spot_img
Ana Sayfa Blog Sayfa 436

HOCALI KURBANLARI BRÜKSEL DE ANILDI

HOCALI KURBANLARI  BRÜKSEL DE ANILDI

HocaIı ya  Adalet İstiyoruz

Ergun KULA   BRÜKSEL

Avrupa daki Azerbaycan Diasporası nın  Brüksel”deki Avrupa Parlamentosu önünde organize edilen anma günü katılanlar,  hep bir agızdan “Hocalı Soykırımını yapanlar adalet önünde hesap vermeli”.

Diyerek, AP yi bu zulmu ve insanlık suçunu işleyenleri Adalet önüne çıkararak , hak ettikleri cezayı versinler. Bu protestolarımız sürecek, bu zulme sessiz kalanları tarih ve insanlık affetmeyecek  dediler.

Azerbaycan Milli Marşının okunmasının ardından, Hocalı da hayatını kaybeden 613 kişi için 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı. 12 ayrı dilde yapılan konuşmalarda, konuşmacılar Ermenilerin Hocalıda yaptığı katliamın hesabının sorulmasını istediler  

Anma gününe Avrupa”nın degişik ülkerinden yaklaşık bin kişi katıldı.

 Brükseldeki , AP önünde bir araya gelen ve  26 şubat 1992 tarihinde, Ermeniler tarafından katledilen insanlık suçunun işlendiği Hocalı yı unutmıyacagız  diyen konuşmacılar, suçluların adalete hesap vermesini ve bu konuya Avrupa Parlamentosunun el atmasını istediler.

 AP nin ve Avrupa Adalet Divanının  Ermeni canileri yargılmasının istiyoruz diyerek AP yi göreve çağırdılar.

Anma gününe Azerbaycan,  Almanya, Hollanda, İtalya, Belçika,  Fransa, İngiltere, Romanya, İsveç, İsviçre, Macaristan ve Litvanya dan  Azerbaycan Diaspora temsilcileri ve Avrupanın degişik ülkelerinden  bazı sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı.

Karabağ ve Hocalı da yaşanan acıyı unutmamız mümkün değil, caniler Adalet önünde hesap vermeli.

Ermeniler işgal ettikleri Azerbaycan topraklarını geri vermeli. Bu konudaki mücadelemiz sürecek. Masum insanları katleden bu zalimler   AP nin de  gündemine gelmeli ve bu insanlık suçunu işleyenler mahkemelerde  muhakkak hesap vermeli diye konuşan temsilciler.

Bu kanayan yaraye  bir an önce neşter atılmalı  diyerek, mücadelemiz sürecek. dediler

 27 yıldır dinmeyen acı, Hocalı da ne olmuştu

Azerbaycan, Ermenilerin 26 Şubat 1992’de yaptığı Hocalı Katliamı’nın kurbanları için 27 yıldır adalet arıyor.

Ermenİler, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla, 1991’in son günlerinde ablukaya aldıkları, bölgenin tek havaalanına sahip, stratejik önem taşıyan Hocalı’yı ele geçirmek için harekete geçti. Aylar süren saldırılarını 1992’nin 25 Şubat’ında yoğunlaştıran Ermeniler, gece, üç koldan saldırdı. Ermeni askerlerinin gece karanlığında yaptığı katliam, 26 Şubat’ın ilk ışıklarıyla insanlık tarihine kara bir leke olarak yazıldı. Sivillerin toplu şekilde öldürülmesi, insanların derilerinin soyulması, kafalarının kesilmesi, hamile kadınların süngülenmesi, cesetlerin tanınmaz hale getirilmesi, hunharca eylemler, o dönemde çekilen görüntüler ve katliamdan sağ kurtulanların anlattıkları tarihe kanlı harflerle yazıldı. Azerbaycan Askeri Savcılığı’nın verilerine göre, 366. motorize alayın 18 subay ve askeri katliamda bizzat yer aldı. Dönemin Ermenistan Savunma Bakanı, şimdiki Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın İngiliz gazeteci Thomas de Waal’a verdiği bir röportajda, “Hocalı’dan önce Azerbaycanlılar Ermenilerin sivillere dokunmayacağını düşünüyordu. Biz bu algıyı kırdık.” şeklindeki sözleri, Ermeni yönetimin katliamı bilinçli şekilde gerçekleştirdiğinin itirafıydı.

Azerbaycan, Hocalı’da yaşananları, 1949 Cenevre Sözleşmelerinin, Birleşmiş Milletlerin (BM) Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, Sivil ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi çok sayıda sözleşmenin ihlali olarak görüyor ve uluslararası kamuoyundan suçluların cezalandırılmasını talep ediyor.

Konuşmacılar  “Hocalı soykırımı dünya kamuoyunca yasal değerlendirilmesini bulmalı. Ulusal ve uluslararası düzeyde devamlı görülen işler cezasızlığa son verilmesi ve sorumluların adalet mahkemesine çıkarılmasına hizmet edecek. Uluslararası kamuoyunu Ermenistan’ın çocuk, kadın ve yaşlılar da dahil sivillere karşı işlediği insanlık suçunu kınama ve Hocalı Soykırımı’nı tanıma çağrısında bulunuyoruz” ifadeleri yer aldı.

 Bugüne kadar 15 ülkenin parlamentosu ve ABD’nin 16 eyaletinin meclisi Hocalı’da yaşananları kınayan ve soykırım olarak gören kararları kabul etti.

 Ermeni güçlerinin 1991’in sonlarına doğru ablukaya aldığı Hocalı, 936 kilometrekarelik alana sahip, 2 bin 605 ailenin, toplam 11 bin 356 kişinin yaşadığı bir kasabaydı. Aralık 1991’de Karabağ’ın başkenti olarak kabul edilen Hankendi şehrini işgal eden Ermenilerin bir sonraki hedefi Hocalı oldu.

 Hocalı’nın etrafındaki bütün köy ve yolları işgal eden Ermeniler, kasabanın diğer illerle karayolu bağlantısını kesti.

 Hocalı’nın diğer bölgelerle tek bağlantısı olan helikopter ulaşımı, 28 Ocak 1992’de Şuşa Ağdam seferini yapan helikopterin Ermeniler tarafından vurulmasıyla ortadan kalktı. Bu olayda çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 44 sivil hayatını kaybetti. 1992’de ocak ayının başlarından itibaren elektrik verilmeyen Hocalı’nın savunması sadece hafif silahlara sahip yerel savunma güçleri ve az sayıdaki millî ordu askerinden ibaretti.

 25 Şubat 1992’den itibaren Hocalı’ya üç koldan saldırıya başlayan Ermeniler, 366. motorize alayının bütün araçlarını kullanarak şehri iki saat boyunca top ve tank ateşine tuttu.Saldırıdan bir gün sonra ise hafızalardan yıllarca silinmeyecek “Hocalı Katliamı” yapıldı.

 Resmî verilere göre, Hocalı katliamında savunmasız durumdaki 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk olmak üzere 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı olarak kurtuldu, Ermeni güçleri, bin 275 kişiyi esir aldı, bunların 150’sinden bugüne kadar hiç bir haber alınamadı.

Rutte: ABD ve AB’nin Bir Ticaret Anlaşması Yapacağına Eminim

Rutte: ABD ve AB’nin Bir Ticaret Anlaşması Yapacağına Eminim

– Hollanda Başbakanı Mark Rutte, ABD ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki ticaret gerginliğinin, stratejik olarak iki tarafında faydasına olacak olması sebebiyle, düzeleceğinden emin olduğunu söyledi.

Rutte, AB’nin Brexit ile ilgili olarak bir sonuç almak istediğini ancak anlaşmasız bir Brexit istemediğini belirtti. Lisbon Anlaşması’nın 50 Maddesi’nin ancak Birleşik Krallık’tan bir talep gelmesi üzerine mümkün olabileceğini ancak ülkenin kırmızı çizgileri nedeniyle, mevcut anlaşmanın tek seçenek olduğunu söyledi ve ekledi, “AB üyeleri, Birleşik Krallık’a İrlanda sınır garantisi konusunda baskı yapmak istemiyor.” – İstanbul

Kaynak: DHA

CHP Hollanda Birliği Örgütlenme toplatılarının ikincisini Amsterdam da Gerçekleştirdi

CHP Hollanda Birliği Örgütlenme toplatılarının ikincisini Amsterdam da Gerçekleştirdi

CHP Hollanda Birliği yeni yönetimi seçildiği günden bu yana yoğun çalışmalarına devam ediyor. Tabanla direk görüşmek için bölge toplantıları düzenleme kararı alan yönetim, ilk toplantısını Venlo`da yaptıktan iki hafta sonra ikinci toplantısını da Amsterdam da gerçekleştirdi.

Bülent Çoban başkanlığında Amsterdam`a giden Başkan Yardımcısı Sare Çınar, Örgütlenmeden sorumlu ismail Öztürk, Örgütlenmeden sorumlu yardımcısı Mustafa Taşdemir, Sayman ilham Aday, Sayman yardımcısı orhan Mengi, Projelendirme sorumlusu Bayram Tan, Koordinatör Kamber Güler, Kadın hareketi sorumlusu Gülay Çakır burada Chp ye gönül vermiş yaklaşık 50 kişilik bir grup tarafından karşılandı. Yapılan sohbetin ardından toplantıya geçildi. CHP Hollanda birliği başkanı Bülent Çoban bir konuşma yaparak bu toplantılarının amacını anlattı. Çoban “Göreve geldiğimizden beri tabanımıza direk ulaşıp tüm çalışmalarımızı kendileri ile payasarak şeffaf bir ilişkimiz olsun istedik. Bunun içinde 12 bölge olan Hollanda yı tek tek gezerek hem yeni üyeler kazanmaya çalışıyoruz, hem de yeni bir örgütlenme yapmak amacındayız. dedi.

Ana temanın Örgütlenme olduğunun altını çizen Bülent Çoban "Önceki yönetimden bize her hangi bir kağıt, belge, taslak bırakılmadığı için yaşadığımız zorlukları ne bizden sonra gelecekler nede üyelerimiz yaşamasın diye bu örgütlenme temalı çalışmamızı sürdüreceğiz. 21. yüzyıla yakışır bir örgütlenme ile önce Hollandaya sonrada tüm Avrupa ve Türkiye`ye örnek olacağız.”dedi.

Katılımcıların da soruları ile katıldığı toplantıda yönetimden genelde istenenler öncelikle yönetime güvenmek istedikleri üzerinde odaklandı.

Toplantı sonrasında toplantıya misafir olarak katılan PvdA liste 3, numara 12 adayı Orhan Kayar da bir konuşma yaparak bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın seçimlere katılarak oylarını kullanmalarını istedi.

T.C. LAHEY BÜYÜKELÇİLİĞİ TÜRK UYRUKLU SÖZLEŞMELİ SEKRETER İŞE ALIM DUYURUSU

T.C. LAHEY BÜYÜKELÇİLİĞİ TÜRK UYRUKLU SÖZLEŞMELİ SEKRETER İŞE ALIM DUYURUSU

T.C. LAHEY BÜYÜKELÇİLİĞİ

Türk Uyruklu Sözleşmeli Sekreter Sınav Duyurusu

T.C. Lahey Büyükelçiliği’nde münhal bulunan bir adet Sözleşmeli Sekreter pozisyonuna sınavla personel alınacaktır.

I) ADAYLARDA ARANAN NİTELİKLER :

  1. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
  2. Sınav tarihi itibariyle 46 yaşından gün almamış olmak,
  3. En az lise veya dengi okulları ile bu okullarla eşdeğer olduğu Milli Eğitim Bakanlığınca onaylanmış yabancı okullardan mezun olmak,
  4. Kamu haklarından yoksun bulunmamak,
  5. Ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veya affa uğramış olsalar dahi zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanmak, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı bir fiilden dolayı hapis cezasından hükümlü bulunmamak,
  6. Erkekler için askerliğini yapmış olmak veya yapmış sayılmak,
  7. Her türlü iklim koşullarında görev yapmaya engel durumu bulunmadığını sağlık kurulu raporu ile belgelemek (Sağlık Kurulu Raporu istihdam edilecek adaylardan istenir),
  8. Çok iyi derecede Hollandaca ve Türkçe bilmek (Adayların iyi derecede İngilizce bilmeleri tercih sebebidir),
  9. Bilgisayar ve daktilo kullanabilmek (Adayların Word, Excel, Powerpoint başta olmak üzere bilgisayar programlarını kullanabilmeleri tercih sebebidir).

II) BAŞVURU İÇİN ADAYLARDAN İSTENEN BELGELER:

  1. Sınava katılma isteğini belirten başvuru dilekçesi (dilekçede, adres, telefon numarası, e-mail adresi gibi temas bilgilerine de yer verilmelidir)
  2. Özgeçmiş (CV),
  3. Türk pasaportunun aslı veya onaylı sureti ile işlem görmüş sayfaların fotokopileri,
  4. Nüfus cüzdanının aslı veya onaylı sureti,
  5. Son mezun olunan okuldan alınan diplomanın aslı veya onaylı sureti
  6. Erkekler için askerlik kesin terhis belgesi veya askerlikle ilişiği olmadığına dair belge
  7. Son 6 ay içinde çekilmiş 2 adet renkli vesikalık fotoğraf,

Postayla başvurularda, asılları yazılı sınav öncesinde ibraz edilmek kaydıyla, 3, 4, 5 ve 6. sıradaki belgelerin fotokopileri gönderilebilir.

III) SINAV:

Sınava girerken pasaport veya nüfus cüzdanının aslının ibraz edilmesi gerekmektedir.

a) Yazılı Yeterlilik Sınavı:

Yazılı eleme sınavı 22 Mart 2019, Cuma günü saat 09:30’da T.C. Lahey Büyükelçiliği’nde yapılacaktır.

Sınav konuları:

Türkçe’den Hollandaca’ya çeviri (1 saat)

Hollandaca’dan Türkçe’ye çeviri (1 saat)

Türkçe Kompozisyon (1 saat)

Matematik ( 1 Saat)

b) Sözlü ve Uygulamalı Yarışma Sınavı:

Yazılı yeterlilik sınavında başarılı olan adaylar 29 Mart 2019, Cuma günü saat 10:00’da T.C. Lahey Büyükelçiliği’nde yapılacak sözlü ve uygulamalı yarışma sınavına davet edileceklerdir.

Sözlü Sınav Konuları : Genel Kültür, Türkiye ve Dünya Coğrafyası, Osmanlı Tarihi, Türk İnkılap Tarihi.

Uygulamalı Sınav Konuları: (Bilgisayarda) Daktilo sınavı

IV) BAŞVURU TARİHİ:

Başvurular en geç 8 Mart 2019, Cuma günü mesai bitimine kadar (18:00) Büyükelçiliğimiz Jan Evertstraat 15, 2514 BS, Den Haag adresine ulaşacak şekilde veya mesai saatleri içinde (hafta içi her gün 09:00-18:00 saatleri arasında) şahsen yapılabilir. Postayla yapılan başvurularda meydana gelebilecek gecikme ve kayıplardan Büyükelçiliğimiz sorumlu değildir.

V) SINAV YERİ:

Yazılı Sınav: T.C. Lahey Büyükelçiliği, Jan Evertstraat 15, 2514 BS, Den Haag

Sözlü ve Uygulamalı Sınav: T.C. Lahey Büyükelçiliği, Jan Evertstraat 15, 2514 BS, Den Haag

Tel : 070 302 3101

Fax : 070 361 7969

E-mail: Embassy.thehague@mfa.gov.tr

ARZU ŞAHİN COŞTURDU

ARZU ŞAHİN COŞTURDU

Özcan Özbay

Hollanda nın nezih mekanlarından olan Diva Party Centre de önceki akşam Saki Ailesi ve Mysterievents in ortaklaşa düzenledikleri Halay gecesinde Ünlü sanatçı Arzu Şahin misafirlere unutamayacakları bir gece yaşattı.

Gece DJ ler Kaan ve Mirkan ın müzikleri ile başlarken, sonrasında Grup Karma ve Yeşilova Davul zurna ekibinin birbirinden sevilen eserleri icraalarının ardından Hollanda sahnelerinin tanınmış ismi Ercan Söğüt sahne alarak kendisine ait olan ve sevilen eserlerden bir demet sundu. Gecenin ilerleyen saatlerinde de ünlü sanatçı Arzu Şahin sahneye gelerek tüm davetlilere unutamayacakları bir konser yaşattı.

Sevilen eserlerin yanı sıra halaylarada eşlik eden Arzu dinleyicilerinin gönlünde bir kez daha taht kurmuş oldu.

Kendisi ile yaptığımız röportajda bu yıl Mayıs ayında sanat yaşamının 20. yılını kutlayacağını sözlerine ekleyen Arzu “Yaza yetişecek güzel bir çalışma içerisindeyiz. Bunun yanı sıra da Mayıs ayında sanat hayatımın 20. yılı. Sevenlerimle güzel bir kutlama yapmayı planlıyorum. Bu akşam içerdeki coşkuya bende kapılıp gideceğim… içerde kimse yerinde duramayacak.”dedi.

Daha sonra görüşlerini aldığımız Hollanda nın tanınmış müzisyenlerinden Ercan Söğüt de “Güzel bir gece oldu. Türküler hedefine ulaştı hemen hemen herkes yerinde durmadı ve çalan müzikler eşliğinde halaylar çekerek oyunlar oynadılar. Bu yıl bizimde yeni bir çalışma süprizimiz olacak. Dinleyiciler beklesin.”dedi.

Gecenin bir diğer süprizi de Diva Party Centre sahıpları Saki ailesinin Dünyaca tanınmış Kıck Box ve Kafes sporu dalında Dünya ya adını Altın harflerle yazdıran Gökhan Saki de gece boyunca önceleri oturup sanatçılara yerinden eşlik ederken sonrasında o da dayanamayıp kendini pistte buldu. Ünlü sporcunun Ringlerdeki başarısının pist te de devem ettiği görüldü.

Gece bitene dek hayranları ünlü sanatçı ile birlikte resim çektirebilmek için neredeyse birbirleriyle yarıştılar.

Hollanda’nın Kaderine Ortağız

Hollanda’nın Kaderine Ortağız

Seyyid Burhaneddin Kekec

23 Şubat Cumartesi günü Hengelo Türk Kültür Derneğinde düzenlenen programda Hollanda eyalet seçimlerinin önemi konulu program düzenlendi. Programın Konuğu Denk Partisi Genel Başkanı Tunahan Kuzu oldu. Yoğun ilginin olduğu programın açılış konuşmasını yapan Hollanda Türk Kültür Derneği Başkanı Şakir Tekçe söyledi. “Hollanda toplumunun bir parçasıyız. Dolayısıyla bu ülkenin geleceğinde biz de varız. Hollanda’nın kaderine ortağız.”

Daha sonra söz alan Denk Partisi Overijssel Bölgesi birinci sıra adayı Kenan Boz, “Denk partisi olarak hedefimiz 20 bin alarak bölge insanımızı 2 milletvekili ile eyalet meclisinde temsil etmek istiyoruz. Bunun içinde vatandaşlarımızdan üzerlerine düşen sorumluluğu yerlerine getirmelerini istiyoruz. Kendilerinin oy vermeleri dışında sandığa gidemeyecek durumda olan vatandaşlarımızın vekaletlerini alarak onların yerlerine oy vermelerini istiyoruz. Yada sandığa gidecek araçları olmayan seçmenlerimizi sandığa kadar kendi araçlarıyla götürüp getirmelerini rica ediyoruz”.

Programda daha sonra söz alan Denk Partisi Genel Başkanı ve Hollanda Parlamentosu milletvekili Tunahan Kuzu şunları söyledi. “ Hollanda’da pek çok şey değişiyor. Bu değişime ayak uydurabilmek ve insanlarımızın sesi olabilmek adına siyasete atıldım. İlk olarak belediye encümen seçimlerine katıldım ve seçildim. 2012 yılında Hollanda’da sağ partilerin söylemlerine tepki olarak milletvekili adayı olmaya karar verdim. Vatandaşlarımızın da teveccühleriyle de seçildim. 2014 yılında yaptırılan anket sonuçlarında Türk gençlerinin yüzde 94’nün radikalleştiği sonucuna itiraz ettiğimiz için Selçuk beyle birlikte o günkü partiden ayrılmaya karar vererek kendi partimizi kurduk. Katıldığımız ilk seçimlerde 3 milletvekili ile parlamentoya girme başarısı gösterdik.

Beş-on sene önce düşünemediğimiz hayal bile edemediğimiz şeyler gerçekleşiyor. Yeter ki inanalım, sebat edip çalışalım. Bugün Hollanda’da hayatın pek çok alanında ayrımcılık artmış durumda. Çocuklarımız hak ettikleri okul seviyesinin altında bir okula gönderilmeye çalışılıyor. Staj yeri bulmakta zorluk çekiyorlar. Poliste ayrı bir ayrımcılık. Bu ayrımcılığı hayatın her alanında maalesef göre biliyoruz.

Hollanda’daki gidişata kayıtsız kalamayız. En az Türkiye’de olan biteni takip ettiğimiz kadar Hollanda’da olup biteni de takip etmek zorundayız. Yabancı kökenli vatandaşları sorun olarak göstermeye çalışan siyasi partiler toplumun yaşam standartlarının düşmesine seyirci kalıyorlar. Hollanda genelinde siyasi partiler üye kaybına uğrarken bizim üye sayımızda artış var.

2004 yılında Hollanda’da ana dilde eğitim kaldırıldı. Hollanda ana dilde eğitim konusunda bir adım atmayınca Türkiye bu konuya el atmak zorunda kaldı. Buna bütün siyasi partiler karşı çıkıyor. Oysa Hollanda’nın yurt dışında eğitim veren 220 okulu bulunmakta ve bunlardan 5 tanesi Türkiye’de. Bu insanları ötekileştirmekten farklılaştırmaktan vazgeçilmelidir. Toplum olarak artık bizi entegre etmelerini değil bizi olduğumuz gibi kabul etmelerini istiyoruz. Mart ayı sonunda yapılacak eyalet seçimleriyle aynı zamanda Haziran ayının başında senato belirlenecek. Hollanda senatosunun üyeleri eyalet milletvekillerinin oylarıyla seçiliyor. Senato, parlamentonun çıkardığı yasaları oylayarak kabul ya da ret eder. Senatoda elde edilecek sandalye sayısı bazen 1 oy farkla kabul edilir bazen de 1 oy farkla ret edilir. Bu nedenle burada elde edilecek sayısı çok önemlidir. Belediye seçimlerinde 6 oy farkla ikinci sandalyeyi kaybettiğimizi söylersem 1 oyun ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlarsınız. Senatoda sandalye sayımızı 6-7 olarak belirledik.

Toplum olarak Hollanda’daki varlığımızı göstermek adına oy kullanmalıyız. Hollanda’daki gidişatını değiştirmek için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz.

Wilders sırf bizim değil Hollanda bulunan 1.3 milyon vatandaşın seçme ve seçilme hakkını iptal ettirmek için meclise yasa tasarısı sunuyor. Toplum olarak bizden sonraki neslin önünü açmak için sandığa gitmeliyiz.

Toplum olarak Hollanda’da şu 5 alanda daha çok çalışmalıyız. Siyasette, girişimcilikte, hukuk alanında, bilim alanında (akademik çalışmalar yapan bilim adamları yetiştirmeliyiz). Medya alanında çalışmalar yaparak algı operasyonlarının önüne geçmeliyiz. Bu alanlarda daha çok çalışıp kendimizi geliştirmeliyiz”.

Tunahan Kuzu programın sonraki bölümünde katılımcıların sorularını yanıtladı. Program sonrasında katılımcılar Tunahan Kuzu ile hatıra fotoğrafı çektirip sohbet etme fırsatı buldular…

BÜLENT TÜRKER MEMLEKETİ VİZE DEN BELEDİYE BAŞKAN ADAYI

BÜLENT TÜRKER MEMLEKETİ VİZE DEN BELEDİYE BAŞKAN ADAYI

Özcan Özbay

Hollanda nın tanınmış ve renkli simalarından Bülent Türker 31 Mart ta Türkiye de yapılacak olan Belediye seçimlerine memleketi Vize den Demokrat Parti adına Belediye Başkan adayı oldu.

Hollanda da en iyi Kalpli Türk seçilen ve Kraliyet Nişanı bulunan işadamı Bülent Türker son anda Demkrat Parti listesinden memleketi Vizeden Belediye başkan adaylığını açıkladı. Türkiye de yaptığı yardımlarla Türk kamuoyu tarafından da iyi tanınan Bülent Türker in adaylığı kendisini tanıyanlar tarafından memnunlukla karşılandı. Memleketine yaptığı rutin yardımlar sayesinde çevresinde oldukça sevilen Türker in adaylığı yaşadığı Vize de de sevinçle karşılandı. Adaylığı konusunda son ana kadar bir açıklama yapmayan, son dakikada adaylığını açıklayan Bülent Türker ile yaptığımız görüşmede kendisinin çok siyasi biri olmadığını ama memleketine faydalı olabileceğini düşündüğü için DP nin teklifini kabul ederek aday olduğunu açıkladı. Türker “Ben zaten yıllardır başta memleketim Vize olmak üzere tüm Türkiye ye elimden geldiğince dostlarımla birlikte çeşitli yardımlar yapıyorum. Gelen teklifle de benim için yeni bir şey denemiş olacağım. Siyaset Türkiye de çok farklı. Benim bu konuda öyle çok fazla bir bilgim yok ama eğer hemşerilerim parti yerine adaya oy verirlerse seçilmemem için hiç bir neden yok.”dedi.

Vize ilçesinin toplam 10.500 oy kapasitesinin olduğunu da belirten Türker seçmene ulaşmakta bir zorluk çekmeyeceğini, hemşerilerinin kendisini gayet iyi tanıdıklarını belirterek “benim zorluk çekeceğim konu vatandaşlarımızın adaya bakmazsızın direk partiye oy kullanıyor olması. Bu beni zorlar, ama eğer adaya bakılıpta oy verilecek olursa büyük bir oranla seçileceğimi düşünüyorum. Dediğim gibi bu benim için bir ilk, olursa memleketime daha çok faydam olacağını herkes biliyor. Vize tam anlamıyla bir Avrupa şehri görünümü kazanacak.”dedi.

Bülent Türker kimdir

Karsu Dönmez’in “Domates, Biber, Patlıcan” Yorumu Lale Manço’yu Duygulandırdı

Karsu Dönmez’in “Domates, Biber, Patlıcan” Yorumu Lale Manço’yu Duygulandırdı

HOLLANDA’da yaptığı özgün müzikle uluslararası üne kavuşan genç şarkıcı Karsu Dönmez, İstanbul’da konser verdi. Şarkıcılığının yanında piyano çalan ve beste yapan Karsu Dönmez verdiği konserle sevenleriyle bir araya gelirken, konserde Dönmez’i izleyenler arasında Türk müziğinin ünlü ismi Barış Manço’nun eşi Lale Manço da vardı. Karsu Dönmez’in, 1999’da hayatını kaybeden Barış Manço’yla özdeşleşen “Domates, Biber, Patlıcan” yorumunu dinleyen Lale Manço, “Müthişti. Domates Biber Patlıcan, Karsu’nun ağzından çok farklı bir şekilde çıkıyor” dedi.

“KARSU’YU İNANILMAZ ŞEKİLDE TAKİP ETMEYE BAŞLADIM”

Kendi bestelediği şarkılarının yanı sıra tanınmış sanatçıların eserlerini de kendine has yorumuyla seslendiren Dönmez, dün akşamki konserinde “Domates, Biber, Patlıcan”ın yanında, “Kum Gibi”, “Divane Aşık Gibi”, “Gesi Bağları”, “Jest Oldu'” başta olmak üzere birçok şarkı ve türküye yer verdi. Dönmez konser sırasında, Lale Manço’yuda sahneye davet etti. Manço sahnede seyircilere dönerek, “Müthişti. Domates Biber Patlıcan, Karsu’nun ağzından çok farklı bir şekilde çıkıyor. Bu kadar güzel bir yorumun, bundan 2-3 sene önce ben de farkına vardım. ‘Nasıl bir insandır bu? Nasıl güzel yorumlamıştır?” diye Karsu’yu inanılmaz şekilde takip etmeye başladım. Çocuklarım gelemedi. Dediler ki bana; ‘Lütfen Karsu’yu bizim için öp” dedi.

“BENİM MÜZİK HAYATIM BABAMIN RESTORANINDA BAŞLADI”

Dönmez konserde sevenlerine müzik hayatına başladığı yılları ise şöyle anlattı; “Ben babamın restoranında garson olarak başladım. Hataylıyım, yemek yapmayı çok seviyorum. Benim için tuhaf geliyor, insanlar geliyor ve ben gerçek konserler veriyorum. Benim müzik hayatım babamın restoranında başladı” sözleriyle anlattı. Farklı müzik tarzlarını harmanladığı kendine has müziği ve esprili yaklaşımıyla Dönmez, izleyicinin beğenisini topladı. Dönmez’in piyano çalarak seslendirdiği sevilen şarkılarına hayranları da eşlik etti. Hikayesi ‘Karsu: I Hide A Secret’ ve ‘Bu Kızın Öyküsü-Karsu’ olmak üzere iki farklı belgesele konu olan Dönmez, dünya çapında verdiği konserlerle de Türk kültürünü ve Türkiye’yi tanıtmaya devam ediyor.

  • İstanbul

Şanlıurfa Hollanda’ya Meydan Okuyacak

Şanlıurfa Hollanda’ya Meydan Okuyacak

Şanlıurfa’da ‘mevsimlik tarım işçiliğinin önüne geçilmesi’ için başlatılan proje kapsamında 15 dönüm arazi üzerinde, 20 genç girişimci kadın çiçek yetiştirerek iş sahibi oldu. Kadınlar dünyada çiçek yetiştiriciliğinde önemli paya sahip Hollanda’ya meydan okudu.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilen, Şanlıurfa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bünyesindeki ziraat mühendisleri danışmanlığında sürdürülen “Köyümde göç bitiyor, kadın elinde çiçek yetiştiriliyor” projesi kapsamında ‘kadınların il dışına giderek çalışmasını önlemek ve köylerinde kendilerine ait küçük arazilerde çalışarak iş sahibi olmalarını sağlamak’ amacıyla bir proje hayata geçirildi. Geçtiğimiz yıl hayata geçirilen proje, bu yıl da devam ettirilerek Haliliye, Eyyübiye ve Suruç ilçelerinde toplamda 15 dönüm arazi üzerine üzerinde, zambak, ters lale, frezya, nergis, safran, salep gibi 7 farklı çiçek, 20 genç girişimci kadın tarafından yetiştiriliyor. Proje ile kadınlar kendilerine ait arazi üzerinde çiçek yetiştirerek hem iş sahibi oluyor hem de il dışına gitmeden para kazanarak aile bütçelerine katkı sağlıyor. Biri serada olmak üzere üç farklı bölgede yetiştirilen çiçeklerin yaklaşık 2 ay sonra hasadının yapılarak satışa sunulacağı belirtildi. Eyyübiye ilçesine bağlı Sultantepe Mahallesinde kurulan serada çalışan girişimci kadınlar, projeyi sürdürmek istediklerini ifade etti.

“Şanlıurfa’yı çiçek pazarı haline getirmeyi planlıyoruz”

Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü’nde çalışan Ziraat Mühendisi Adnan Yetkin, proje ile ilgili yaptığı açıklamada, “Biz, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Şanlıurfa’daki temsilcisi Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü olarak ilimizde toplam 20 mevsimlik tarım işçisi kadınla birlikte bu çalışmayı yürüyoruz. Projemiz, “Köyümde göç bitiyor, kadın elinde çiçek yetiştiriliyor” adı altında kadınların il dışına giderek çalışmasını önlemek ve köylerinde kendilerine ait küçük arazilerinde çiçek yetiştirerek para kazanmalarını sağlamaktır. Yine projemizi mevsimlik tarım işçisi göçünün en fazla olduğu Haliliye, Eyyübiye ve Suruç ilçelerimizde toplam 20 kadın kursiyerimizle birlikte gerçekleştiriyoruz. Projede geofit bitkiler yetiştiriyoruz. Bu bitkiler, zambak, ters lale, frezya, nergis, safran, salep gibi 7 farklı çiçekten oluşuyor. Geçtiğimiz yıl yetiştirilen çiçekler, il içinde ve il dışında satışı gerçekleştirildi. Amacımız bu ilçelerde yaşayan mevsimlik tarım işçilerimize bir kooperatifleşme sağlanması ve bu kooperatifleşme ile birlikte kadınların iş hayatına girmesi ve para kazanmasıdır. Bu projeye 2 yıllık olarak başladık, kısmet olursa Şanlıurfa’yı çiçek pazarı haline getirmeyi planlıyoruz” dedi.

“İl dışına gitmekten kurtulduk”

Sultantepe Mahallesinde 7 genç girişimci arkadaşı ile birlikte proje içerisinde bulunan Şahide Çellik, “Projede çiçek yetiştiriyoruz. Zambak, safran, sümbül gibi çeşitli çiçekleri yetiştiriyoruz. Yaklaşık 2 dönüm üzerinde çiçek yetiştiriyoruz. Geçen yıl 2 dönümlük arazide zambak yetiştirdik. Yetiştirdiğimiz zambakları Şanlıurfa’da sattık. Oradan kazandığımız para ile ailemize destekte bulunduk. Köyümüzde yaklaşık 7 kadınla bu projeyi gerçekleştiriyoruz. Daha önce pamuk yetiştirme işinde çalışıyorduk. İl dışına gidip çalışıyorduk. Bu proje sayesinde il dışına çıkmak yerine burada kendimiz yetiştirip satıyoruz. Bizim için daha kolay oluyor. Kendi işimizi yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Projeyi sürdürmek istediklerini aktaran Maşide Çellik ise “Sultantepe Köyü’nde yaşıyorum. Eskiden il dışına çıkıyorduk mevsimlik tarım işçisiydik. Orada pamuk gibi işler yapıyorduk, yani geçimimizi biz onunla yapıyorduk. Şimdi burada, köyümüzde çalışıyoruz. Ailemize destekte bulunuyoruz. Bu imkanı bize sağlayanlara çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Yetiştirilen çiçekler, yaklaşık 2 ay sonra hasadı yapılarak satışa sunulacak. – ŞANLIURFA

HOLLANDA DAN TÜRKİYE YE GİTTİ ŞİMDİ 150 PERSONEL ÇALIŞTIRIYOR

HOLLANDA DAN TÜRKİYE YE GİTTİ ŞİMDİ 150 PERSONEL ÇALIŞTIRIYOR

Özcan Özbay (Özel Haber)

Hollanda dan Türkiye ye giderek ilk olarak İzmir e kurduğu Çağrı merkezi ile ise başlayan Kayserili genç işadamı Yaşar Kasimoğlu şimdi Türkiye genelinde 6 şubede 150 personel çalıştırıyor.

Türkiye den İzmir e giderek burada Tempo Team CC adlı bir çağlır merkezi kuran ve hem Türkiye de ki Hollanda kökenli insanlara çeşitli hizmetler sunan hemde Hollanda dan bir çok firmaya arabulucuk yapan genç işadamı Yaşar Kasimoğlu izmir de açtığı ilk şubesinin birinci yılını yine çalışanları ile kutladı.

İzmir de 40 kişilik ekibi ile unutulmaz bir kutlama yapan Kasimoğlu “Hayalimdi yapacaktım ama bu kadarını beklemiyordum. 15 Şubat 2018 de kurduğumuz ilk İzmir de ki yerimizin şimdi birinci yılını, beklediğimizin de üzerinde başarılı bir tempo ile geçirdik. Bir yıl içerisinde 6 şehirde şube açtık. Toplam 150 arkadaşımız ile bu 6 şubemizde hem Türkiye de yaşayan Hollanda irtibatlı vatandaşlara hemde Hollanda da ki bir çok firmaya Türkiye çalışmaları ile ilgili olarak haftanın 5 günü arabulucuk yapıyoruz.”dedi.

Çalışanlarının da Hollanda da giden Türk gençlerinden ve Türkiye ye kesin dönüş yapmış kişilerden oluştuğunu da sözlerine ekleyen Kasimoğlu “Hollandacaları çok iyi derecede olan genç arkadaşlarımız ile çalışıyoruz. Suan İzmir, Nazilli, Karaman , Bursa, Ankara ve Gebze den oluşan 6 şehirdeyiz ama bu dahada genişleyecek gibi görünüyor. Hollandaca dilini çok iyi derecede bilen genç arkadaşlarımız eğer bizlerle çalışmak isterlerse irtibat kurabilirler.”dedi.