Özcan Özbay
Şahmeran Organizasyon tarafından Avrupa turnesine getirilen ve önceki akşam Rotterdam ın ünlü gösteri salonlarından biri olan Lüxor da sahne alan Funda Arar adeta Rotterdam ı salladı.
Hayranlarının yoğun ilgi gösterdiği konserde sevilen eserleri seslendiren Ünlü pop Sanatçısı Funda Arar Rotterdam da olmaktan mutluluğunuda dile getirdi.
iki bölüm halinde gerçekelsen konserde Funda Arar sevenler hayranı oldukları sanatçının tüm şarkılarına eşlik ettiler.
Özcan Özbay
Hollanda siyasetine gireli henüz çok kısa bir süre olmasına rağmen hızlı ilerleyen ve üyelerinin çoğunluğunun Türklerden oluştuğu Denk Partisi, Avrupa Parlamentosu seçimlerine ağırlık verdi. AP seçimleri için liste başı adayını açıkladı.
Rotterdam da ki genel merkez binasında Hollanda da görev yapan Türk basın mensupları ile biraraya gelen Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk kısa bir hoş geldiniz konuşmasının ardından 23 Mayıs 2019 tarihinde yapılacak olan Avrupa Parlamentosu Milletvekili seçimleri için sıkı bir çalışma içinde olduklarını belirterek “Denk partisi olarak AP seçimlerinede katılacak ve çıtamızı biraz daha yükseltere buradada en az 2 milletvekili çıkartmak için yoğun çalışmalarımız sürüyor. Mayıs ayında yapılacak olan seçimlerde liste başı adayımız deneyimli siyasetçi Ayhan Tonca olacak.”dedi ve kendisini mikrofona davet etti.
Apeldoorn Belediyesinde Hristiyan Birlik Partisi (CDA) adına 14 yıl belediye meclis üyesi olarak görev yapmış Türkoloji bölümü mezunu Türk kökenli Ayhan Tonca Denk partisinin kendisini böyle bir görevle partilerine davet eden yöneticilere teşekkür ederek “Artık sadece Hollanda’da değil tüm Avrupa’daki sesi duyulmayan insanların sesini duyurmak için AP seçimlerine hazırız.”dedi.
Uzun yıllardır Hollanda siyasetinde bulunduğunu belirten Tonca, “Bu görev benim için büyük bir onur. Son yıllarda hem Hollanda’da hem Avrupa’da artan İslamofobiye, ırkçılığa, yabancı düşmanlığına, sağ ve aşırı sağ partilerin yükselişine karşı artık Avrupa’da da sesimizi duyuracağız. İnşallah bugünden itibaren çalışmalara başlayacağım.” dedi.
Tonca, 2006 yılında CDA partisinden milletvekili adayıyken partinin programındaki 1915 olaylarına ilişkin iddiaları kabul etmediğinden dolayı partiden ihraç edildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Geert Wilders’ın Özgürlükler Partisinin (PVV) yükselişinden dolayı oy kaybı kaygısıyla bütün partilerde sağa doğru bir kayma oldu. Bundan dolayı artık bizim gibiler seslerini o partilerin içerisinde duyuramıyor. Dişlanıyoruz ve yeni imkanlar verilmiyor. Sadece Türklerin değil Hollanda’da azınlık toplulukların da sesi olan Denk Partisini bu yüzden ve şeffaf siyasetinden dolayı seçtim. Çünkü bu bir ihtiyaç. Hollanda’da olduğu gibi bunu Avrupa’da da yapacağız.”
Denk Partisi Meclis Grup Başkanı Tunahan Kuzu da gece gündüz çalışarak 20 yıllık bir plan hazırladıklarını belirterek, “2017 yılında yapılan genel seçimlerde 3 milletvekili ile Hollanda Parlamentosunda, 2018’de yapılan yerel seçimlerde ise 13 belediyede 33 belediye meclis üyesi ve bölge komisyon üyesi ile bunu başardık. Hollanda’da 20 Mart 2019’daki eyalet seçimleri aracılığı ile 2 senatör ve daha sonra 23 Mayıs’taki AP seçimlerinde ise 2 vekil çıkarmayı hedefliyoruz. Denk Partisinin sesi 5 demokratik mercide gür bir şekilde duyulacak.” ifadesini kullandı.
Kuzu, herkesin artık Denk Partisinin vazgeçilmez bir parti olduğunun farkında olduğunu kaydederek, “Avrupa’da son yıllarda aşırı sağın artışından dolayı 2019’daki yapılacak seçimler yetmiyor. Ayhan Tonca ile AP’de bir kapı daha açarak Avrupa’daki eş değerliliği ve adaleti ön planda tutan insanlarla sadece Hollanda’da değil Avrupa’nın 5 ülkesinde 25 parlamenter çıkarmak istiyoruz.” diye konuştu.
Denk Partisi Genel Başkanı Selçuk Öztürk dde Hollanda’da Denk Partisi’nin 2017 ve 2018 yılından sonra 2019’da da bir tarih yazacağına inandığını söyledi.
Hollanda’daki bazı partilerin ülkedeki değişimi göremediklerini dile getiren Öztürk, “Sesi duyulmayan kesimin sesi olamıyorlar. Bazı siyasetçiler bu partiler içerisinde ezildiklerini ve terk edildiklerini artık görmek istemiyorlar. Bu yüzden orada olan yanlışları düzeltmek için bizlerle beraber çalışmayı seçtikleri için mutluyuz.” değerlendirmesinde bulundu.
20 yıldır Hollanda merkezli tüm Dünya ya 7/24 canlı yayınlarla Hollanda da yaşayan vatandaşlarımızın adeta gözü kulağı olan Radyo Deniz sosyal etkinliklerinden biri olan Okey turnuvasının bu yıl 4. şunu gerçekelştirdi.
Rotterdam da bulunan Matrix salonunda gerçekleşen Turnuvaya yaklaşık 50 kişi katıldı. Hollanda nın hemen hemen her yerinden gelen oyuncu ve katılımcılar iddialı maçlara imza atarlarken gecede sahnede sevilen eserleri seslendiren ünlü Sanatçı Santör Murat Ay da müzik severlere unutamayacakları bir gece yaşattı. Gecede ayrıca misafir olan Şair Yavuz Nüfel ile Tiyatro sanatçısı Vedat Gültekin de şiirlerle ayrı bir renk kattılar.
Gecenin geç saatlerine dek devam eden Turnuva etkinliğinde birinciliği Leiden den Murat Kürt ve ortağı Erdoğan Demir alırken, ikinciliği Emrecan Bolat ve ortağı Cem Mimpen, üçüncülüğü de Hatice Çıtak ve Ercan Erdoğan aldılar.
Kazanan oyunculara çeşitli hediyelerin yanı sıra Funda Arar Konser biletleri de dağıtan DRT YAYINCILIK Genel Müdürü Özcan Özbay “Etkinliklerimiz yine her yıl olduğu gibi senede bir tavla ve bir de okey turnuvası olarak devam edecek. Kısmet olursa Şubat 2019 yada mart ayında da yine güzel bir mekanda 6. kez tavla turnuvamız yapılacak.”dedi.
Her yıl kupalardanbirini alan Venlo grubundan Harun Apalak ve Murat Ateşalp bu yıl ilk turda elenerek turnuaya veda ettiler.
Hollanda’da, başında kırmızı bere olan binlerce kişi, üniversite bütçeleri ile eğitim burslarında yapılan kesintiler ve çalışma şartlarını protesto etmek için sokağa çıktı.
Sivil itaatsizlik eylemleri Fransa’nın arıdan Hollanda’ya da sıçradı. Lahey kentinde toplanan çok sayıda öğrenci ve öğretim görevlisi, üniversitelerin bütçesinde ve eğitim burslarında yapılan kesintiler ve çalışma şartlarını protesto ederek hükümete tepki gösterdi.
BİNLERCE KİŞİ SOKAĞA ÇIKTI
Ulusal Öğrenci Sendikaları Konfederasyonu (LSVb) ve İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (FNV) çağrısıyla yapılan “kırmızı yelekliler”in de desteklediği gösteri için yaklaşık bininlerce öğrenci ve öğretim görevlisi, Koekamp Meydanı’nda toplandı.
“ARTIK KABUL ETMİYORUZ”
Göstericiler, “Rutte, defol git, ekonomik krizin yükünü biz çekmeyeceğiz”, “Ben öğretim görevlileri için buradayım, daha iyisini ve fazlasını hak ediyorlar”, “Başarısız siyasetin bedelini öğrenci ödüyor” ve “Kaliteli eğitim geçmişte kaldı” yazılı pankartlar ve dövizlerle, “Hükümet kendi arkadaşlarını soy”, “Daha az faiz, daha çok para”, “Bu siyaseti artık kabul etmiyoruz, dayanışma zamanı” sloganları atarak Hollanda Eğitim, Kültür ve Bilim Bakanlığı binasına yürüdü.
HÜKÜMETE TEPKİ GÖSTERİLDİ
Yürüyüş öncesi öğrenci vakıfları adına yapılan konuşmalarda, hükümetin uyguladığı üniversitelerin bütçesinde ve eğitim burslarında yapılan kesintilerin ve çalışma şartlarının artık kabul edilemez olduğu vurgulandı. Konuşmalarda, yüksek öğretimde daha önce belirlenen 183 milyon avroluk kesintinin üzerine 2019 yılı için açıklanan ek 19 milyon avroluk kesintinin “bardağı taşıran son damla” olduğu savunuldu. Ayrıca eğitim burslarındaki geri ödemelerde uygulanan faizin yükseltilmesi de eleştirildi.
SARI YELEKLİLER CUMARTESİ GÜNÜNE ÇAĞRI YAPTI
Sarı yelekliler de cumartesi günü farklı kentlerde Birleşmiş Milletler (BM) göçmen paktı, emeklilik yaşı, sağlık ve eğitimdeki pahalılık ile göçmen sorunu gibi konularda hükümetin politikalarını protesto edecek.
İki ülkeyi birbirinden ayıran çizgi! Evlerin içinden bile geçiyor, tek şart ise…
Fotolar: Alamy
Ülkeleri birbirinden ayıran sınırlar kimi zaman şaşırtıcı etkilere sahip olabiliyor. İlginç sınırlardan birisi de Hollanda ve Belçika arasında. Ortaya şaşırtan sonuçlar çıkaran sınır ve Baarle kasabasındaki insanların günlük yaşantısı oldukça ilginç…
Baarle kasabasından geçen sınırın bir tarafı Hollanda diğer tarafı ise Belçika oluyor. Bazı yerlerde evlerin, mağazalarin ve iş yerlerinin ortasından geçiyor. Önemli tek nokta ise; ön kapınızın hangi ülkeye baktığı… Çünkü ön kapının açıldigi ülkenin yasalarına tabi oluyorlar. İşte dünyanın en ilginç sınırı ile ilgili detaylar…
Bu iki yerleşim yeri aynı anda hem Belçika’ya hem de Hollanda’ya açılan kapılara sahip. Belçika’ya ait Baarle-Hertog kasabası 22 yerleşim biriminden oluşuyor. Bunlar aynı zamanda Hollanda topraklarıyla da çevrili küçük yerler.
Hollanda’ya ait Baarle-Nassau kasabası ise sekiz yerleşim biriminden oluşuyor ve bunların yedi tanesi Belçika yerlesim yerleri içerisinde kalıyor. Bu karmaşıklığın önüne geçmek isteyen yerel yöneticiler sınırların anlaşılmasını kolaylastirmak için sınırdaki kaldırımları işaretlerle belirginleştirdiler.
Eğer bu işaretleri takip ederseniz bunların kasabanın yollarından ve bahçelerinden çapraz insanların oturma odalarindan ise düz bir şekilde geçtiğini çabucak anlarsınız
Yaşamını bugüne kadar bu köylerin Hollanda’ya ait kısmında geçiren Bayan van Gool, bölgede sık sık kaçakçılık yapıldığını söylüyor.
İnsanların gümrüklerde dikkat çekmemek için özel kıyafetler giydiğini belirten Gool örnek olarak ise kıyafetlerinin altinda tereyağı kaçırmak isteyen kadınlardan bahsediyor.
İki ülkenin de kendine göre iyi ve kötü olarak nitelendirilebilecek yönlerine değinen Gool, günümüzde Belçika’da yapilan ekmeğin daha lezzetli olduğunu benzinin ise Hollanda’ya göre daha ucuz olduğunu söylüyor. Alışverişler için ise Hollanda tarafındaki marketlerde yapıldığını belirtiyor.
Kasaba sakinleri uyumlu bir şekilde birlikte yaşamanın yolunu bulmuş olsa da günlük yerel yöneticilerin izlediği politikalar zoraki yürüyen bir evlilik gibi duruyor. Ancak her iki belediye başkanın da birleşmeyi hayal ettiği biliniyor.
Hollanda Baarle Nassau Belediye Başkanı: “Farklı ülkelere ait bu iki belediye meclisi bütünleşebilse ve tek bir Avrupa varlığına dönüşebilse bu çok parlak bir şey olurdu.
Ancak gerçekte bu düşünce hala ütopik.” Belçika Baarle-Hertog Belediye Başkanı ise: “Muhtemelen bunu asla deneyemeyeceğiz. Şu anda zaten yasal olarak imkansız
Ve bu gercek olsaydi iki tarafin da lehine olacak bu birlesme karsisinda kulturel duyarliliklarin yeniden ortaya cikmasi soz konusu olacakti” Simdilik ortak sorunlara odaklanmak isbirligini gelistirmektedir. Kanalizasyon, aydinlatma ve yol insaati konusunda muzakereler her daim kacinilmazdir. Aksi halde gecmiste oldugu gibi bir taraf yolu tugla ile yapmak isterken oteki taraf ise yola asfalt dosemek isteyebilir. Kaynak euronews
Melisa Dülger Bulundu
Özcan Özbay
Geçtiğimiz gün kayıp haberi duyulduktan sonra Sosyal medya üzerinden herkesin bu paylaşımı dağıtarak bulunması için elinden geleni yaptıkları 16 yasındaki Melisa Dülger bulundu.
Konu ile ilgili edinilen bilgiye göre bir kız arkadaşının evinde olduğunu öğrenen Polis adrese giderek Melisa Dülgeri alıp evine teslim ettiği öğrenildi. Melisa Dülger in sağlığının iyi olduğu ve şimdi evinde ailesi ile olduğu öğrenildi.
Bizde DRTMEDİA olarak Dülger ailesine geçmiş olsun diliyoruz.
38 YAŞ ŞARTI KALDIRILDI
Dövizli askerlik şartları, Milli Savunma Bakanlığı tarafından ilgili kişilerin erişimine açıldı. Yurtdışında ikamet eden ve askerlik hizmetini henüz yerine getirmemiş olan vatandaşların merakla beklediği dövizle askerlik için uzaktan eğitim ekranı yayımlandı. İşte, Dövizli askerlik şartları ve merak edilen diğer detaylar hakkında bazı bilgiler
Dövizle askerlik şartları hakkında detaylar Milli Savunma Bakanlığı’nın resmi internet sitesi üzerinden yayımlandı. Uzaktan eğitim imkanı ile yurtdışında askerlik hizmetlerini tamamlayabilecek olan vatandaşlar, başvuru işlemlerini konsolosluklar üzerinden gerçekleştirebilecek. İşte, dövizli askerlik şartları ve merak edilen bazı detaylar
DÖVİZLİ ASKERLİK MİKTARI NE KADAR?
Dövizle askerlik ödeme miktarı; 03 Ağustos 2018 tarihinden itibaren 2000 Avro olarak düzenlenmiştir. 2000 Avro veya karşılığı yabancı ülke parasının başvuru esnasında peşin olarak ödenmesi gerekmektedir. Taksitle ödeme imkânı bulunmamaktadır.
38 YAŞ ŞARTI KALDIRILDI
Yapılan Kanun değişikliği ile dövizle askerlik hizmetinden yararlanmak isteyen vatandaşlar için 38 yaş sınırı kaldırılmıştır. Vatandaşların ikâmet ettikleri bölgelerdeki Türk konsolosluklarına başvurmaları halinde yararlanma şartlarına haiz olup olmadıkları konsolosluklarca değerlendirilecektir.
TÜRKİYE’DE ASKERLİK ŞARTI BULUNUYOR MU?
Dövizle askerlik kapsamında başvuruda bulunan vatandaşların Türkiye’ye gelerek askerlik hizmetini yapma zorunlulukları yoktur. Ancak başvuru esnasında, Millî Savunma Bakanlığı tarafından verilen uzaktan eğitim programını tamamlamış olmaları gerekmektedir.
DÖVİZLE ASKERLİK HİZMETİNDEN YARARLANMAK İSTEYEN VATANDAŞLAR ASKERLİK HİZMETLERİNİ NE ZAMAN YERİNE GETİRMİŞ SAYILIRLAR?
Vatandaşlar, uzaktan eğitim programını tamamladıktan sonra dövizle askerlik hizmetinden yararlanmalarına esas teşkil eden diğer evrakı ile konsolosluklarına müracaat etmeleri, konsolosluklarınca başvurularının uygun görülmesi, 2000 Avro veya karşılığı yabancı ülke parasını peşin ödemeleri ve başvuru bilgilerinin askerlik şubelerine ulaşmasını müteakip askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılırlar.
UZAKTAN EĞİTİM ALMAYANLAR FAYDALANAMAYACAK
Yapılan Kanun değişikliği ile dövizle askerlik hizmetinden yararlanmak isteyen vatandaşlar için uzaktan eğitim alma şartı getirilmiştir. Uzaktan eğitimi tamamlamayanlar dövizle askerlik hizmetinden faydalanamazlar.
DÖVİZLE ASKERLİK BAŞVURUSUNU VE ÖDEMELERİNİ 03 AĞUSTOS 2018 (HARİÇ) ÖNCESİNDE TAMAMLAYAN VATANDAŞLARIN UZAKTAN EĞİTİM ALMA ŞARTI BULUNMAKTA MIDIR?
03 Ağustos 2018 (hariç) öncesinde başvuru ve ödemelerini tamamlayan vatandaşların uzaktan eğitim almalarına gerek bulunmamaktadır.
ÇİFT UYRUKLU VATANDAŞLARIN YURT DIŞINDA ÜÇ YILLIK ÇALIŞMA SÜRESİNİ DOLDURMALARI GEREKİR Mİ?
Dövizle askerlik hizmetinden yararlanmak isteyen bütün vatandaşların, 1095 günlük çalışma süresini doldurmaları gerekmektedir.
YURT DIŞINDA RESMİ BURSLU ÖĞRENCİ (YÜKSEK LİSANS/DOKTORA DÂHİL) OLARAK EĞİTİM GÖRENLERİN DÖVİZLE ASKERLİK HİZMETİNDEN YARARLANMAK İÇİN BURSLARINI İPTAL ETTİRMELERİ GEREKİYOR MU?
Yurt dışında yaşayan vatandaşların dövizle askerlik hizmetinden yararlanabilmeleri için; oturma veya çalışma iznine veya vatandaşlık hakkına sahip olarak işçi-işveren-meslek/sanat mensubu statüsünde yabancı ülkelerde ya da bir iş sözleşmesi ile yabancı bandıralı gemilerde gemi adamı statüsünde, Türkiye’de geçen süreler hariç toplam en az 3 yıl (1095 gün) süre ile çalışmış olmaları gerekmektedir. Resmi burslu öğrenci olmanızın dövizle askerlik başvurunuza herhangi bir etkisi yoktur. Önemli olan, yabancı ülke makamlarınca verilen oturma-çalışma izninin size yasada öngörülen işçi-işveren-meslek/sanat mensubu statülerinden birini sağlamasıdır.
YURT DIŞI İŞÇİ ERTELEMESİ YAPILMAYAN DÖNEMLERDEKİ ÇALIŞMA SÜRELERİ DÖVİZLE ASKERLİK HİZMETİNDEN YARARLANACAK OLAN VATANDAŞLARDA ARANACAK OLAN ÜÇ YILLIK ÇALIŞMA SÜRESİNİN HESABINDA DİKKATE ALINIR MI?
Yurt dışı işçi ertelemesi yapılmamış olsa dahi yabancı ülke makamlarınca verilen oturma-çalışma izinlerinin yasada öngörülen işçi-işveren-meslek/sanat mensubu statülerini sağlamış olması kaydıyla belgelendirilmiş tüm çalışma süreleri dövizle askerlik başvurularında aranan çalışma süresinden sayılır.
YABANCI ÜLKELERDE OTURMA VEYA ÇALIŞMA İZNİNE SAHİP OLARAK BİR MÜDDET ÇALIŞMIŞ ANCAK ÇEŞİTLİ NEDENLERLE DÖVİZLE ASKERLİK HİZMETİ BAŞVURUSUNDA BULUNMADAN TÜRKİYE’YE KESİN DÖNÜŞ YAPMAK ZORUNDA KALANLARIN, YENİDEN YURT DIŞINDA OTURMA VEYA ÇALIŞMA İZNİNE SAHİP OLARAK ÇALIŞMALARI HALİNDE DAHA ÖNCE ÇALIŞTIKLARI SÜRELER, DÖVİZLE ASKERLİK BAŞVURULARI SIRASINDA DİKKATE ALINIR MI?
Vatandaşların yurt dışında oturma veya çalışma iznine sahip olarak işçi, işveren ya da meslek-sanat mensubu statüsünde çalıştıkları tüm süreler, konsolosluklara müracaatlarında belgelendirmeleri kaydıyla, dövizle askerlik hizmeti için gerekli çalışma süresinden sayılır.
YURT DIŞINDA ÇALIŞAN ANCAK ÜCRET VEYA MAAŞLARI YURT İÇİNDEN TRANSFER EDİLENLERİN DÖVİZLE ASKERLİK HİZMETİNDEN YARARLANABİLMELERİ MÜMKÜN MÜDÜR?
Yurt dışında çalışmalarına rağmen maaş veya ücretleri yurt içinden transfer edilenlerin dövizle askerlik hizmetinden yararlanabilmelerine yasal imkân bulunmamaktadır.
KAYIP ARANIYOR
Melisa Dülger (16) dün öğlenden sonra Rotterdam ın güney bölgesindeki yaşadığı evinin ordan ayrılmış ve kendisinden bir daha haber alınamamıştır.
Olayın polise intikal ettirilmesine rağmen Hollanda yasalarına göre üzerinden bir gün geçmeyen kayıpları işleme almayan polis, olayla ilgilenileceğini belirtmiş, ailesi de kendi imkanları ile sosyal medya üzerinden kızları Melisa Dülger i aramaya balmasmılar.
16 yasındaki Melisa Dülger in kayıp olduğu esnada üzerinde Astarı kırmızı olan siyah deri bir ceket vardı. Siyah spor ayakkabı ile kırmızı kazak ve kot pantolon bulunuyordu.
16 Yasındaki Melisa Dülger i gören yada yerini bilenlerin insanlık namına en kısa zamanda en yakın polis bürosunu arayarak bildirmeleri rica olunur.
Hollanda’da Sarı Yelekliler Protestosu
Sarı yelekliler, Hollanda’nın çeşitli kentlerinde de sokağa indi.
Sosyal medyada yapılan çağrılar üzerine, sarı yelekliler, başkent Amsterdam, Lahey, Rotterdam, Eindhoven, Leeuwarden, Groningen, Alkmaar, Nijmegen, Tiel, Zaltbommel ve Maastricht kentlerinde toplandı.
Genellikle ülkedeki aşırı sağcı grupların çağrısı üzerine toplanan göstericiler, Birleşmiş Milletler Göçmen Paktı, emeklilik yaşı, sağlık ve eğitimdeki pahalılık ve göçmen sorunu gibi konularda hükümetin politikalarını protesto etti.
Amsterdam merkez ve Rotterdam Erasmus Köprüsü’nde toplanan yaklaşık 300 sarı yelekli, yürüyüş yaparak, oradan geçenlere çiçek dağıttı.
Lahey’de meclis önündeki meydanda toplanan yaklaşık 100 sarı yelekli ise Başbakan Mark Rutte’nin bizzat gelip kendileriyle görüşmesini talep etti.
Gösteride, “Rutte istifa” ve “Rutte defol git” sloganları atıldı.
Bir süre sonra meydanın etrafında yürüyen eylemciler içerisinden bir grup, meclise ait Binnenhof Meydanı’na girmek istedi. Polis, eylemcilerin meydana girmesine izin vermedi.
Çok sayıda polisin görev yaptığı gösterilerde, Amsterdam’da 3 kişi, polise hakaret ettikleri ve yanlarında bıçak ve havai fişek bulundurdukları gerekçesiyle gözaltına alındı.
Hollanda’da Irkçi Siddet ve Tehditte Artis
Hollanda’da geçen yil yabancilara yönelik irkçi siddet ve tehdidin arttigi bildirildi.
Verwey Jonker Enstitüsü, Anne Frank Vakfi adina yaptigi arastirmada, irkçilik olaylariyla ilgili bir rapor hazirladi. Raporda, geçen yil irkçi vaka sayisinda azalma yasandigi, “fiziksel güç” seklinde tanimlanan irkçi siddet ve “korkutma” seklinde tanimlanan irkçi tehdit oranlarinda ise artis görüldügü belirtildi.
Rapora göre, yabancilara yönelik 2016’da 2 bin 247 vaka yasanirken, bunlarin yüzde 6’sini irkçi siddet, yüzde 4’ünü irkçi tehdit olusturdu. Geçen yil ise yabancilara yönelik bin 902 vakanin yüzde 19,3’ü irkçi siddet, yüzde 16,1’i irkçi tehdit olarak kayitlara geçti.
Raporda Müslümanlara yönelik irkçi siddet ve tehdit verilerine de yer verildi. Buna göre, Müslümanlara yönelik 2016’da 364 vakanin yüzde 4’ünü irkçi siddet, yüzde 7’sini irkçi tehdit olusturdu. Geçen yil ise 213 vakanin yüzde 11,3’ü irkçi siddet, yüzde 12,7’si irkçi tehdit olarak gerçeklesti.
Islamofobik saldirilarin giderek vandalizme dönüstügüne isaret edilen arastirmada, hasarla sonuçlanan söz konusu saldirilarin oraninin 2016 yilinda yüzde 11 oldugu geçen yil ise yüzde 17,8’e yükseldigi belirtildi.
Arastirmada, geçen yil irkçi vakalarin sayisinin azalmasinin Türkiye ile Avrupa Birligi arasinda Mart 2016’da imzalanan mülteci anlasmasindan dolayi olabilecegi vurgulandi.
Enstitünün arastirmasinda ayrica, asiri sagci örgütlerin ve asiri sag ideolojinin siyasetin yani sira toplumda da daha yaygin hale geldigi ifade edildi.
