spot_img
Ana Sayfa Blog Sayfa 134

Büyük Hollandaca – Türkçe sözlük artık Digital Platformda

Büyük Hollandaca – Türkçe sözlük artık Digital Platformda

Büyük Hollandaca-Türkçe Sözlüğün yazarı Leksikograf Mehmet Kiriş, önceki gün Rotterdam da basın mensuplarıyla bir araya gelerek, çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Sözlük yazmanin kitap yazmak gibi bir sey olmadigini belirten yazar Mehmet Kiriş, Rotterdam-Zuid ‘t Klooster Semt Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, 70.000 giriş sözcüğü, yüzlerce deyim, atasözü ve örnek cümleyi içeren sözlüğün, 2006 yılında yayınlanan (50.000 kelimelik) Standart Hollandaca-Türkçe sözlüğün 2022 sonlarına kadar güncellenerek internet ortamında ‘Online’ kullanıma açıldığını söyledi.

1988 yılında başlayıp 630 sayfa olarak yayınladığı ilk sözlük hazırlama serüveni ile ilgili ayrıntılı bilgi veren Leksikograf Mehmet Kiriş, kendisinden sonra ayrı olarak çıkartılan iki farklı sözlük çalışmalarında Alevi inancına yönelik: ‘‘Mum Söndürüyorlar’’, Türk Halk Ozanı Köroğlu’na: ‘‘Eşkıya’’ gibi daha birçok hayati hatalarla dolu ifadelerin yer aldığı bu sözlüklere karşı Hollanda basının, Türk STK’ların ve Leiden Üniversitesi’nin tepkisi sonucu piyasada tutunamadıklarını anlattı.



Mehmet Kiriş, Volkskrant’ta çıkan bir haberin küpürünü göstererek 1993 yılında Hollanda ve Belçika hükümetinin Hollandaca-Arapça-Macarca ve Türkçe sözlük çıkartılması için 4,5 milyon bütçe ayırdığını ancak Hollandaca-Türkçe sözlük yapmada başarılı olunamadığını sözlerine ekledi.

Kiriş, kendisinin ise kısıtlı imkanlarla çalışmalarını sürdürdüğünü ve Büyük Hollandaca-Türkçe Sözlüğün 2006 yılından bu yana yüzlerce hukuk, tıp, teknik, bilişim bilim, ekonomi, sosyoloji, dilbilim, psikoloji vb. gibi onlarca bilim dalında ve genel sözcüklerle genişletildiğini anımsatarak, Korona ile ilgili 762 yeni sözcük, 2500’den fazla Tıp terimi, 600 civarında Hukuk terimi, 5.000 civarında daha önce yayınlanan Ekonomi ve Hukuk terimleri sözlüğünde yer alan kelime ekleme, 4.500 deyim ve atasözü/daha önce yayınlanmış atasözleri ve deyimler sözlüğüne ekleme, 9.500 genel kelime olmak üzere toplamda 24.896 kelime eklenerek güncellendiğini söyledi.

Genel olarak yüzde 55 oranında Büyük Hollandaca-Türkçe Sözlüğün genişletildiğini ifade eden Kiriş, bu sözlükte bitkilerin ve hayvanların isimlerinin Latinceleri de verilmiştir dedi. Kiriş, korona döneminden kalma birkaç kelimeyi örnek olarak sıraladı: coronacrisis, coronahamsteren, corona-aso, coronaspuge, coronazi, elleboogniezen, fysiekeafstand, groepsquarantain, handenschudverbod …. vb.



‘Online’ kullanıma sunulan Hollandaca-Türkçe & Türkçe-Hollandaca Sözlükler ve Ders materyallerinden örnekleri sıralamaya devam eden Kiriş, arama çubuğuna yazılan bir kelimenin Hollanda ve Türk bayraklarıyla birlikte kaç anlamı olduğu ve bu kelime ile alfabetik sıralamaya göre kaç çeşit cümle kurulduğunu basın mensuplarına örnekleriyle birlikte açıklayıcı bir sunum yaptı. Kiriş, ‘Online’ kullanıma sunulan Hollandaca-Türkçe & Türkçe-Hollandaca Sözlükler ve Ders materyallerinin dil öğrenmek isteyenler için önemine değinerek herkesin yıllık 12,99 Euro’dan başlayan fiyatlarla 1 yıllık, 3 yıllık veya 5 yıllık süreler için abone olabileceklerini veya mevcut sözlükleri kitap olarak satın alabileceklerini kaydetti. Kiriş, Büyük Hollandaca-Türkçe Sözlüğün kitap olarak ta yayınlanabilmesi için sponsor arayışında olduklarını da ekledi.

Kiriş, ‘Online’ kullanım için abone olmak veya sözlük satın almak isteyenlerin aşağıda belirtilen adresten kendilerine ulaşabileceklerini ve üyeliklerini düzenleyebileceklerini söyledi.

Etnicom Yayınevi
Phone: 024 350 1130
Email: info@etnicom.nl
Web: https://kirissozluk.nl/



USTALAR ŞİİR DOSTLARI İLE BİRARAYA GELDİ

USTALAR ŞİİR DOSTLARI İLE BİRARAYA GELDİ

Özcan Özbay

“Her insanın bir öyküsü vardır ama her insanın şiiri yoktur.” diyor usta şair Özdemir Asaf. Okumaktan bıkmadığımız, her okuduğumuzda farklı anlamlar çıkardığımız şiirler vardır. Gönlümüze renk ve ahenk katan şiirler, dilimize pelesenk ettiğimiz nadide dizeler, usta şairlerin kaleminden bugünlere aktarılmış. Şüphesiz tüm saygıdeğer şairlerimiz keskin anlatımlarıyla kalbimizden içeri girmiştir. Biz o şiirlerde kendimizi arar buluruz. Bazen bir dizeye, bazen bir kelimeye saplanıveririz. Düşündürür bize şiirler. Hayatı, kendimizi ve kendi iç dünyamızı tüm çıplaklığıyla gözler önüne serer. Şiir okumak insana huzur verir. Bu zevki en iyi okuyan bilir. Şiirler hayatın akışını kısa süreliğine keser. Bazen geçmişe götürür, bazen bir damla yaş olur yanaklarımızda. Bazen sevgiliyi anar, bazen de onun hasreti körüklenir küçücük yüreğimizde. Kıpırdanıverir orası. Her okuduğumuz satırda sevgiliyi anar, farklı farklı anlamlar çıkarırız.

İşte böyle değerli iki şair Ahmet Telli ve Şükrü Erbaş, geçtiğimiz akşam Alphen a/d rijden da bulunan ADA RESTAURANT ta şiir sever dostları ile bir araya geldi. Stichting Hoops organizesi ile sevenleri ile buluşan bu ikili gece boyunca misafirlerle hem sohbet etti, hem de kendi şiirlerini okudular.

Program başında kısa bir konuşma yapan Stichting Hoops başkanı İsmet Buyurgan kendisininde heyecan ve sevincini dile getirirken geceye katılan herkese teşekkür etti.

İki saati aşkın bir süre devam eden sohbet, şiir ve anılar şiir severler tarafından sürekli alkışlarla kesildi.

Ahmet Telli Kimdir?

Yazar, Şair

Doğum: 1946, Karabük
Eğitim: Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

Şair ve yazar. 1946, Eskipazar / Karabük doğumlu. Ortaöğrenimini Hasanoğlan ve Pazarören öğretmen okullarında tamamladı. Dört yıl köy öğretmenliği yaptıktan sonra girdiği Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Anadolu’da çeşitli ortaokul ve liselerde (1978-79), ayrıca Gazi Eğitim Enstitüsü’nde (1979-81) Türkçe-Edebiyat öğretmenliği yaptı. Türkiye Yazıları dergisinin yazı kurulunda (1977-84) bulundu. 12 Eylül (1980) askeri darbesi döneminde Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı’nca gözaltına alındı (1981) ve öğretmenlik görevine son verildi. Aynı yıl Ceza Kanunu’nun 141, 142 ve 146. maddelerine muhalefetten yargılandı. Bir yazısından ötürü 142. maddeden hüküm giydi. Sonrasında yayıncılık yaptı, çeşitli yayınevlerinde yönetici ve editör olarak çalıştı. Yeniden döndüğü öğretmenlikten emekliye ayrıldı. Çalışmalarını Ankara’da serbest yazar olarak sürdürdü.

İlk şiiri 1961 yılında Hız gazetesinde yayımlandı. Şiir ve yazıları 1972’den itibaren birçok gazete ve dergide, çoğunlukla Forum, İmece, Tiyatro’74, Edebiyat’81, Cumartesi, Türk Dili, Varlık, Oluşum, Dönemeç, Türkiye Yazıları, Somut, Damar, Cumhuriyet, Yeni Biçem, Demokrasi, Ülkede Gündem, Kunduz Düşleri ve Yasakmeyve dergi ve gazetelerinde yer aldı. 1960 kuşağı toplumcu şiirini 1970’e bağlayan toplumcu şairler arasında gösterildi.



Ahmet Telli, sanatın işlevinin toplumsal olmasını öneren ve öngören lirik şiirleriyle dikkat çekti. Ancak şiiri kuru öneri metinler olmaktan kurtarmak için, estetik bağlamda insanın bireysel ve doğal durumlarından devinerek şiirini zenginleştirmesini bildi. Onun şiiri yaşamın gerçekliğinden süzülen, toplumsala, eşitlikçiliğe, bireysel ya da başka istemleri içeren önerilerde bulunan bir şiirdir. Bu bağlamda “romantik ve başkaldırıcı” bir kimliğe sahip olduğu değerlendirmesi yapıldı. Onda toplumsallıkla bireysellik birbirini tamamlayan iki olgudur. Bir üçüncü olgu ise insanı tarihsel dokusuyla buluşturma özelliğidir. Ahmet Telli’nin şiirinde dirençle hüzün, bireyselle toplumsal birlikte yürür. Hüznün İsyan Olur (1980) kitabıyla 1980 Toprak Şiir Ödülünü Metin Altıok’la paylaştı. Saklı Kalan (1981) ile Yazko Şiir Özendirme Ödülünü, Su Çürüdü ile 1982 Nevzat Üstün Şiir Başarı Ödülünü kazandı.

“Ahmet Telli’nin şiiri, bilinç durumunun doğru alınmış bir analizidir. Bunun kaçınılmaz bağlaşığı olarak, nesnel gerçekliğe getirilen analiz, bilinç analizinin gerektirdiği kadarı iledir. Bundan ötürü bu şiir çocuk kadar saftır ve ancak bir çocukta ayılmaktadır.” (Veysel Öngören)

“Barbar ve Şehlâ, şairin serüveninde odak kabul edilebilecek bir yönelime işaret ediyor. Birkaç yönden ve birkaç düzlemde ele alınabilecek bu değişim, kendi şiirini aşma, kendi üslubuna yeni bir boyut ekleme olarak da özetlenebilir. Ama özde, Çocuksun Sen ‘deki kimi modernist biçem arayışları, son kitapta yerini duru bir şiirsel tevekküle bırakıyor adeta.” (Cihan Oğuz)

“İnsanın bu dünyaya itirazı olmasaydı sanata ve şiire gerek kalır mıydı?… Ahmet Telli’nin şiirinde de dirençle hüzün, bireyselle toplumsal atbaşı gider. Telli, kimilerince çelişki gibi algılanabilecek bu durumu, yaşamın bütünselliğinden dünyaya bakarak dengeler. Bu durum da belirgin olarak aşkta kendini belli eder; çünkü aşk da bir direnci gerektirir. Telli’nin şiiri üzerine son bir söz söylemek gerekirse; onun şiiri, yaşamın varsıllığının dirençte, umutta ve aşkta olduğunu önceleyen bir şiirdir, diyebilirim.” (Hüseyin Atabaş)



ESERLERİ:

ŞİİR: Yangın Yılları (1979), Hüznün İsyan Olur (1979), Dövüşen Anlatsın (1980), Saklı Kalan (1981), Su Çürüdü (1982), Belki Yine Gelirim (1984), Çocuksun Sen (1994), Kalbim Unut Bu Şiiri (seçmeler, 1994), Kül ve Kil (1997), Barbar ve Şehlâ (2003), Yüzün Doğusu Gül / Gul e Rojhilata Rûyê Te (Türkçe-Kürtçe, 2005), Nida (2009).

KENDİ SESİNDEN ŞİİR KASETİ-CD: Kalmasın (1994), Kül ve Kil (1997).

DENEME: Ben Hiçbir Şey Söylemedim (2001), Sulara mı Yazıldı (2001), Buradayım Sözümde (2006).

KAYNAKÇA: H. Küçükdereli (Sesimiz, Ekim 1979), Ruşen Hakkı (Türkiye Yazıları, Kasım 1979), Asım Bezirci / Güle Dil Verenler (1998), İ. Eryiğit-M. Erdoğan / A. Telli ile Şiir Üzerine (Ayane, Nisan 1998), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6. bas. 1999), TBE Ansiklopedisi (2001), Vecdi Erbay (7.Gündem, 13 Ekim 2001), Hüseyin Atabaş / Barbar ve Şehlâ Bağlamında Ahmet Telli Şiiri / Damar, Şubat 2005), İhsan Işık / Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of Turkish Authors (2005) – Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) – Ünlü Edebiyatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 4, 2013) – Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).

Şükrü Erbaş Kimdir?

Doğum: 07 Eylül, 1953, Yozgat
Eğitim: Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilimler Bölümü
Burç: Başak

Şair. 7 Eylül 1953, Yozgat doğumlu. İlk ve ortaokulu Yozgat’ta tamamladı. Yozgat Lisesi, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilimler Bölümü (1978), mezunu. 1972’den itibaren Toprak Mahsulleri Ofisinde memurluk ve yöneticilik yaptı. Edebiyatçılar Derneğinin yönetim ve yürütme kurullarında bulundu, birkaç dönem genel sekreterliğini, bir dönem de genel başkanlığını yaptı. Toprak Mahsulleri Ofisi Eğitim Şubesi Müdürü iken 1998 yılında emekli oldu. 2000’li yılların başlarında Antalya’ya yerleşti.

İlk şiiri Varlık dergisinin Şubat 1978 sayısında yer aldı. Daha sonra şiir ve yazıları Yaba, Yarın (yazı kurulu üyesi), Varlık, Türkiye Yazıları, Dönemeç, Yeni Düşün, Gösteri, Oluşum, Bir Yeni Biçem, Cumhuriyet Kitap gibi dergilerde yayımladı. Yolculuk adlı kitabıyla 1987 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülünü, Dicle Üstü Ay Bulanık ile de 1996 Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülünü aldı. Edebiyatçılar Derneği (bir dönem başkanı) üyesidir.

“Şiirin kurgusu sağlamdır. Şükrü Erbaş, şiirini örerken yoğun bir duygu akışından yararlanmış. Şiir okunurken kulağımıza zaman zaman fısıltı, kimi zaman da haykırış sesleri akar.” (Hasan Efe)

“Şükrü Erbaş şiiri genç bir şiir değil; her ne kadar yaşlı olduğunu yansıtan sözcükler içeren şiirlerini okumuş da olsak, bunu şiirsel olgunluğuna vermeyi istiyorum. Şiirsel, şairsel olgunluk, bir şairin yaşamına, omuzlarına sorumluluklar da yükler. Şükrü Erbaş bu sorumlulukların bilincinde.” (Necmi Selamet)

“Erbaş şiirinde kitaptan kitaba görülen, izlenen değişimlerin, yeniliklerin ana kaynağı hep aynıdır: İnsan! İnsansız, zamansız ve mekânsız bir şiiri yaratıcılığnın disiplinine yaklaştırmamasıyla da belirgin olan Erbaş şiirinin tanıklığı, her şeyi gözleriyle gören birinin tanıklığından daha etkindir, gerçektir. Çünkü onun şiirinde anlam yalın, ancak anlık değildir. An, anlamın sürekliliğidir, bağlantı kurulan şeylerde açıklanabilir, yer yer keşfedilebilir. Ancak bu yalın anlam, kolaylıkla özdeş değil, aksine derinlikle sırdaştır.” (Aydın Şimşek)



ESERLERİ:

ŞİİR: Küçük Acılar (1984), Aykırı Yaşamak (ilk şiir kitabıyla birlikte yeni şiirleri, 1985), Yolculuk (1986), Kimliksiz Değişim (1992), İyimser ve Kederli (1994), Bütün Mevsimler Güz (1994), Dicle Üstü Ay Bulanık (1995), Kül Uzun Sürer (1996), Derin Kesik (1999), İnsan Sevmezse Ölür (2004), Cam ve Taş (2004), Üç Nokta Beş Harf (2004), Yalnızlık Heceleri (2004).

DENEME: İnsanın Acısını İnsan Anlar (1995), Gülün Sesi Gül Kokar (1998).

HAKKINDA: Hüseyin Atabaş / Mavisi Yüreğinde Bir Şair (Cumhireyat Kitap, 3.3.1194 – Kale ve Bozkır, 1994), Aydoğan Yavaşlı / Şükrü Erbaş’tan Yeni Şiirler: ‘Derin Kesik’ Derinleştikçe (Cumhuriyet Kitap, 25.11.1999), Vedat Yazıcı / Martıya Mektuplar (2000), Aydın Şimşek / İnsanın İçindeki “Derin Kesik”ler (Cumhuriyet Kitap, 14.9.2000) – Üç Nokta Beş Harf (Cumhuriyet Kitap, 5.7.2001), Necmi Selamet / İnsan Sevmezse Ölür (Cumhuriyet Kitap, 2.12.2004).

Hollanda’da Kur’an-ı Kerim’e yapılan saygısızlığa sert tepki: Aşağılık bir eylem

Hollanda’da Kur’an-ı Kerim’e yapılan saygısızlığa sert tepki: Aşağılık bir eylem

Dışişleri Bakanlığı’ndan, Hollanda’da Kur’an-ı Kerim’e yapılan saygısızlığa sert tepki: Aşağılık bir eylem
İsveç’te Kuran-ı Kerim yakılmasına tepkiler devam ederken bir skandal da Hollanda’da gerçekleşti.

Pegida’nın Hollanda’daki lideri Wagensveld, Kur’an-ı Kerim’i önce yırttı sonra yaktı. Dışişleri Bakanlığı, Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Marcel Kurpershoek’nun Bakanlığına çağırıldığını, Hollanda’nın bu tür provokatif eylemlere müsaade etmemesinin talep edildiğini bildirdi.



Aşırı sağcı siyasetçi Rasmus Paludan’ın Türkiye’nin İsveç büyükelçiliği önünde Kuran’ı Kerim yakmasının sonrasında Türkiye ve İslam dünyası ayağa kalktı. Paludan’dan sonra bir çirkin saldırı da Hollanda’nın Lahey kentinde gerçekleşti.

ÇİRKİN SALDIRIYI SOSYAL MEDYADA PAYLAŞTI
Pegida’nın Hollanda’daki lideri Edwin Wagensveld, dün geçici Temsilciler Meclisinin önünde elinde Kur’an’la açıklamalar yaparak gösteri yaptı. Hollanda’nın diplomatik merkezi olarak bilinen Lahey’de gerçekleşen skandal gösteriyi Wagensveld, sosyal medya hesabından da paylaştı. Görüntülerde Wagensveld’in Kur’an-ı Kerim’in sayfalarını yırttığı, yaktığı ve kitabın üstüne bastığı görüldü.



DIŞİŞLERİ’NDAN AÇIKLAMA GELDİ
Dışişleri Bakanlığı, Hollanda’da Kur’an-ı Kerim’i hedef alan saldırı hakkında açıklama yaptı. Hollanda’nın Lahey kentinde İslam düşmanı bir kişinin 22 Ocak’ta kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i hedef alan aşağılık saldırısını en güçlü şekilde lanetlendiğin belirtildiği belirtilen açıklamada, “İsveç’in ardından bu kez Hollanda’da yaşanan ve kutsal değerlerimize hakaret eden ve nefret suçu içeren bu alçak eylem, İslam düşmanlığının, ayrımcılığın ve yabancı düşmanlığının Avrupa’da artık sınır tanımadığının açık ilanıdır. Bu eylemler sadece Müslümanların değil, tüm insanlığın temel hak ve özgürlüklerini, manevi değerlerini ve toplumsal hoşgörüyü doğrudan hedef almakta; ayrıca bir arada barış içinde yaşama kültürünü zedelemektedir” denildi.

BÜYÜKELÇİ BAKANLIĞA ÇAĞRILDI
Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Marcel Kurpershoek Dışişleri Bakanlığına çağırılarak eylemin kınandığı ve protesto edildiği ifade edilen açıklamada, ” Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Bakanlığımıza çağırılarak bu iğrenç ve aşağılık eylemi kınadığımız ve protesto ettiğimiz güçlü ifadelerle bildirilmiş, Hollanda’nın bu tür provokatif eylemlere müsaade etmemesi talep edilmiştir. Hollanda makamlarının olayın failine yönelik gerekli işlemleri yapmasını, bu tür hadiselerin tekrarının önlenmesi amacıyla somut tedbirleri hayata geçirmesini bekliyoruz” ifadelerine yer verildi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan Hollanda’da Kur’an-ı Kerim’e saldırıya tepki Açıklaması

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Hollanda’nın Lahey kentinde bir kişinin Kur’an-ı Kerim’i hedef alan saldırısına ilişkin, “Avrupa’nın göbeğinde işlenen bu nefret suçlarına yetkili makamlarca hiçbir şekilde tepki gösterilmemesi, aksine bu eylemlere izin verilmesi, Avrupa’yı Orta Çağ…

Erbaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsveç’in ardından Hollanda’da da Kur’an-ı Kerim’i hedef alan bir saldırıya daha şahit olduklarını belirtti.



“Özgürlük” kisvesi altında Avrupa kentlerinde hortlamaya başlayan İslam düşmanlığının sadece Müslümanları değil, toplumsal barışı ve tüm insanlığı da hedef aldığını ifade eden Erbaş, şunları kaydetti:

“Avrupa’nın göbeğinde işlenen bu nefret suçlarına yetkili makamlar tarafından hiçbir şekilde tepki gösterilmemesi, aksine bu eylemlere izin verilmesi, Avrupa’yı Orta Çağ karanlığına yeniden götürme çabasından başka bir şey değildir. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yönelik gerçekleştirilen bu aşağılık saldırıları en güçlü şekilde lanetliyor, yetkili makamların faillere yönelik gerekli işlemleri yapmasını ve bu hadiselerin tekrarının önlenmesi amacıyla somut tedbirlerin hayata geçirilmesini bekliyoruz.”

Hollandalılar Ulusal Lale Günü’nü Ateş Gösterisi ve Ücretsiz Lale Toplama Etkinliğiyle Kutladı

Hollandalılar Ulusal Lale Günü’nü Ateş Gösterisi ve Ücretsiz Lale Toplama Etkinliğiyle Kutladı

Hollandalılar Cumartesi günü, Ulusal Lale Günü’nü kutladı. Ulusal Lale Günü geleneksel olarak her yıl Ocak ayının üçüncü Cumartesi günü kutlanıyor.

Hollanda Lale Tanıtım Vakfı (TPN) tarafından düzenlenen Ulusal Lale Günü, yeni lale mevsiminin başlangıcını işaret ediyor.



Festivalin öne çıkan etkinlerinden biri, insanların 200.000’den fazla lalenin bulunduğu bir lale toplama bahçesinden ücretsiz olarak çiçek toplayabilmesi.

Bu yılki toplama bahçesi, başkent Amsterdam’ın Müze Meydanı’nda kurulurken meydanda bir ateş gösterisi ve canlı bando performansı da sergilendi.



Toplama bahçesi, yerel saatle 13.00-16.00 saatleri arasında ücretsiz çiçek toplama için halka açık olacak.

Ulusal Lale Günü bu yıl onuncu kez düzenleniyor.



DENK “15 Mart’ta yapılacak eyalet meclisi secimler Hollanda’da yasayan azınlıklar için büyük bir fırsat”

DENK PARTİSİ 15 MART EYALET SEÇİMLERİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI YAYINLADI

15 Mart’ta yapılacak eyalet meclisi secimler Hollanda’da yasayan azınlıklar için büyük bir fırsat

DENK partisi 15 Mart’ta yapılacak eyalet meclisi seçimlerine Kuzey Hollanda, Guney Hollanda ve Utrecht eyaletlerinde katılacak. Bu seçimlerden başarıyla çıkmayı hedefleyen DENK partisi, seçilen eyalet meclis üyelerinin mayıs ayında senato üyelerini belirleyecek olması sebebiyle bu yolla ilk DENK senato üyesini çıkartmak istiyor.



Hollanda yasalarına göre bir kanunun onaylanması için parlamentodan geçtikten sonra senatoda onay alması gerekiyor. 75 sandalyeli senatoda koalisyonun çoğunluğa sahip olmaması ve birçok kritik oylamanın yalnızca birkaç sandalye fark ile kabul edilmesi sebebiyle muhalefet partileri koalisyona dahil olmasalar bile hükûmet politikalarına önlemli etkide bulunabiliyor.

Hollanda-Türk medyası ile basın buluşmasında bir araya gelen DENK partisi Guney Hollanda birinci sıra adayı olan Metin Celik yaptığı açıklamada önümüzdeki seçimlerin Hollanda’daki azınlıkların ülke yönetiminde söz sahibi olması için kritik bir önemi olduğunu, yalnızca bir senato sandalyesi ile bile hükûmet ile pazarlık yapma fırsatlarının olacağını ve bu yolla Hollanda toplumu adına değerli kazanımlar elde edebileceklerini kaydetti.



DENK Partisi secim kampanyasına 4 şubatta onlarca şehirde birden yapılacak programlarla başlayacak.



IOT’den Adalet Bakanlığına ırkçılığa karşı daha etkili önlem alma çağrısı

IOT’den Adalet Bakanlığına ırkçılığa karşı daha etkili önlem alma çağrısı

Hollanda’da son olarak yılbaşı gecesi Rotterdam’da yaşanan ırkçı eylem toplum içinde endişe yarattı. Erasmus Köprüsüne yansıtılan ırkçı söylemler, toplum içinde bu tür hareketlerin arttığına da bir işaret verdi.



Hollanda’da Türkler İçin Danışma Kurulu (IOT) Başkanı Zeki Baran, artan ırkçı eylemlere yönelik bazı göçmen kuruluşları ile birlikte Adalet ve Güenlik Bakanlığına bir mektup gönderildiğini ve toplum içinde oluşan endişenin ve duyulan kaygıların dile getirildiğini belirtti.

Baran, Adalet ve Güvenlik Bakanı Dilan Yeşilgöz-Zegerius’e gönderilen mektupta, aşırı sağcı grupların yılbaşı akşamı Rotterdam’da Erasmus köprüsüne lazer ışıklarıyla ırkçı sloganlar yansıtma cesareti göstermelerinin bu hareketin etkinliğinin ne kadar arttığını gösterdiğini ifade etti.

Olayın Hollanda’da yaşayan göçmenler arasında kaygı ve korkulara yol açtığını belirten Baran, hükümetten etkili önlemler içeren bir politika geliştirmesinin altını çizdi.



Önceki yıllarda radikal cihatçı gruplarla mücadele amacıyla alınan önlemlerin sonuç verdiği hatırlatılan mektupta, ırkçı görüşlerin özellikle internet ortamında yaygınlaşmasını ve destek bulmasını önlemek amacıyla da etkili önlemler alınması istendi.

Hacı Faik Torunoğulları için Taziye Düzenlendi

Hacı Faik Torunoğulları için Taziye Düzenlendi

Özcan Özbay
Mustafa Koyuncu
Mehmet Köse
Özgür Aksoy

Geçtiğimiz Aralık ayı içerisinde yakalandığı amansız hastalığa yenik düşerek 84 yasında hayata veda eden Hollanda nın tanınmış ailelerinde Torunoğulları`nın babası Hacı Faik Torunoğulları için önceki gün Den bosch taki şirket merkezinde Taziye düzenlendi.

Bir süredir akciğer rahatsızlığı nedeniyle Fethiye’de tedavi gören, Fethiye Turistik Otelciler Birliği eski Başkanı ve Orka Şirketler Grubu’nun Kurucusu ve Onursal Başkanı Hacı Faik Torunoğulları için düzenlenen Taziye ye TC. Lahey Büyükelçisi Şaban Dışlı, aile üyeleri, şirket çalışanları, Sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Politikacılar ve dosları hazır bulundular.

Merkezi Den Bosch Şehrinde bulunan Edelstaal International Şimtronic şirketi binasında düzenlenen taziye programı HDV Fahri Din Görevlisi Mustafa Aydın, HDV Zevenbergen Din Görevlisi Ferhat Arslan, HDV Den Bosch Din Görevlisi Veysel İlan, Halit Demir ve Yusuf Öznavruz’un okudukları Kur’ân-i Kerîm ile başladı.



Mevlid-i Şerif, ilahiler, kasideler, sohbetler ile devam eden program, Hacı Faik Torunoğulları için yapılan dua ile sona erdi.

Başarıları ile ülkelerde, insanı duruş ve ilişkileri ile gönüllerde yer edinen Torunoğulları ailesinin acısını paylaşmak adına ülkenin her yerinden, her kesimden ziyaretçi akın etti.

Duygulu bir atmosferde geçen programda, Hacı Faik Torunoğulları’nın ruhuna yollanan duaların ardından, ziyaretçilere ikramlarda bulunuldu.



Babalarının gidişiyle büyük bir hüzün ve üzüntü yaşayan evlatları, babalarının hayatından kısa kesitleri de ziyaretçilerle paylaştılar. Torunoğulları kardeşler “Baba bir liderdi bizlere büyüklere saygı göstermemizi, küçüklerleri sevmemizi öğretti. Ticarete ileriye dönük markalaşarak dürüst çalışarak yatırım yapmamızı tavsiye ederdi. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.” Diyerek üzüntülerini dile getirdiler.



TOGG 2025 YILINDA HOLLANDA PAZARINDA

Togg’un Avrupa rotası belli oldu! Yerli otomobil 2025 yılında Hollanda’da olacak

29 Ekim’de üretim bandından inen Togg, mart ayında seri üretime geçecek. Yurt dışından da Togg’a büyük ilgi var. Hollanda basınından AutoWeeek dergisi, Togg CEO’su Gürcan Karakaş ile bir röportaj gerçekleştirdi. Karakaş röportajda, Togg’un 2025 yılında Hollanda’da olacağını açıkladı.



Mart ayında seri üretime geçecek Togg, ABD’de gerçekleşen CES fuarına damga vurdu. Hollanda’da yayın yapan AutoWeeek dergisi de, Togg CEO’su Gürcan Karakaş ile bir röportaj gerçekleştirdi.

TOGG 2025 YILINDA HOLLANDA PAZARINDA
Togg’un başlangıçta iç pazara odaklanacağını, ardından Orta ve Kuzey Avrupa’ya ihraç edileceği bilgisini paylaşan dergi, Togg’un 2025 yılının başlarında Hollanda’da satışa çıkarılacağını açıkladı. Rakiplerine kıyasla barındırdığı özelliklerle adından şimdiden sıkça söz ettiren ve otomobil dünyasının gündeminden düşmeyen Türkiye’nin elektrikli otomobili Togg, ABD’deki CES fuarındaki etkinliklerle dış pazarda da rekabet oluşturacağı sinyalini verdi.



STARTI C SEGMENTİYLE VERECEK
Başlangıç itibariyle C segmentinde bir SUV modeliyle piyasaya çıkacak olan Togg, ardından iki farklı segmentte de üretilecek. Yaklaşık 500 kilometrelik menzile ve 400 beygir gücüne sahip Türkiye’nin otomobili Togg, C segmentindeki SUV ile birlikte elektrikli sedan ve fastback tipinde de üretilecek.

Haberler.com / Yavuz Selvi – Ekonomi



HORECABOND NEDERLAND FETHİYE HEYETİNİ AĞIRLADI

HORECABOND NEDERLAND FETHİYE HEYETİNİ AĞIRLADI

Özcan Özbay

Utrecht Turizm fuarina katilmak uzere Hollanda ya gelen Fethiye Belediye baskani ve heyeti Fuarin acilis resepsiyonunun ardindan aksam da Horecabond ve Edelstaal Groep tarafindan organize edilen geceye katildilar.

Buyukelci Saban Disli`nin de gorev tesliminden once son olarak katildigi organizasyona, Lahey Ticaret musaviri Askin Peker, Fethiye Belediye Baskani Alim Karaca ile bircok STK temsilcisi is insani ve burokrat katildi.



Gece Edelstaal Groep Horecabond yonetim kurulu uyesi Ertan Torunogullarinin acilis konusmasi ile basladi. Torunogullari konusmasinda “Utrecht Turizm fuari cercevesince Hollanda ya gelen Turk yatirimci ve is insanlarini Hollanda da branslarindaki isinsanlari ile bulusturmak amaci ile bu organizeyi yapmis bulunuyoruz. Bu aksamimizin ana temasi Turkiye ve Hollanda ya yatirim konulari olacak.Gelisen dunyada kucuk sirketler kalkiyor yada birleserek buyuk sirket oluyorlar. Avrupa ya ilk gelen babalarimiz, dedelerimiz cok sikintilar cektiler. Biz suan en sanslilari olarak sayilabiliriz. Yapacagimiz lobi calismalari ile dahada iyi yerlere gelecegiz. Bunun Turkiye tarafinda da belediyelerimizin Avrupa da yetismis egitimini Avrupa da yapmis genclerimize yer verilmesi.

Daha sonra Horecabond adina konusan baskan Tarik Saki de Horecabond olarak calismalar hakkinda bilgiler verdi.

İkinci konuşmacı olarak Horecabond Nederland Başkanı Tarık Saki yerini aldı ve o da yoğun katılım sağlayan davetlilere ayrıca teşekkürler etti. Jurlawyer hukuk firması sahibi olan Saki, Covid-19’dan dolayı 2020 ve 2021 Horeca sektöründe yaşanan ekonomik sıkıntıların büyük bir kısımının 2022 yılında ciddi oranda azaldığını vurguladı. Bunun sebebini Covid-19 kapsamında yapılan kısıtlamaların ortadan kaldırılması nedeniyle bir çok tüketicinin Horeca’ya rağbet göstermesi ve sektörde mevcut olan müesseselerin ekonomik zararlarını telafi etmek için biraz fiyatlarını yükseltmelerine rağmen, mekanlarında azalma görülmemesinden kaynaklandığını gösteri Başkan Saki. Lakin sektörde personel sıkıntısının halen devam ettiğini ve Hollanda hükümetinin geçen yıl Ankara Antlaşmasına aykırı olarak yaptığı kanun değişikliği yüzünden Türkiye ve Avrupa dışından vasıflı eleman getirmenin çok daha zorlaştırılmasını da yaşanılan sıkıntıya tuz biber olduğunu, bu bağlamda yasaya karşılık meslektaşları tarafından yapılan imza kampanyasına iş veren sendikası olarak destek verdiklerini de vurguladı Saki. Son olarak Rusya ve Ukrayna savaşı sebebiyle Avrupa’da boy göstermeye başlayan enerji krizi sebebiyle Hollanda’da enerji kullanımına orantısız fiyat artışlarının önümüzdeki dönümlere Horeca sektöründe ayrı sıkıntılara yol açabileceğinin de sinyalini vererek, sözlerine Horecabond Nederland başkanı Tarık Saki son verdi.



Daha sonra Hollanda’da Devlet destekleri ve Avrupa teşvik fonları uzmanı olarak Hanegraaf Advies şirketi adı altında hizmet sunan Jan Hanegraaf Türkiye ve Hollanda arasında yapılan yatırım projeleri ile ilgili nasıl teşviklere başvurulabileceği ve bu teşviklerin nasıl başarıya sonuç verilebileceği anlamında detaylı bilgiler verdi.

Kisa bir sinevizyon gosterisi ile Fethiye tanitiminin ardindan Mikrofona Fethiye Belediye Baskani Alim Karaca davet edildi. Baskan Karaca konusmasinda “Bizler uc gundur Hollanda da temaslarda bulunuyoruz. Dunyayi Tanri yaratti ama Hollandayi biz yarattik diyenlerin ulkesindeyiz. Özellikle dünyanın tek çiçek borsasını gezdik ve buraya hayran kaldım. Enkışa zamanda burası ile çiçekçilik konusunda ortak çalışmalara başlayacağız. Fethiye sadece Deniz Kum ve Plaj ile değil Unesco nun Dünya listesinde yer alan bir çok yerine de sahip bir bölge. Ayrıca Dünyanın en iyi yamaç paraşütü uçuşlarının yapıldığı Babadağ da burada bulunmakta. Son dönemlerde villa turizmininde çok geliştiği dünyaca biliniyor. Hollanda da yaşayan tüm Vatandaşlarımızı Fethiye de misafir etmek istediğimi sizin aracılığınız ile belirtmek istiyorum.”dedi.



Fethiye tanıtım konuşması sonrası sözü Dalaman Havalimanı Operasyonlar ve Gelirler Direktörü Ahmet Orçun Songur alarak, bu havalimanın özellik Fethiye, Marmaris ve civardaki diğer tatil beldelerine sağladığı hizmet ve faydalarına vurgu yaparak, konuşmasını tamamladı.

Daha sonra Lahey Buyukelcisi Saban Disli de kisa bir konusma yaparak misafirlere hosgeldin dedi. Resepsiyonun onur konuğu olarak yer alan Türkiye Cumhuriyeti Lahey Büyükelçisi, bu tür uluslararası, özellikle Türkiye ve Hollanda ticaret ve turizmine fayda sağlayan bir organizasyonu gerçekleştiren Edelstaal Group International ve Horecabond Nederland’ı candan tebrik ettiğini, ayrıca Fethiye’yi Hollanda’da tanıtmasından ötürü, Başkan Alim Karaca’yı ayrıca takdir ettiğini ifade etti. Dişli iki ülke arası uluslararası ticaret ve yatırımına ayrıca değinerek, akşamın son konuşmasını yaparak, resepsiyona veda etti.

Grup konusmalarin ardindan ikramlar esliginde karsilikli sohbet yapma firsati buldu.



UTRECHT TURİZM FUARI 52. KEZ KAPILARINI AÇTI

UTRECHT TURİZM FUARI 52. KEZ KAPILARINI AÇTI

Özcan Özbay

Utrecht belediye başkanı Sharon Dijksma ve Utrecht Jaarbuurs CEO`su Jeroen van Hooff, Dünyaca ünlü Utreht Turizm Fuarını 52. kez açtılar.

Utrecht belediye başkanı Sharon Dijksma Açılış töreninde “Utrecht’i Turizm fuarı (Vakantiebeurs) olmadan hayal edemezsiniz. 50 yılı aşkın bir süredir, Tatile gidecek Hollandalılar programlarını bu fuar ile yapıyor ve gerçekleştiriyorlar.”dedi.

Onlarca uluslararası büyükelçi, yüzlerce gazeteci ve binlerce profesyonel Turizimcinin katılımıyla 12 Ocak Perşembe gününden 15 Ocak Pazar gününe kadar çok çeşitli seyahat organizasyonları, oteller ve tatil destinasyonları, seyahat bilgileriyle on binlerce ziyaretçiye ilham verecek. Turizm fuarı (Vakantiebeurs) bu yıl 850’den fazla katılımcısı ile tüm kıtaları temsil etmekte.



Fuarda 300 metrekarelik bir alan içerisinde yer alan Türkiye bölümünde bu yıl önceki yıllara nazaran sönük bir açılış gerçekleşti. Türkiye`den Bakan düzeyinde kimse katılmazken Büyükelçilik tarafından da resmi bir açılış konuşması yapılmadı.

Türkiye Standında, 20’den fazla otel ve destinasyon temsilcisinin katılımıyla Antalya, Alanya, Marmaris, Fethiye, Konya ve İstanbul gibi destinasyonları bulunmakta. UEFA Şampiyonlar Ligi finalinin İstanbul’da oynanacak olması vesilesi ile UEFA kupası da Türkiye standında sergilenmekte olup çocukların boyama yaparken Türkiye’deki çeşitli turistik yerleri öğrenebileceği bir etkinlik alanı da bulunuyor.

Fuarda standı bulunan Çeşme nin Belediye Başkanı Yıldırım Aktugan mikrofonlarımıza yaptığı konuşmada Çeşme her alanda Turistleri tatmin edecek özelliklere sahiptir. Ailece gidilebilecek bir yer olan şehrimizdeki otellerimiz tamamen termal sistemle donatılmıştır. İnşallah Hollanda da Çeşme yi daha sık duyacaksınız.”dedi.



Çeşme Otelciler Birliği Genel Müdürü Yakup Demir de mikrofonlarımıza yaptığı konuşma da “Çeşme öncelikle hava yolu ile gelinebilecek en ekonomik yerlerden biridir. İklimsel olarak çok değerli bir iklime sahiptir. Deniz mevsiminde Dünyanın hiç bir yerinde bulamayacağınız bir denizi vardır. Otellerimizin kalitesi çok yüksektir. Biz Türkiye de ‘Herşey Dahil’ anlayışına karşı olan bir Turistik yeriz. Biz istiyoruz ki tatile gelen insanların herşey dahil otellerden çıkıp şehri geçmeleri, buranın kültürel yerlerini dolaşmalı diye düşünüyoruz.”dedi.

Çeşme Otelciler Birliği Yönetim kurulu üyesi ve Çeşme Ilıca Oteli Genel Müdürü Ebru Tuggan da mikrofonlarımıza konuşarak “Yaz döneminde Hollanda da yaşayan Türk vatandaşlarımızdan büyük bir ilgi, talep alıyoruz. Çeşme suyu ve otellerinin yanı sıra Gastronomisi ile de görülmesi gereken bir yer.”dedi.



Fuarda Standı olan bir diğer Turistik bölgemiz Fethiye ninde Belediye Başkanı Alım Karaca Hollanda ya fuar için geldiklerini ancak burada bir çok önemli temaslarda bulunduklarını belirterek “Özellikle dünyanın tek çiçek borsasını gezdik ve buraya hayran kaldım. Enkışa zamanda burası ile çiçekçilik konusunda ortak çalışmalara başlayacağız. Fethiye sadece Deniz Kum ve Plaj ile değil Unesco nun Dünya listesinde yer alan bir çok yerine de sahip bir bölge. Ayrıca Dünyanın en iyi yamaç paraşütü uçuşlarının yapıldığı Babadağ da burada bulunmakta. Son dönemlerde villa turizmininde çok geliştiği dünyaca biliniyor. Hollanda da yaşayan tüm Vatandaşlarımızı Fethiye de misafir etmek istediğimi sizin aracılığınız ile belirtmek istiyorum.”dedi.