPON başkan Ülkesel Türk Kuruluşları İstişare Platformu Bu alınan kararın iki ülke ilişkileri ve çıkarlarına büyük zararı olacağı gibi, burada yaşayan biz Türk kökenli Hollandalılara yaşam ve işimizde de büyük sorunlarla karşı karşıya geleceğimize benziyor.