spot_img
Ana Sayfa Blog Sayfa 475

Minik İlhan’ın Başarısı

Minik İlhan’ın Başarısı

Hollanda’nın Eindhoven kentinde bu yıl 44.’sü düzenlenen, 22 ülkeden 400 sporcunun katıldığı Judo Turnuvası’nda minikler kategorisinde Belçika takımı adına mücadele eden 10 yaşındaki Kahramanmaraşlı İlhan İbrahim Göğremiş rakiplerini tek tek mağlup ederek birinci oldu.

Final müsabakasının ardından birincilik kürsüsüne çıkan İlhan İbrahim Göğremiş’e altın madalyasını Hollanda Judo Federasyonu Başkanı taktı.

Çocuklarını birinciliğinin ardından Carina-Ahmet Göğremiş çifti büyük sevinç yaşadı. Ahmet Göğremiş oğlunun bu başarısını Türkiye’ye armağan ettiklerini söyledi.

Hollanda’da İslam’ı Seçen Kadının İlk Ramazanı

Hollanda’da İslam’ı Seçen Kadının İlk Ramazanı

Hollanda’da bu yıl İslamı seçen ve ilk defa oruç tutan Yvanethy Dos Santos, “Ramazanda beni en çok etkileyen iftar saatinde bir araya gelerek ilk hurmayla orucumuzu açmak. Orucun benim için zirvesi o andır.” dedi.

Geçen ay Müslüman olan 24 yaşındaki öğrenci Yvanethy Dos Santos, AA muhabirine, ilk ramazanını nasıl geçirdiğini anlattı.

Dos Santos, oruç tutmakta fazla zorlanmadığını ve denemek için ramazandan önce bir gün oruç tuttuğunu söyledi.

Ramazan ve oruç ile ilgili temel bilgileri öğrenmek için çok okuduğunu belirten Dos Santos, “Beni en çok etkileyen iftar saatinde bir araya gelerek ilk hurmayla orucumu açmak. Orucun benim için zirvesi o andır. Ayrıca ailem tamamen arkamda duruyor ve beni destekliyor. Bunun için çok mutluyum.” ifadesini kullandı.

Müslüman olan teyzesinin ona hep destek olduğunu vurgulayan Dos Santos, “Teyzem ilk ramazanımda yükümü hafifletti. Her gün onun evinde iftarımı yapıyorum. O olmasaydı çok zorlanırdım galiba. Bugün ilk defa evimde iftar yapıyorum, sağ olsun bana yardımcı oluyor. Bana hep destek oldu. Bunun için kendisine minnettarım.” diye konuştu.

Dos Santos, bir gün neredeyse açlıktan ağlama durumuna geldiğini ama onun dışında genelde fazla zorlanmadığını kaydederek, “Aslında en zor olanı gün boyunca yaptığım işler. Ben okula gidiyorum, okul dışında çalışıyorum ve akşam eve geldiğimde ev ödevimi yapıyorum. Bunun dışında idare eder.” dedi.

İftara katılan Dos Santos’un kuzeni 22 yaşındaki Chanaika Lansdorf da Müslüman olmadığı halde tüm ramazan boyunca oruç tutacağını söyledi.

Lansdorf, “Aslında ilk defa altı yıl önce tüm ramazan boyunca oruç tuttum. Çok samimi ve misafirperver Müslüman kız arkadaşlarım vardı. Onların sayesinde kendimi ramazanın içinde buldum ve tüm ramazan boyunca oruç tuttum.” ifadesini kullandı.

Kalbinin fakir ve aç insanlarla birlikte olduğunu belirten Lansdorf, “Bazı insanlar bütün gün buldukları yemekle geçiniyorlar ve buna rağmen şükrediyorlar. Halbuki biz lüks içerisindeyiz ve bir araya gelebiliyoruz. Bu yüzden bu sene yine tüm ramazan oruç tutacağım.” diye konuştu.

Lansdorf, İslam hakkında çok bilgisi olduğunu kaydederek, “Henüz Müslüman olmak için adım atmadım. Eğer Allah dilerse olurum.” dedi.

Bakan Kaya Protestosuna Katılan 4 Kişi İçin Hapis ve Toplum Hizmeti Cezaları İstendi

Hollanda’da Bakan Kaya Protestosuna Katılan 4 Kişi İçin Hapis ve Toplum Hizmeti Cezaları İstendi

Hollanda’da geçen yıl Mart ayında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın sınır dışı edilmesini protesto amacıyla yapılan gösterilerde şiddet kullanmakla suçlanan Türkiye kökenli kişiler hakkında açılan dava başladı.

Hollanda’da geçen yıl Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın sınır dışı edilmesini protesto amacıyla yapılan gösterilerde şiddete başvurmakla suçlanan Türkiye kökenli 4 kişi hakkında hapis ve toplum hizmetlerinde çalışma cezaları istendi.

Türkiye hükümetine mensup yetkililere, 16 Nisan 2017’de yapılan Anayasa Referandumu için Hollanda’da propaganda izni verilmemesini protesto etmek amacıyla Rotterdam kentinde düzenlenen gösteride şiddet kullanılmış, yaralananlar olmuştu.

Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosluğu önündeki gösteri sırasında şiddet kullandıkları görüntülerle belirlenen 6 kişi, Cuma günü hakim karşısına çıktı.

Savcı, olaylar sırasında yere düşen bir polis memurunun kafasına tekme attığını söylediği 37 yaşındaki Gökhan C’nin, “ağırlaştırılmış saldırı teşebbüsü” suçundan 5 ay hapisle cezalandırılmasını istedi.

Polise taş attıkları belirlenen 3 kişi hakkında da, 300 saat toplum hizmetinde çalışma cezası talep edildi.

Olaylara karışan 6 zanlıdan 2’sinin ise reşit olmadığı yani ceza ehliyetleri bulunmadığı belirtildi.

Rotterdam’da 11 Mart 2017 akşamı yaşanan olay sırasında yerdeyken tekmelere maruz kalan ve boynunda hasar oluşan polise de, 400 euro tazminat ödenmesi istendi.

Yargıç, 2012 yılından bu yana Hollanda’da yaşayan ve iskele kurucusu olarak çalışan Gökhan C.’nin düzenli bir hayatı olduğunu belirterek, olaylara karışmasını şaşırtıcı bulduğunu söyledi.

‘Oraya hiç gitmemeliydim’

Yerdeki polise tekme attığı ana ilişkin görüntüleri mahkeme salonunda izleyen Gökhan C., “Korkunç, özür dilerim. Oraya hiç gitmemeliydim” dedi.

Türkiye kökenli zanlı, ortalığı sakinleştirmek isterken polisten cop yediğini, o panik sırasında istemeden polise tekme attığını savundu.

Mahkeme, davayı 2 gün içinde karara bağlayacak.

Türkiye’deki anayasa değişikliği referandumu öncesi Hollanda makamlarının propaganda yapma izni vermediği bakan Kaya, kara yoluyla Almanya’dan Rotterdam’a gelmişti.

Rotterdam Başkonsolosluğu’na gidişine izin verilmeyen Bakan Kaya, “istenmeyen kişi” ilan edilerek, polis gözetiminde Almanya’ya geri gönderilmişti.

Bu sırada AKP’li temsilciler tarafından Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosluğu önüne çağrılan bir grup Türkiye kökenli göçmen işe polis arasında çatışma yaşanmıştı.

Bakanlara propaganda izni verilmemesi ve sonrasında yaşanan gelişmeler, Türkiye ile Hollanda arasında diplomatik krize yol açmış, her iki ülke de büyükelçilerini geri çekmişti.

Ankara-Lahey ilişkileri halen maslahatgüzar düzeyinde yürütülüyor.

BBCTurkce

Canlı Bomba’ Barbie ile Irkçılık

Canlı Bomba’ Barbie ile Irkçılık

HOLLANDA basınında çıkan haberlerde, olayın, genelde savaş bölgesinden gelen Suriyeli ve Eritreli sığınmacılara yönelik dil kursu verilen Emmen kentindeki Expertisecentrum Anderstaligen adlı ilköğretim okulunda yaşandığı belirtildi.

Basına yansıyan görüntülere göre, Hollandaca kursu için hazırlanan sunumda sığınmacılara, belinde bomba kemeri olan ‘Barbie’ bebeği ve altında müstehcen yazıların yer aldığı trafik levhaları gösterildi. Haberde, ismini vermek istemeyen bir öğretmenin, sunumdaki görüntüleri izleyince şaşkınlığa uğradığı kaydedildi. Habere göre, öğretmen, sunumun ‘saçmalık’ olduğunu, böyle bir şeyin nasıl gerçekleştiğini bilmediklerini belirtti. Okulun bölüm yöneticisi Maja Zuiderveld de sunumun manipüle edilmiş olabileceğini düşündüğünü ifade etti. Dil kursu için sunumu hazırlayan CED Grubu’nun Müdürü Jos van Kessel ise suçlu olmadığını savunarak, “Biz bu yapılanı kesinlikle kabul etmiyoruz ve bunun için kimseyi görevlendirmedik. Geniş bir araştırma başlatacağız çünkü biz de bunun nasıl olduğunu öğrenmek istiyoruz” dedi.

Kaynak: Hürriyet

CHP HOLLANDA BİRLİĞİ BAŞKANI ARZU ÖZALP SEÇİM BÖLGESİNİ GEZİYOR

CHP HOLLANDA BİRLİĞİ BAŞKANI ARZU ÖZALP SEÇİM BÖLGESİNİ GEZİYOR

Özcan Özbay

CHP İstanbul 1. Bölge Milletvekili 24. sıra adayı CHP Hollanda Birliği başkanı Arzu Özalp seçim bölgesini, esnaf ve vatandaşları gezerek dert dinliyor, bilgi alıyor.

Konu ile ilgili bilgi aldığımız CHP Hollanda Birliği Başkanı Arzu Özalp çok verimli geçiyor dediği görüşmeleri hakkında şunları söyledi “İstanbul 1. Bölge Milletvekiliği adaylığım nedeniyle hem İl Başkanlığı, hem de aday olduğum bölgenin ilçe örgütlerine ziyaretlerde bulunduk. Gerek örgütlerin, gerek sokakların enerjisi ve motivasyonu daha önce gördüklerimizden çok farklı. Moraller yüksek. Bizler yurtdışından, yoldaşlarımız Ülkemizden bu süreci tersine döndürecek; güzel, güneşli günlere İnce ince ulaşacağız.”

“ASIL MAĞDUR BENİM”

“ASIL MAĞDUR BENİM”

Özcan Özbay

Geçtiğimiz gün Rotterdam Başkonsolosluğu içinde başlayıp dışarıya kadar taşan tartışma sonrasından polis tarafından götürülen Erdal Akbaba DRT yi arayarak olayda asıl mağdurun kendisi olduğunu ve olayla ilgili şikayette bulunduğunu söyledi.

Erdal Akbaba geçen hafta başkonsoluğa gelerek bir işlem yaptırmak istediğini belirtmiş ancak görevlinin kendisine sistemde sorun olduğunu bildirmesi sonrasında haftaya gelebileceğini iletmesiyle arılıp olay günü tekrar gelerek işlemdeki kağıtlarını almak istediğini belirtti. Akbaba “Görevliye durumu anlatıp evraklarımı istedim, kendiside bana bilgisayar sisteminin çökmüş olduğunu ve işlem yapamadıklarını söyleyince bende evraklarımı geri istedim. Görevli bana anlamıyormusun sistem çökmüş vaziyette ne kağıdı istiyorsun diye ailemin yanında söyleyince bende yüksek sesle kendi evraklarımı istediğimi söyledim. Görevli bana hakaret edip söylenmeye başladı aramızda tartışma yaşandı o arada bana sprey sıktılar ve vurmaya başladılar. O arada da polis çağırmışlar. Polis gelince dışarıya çıktık ordada tartışma devam ediyordu. sonrasında polisle birlikte polis bürosuna giderek ifadem alındı ve bende şikayetçi oldum. Polis vücudumda darp izlerini gördü. Hastaneye giderek darp raporu aldım. bu işin arkasını bırakmayacağız. Kendi Başkonsolosluğumuzda beni ailemin yanında dövmeleri ve hakaretin cezasını yargı önünde verecekler.”dedi.

Hastaneden 18 gün çalışamaz raporu alan Erdal Akbaba, ne olursa olsun konunun peşini bırakmayacağını belirterek “Sanki düşmanız, teröristiz… Bir Türk vatandaşı olarak kendi ülkemin Başkonsolosluğunda, ailemin yanında yaşadığım bu olayı hiç unutmayacağım ve sonu nereye varırsa varsın adlı merciler aracılığı ile hesabını soracağım. “dedi.

“Türk hakemleri Avrupa’da iyi tutuluyor”

“Türk hakemleri Avrupa’da iyi tutuluyor”

İbrahim ALİOĞLU – Olgucan KALKAN/ İSTANBUL,

Hollanda Eredivisie’nin FIFA kokartlı Türk hakemi Serdar Gözübüyük, VAR sistemi ve Türk hakemlerini Doğan Haber Ajansı’na değerlendirdi. Gözübüyük, “Hayalim Türkiye’de büyük maçları yönetmek” dedi.

Serdar Gözübüyük, önümüzdeki yıl Süper Lig’de kullanılacak Video Yardımcı Hakem Sistemi (VAR) için, “Spor Toto Süper Lig’e VAR sistemi geliyor. Hollanda’da bu sistem offline olarak kullanılıyor. Seneye de online olarak bütün maçlarda ve kupa maçlarında da kullanacağız. Benim Hollanda’da yönettiğim maçlarda da hatalar oldu. O maçlar da VAR sistemi olsaydı o hatalardan dönebilirdik. Bence çok iyi bir sistem, Fair Play için de çok iyi. Kırmızı kartlar olsun, kaçırdığımız penaltılar olsun önemli kararları değiştirmek için çok iyi bir sistem. İleride hakemler için de her şey daha kolay olabilir” ifadelerini kullandı.

“YURT DIŞINDA TÜRK HAKEMLERE BAKIŞ ÇOK İYİ”

Cüneyt Çakır başta olmak üzere Türk hakemleri için de konuşan Gözübüyük, “Cüneyt Çakır dünyadaki en iyi ilk 5 hakemden biri. Hollanda’da da Cüneyt Çakır’a bakış açısı çok iyi. O yönden çok pozitif. Türk futbolunun nasıl düşündüğünü çok bilmiyorum ama yurtdışında Türk hakemlere bakışı çok iyi” diye konuştu.

Hakemlerin Süper Lig’de baskı altında olup olmayacağına da değinen Gözübüyük, “O konuda bir şey söylemek zor. Ben maçlarımı Türkiye’de yönetmiyorum, Hollanda 1’inci Lig’de maçlarımı yönetiyorum. Cüneyt Çakır o kadar çok büyük maçları yönetmiş ki o yönden öyle olduğunu düşünmüyorum” dedi.

“HAYALİM TÜRKİYE’DE BÜYÜK MAÇLARI YÖNETMEK”

Spor Toto Süper Lig’de de maç yönetme hayalinin de olduğunu belirten FIFA hakemi Gözübüyük, “İleride hayalim Türkiye’de büyük maçları yönetmek. Şu anda iyi maçlar alıyorum. Bu sezon UEFA Avrupa Ligi son 32 turunda Olympique Marsilya- Sporting Braga maçını yönettim. Austria Wien- Milan maçında görev aldım. Geçen sezon da UEFA, Schalke 04-Salzburg ve Rapid Wien-Athletic Bilbao maçlarında bana görev verdi. O nedenle aldığım maçlardan ötürü çok mutluyum ama Türküm Türkiye’yi çok seviyorum ve Türk futbolunu da çok seviyorum. Belki ileride bir şeyler olabilir” şeklinde konuştu.

“TÜRK HAKEMLERİ AVRUPA’DA İYİ TUTULUYOR”

Yurt dışında Türk hakemlerinin çok beğenildiğini de söyleyen Gözübüyük, “Avrupa maçlarında başarılı buluyorum. Türk, Hollandalı ya da Alman hakem hiç fark etmez bütün maçlarda hata olabilir. O yönden Türk hakemleri Avrupa’da iyi tutuluyor. Cüneyt Çakır çok iyi bir hakem. Çok iyi maçlar alıyor. UEFA VE FIFA’da da çok iyi maçlar aldığı zamanlar oluyor ve bütün maçları da çok iyi yönetiyor. Türkiye için çok iyi bir reklam” diye konuştu.

“FAİR-PLAY İÇİN DE ÇOK ÖNEMLİ”

Son olarak VAR sistemine, tartışmaların önüne geçeceği için olumlu baktığına vurgu yapan Gözübüyük, “Hakemler için yüzde yüz yardımcı olacak bir sistem ama sadece hakemler için değil, futbol, oyuncular için bütün futbol severler için iyi olacak. Çünkü bazen yüzde yüz penaltı kaçırılıyor, insanlar stadyumda telefonlarına bakıyorlar ve sonra penaltı olduğunu öğreniyor. Bu 15 saniyeyi video hakemimize ver ve maçı durduralım. Penaltı mıydı? Evet. Hemen döndürüyoruz ve penaltıyı geri veriyoruz. Maçtan sonra kimse bu konuları çok da konuşamaz o zaman. Kaçırdığımız pozisyonları geri döndürebilirsek Fair-Play için de çok önemli” açıklamasını yaptı.

‘Buyurun Kartım, Kanser Olursanız Beni Arayabilirsiniz’

‘Buyurun Kartım, Kanser Olursanız Beni Arayabilirsiniz’

Hollandalı hekimler, 31 Mayıs Dünya Sigarayı Bırakma Günü’nde ülkedeki hastalık ve buna bağlı ölümlerin bir numaralı nedeni olan sigaranın zararlarına dikkati çekebilmek için çarpıcı bir kampanya başlattı.

Beyaz önlükleri ile sokağa çıkan hekimler, tiryakileri çevirerek, sigaranın yol açtığı zararları anlattı.

Hekimler, “Bakıyorum sigara içiyorusunuz. Büyük olasılıkla bir doktora ihtiyacınız olacak. Bırakmak ister ya da kanser olursanız beni arayın” diyerek tiryakilere kartvizitlerini dağıttı.

Hollandalı hekimlerin bu etkinliği kampanya filmine dönüştürüldü.

Film bugünden itibaren ülke çapında gösterilmeye başlandı.

‘Ülkenin en önemli sağlık sorunu’

Kampanyaya katılan göğüs hastalıkları uzmanı Noor Rikkers, her gün klinikte sigaranın yol açtığı korkunç sonuçlar ve insanların büyük üzüntüsü ile karşı karşıya kaldıklarını vırgulayarak, bu konuda halka daha fazlasını göstermek istediklerini söylüyor.

Rikkers’e göre, sigara ülkedeki en öncelikli sağlık sorunu. Birçok insan sigaranın akciğer kanserine yol açtığını biliyor ama, rahim ve testis kanseri başta olmak üzere diğer hastalıklar konusunda yererli bilgiye sahip değil.

Hollandalı uzman, kalp damar rahatsızlıkları ve çocuklardaki solunum yolları ve kulak enfeksiyonlarının da pasif içicilik sonucu ortaya çıktığına işaret ediyor.

Hollandalı hekimler, 31 Mayıs nedeniyle, kamuoyuna bir uyarı açıklaması yaptılar. Sigara içenlerin, doktora başvurduğunda çoğu zaman geç kaldıkları vurgulanan açıklamaya göre, tek hayali emekli olduktan sonra karavanla Avrupa’yı dolaşmak olan bir tiryaki, o günü göremeden kansere yenik düşüyor.

Sigara nedeniyle rahim kanserine yakalanan genç bir kadın, bir daha asla çocuk sahibi olamıyor. ya da bebeklerdeki beşik ölümü, sigara içen ebeveynlerin çocuklarında iki kat daha fazla görülüyor.

Düşük eğitimli erkeklerin yarıdan fazlası tiryaki

Hükümete bağlı kuruluşlar tarafından hazırlanan sigara tiryakiliği analizine göre, eğitim düzeyi ile sigara kullanımı arasında doğrudan bağlantı var. 25-45 yaş arasındaki düşük eğitimli erkeklerin yarıdan fazlası sigara kullanıyor.

İyi eğitimli erkeklerin ise, sadece beşte biri tiryaki. Düşük eğitimli her üç kadından biri sigara kullanıyor. Yüksek eğitimli kadınlarda sadece on kişiden bir sigara içiyor.

Trimbos Enstitiüsü’nden epidemiyolog Esther Croes, düşük ve yüksek eğitimliler arasındaki sigara kullanımı konusundaki farkın kaygı verici olduğunu söylüyor.

Croes, Hollanda Televizyonu’na yaptığı açıklamada, düşük eğitimlilerin sigarayı bırakmak isterken daha fazla içtiklerini vurguluyor. Croes’a göre, erken yaşlarda sigaraya başlayan bu kesim, işsizlik, ekonomik sıkıntılar ve barınma sorunu gibi nedenlerle giderek daha fazla içiyor.

Sigara karşıtı kampanyaları yetersiz bulan Esther Croes, sağlık ve bakım sektörü, hükümet ve tüm toplumun bu konuda etkin bir işbirliği yapmasını öneriyor.

Bağımlılık konusunda ulusal çapta çalışmalar yapan Trimbos Enstitüsü, sigara konusunda en etkili çözümün genel bir zorunlu yasak olduğunu savunuyor.

Hollanda’da 2016 yılında yüzde 24 olan sigara içenlerin oranı, geçen yıl yüzde 23’e geriledi.

Pegıda’nın Eylemi Büyüdükçe Bağış da Çoğalacak

Pegıda’nın Eylemi Büyüdükçe Bağış da Çoğalacak

KENDİLERİNİ ‘Popup Kilisesi’ olarak adlandıran bir grup aktivist, PEGIDA’nın domuz etli eylemine karşı başlattığı bağış kampanyasından elde edilecek geliri eyleme maruz kalan camilere bağışlayacak.

Aktivist Rikko Voorberg, PEGIDA’nın yapmayı planladığı eylemle niyetinin Müslümanları kışkırtarak İslam’ı kötü göstermek olduğunu söyledi. Eylemin, ramazan ayının güzelliğine zıt olduğunu belirten Voorberg, “PEGIDA, kendini Hollanda’yı temsil ediyormuş gibi ve tüm Hollanda İslam’a karşıymış gibi gösteriyor. Ben bundan uzun süredir endişe duyuyorum. Bu yüzden başlattığımız bağış kampanyasıyla camiye karşı yapılan eylemin camilerin faydasına dönüşmesini sağlayacağız” dedi.

‘EYLEMLERİ BİZ KONTROL EDECEĞİZ’

Voorberg, kampanyaya katılmak isteyenlerin yapması gerekenleri ise şöyle anlattı: “Katılımcılar, kampanya için özel tasarlanan internet sayfasından, PEGIDA’nın eylem yapmayı planladığı kentlerden birini seçerek domuz etli mangal eylemine katılacak her kişi başına, kullanılacak et miktarına ya da mangal süresine karşılık istedikleri ücreti belirleyecekler. Biz de eylemleri kontrol ederek kampanyaya katılanların hesaba toplam ne kadar aktarması gerektiğini tespit edeceğiz. Eylem ne kadar büyük olursa camiye o kadar fazla bağış yapılmış olacak.”

PEGIDA, sosyal medya üzerinden Rotterdam, Utrecht, Gouda, Lahey ve Arnhem kentlerinde iftar saatinde cami önünde domuz etli mangal eylemi yapacağını duyurmuştu.

Kaynak: Hürriyet

Aykut Torunoğulları nın ikinci Kitabı BAKIŞ ARASI çıktı

Aykut Torunoğulları nın ikinci Kitabı BAKIŞ ARASI çıktı

Özcan Özbay

Yazım Dünyasına kısa bir süre önce KARMAŞIK adlı kitabı ile hızlı bir giriş yapan Hollanda da yaşayan iş adamı Aykut Torunoğulları ikinci kitabı BAKIŞ ARASI nı da okuyucuları ile buluşturdu.

Kitabın teması hakkında mini bir bilgi veren Aykut Torunoğulları “ilk kitabım KARMAKARIŞIK ilk deneyimim olmasına rağmen yoğun ilgi gördü. Yazmayı seviyorum. birikimlerimi insanlarla paylaşmayı seviyorum. Bu yüzden de hemen ikinci kitabımın çalışmalarına başladım ve nihayetinde bu kitabım da suan okuyucularımla buluştu.”dedi.

Kitabının ana temasında gurbet ve özlem olduğunu belirten Torunoğulları “Yeni kitabım BAKIŞ ARASI nı bir gün bile gurbet yaşamış ülkesinden ayrılmış, uzak kalmış, içinde vatan sevgisini, hasretini hissetmiş bütün Gurbetçilere adadım.”dedi.

BÜTÜN KİTABEVLERİNDE

Hiç karar vermeyince, hayatımızın istediğimiz gibi akmasını bile sağlayamadık; bugünü doğru dürüst planlayanmadık ve hep başkalarının planlarının bir parçası olduk. Hayatımızı şekillendiren, içinde bulunduğumuz koşullar bizim aldığımız kararların birer sonucu olamadılar.

Ağlayarak geliyoruz bu dünyaya ama sonra seviyoruz hayatı ve sonrasında hep yaşamak istiyoruz bu defada ölmek istemiyoruz!

Hiç tanımadığı insanlar tarafından nefret edilmenin, Kendisinden olmayanlara tahammül
edemeyenlerin halini anlayamıyordu bir türlü !

Gittiği yerlerde yabancı muamelesi görmek incitiyordu hep onu. Sanki yaradan tarafından dünyaya gönderilmiş ama dünyadakiler tarafından kabul edilmemiş gibi, bir canlı, bir çiçek, bir ot, bir hayvan, bir insan, adına ne dersek diyelim dünya bünyesine kabul edilmeyen sıradan bir varlık gibi aşağıda hissediyordu kendini!..

Kumbaram vardı
Bozukları oraya attım
Para biriktirmedim
İnsan biriktirdim hep